Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/147 E. 2021/448 K. 02.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/147 Esas
KARAR NO: 2021/448
DAVA: İflas (Adi Takipten Doğan İtirazın Kaldırılması Ve İflas (İİK 156))
DAVA TARİHİ : 25/02/2021
KARAR TARİHİ: 02/06/2021
Mahkememizde görülmekte olan İflas (Adi Takipten Doğan İtirazın Kaldırılması Ve İflas (İİK 156)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin —– üreticisi ve bağlı grup şirketi ——– insan sağlığına ilişkin plazma ürünleri satım, pazarlama ve dağıtımına dair yetki aldıklarını, bu yabancı tüzel kişiliklerin kontrol ve paylarının dünya çapında başka ilaç şirketi tarafından devir ve satım yoluyla iktisap edilmeleri sonucunda —— tarihli ——– sınırları içinde —– satım, pazarlama ve dağıtımına dair tek yetkili satıcılık sözleşmesinin——-arasında akdedildiğini, —- piyasasında yoğunlaşan birleşme ve devralmalar sonucunda —– itibariyle ilgili plazma ürünlerinin —- — olduğunu, bu satım ve devir alma bildirimi üzerine —— numarası ile alındığını, ilgili devir alma işlemine —- sınırları içinde de izin verildiğini, — tarihinde —- adına hareketle yetkililerinin kaleme aldığı fesih ihbarnamesinin —– ulaştığını, buna göre ——- aşkın süredir tütüzlikle sürdürülen yetkili satıcılık sözleşmesinin ileri etkili olarak —- tarihinde sona erdirileceğinin bildirildiğini,—— yetkilileri arasında birçok kez bir araya gelindiğini, özellikle ürün ruhsat devir süreçleri konusunda karşılıklı görüş alışverişinde bulunulduğunu, —— tarafından yayımlanan yönetmelik ve tebliğler doğrultusunda ürün ruhsatlarının devri ve sonraki süreç hakkında ortak bir harekete planı oluşturulmaya çalışıldığını, —– bu amaç doğrultusunda Geçiş Anlaşması başlıklı karşılık yükümlülüklerine havi bir sözleşme akdedildiğini, bu sözleşme gereğince —– ticari ilişkin dikkate alınarak —— lehine ödenmesi gereken portföy tazminatına ve diğer alacaklara karşı gelmek üzere asgari —- boyunca sınırlı süreli tek satıcılık ilişkisi hususunda anlaştıklarını, —– numarası ile tescil edildiğini, henüz ———- arasında tek yetkili satıcılık ilişkisi devam ederken ticari faaliyetlerine başladığını, —– tarihinde yürürlüğe girecek fesih sonrasında ——– hükümlerinin geçerli olacağı karşısında bazı hususların —-çeriğinde yer almadığını düşünen tarafların, ———bu ilişkideki pozisyonu ve hem de diğer eksik kalan kısımların düzenlenmesi amacıyla —- Anlaşmayı akdettiklerini, bu düzenleme sonrasında —— belirli yükümlülüklerin ifasını teminen taraf olduklarını, davacı alacaklının bu davadaki temel dayanağının —– getirilen bu yükümlülüğün tam ve eksiksiz bir şekilde ifa edilmemesi yani —- temerrüde düşmesi olduğunu, ——– aracılığıyla gerçekleştirmeye karar verdiğini, davacı—————– ilaçların ruhsatlarını ve ürün/ruhsat dosyalarını davalı ———devrine ilişkin yükümlülüğünü ——— akdedildiği tarihte yerine getirmesine rağmen —– nezdinde yapması gereken ruhsat başvurularını ancak —- başında yaptığını ve ruhsatnamelerini —— sonunda alabildiğini, yapılması gereken işlemin yeni bir ruhsat başvurusu değil, ruhsat sahibi değişikliği olduğunu ve yönetmeliğin —— yapılan ruhsat sahibi değişikliği başvurusunu—— sözleşme ile yükümlendiği ürün tedarikine dair edimlerini zamanında ve tam olarak ifa edemediğini, —- gereken yıllık bazda taahhüt edilen ürünler nedeniyle —- oluşan kar kaybı ve zararlarının karşılanmadığını, bu kar kaybı ve zararların temelinde davacı —-uzun bir süre devam eden tek yetkili —— kaynaklanan portföy tazminatı ve diğer alacakları olduğundan davacı şirketin büyük zarara uğradığını ve hatta ilave krediler kullanmak zorunda kaldığını, —yılında başlayan ve —- olarak devam eden karşılıklı ihtarnameler ve yazışmalara rağmen uzlaşma sağlanamadığını, tedarik edilmesi gereken ürünlerin teslimine ilişkin —— tarafından herhangi bir yanıt verilmemesi üzerine davalı borçlu şirketin bir çok kez uyarıldığını ve tedariki sağlanmayan ürünler nedeniyle uğranılan zararın tazmini açısından borçlu ——– temerrüde düştüğünü, borçlu vekilince hem —– yer itibariyle yetkisine ve hem de arabuluculuk sürecinde arabuluculuk bürosunun yer itibariyle yetkisine itiraz edildiğini, iflas dairesinin yer itibariyle yetkisine dair yetki itirazı ve borçlunun olası —— yetkisine dair itirazının da mahkememizce çözümlenecek bir husus olarak kabul edildiğini, arabuluculuk bürosunun yetkisine ilişkin itirazı çözümleyen—– itirazı isabetli bir gerekçe ile reddettiğini, mahkemenin ————kararına göre MÖHUK 2. Ve 47.maddeleri birlikte irdelenerek hem taraflar arasındaki edimin karakteristik özellikleri ve hem de kamu düzeni bağlamında borçlu vekillerinin yetki itirazını kesin olarak reddedildiğini beyanla davalının malvarlığı üzerinde müvekkili şirket lehine İİK madde 159 uyarınca muhafaza tedbirleri alınmasına, davalının tüm mal varlığının İİK madde 161 uyarınca defterinin tutulmasına, davalının ———- sayılı dosyasına yapmış olduğu haksız ve dayanaksız itirazın kesin olarak kaldırılmasına, iflas taleplerinin İİK madde 166 uyarınca ilan edilmesine, davalının haksız itirazı nedeniyle %20’den az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesine, davalıya dosya borcunun tamamını ödemesi için depo emri verilmesine, depo emrine rağmen borç ödenmediği takdirde davalı şirketin İİK madde 156/III hükmü uyarınca iflasına karar verilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin —- iştiraki olduğunu, —- bünyesindeki— kayıtlı —- şirketlerinin yer aldığını,————-ürettiği ilaçların —-tarafından dağıtımı, ithalatı, pazarlamasına yönelik—- tarihinde akdedilen tek satıcılık sözleşmesi mevcut olduğunu, tek satıcılık sözleşmesine — yapılan bir ek protokol——- şirketinin de taraf olduğunu, tek satıcılık sözleşmesinin —- grup şirketlerinin —- sözleşmeyi tek taraflı fesih yetkisi verildiğini,—- faaliyetlerine —- şirket ile devam etme kararı aldığını ve bunun üzerine —- tek satıcılık sözleşmesinin—– ihbar mektubu gönderdiğini, müvekkili şirket tarafından imzalanan —– tadilinde ürünlerin geçmiş uygulamaya uygun şekilde geçiş anlaşmasında belirlenen yıllık miktarlara bağlı olarak davacıya teslim edileceğinin ilgili ürünlerin ve faturanın davacıya teslim edilmesinden sonra —– içerisinde ürünlerin ödemelerinin yapılacağının ve davacının herhangi bir geç ödemesi için ayda —- uygulanacağının açıkça kararlaştırıldığını, geçiş anlaşması kapsamında —- sınırlı dağıtım haklarının süresinin —– sona ereceğinin düzenlendiği, bu yönü ile geçiş anlaşmasının aslında bir sulh sözleşmesi niteliği de taşıdığını,——– anlaşmasını imzaladığı günün hemen ertesinde —- etmeye başladığını, geçiş anlaşmasına göre müvekkili şirkete —-ayı sonuna kadar —– devretmeyi tahhüt etmişken türlü bahanelerle bu yükümlülüğünü yerine getirmekten kaçındığını, ——- devrini bir koz olarak kullanmaya çalışıp —-imza attığı hakların yanında bazı ek ticari haklar koparma gayretine girdiklerini, —– yazılı ve sözlü uyarısına rağmen davacı’nın sözleşmesel yükümlülüklerini yerine getirmemeye devam etmesi soncunda ——- taraflar arasındaki sözleşmelerde açıkça kararlaştırılan yetki şartı uyarınca —-nezdinde davacı — dava açıldığını, bu kapsamda ödenmeyen fatura tutarları ve —— kapsamında cezai şart talep edildiğini, her iki talepte de aynı mahkeme tarafından tek bir dosya altında değerlendirildiğini, yapılan bu yargılamada davacının kendisini vekille temsil ettirdiğini, yetki itirazında bulunmayarak —-mahkemelerinin yetkisini açıkça kabul ettiğini,——– tutarındaki alacağın faiziyle birlikte tahsiline hükmedildiğini, davacının——- kararına karşı bu davaya konu talepler bakımından takas mahsup talepleri de incelemeye tabi olacak şekilde temyiz başvurusunda bulunduklarını, —- mahkemesi kararı uyarınca —- temyiz başvurusunun reddedildiğini ve —— sayılı kararının kesinleştiğini, davacının bu kararın ——– olası tenfizini engellemek için çok çeşitli yollara başvurduğunu, bu davada da davacının tenfizi engelleme ve yabancı mahkeme kararını yerine getirmeme yönündeki kötü niyetli çaba içinde olduğunu, ———–kararı ile müvekkili şirketin yetki itirazının kabulüne kesin bir şekilde karar verildiğini, davaya konu somut uyuşmazlıkta——— yetkisinin olmadığını, bu nedenle huzurdaki davanın dava şartı yokluğu sebebiyle reddine karar verilmesi gerektiğini, bunun dava hakkı olarak değerlendirilecek ilk dava şartı olduğunu, taraflar arasındaki sözleşmelere göre ——- yetkili olduğunu, davacının iflas talebinin ———- göre yabancı mahkemelerin yetkisini kaldırmayacağını, taraflar arasındaki sözleşmelerin tartışmasız olarak yabancılık unsuru içerdiğini, davacının yetki şartının —- kanun uyarınca geçerli olmadığı savının da hukuki dayanaktan yoksun olduğunu beyanla ———olmadığından dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine, ——-numarası ile onanan———- kesinleşmiş kararı olduğu da gözetilerek ve hukuki istikrar ve usul ekonomisine de uygun olarak HMK madde 114 (i) kapsamında kesin hüküm nedeniyle dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine, davacının taleplerinin ——- mahkemeleri nezdinde kesin hükme bağlandığından ve davacının bu davayı açmada hukuki yararı bulunmadığından davanın HMK madde 114 (h) uyarınca dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine, hiçbir şekilde —— yetkili olduğunu kabul anlamına gelmemekle birlikte mahkemenin bu davayı görmeye yetkili olduğunu kabul etmesi halinde dahi somut uyuşmazlığa konu olaya ilişkin ——– numarası ile verilen kesin hüküm niteliğindeki kararın —— başlatılacak tenfiz sürecinin sonuçlanmasının bekletici mesele yapılmasına, maddi ve hukuki dayanaktan yoksun davanın esastan reddine, davacının sair taleplerinin reddine, yargılama giderleri ve avukatlık cüretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Dava; iflas yoluyla takipte ödeme emrine itirazın kaldırılması ve iflas talebi olup, Uyuşmazlık; davacı alacağı olup olmadığı, milletlerarası yetki itirazının yerinde olup olmadığı, tek satıcılık sözleşmesine göre tarafların karşılıklı edimlerinin yerine getirilip getirilmediği, iflas şartlarının oluşup oluşmadığı, İcra Dairesinin yetkili olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır.
—– dosyasının celp edilip incelenmesinde; davacı şirket tarafından davalı şirket aleyhine —- doğan alacak istemi ile toplam ——alacak için iflas yoluyla adi takip başlatıldığı, itiraz üzerine takibin durduğu, borçlunun yetki sözleşmesi nedeniyle yetkiye ve borca itiraz ettiği, itirazın yasal sürede olduğu anlaşıldı.
Davacı ve davalı tarafından sunulan davaya konu ——- anlaşma ile ilgili uyuşmazlıklar nedeniyle ——– mahkemelerinin yetkisinin münhasır yetki olarak kabul edildiği anlaşılmıştır.
——İİK.nun 154/son maddesi uyarınca kesin yetkilidir. Bu yetki kamu düzeni ile ilgilidir, Ancak iflas davalarında öncelikle alacaklı olduğunu iddia eden davacının alacaklı olduğunu kanıtlaması gerekmektedir. Taraflar arasında imzalanan ——-tarihli sözleşmenin 7.maddesinde, taraflarca alacak/borç miktarının belirlenmesi bakımından ——- mahkemelerinin yetkili kılındığı tarafların kabulündedir. Bu itibarla davacı, alacaklı olduğunu ve miktarını somut olayda ——– mahkemesinde açacağı alacak davası ile MÖHUK’un 47.maddesi uyarınca net olarak belirlemelidir.Kesinleştirdikten sonra iflas yollarından birisi ile alacağının tahsili yoluna gidebilecektir. Bu nedenle davalının icra dosyasındaki ve cevap dilekçesindeki yetki itirazları yerinde görülmüş olmakla davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Usulüne uygun bir takip ve yetkili yerde açılmış bir dava olmadığından davanın usulden reddine,
2-Alınması gereken 59,30 TL karar harcına karşılık peşin alınan 1.070.482,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.070.423,10 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan tüm yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı lehine AAÜT uyarınca taktir edilen 4.080,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 02/06/2021