Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/130 E. 2023/594 K. 06.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/130
KARAR NO : 2023/594

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/02/2021
KARAR TARİHİ : 06/07/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Taraflar arasında 23.09.2019 başlangıç tarihli Frnachise Sözleşmesi imzalandığını, sözleşme sebebiyle—– tarafından belirlenen kriterlere bağlı çalışma nedeniyle müvekkilinin birçok sorunla karşılaştığını, sorunların davalıya iletilmesine rağmen çözüm sağlanması nedeniyle sözleşmenin 01.07.2020 tarihinde feshedildiğini, müvekkilinin davalı tarafın haksız uygulamaları nedeniyle maddi ve manevi zarara uğradığını, sözleşmenin feshi üzerine davalının sözleşme imzalanırken müvekkilinden alınan boş senedi takibe koyduğunu, müvekkilinin senet bedelini ödemek zorunda kaldığını ileri sürerek, HMK’nin 107.maddesi uyarınca şimdilik faiziyle birlikte 10.000,00 TL maddi tazminatın ve 10.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak müvekkiline verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Taraflar arasında imzalanan 23.09.2019 Frnachise Sözleşmesi ile tüm işlemlere ilişkin kuralların hüküm altına alındığını, müvekkilinin ürün kalitesinden sorumlu tutulamayacağını, davacının sözleşme ile sistemin ön ödemeli olduğunu kabul ettiğini, ürünlerin sağlıklı olup olmadığının kontrol yükümlülüğünün davacıya ait olduğunu, davacının tüm şikayetleri yazılı olarak müvekkiline bildirme yükümlüğüne rağmen bunu yapmadığını savunarak, davanın reddini talep etmiştir.

DELİLLER:
Davacı vekili dava dilekçeside delil olarak; Franchise Sözleşmesi,—-kayıtları, 01/07/2020 tarihli fesih ihtarnamesi, tüm irsaliyeli faturalar,savcılık dosyası, ticari defter kayıtları, banka kayıtları, ticaret sicil kayıtları, yemin keşif, tanık ve bilirkişi incelemesine dayanmıştır.Davalı vekili cevap dilekçesinde delil olarak; franchise sözleşmesi, sevk irsaliyeleri, faturalar, ticari defterler, banka kayıtları, yemin keşif, tanık ve bilirkişi incelemesine dayanmıştır.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, franchise sözleşmesinin feshine dayalı tazminat davasıdır. Davacı vekili, taraflar arasında imzalanan franchise sözleşmesi uyarınca, davalıdan kaynaklanan sorunlar çıktığını, davacının seçtiği firmalardan tedarik edilen gıda ürünlerin içinde kıl tüy çıktığını, uyarılara rağmen sonuç alınamaması üzerine sözleşmenin feshedildiğini ileri sürerek, ödenen isim hakkı bedeli ve yapılan dekorasyon bedelinin tahsili talebiyle 10.000-TL maddi, 10.000-TL manevi tazminat talep etmiştir.
Davacı vekili, ön inceleme duruşmasında verilen —- no’lu ara karar uyarınca verilen kesin süre içinde maddi tazminata ilişkin alacak kalemini açıklamadığı için; 16/12/2021 tar,hli duruşmada verilen—- no’lu ara karar ile, “davacı vekilinin dava dilekçesinin neticei talep bölümünde talep ettiği 10.000,00-TL’nin, 5.000,00-TL’sini isim hakkı, 5.000,00-TL’sini dekorasyon bedeli olarak talep etmiş sayılmasına,” karar verilmiştir.Davacı vekili 03/05/2023 tarihli ıslah dilekçesi ile, isim hakkı bedelini 25.000-TL artırarak 30.000-TL’ye yükseltmiştir.Dava dilekçesi ekinde fotokopileri yer alan 6 sayfalık—– iletişim kayıtları yönünden HMK 171.maddesi uyarınca davalının isticvabına karar verilmiş, usulüne uygun yapılan tebligata rağmen, isticvap için belirlenen 16/06/2022 tarihli duruşmaya davalı şirket adına duruşmaya katılan olmamış, bu nedenle davalı taraf isticvaba konu 6 sayfalık —– iletişim kayıtlarının içeriğini ikrar etmiş sayılmıştır.Talimat yoluyla davacı tanığı —– “işyeri açıldıktan sonra etin içerisinden hayvan kılları çıktığını benbizzat gördüm. Müşteri şikayetlerine de bizzat rastladım. Döner ustası gitti ve gelmedi. Döner ustası da geri göndermediler. Personel de göndermediler. Kazan’dan et yollamaları gerekirken eti de yollamadılar. —– kendisi Kazan’dan kendi arabası ile eti aldı. Müşteri şikayetleri devam etti. Personelsiz işi devam ettirmeye davacı calışmıştır.” şeklinde beyanda bulunmuştur.Davacı vekiline, davada iadesi istenen dekorasyonun akıbetinin ne olduğu hususunda beyanda bulunmak üzere süre verilmiş, davacı vekili beyan dilekçesinde, dekorasyona ilişkin eşyaların kullanılamaz durumda olduğunu, eşyalar üzerinde bilirkişi incelemesi yapılabilmesinin mümkün olmadığını beyan ederek, yalnızca isim hakkı yönünden bilirkişi incelemesi yapılmasını talep etmiştir. Davacı tarafca dekorasyon bedeline konu eşyaların nerede bulunduğu bildirilmediğinden, bu hususta bilirkişi incelemesi yapılmamış, söz konusu eşyaların akıbeti edilememiştir.
İsim hakkı bedeli yönünden alınan 19/04/2023 tarihli bilirkişi raporunda;
-Hem tanık beyanı hem de yukarıda özetlenen (davacı tarafından flash disk içinde sunulan) —– yazışmaları dikkate alındığında davacıya teslim edilen ürünlerin ayıplı olduğu (ancak (varsa) ayıbın türü hakkındaki hususun teknik bilgiyi gerektirdiği), her ne kadar 8.6 hükmünde davalı tarafça, başka firmalarca üretilip davalı tarafından temin edilerek satışa sunan diğer ürünlerin garantilerinin üreticileri tarafından verildiği ve bu ürünlere ilişkin davalının sorumluluğunun bulunmadığı kabul edilmiş olsa bile sözleşmenin 8.5 maddesi gereğince davacı franchise alanın müşteriye sunulacak ürünleri davalıdan veya onun göstereceği kişilerden almayı taahhüt etmesi ve müşteri memnuniyetini arttırmaya yönelik|olarak davacının bulduğu başka kişilerden tedarikin sözleşme gereğince yapılamaması sebebiyle (eğer ürünlerin davacıya gereği gibi teslim edilmediği kabul edilir ise) bu halde artık başkası tarafından teslim edilen ürünler sebebiyle davalının kusurunun olmadığı kabul edilse bile (yukarıda anılan Yargıtay kararı ve doktrin gereğince) sürekli edimli sözleşmenin davacı Franchise alan) aşısından çekilmez hale geldiği, yazışmalardan bu durumun bir süre devam ettiğî ve çözüme kavuşturulamadığının anlaşıldığı; dolayısıyla davacının haklı nedene dayanarak sözleşmeyi feshettiği kanaatine varıldığı,
-İsim hakkı yönünden davacı tarafça ödenen 30.,000TL. dikkate alındığında sözleşmenin sonlandırılması sebebiyle TBK m. 77/son hükmünce “sona eren sebebe dayalı” olarak (taleple bağlılık ilkesince) ödenen 5.000-TL.nin geri istenebileceği kanaatine varılmıştır.
Dosya kapsamı ve tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacının taraflar arasında imzalanan franchise sözleşmesini haklı nedene dayalı olarak feshettiği, ödediği 30.000-TL isim hakkı bedelini isteyebileceği anlaşılmakla, isim hakkı bedeli yönünden davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir. Dekorasyon bedeli yönünden bilirkişi incelemesi yapılmadığından, ispatlanamayan davanın reddine karar vermek gerekmiştir. Davacı vekili dava dilekçesinde “10.000,00 TL maddi tazminatın işletilecek faizi ile birlikte davalıdan alınarak müvekkiline verilmesine” karar verilmesini talep ederek, faiz türü ve faiz başlangıcı belirtilmemiş, ıslah dilekçesinde ise fesih tarihinden itibaren temerrüt faizi talep edilerek faiz türü değiştirilmiştir. Bu nedenle kabul edilen 30.000-TL’nin 5.000-TL’sine dava tarihinden, 25.000-TL’sine ise ıslah tarihi olan 03/05/2023 tarihinden itibaren avans faizine karar vermek gerekmiştir.Davaya konu hukuki ihtilaftan dolayı, davacının ağır manevi zarara uğradığına dair delil ibraz edilmemiş, bu nedenle şartları oluşmadığından manevi tazminatın davasının reddine karar vermek gerekmiştir.Yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur

HÜKÜM : Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Maddi tazminat davasının kısmen kabulü ile 30.000-TL’nin; 5.000-TL’sine dava tarihinden, 25.000-TL’sine ise ıslah tarihi 03/05/2023 tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Manevi tazminat davasının reddine,
3-Alınması gereken 2.049,30 TL karar harcının, davacı tarafından yatırılan 341,55 TL peşin harç, 425,00 TL ıslah harcı toplamı 766,55 TL harçtan mahsubu ile bakiye 1.282,75 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından bilirkişi ve tebligat ücreti olarak yapılan 2.530,00 TL yargılama gideri ile 341,55 TL peşin harç, 425,00 TL ıslah harcı, 59,30 TL başvuru harcı toplamı 3.355,85 TL’nin davanın ret ve kabul oranı dikkate alındığında bakiye 2.237,23 TL’sinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine, arta kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Tarafların dava şartı olması nedeniyle başvurdukları —– Arabuluculuk bürosu —–dosya no.lu görüşmeler neticesinde belirlenen 1.320,00 TL’nin davanın ret ve kabul oranı dikkate alındığında bakiye 880,00 TL’sinin davalıdan, bakiye 440,00 TL’sinin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
8-Taraflarca yatırılan ancak sarf olunmayan gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık süre içerisinde—–Bölge Adliye Mahkemesi’nde İstinaf yasa yolu açık açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.