Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/121 E. 2022/715 K. 28.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/121 Esas
KARAR NO: 2022/715
DAVA: Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (Alacak)
DAVA TARİHİ: 26/01/2021
KARAR TARİHİ: 28/09/2022
Mahkememizde görülmekte olan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (Alacak) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin, davalı şirket lehine ve diğer borçlu —– müşterek borçlu ve müteselsil kefaleti ile—- ederek kredi kullandırıldığını —–ödenmediğini, davalı tarafa toplam —- nakden,—- —-kaynaklandığı iddia edilen —- —– ödenmesini ve çek kanununa tabi olduğu iddia edilen —edilmemiş/karşılıksız yazılmış çek sebebiyle toplam —- ——- borcun müvekkiline depo edilmesinin ihtar edildiğini ve süresi içerisinde borçlunun borcunu ödemediğini, davalı tarafından mahkememizin —- tarihinde—— talepli olarak dava ikame edildiğini ve mahkememiz tarafından davalı şirket hakkında —- tarihinden başlamak üzere geçici mühlet,—- tarihinden başlamak üzere de —- mühlet kararı verildiğini, müvekkilinin güncel olarak —- alacak tutarı olarak —-alacağının olduğunun —- bildirildiğini ve bildirilen tutarın yalnızca —-kabul edilerek, —— uyarınca yapıldığı iddia edilen hesaba göre ——- kabul edilmediğini, müvekkilinin alacağının borçlu firmaya ait bir takım defterlerin incelenmesi sonucunda kayıt ve oylamada hatalı olarak hesaplamaya alındığını ve müvekkil alacağının eksik ve hatalı hesaplandığını, yapılan —– sonucunda davalı şirketin —– talebinin kabulüne karar verildiğini, reddedilen hesaplamada dikkate alınmadığı iddia edilen— dava tarihli —- uyarınca hesap edildikten sonra kalan—— kısmının kabul edilmesini ve borçlunun mahkememizce belirlenecek bir bankaya bu meblağın yatırılması gerektiğini, bu nedenlerle davalı borçlu şirketten olan güncel tüm alacağın tespiti ile —— kapsamında reddedilen fazlaya ilişkin anapara, faiz ve masraf tüm alacak haklarının saklı kalması kaydıyla —- —- kayıt ve kabulü ile yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında arabuluculık dava şartı olduğu ve davacı şirketin —– yapmaması sebebi ile davanın usulden reddinin gerektiğini, müvekkilinin mahkememizde—–tarihinde de —- kararı verildiğini, bu süreçte müvekkil şirket, alacaklılarından davacı şirket tarafından —– alacağının olduğu iddiası ile alacak kaydında bulunduğunu, müvekkilinin söz konusu alacak miktarının —- kısmına itiraz etmiş ve bu alacağın çekişmeli hale gelmiş olduğunu, rehinle temin edilmemiş alacaklara geçici mühlet tarihinden itibaren faiz işlemesinin duracağını, ancak davacının alacağına geçiçi mühlet tarihinden sonra da faiz işletip bunu —– ettiğini, davacının ———-karşılığının geçici mühlet tarihindeki —– hesaplanması gerektiğini,
—- tarihli bilirkişi raporunda davacının geçici mühlet tarihi itibari ile müvekkilinden ——- alacağının olduğunu, müvekkil şirket tarafından davacıya verildiği iddia edilen —– çekinin davacı tarafından tahsil edilmiş olduğunu ve bilirkişi raporunda bu hususun yer almadığını ve davacı alacağının bilirkişi raporunda hesap edilen rakamdan daha az olduğunu, bu nedenlerle, davanın reddi ile yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava; davalı tarafından açılmış bulunan—– davasında alacaklılar toplantısına katılan davacı bankanın alacak başvuru talebinin kısmen kabul edilmesi sonrasında alacak tutarının kabul edilmeyen kısmının çekişmeli hale geldiği ve bu nedenle çekişmeli kısım yönünden İİK.nun 308/b maddesi uyarınca —–ödeme planına dahil edilmesi talebi ile açılan dava olduğu,
Uyuşmazlığın, davacının çekişmeli olarak kalan alacak talebinin yerinde olup olmadığı, —- dahil edilme şartlarının olup olmadığı, bu davada —-dava şartının mevcut olup olmadığı, eğer—- dava şartı mevcut ise dava açıldıktan sonra arabuluculuğa gidilmiş olmasının dava şartını yerine getirilip getirilmeyeceği noktalarında toplandığı anlaşılmaktadır.
— sürecinde, alacaklılar —–alacaklarını yazdırdıktan sonra komiser tarafından borçludan bu alacak iddialarını değerlendirmesi istenir, Bu süreç sonunda bir alacak iddiası borçlu tarafından kabul edilmediğinde çekişmeli hale gelir. Alacak bildirimi üzerine borçlu, bildirilen alacağı değerlendirterek alacağı kabul etme imkanı varken alacağı tümden yada kısmen kabul etmeyerek çekişmeli hale getirebilir. —sürecinde alacağın —-projesine dahil edilmesi için yapılan başvuru ve borçlunun bunun üzerindeki değerlendirme yetkisi ile sürecin işleyişi için gerekli olup, bahsi geçen bu usul nedeniyle çekişmeli hale gelen alacak için—– projesine dahil olmak üzere açılan bu dava arabuluculuk kanununda belirtilen türden bir dava olmayıp bu nedenle zorunlu arabuluculuğa tabi olmadığı kanaatine varılmıştır.
Mahkememizin —— tasdikine ilişkin dava dosyası, çekişmeli alacaklara ilişkin —- raporu, mahkemece verilen karar örneği, davacının—– alacak başvurusu ve buna ilişkin belgeler —– alınan bilirkişi heyeti raporu bu dosya içerisine alınmış, davacının arabuluculuk yoluna başvurduğu, uzlaşma sağlanamadığı anlaşılmış, dosya ile davacı bankanın ticari defter ve kayıtlarında bilirkişi incelemesi yapılmıştır.
İİK.nun 294/3.maddesine göre tasdik edilen —- hüküm içermediği takdirde kesin mühlet tarihinden itibaren rehinle temin edilmemiş her türlü alacağa faiz işlemesinin duracağı hükme bağlanmıştır. Kesin mühletin bu sonucu geçici mühlet içinde geçerlidir. Bu nedenle rehinle temin edilmemiş her türlü alacağa geçici mühlet tarihi itibariyle faiz işlemesi duracaktır. Davacı bankanın alacağının rehinle temin edilmediği anlaşılmış olup, bu nedenle alacak hesabında bankadan kullanılan —–mühlet tarihi olan —–tarihine kadar taraflar arasında belirlenen akdi ve gecikme faizinini uygulanması gerektiği, bu tarihten sonra yapılan ödeme ve tahsilatların toplam tutardan düşülmesi gerektiği anlaşılmıştır.
Davacı ile davalı şirket arasında —- imzalandığı, davacı banka tarafından davalı şirket ve kefil yönünden nisabın —tarihinde kat edilerek ihtarname düzenlendiği, kat ihtarının davalı şirkete —- tarihinde tebliğ edildiği, bu ihtarda borçluya —- süre verildiği anlaşılmıştır. Davalı borçlunun temerrüdü oluştuktan —– talebi ile mahkemeye başvurduğu ve —-tarihinde geçici mühlet kararı verildiği anlaşılmıştır.
Taraflar arasında imzalanan sözleşmeler kapsamında, davalı firmaya çek karneleri verildiği, her bir çek başına belirlenen yasal garanti tutarının — olduğu, davalı firma tarafından — adet çek iadesi yapıldığı, — tarihi itibariyle iade edilmeyen ve riski devam eden— çek yaprağı bulunduğu ve karşılığı risk tutarının —- olduğu anlaşılmıştır.
Davacı banka tarafından —tarihinde davalı —– kredisi kullandırıldığı, bu kredi için yapılan ödemeler düşüldükten sonra kalan ana para tutarının — olduğu, akdi faizi, gecikme faizi ve —– olduğu, geçici mühlet tarihi itibariyle kur karşılığının —-olduğu anlaşılmıştır.
Davacı bankanın davalı firmaya kullandırdığı — geçici mühlet tarihi itibariyle toplam —-borcu olduğu ancak geçici mühletten sonra yapılan ödemeler ile kredi kartı borcunun kapatıldığı bu nedenle hesaplamada dikkate alınmayacağı anlaşılmıştır.
Davacı —— tarafından davalı firmaya kullandırılan —— göre geçici mühlet tarihi itibariyle hesap bakiyesinin —- olduğu anlaşılmıştır.
Davacı bankanın davalı firmaya kullandırdığı işletme kredisi nedeniyle kullanılan—- ödemeler nazara alınarak yapılan hesaplamada geçici mühlet tarihi itibariyle davalının— ana para borcu olduğu, — alacağın —-olduğu anlaşılmıştır.
Davacı banka tarafından davalı firmaya kullandırılan—-k kredisi nedeniyle kullanılan—– nazara alınarak yapılan hesaplamada geçici mühlet tarihi itibariyle davalının — ana para borcu olduğu, faiz ve —- olduğu anlaşılmıştır.
Davacı bankanın davalı firma için açmış olduğu borçlu cari hesap hareketlerine göre yapılan ödemeler nazara alınarak geçici mühlet tarihi itibariyle —– alacağı olduğu anlaşılmıştır.
Tüm bu hesaplamalar ışığında geçici mühlet tarihinden sonra bankanın yaptığı tahsilatlar da düşüldükten sonra davacı bankanın borçlu şirketten geçici mühlet tarihi itibariyle — toplamı—- alacağı olduğu kanaatine varılmıştır.
Tasdik edilen — ödeme planı incelendiğinde davacı bankanın alacağının —— alacak toplamı olarak —- olarak göründüğü, bu durumda davacı bankanın davalı borçlu tarafından —— kabul edilen ve projeye dahil edilen kısmı düşüldükten sonra bakiye—- Alacağı olduğu ve bu alacak tutarı üzerinden projeye dahil edilebileceği kanaatine varılarak davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın Kısmen Kabulü ile —- banka alacağının davalının —– dahil edilerek —— tasdik kararındaki ödeme planına uygun şekilde davalıdan tahsiline,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 456,62 TL harçtan peşin alınan 59,30 TL peşin harç ve 20.013,13TL tamamlama harcı toplamı olan 20.072,43TL’den mahsubu ile bakiye 19.615,81 TL harcın davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan; 5.000 TL. bilirkişi ücreti, 95,50 TL posta masrafı toplamı 5.095,50 TL’den davanın kabul red oranına göre hesaplanan 28,53TL yargılama gideri ile 456,62TL peşin harç ve 59,30 TL başvurma harcı toplamı 515,92TL harç gideri olmak üzere toplam 544,45 TL’nin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine, bakiye yargılama masraflarının davacı üzerinde bırakılmasına,
4- Davalı tarafından sarf olunan yargılama gideri olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davacı yararına, davanın kabul edilen kısmı üzerinden AAÜT uyarınca taktir edilen 6.684,61 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı lehine, davanın reddedilen kısmı üzerinden AAÜT uyarınca taktir edilen 142.029,84 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7- Davacının zorunlu olmadığı halde başvurmuş olduğu arabuluculuk nedeniyle ——— neticesinde belirlenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak hazineye irad kaydına,
8-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin e-duruşma yöntemi ile yüzüne karşı, davalı vekilinin duruşma salonunda yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 28/09/2022