Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/118 E. 2021/648 K. 08.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/118 Esas
KARAR NO : 2021/648

DAVA : 3. Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 20/05/2019
KARAR TARİHİ : 08/09/2021

Mahkememizde görülmekte olan 3. Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı tarafın müvekkili —— borcu olduğuunu iddia ederek——–sayılı doayasından fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 11.000 USD üzerinden alacak davası açtıklarını, müvekkili şirketin davalı tarafa taraflar —- dava konusu döneme ilişkin —- borcu bulunmadığını, davalı yanın, müvekkilinin— hareket ettiğini, oysa taraflar ———– sözleşmesinin eki olarak kabul edilmesi ve ———— ve ceza-i şartların dikkate alınmasının hukuken mümkün olmadığını, taraflar arasındaki asıl ticari ilişkinin —- ile başladığını, bundan sonraki —–ilişkisinin de bu sözleşme kapsamında devam ettiğini, iddia olunan bu alacakların var olup olmadığı, miktarı, sorumlusunun yargı kararı ile belirlenmesi dava dışı ipotek borçlusu—- önem arz ettiğini, müvekkili şirketin davalı firmaya iddia ve talep ettiği gibi—— sayılı dosyasından ceza-i şart borcu olmadığını, tüm ihtarlara rağmen müvekkili şirket lehine verilen teminatları iade etmeyen, ipotekleri kaldırmayan davalı yanın kötü niyetli olduğuunu beyan ederek müvekkili şirketin davalı tarafa 153.000 USD ceza-i şart borcu olmadığının tespitine, davanın —- ihbarına, müvekkili lehine, davalı yanca talep ve iddia edilen toplam alacağın (164.000 USD) %20’den aşağı olmamak üzere davalı—- aleyhinde kötü niyet tazminatına karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının bu davada ileri sürmüş olduğu hususların müvekkili tarafından açılan — Esas sayılı dava dosyası kapsamında yargılama konusu olan ve derdest bulunan hususlar olduğunu, bu nedenle dava dosyasının—- —-sayılı dava dosyası yönünden bekletici mesele yapılmasını, davacının davasındaki taleplerin tümünün haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, ceza-i şart davasının derdest olduğunu ve davacının uğradığı bir maddi zararın mevcut olmadığını, bu nedenle menfi tespit davası sebebiyle kötüniyet — altında bir tazminat talebinde bulunmasının hukuki dayanağı olmadığını beyan ederek öncelikle——– sayılı dava dosyasının bekletici sorun yapılmasına, davanın reddine ve davacının kötüniyet tazminat taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava; davacı ile davalı — tarihleri arasındaki döneme ilişkin davalının açtığı cezai şartın tahsiline ilişkin kısmi davada konu edilmeyen cezai şart yönünden borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkin olup, Uyuşmazlık;——dosyasının bekletici mesele yapılması gerekip gerekmediği, davacının bu davada hukuki yararı olup olmadığı, davalıya 21/10/2016 – 21/10/2017 dönemi için cezai şart ödemekle yükümlü olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır.
—– sayılı dosyasında dosyamız davalıları tarafından dosyamız davacısı aleyhine —– tarihli ——— dava olduğu, ilgili dosyada davacıların davalıdan cezai şart talep edemeyeceklerine ilişkin kanaatle davanın reddine karar verildiği, bu kararın henüz kesinleşmediği anlaşılmıştır.
Dosyamızda görülen davada ise; davacı tarafından——davadaki aynı sözleşmelere dayalı olarak ilgili mahkemede görülmekte olan cezai şart davasında ilgili dosyadaki davacıların açmış oldukları kısmi davada bakiye saklı tuttukları 153.000 USD tutarlı miktar üzerinden borçlu olmadıklarının tespiti istemine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır.
Taraflar arasındaki sözleşme ilişkisinde dosyamız davalısının cezai şart alacakları olup olmadığı———mahkemesinde yargılaması yapılarak karara bağlanmıştır. Her ne kadar ilgili dosya kesinleşmemiş ise de; dosyamız davalısının———- olduğu — artırması halinde yine bu husus aynı mahkemede incelenecek ve değerlendirilecektir. Konusu ve tarafları aynı olan bir alacak davası mevcut iken bu alacak davasında saklı tutulan alacak kısmı için davalının mahkememizde ayrıca menfi tespit davası açmasında hukuki yararı yoktur. Hukuki yarar dava şartı olup mahkememizce resen değerlendirilmiş ve bu nedenle davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1-Davanın hukuki yarar yokluğundan, HMK’nun 114/1-h ve 115 maddesine göre usulden reddine,
2-Alınması gereken 54,30 TL. harcın peşin alınan 44,40 TL. den mahsubu ile bakiye 9,90 TL. harcın davacıdan tahsiline hazineye irad kaydına,
3-Davacının yaptığı masrafların üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı lehine—– uyarınca taktir edilen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil eden davalı tarafa verilmesine,
5-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.