Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/116 E. 2021/265 K. 17.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/116 Esas
KARAR NO : 2021/265

DAVA : Ticari Şirket (Bilgi Alma Ve İnceleme Hakkı İhlali)
DAVA TARİHİ : 13/02/2021
KARAR TARİHİ : 17/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Bilgi Alma Ve İnceleme Hakkı İhlali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı şirketin %28 hisse oranıyla en büyük hissedarı olduğunu, müvekkilinin sağlık sorunları sebebiyle tedavi için uzun süredir yurt dışında olduğundan 2014 yılından itibaren neredeyse hiçbir genel kurula ve yönetim kurulu toplantısına iştirak etmediğini ve kararlara da imza koymadığını, müvekkilinin yokluğunda kendisinin ve en büyük hissedar olarak ortağı olduğu şirketin aleyhine olacak şekilde diğer hissedarlar tarafından usulsüz kararlar alındığını, yasal olmayan faaliyetlere girişildiğini, bunların tespit edilmesi üzerine firmanın diğer hissedarları aleyhine hukuki mücadeleye girildiğini, bu süreçte davalı şirketin diğer ortaklarının usulsüz biçimde toplantı tutanakları düzenlediklerini, sahte imzalarla genel kuru kararı aldıklarını ve sanki davacı müvekkili de varmış gibi onu da hukuki sorumluluk altına sokacak iş ve işlemlere imza koyduklarının tespit edildiğini, bahse konu genel kurul kararlarının bir kısmının yok hükmünde olduğunun tespiti ile ilgili yargılama sürecinin yürütüldüğünü ve müvekkili lehine kararlar temin edildiğini, yargılama neticesinde müvekkilinin diğer ortaklar tarafından da mali zarara uğratılmak suretiyle dolandırıldığının ortaya çıktığını, Beyoğlu —-.Noterliğinin ——- tarihli ihtarnamesi ile müvekkili davacının pay sahipliğinden doğan hakların kullanımı için gerekli davaların ikame edileceği, öncesinde bilgi alma ve inceleme hakkının tesisi için gerekli hazırlıkların yapılması ve belgelerin hazır edilmesinin ihtar edilmiş ise de bu hususta davalı tarafça herhangi bir aksiyon alınmadığını, müvekkilinin yasal haklarının temininin mümkün olmadığını, yazılanlarla sınırlı olmamak üzere ve fakat bu bilgileri içeren bilgi alma, inceleme ve fotokopi temin etme taleplerinin mevcut olduğunu, — arasında —- tablolar, —— yönetim kurulunun yıllık faaliyet raporu, denetleme raporları, yönetim kurulunun kar dağıtım önerisi, kar-zarar bilançolarının kar dağıtımı konusunda tesis edilen kararların, genel kurul yetkisinin nasıl kullanıldığı, genel kurul yapılıp yapılmadığını, yapıldı ise kimlerin iştirak ettiğine ilişkin bilgilerin, yönetim kurulunun nasıl teşkil ettiğinin ve kimlerden oluştuğunun, bu yıllar arasında müvekkilinin hisselerinin hem genel kurul hem de yönetim kurulunda nasıl temsil edildiğinin, müvekkilinin hisselerinin bu yıllar içinde güncel nominal değerlerinin neler olduğu hususlarında belge asıllarının ihtiyati tedbiren mahkemeye teslim edilmesine, müvekkilinin bilgi alma, inceleme ve belgelerden suret temin etme hakkının mahkememiz aracılığıyla kullandırılmasına, müvekkili davacıya bilgi edinme ve inceleme yetkisinin verilmesine, bu bilgi ve belgelerin bir usulsüzlük inceleme uzmanı ve bir mali müşavirden oluşacak bilirkişi heyeti tarafından incelenmesi suretiyle rapor aldırılmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili davalı ——nedeni ile kayyım atandığını ve kayyumların yetkilerini —–devrettiklerini ve müvekkili şirketin — tarafından atanan yönetim kurulu eliyle yönetildiğini, tüm ortaklık paylarının idare yetkisine yetkisine sahip olduğunu, bu hususun davacı tarafça dava dilekçesinde belirtilmediğini, İstanbul —.Sulh ceza hakimliğinin —- sayılı dosyasında verilen 14/10/2020 tarihli ara karar ile, davacı tarafın ————- yönelik soruşturmada şüpheli sıfatıyla yer aldığını, TCK 133.madde gereğince şirketin yönetim organının yetkileri ile birlikte ortaklık payları veya menkul kıymetler idare yetkilerinin tamamının — verildiğini, bu kapsamda davacı tarafın müvekkili şirketin ortaklık payına ilişkin hiçbir yetkisinin bulunmadığını beyanla davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesini, haksız ve mesnetsiz davasının ve ihtiyati tedbir talebinin reddi ile yargılama gideri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava; davacı şirket ortağının davalı şirketin ticari defter ve kayıtlarını, finansal tablolarını, yıllık faaliyet ve denetleme raporlarını, kar/zarar bilançolarını, genel kurul kararlarını inceleme talebinin cevapsız kalması nedeniyle bilgi almak hakkının mahkeme eliyle sağlanması talebi olup, Uyuşmazlık; davacı talebinin yerinde olup olmadığı, aktif husumeti bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
İstanbul Anadolu—.Sulh ceza hakimliğinin —.İş kararı celp ve ibraz edilmiş,——şirketin sicil kaydı celp edilmiştir.
—-kayıtlarında; —- tarihli İstanbul Anadolu —-.Sulh ceza hakimliği kararı ile şirketim yönetim organının tüm yetkilerini kullanmak ve yeni yönetim kurulu oluşturmak üzere şirkete kayyum atanmasına karar verildiği ve 19/08/2016 tarihinde resen tescil edildiği, şirketin bu hukuki statüsünün dava tarihi itibariyle halen devam ettiği anlaşılmıştır. Davalı şirketin kayyum yetkisi ile kamu tarafından el konulduğu, —- eliyle oluşturulan yönetim kurulunca yönetildiği, —bulunmadığı, olağan üstü hal kanunu ve düzenlemeleri kapsamında— atanan yönetim kurulunun tam yetkili olduğu, TTK.nun hükümlerinin uygulanamayacağı, şirket yönetiminin davacı tarafla bilgi ve belge paylaşım yükümlülüğünün bulunmadığı, bu nedenle davacının bilgi alma, inceleme ve belgelerden suret temin etme hakkının kullanılması yönünden davacı sıfatı bulunmadığı kanaatine varılmakla, davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının aktif husumeti olmadığından davanın usulden reddine,
2-Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafından yapılan tüm yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yargılama gideri yapılmadığından bu konuda karar vermeye yer olmadığına,
5-Davalı lehine —- uyarınca taktir edilen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair,davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı, kesin olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.