Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/104 E. 2022/286 K. 05.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/104 Esas
KARAR NO: 2022/286
DAVA: Alacak (Ticari Satıma Konu Malın İadesi)
DAVA TARİHİ : 17/12/2014
KARAR TARİHİ: 05/04/2022
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satıma Konu Malın İadesi) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: davacının davalılardan —–marka sıfır araç satın aldığını, aracın seyir halinde iken uğultu seslerinin gelmesi ve araç içerisindeki —–var olduğunu tespit etmesi sonucu aracı —- yetkili servis olan davalı —–teslim ettiğini servis yetkilileri tarafından servis formu düzenlendiğini, davacının onayı alınmaksızın aracın onarımının yapıldığını, davacının aracı teslim ederken problemin tespit edilmesini talep ettiğini, onarımını talep etmediğini, talep olmadan yapılan onarım üzerine davacının malın ayıplı olması nedeniyle sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talep ettiğini bildirir ihtarname keşide ederek davalılara gönderdiğini, ancak davalıların bu talebi kabul etmediğini, davalı servisin davacının onayı alınarak bu arızanın giderildiğini beyan etmişse de böyle bir onay ve imzanın bulunmadığını bu nedenlerle davacının araç için ödediği — araç bedelinin ve —manevi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı ——vekilinin dosyaya sunduğu cevap dilekçesinde özetle, davacı ve davalı şirketin tacir olduğunu bu nedenle süresinde ayıp ihbarında bulunmadığını, hak düşürücü sürenin —–, davalı şirketin üzerine düşen sorumlulukları yerine getirdiğini, davalı şirketin servis danışmanı tarafından iş emri düzenlendiğini, ve araca ilişkin şikayetlerin tespitinin ardından onarım işlemleri için davacıdan onay alındığını, davacı şirket yetkilisi —- tarafından imzalandığını, davacının seçimlik hakkını daha önce onarılması yönünde kullandığını bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı —– vekilinin dosyaya sunduğu cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın yasanın öngördüğü ayıp ve ihbar yükümlülüğüne aykırı davrandığını, dava hakkını makul sürede kullanmadığını, dava konusu aracın —– tarihinde davacı tarafa teslim edildiğini ancak gerekli inceleme ve kontrollerin yapılmadığını, ayıp ihbarında bulunulmadığını, davacının tüketici sıfatına haiz olmadığını, uyuşmazlığın ——- değerlendirilmesi gerektiğini dava konusu araçta herhangi bir üretim hatası ve üretim hatasından kaynaklanan bir ayıbın olmadığını,davacının seçimlik hakkını aracın onarılması yönünde kullandığını bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda verilen ——- yönünden esastan reddine; —– pasif husumet yokluğundan reddine karar verilmiştir.
Mahkememizce verilen karar davacı vekili tarafından istinaf edilmiş olup; ——- sayılı ilamıyla “Somut uyuşmazlığa konu araç sıfır araç olup dosya kapsamına göre bir kez servise getirilmiş, arka ——- değişimi yapılarak arıza giderilmiştir. Hükme esas alınan bilirkişi ek raporunda; ayıbın gizli ayıp niteliğinde olduğu belirtilmiş ise de, diferansiyel değişiminin TBK’nın 219. Maddesinde belirtilen ve nitelik veya niteliği etkileyen niceliğe aykırı, kullanım amacı bakımından değerini ve alıcının ondan beklediği faydaları önemli ölçüde azaltan bir ayıp niteliğinde olup olmadığı yönünden raporda herhangi bir görüş yer almamaktadır. Bu husus teknik görüşü gerektirdiğinden mahkemece bu hususta ek rapor alınmadan bu hususun davacı yanca ispatlanamadığı gerekçesi ile değerlendirme yapılarak karar verilmesi yerinde değildir.
Davacı tacir olup —- ithalatçıya getirdiği yükümlülükler ticari satışta söz konusu olmadığından ithalatçı firma olan davalı —- sadece —– taahhüt ettiği hususlarda sorumludur. — aracın bedelinin iadesi taahhüt edilmemiştir. Bu durumda mahkemece davalı — yönünden davanın husumet yönünden reddi ise yerindedir. ——
Açıklanan nedenle davacı vekilinin istinaf isteminin kısmen kabulü ile ilk derece mahkemesinin kararının HMK 353/1-a-6 maddesi gereğince” kaldırılmasına karar verilmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE :
Dava, tacirler arasındaki satım aktinden doğan, sözleşmeden dönme ve araç bedelinin iadesi talepli, alıcı tarafından satıcı ve ithalatçı şirkete karşı açılan maddi ve manevi tazminat davasıdır.
Bilirkişi heyetinden aldırılan — tarihli bilirkişi raporunda özetle ;——- —-belirtilen nitelik ve niteliği etkileyen niceliğe aykırı kullanım amacı bakımından değerini ve alıcının ondan beklediği faydaları önemli ölçüde azaltan bir ayıp niteliğinde olduğu görüş ve kanaatini bildirir raporunu mahkememize sunmuştur.
Bilirkişi heyetinden aldırılan —- tarihli bilirkişi raporunda özetle ; ——- değişiminin —— belirtilen nitelik ve niteliği etkileyen niceliğe aykırı kullanım amacı bakımından değerini ve alıcının ondan beklediği faydaları önemli ölçüde azaltan bir ayıp niteliğinde olduğu, Araçlarda kaza sonrası değer düşüklüğü, araçtaki hasarın büyüklüğü, dolayısıyla yapılan ve tamirat sırasında işçilik kalitesi ile doğru orantılı olarak değiştiğini, bu kapsamda değişen parçanın boya işlemsiz ve bire bir değişimi yapılarak yenilenmiş olması nedeni ile satılanın değerinde değer kaybına neden olmayacağı görüş ve kanaatini bildirir raporunu mahkememize sunmuştur.
Dava dilekçesi cevap dilekçesi —- sayılı ilamı, aşamalarda aldırılan bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı ile birlikte yapılan değerlendirmede ;——-kararı doğrultusunda aldırılan bilirkişi raporunda ,Her ne kadar araçtaki arka diferansiyel ve radyo ekranı değişiminin —- belirtilen nitelik veya niteliği etkileyen niceliğe aykırı kullanım amacı bakımından değerini ve alıcının ondan beklediği faydaları önemli ölçüde azaltan bir ayıp olduğu belirtilmişse de—– de sözleşmeden dönme hakkını kullanması hâlinde, durum bunu haklı göstermiyorsa hâkim, satılanın onarılmasına veya satış bedelinin indirilmesine karar verebilir.Her iki düzenlemede de esas olarak, kullanılan seçimlik hakkın ortaya çıkaracağı sonucun karşı taraf için orantısızlık yaratması ve durumun bunu haklı göstermemesi gibi özünde —- temelini oluşturan hakkaniyet ilkesine dayanmakta olup; somut olayın yapısı ve bu ilkenin uygulanırlığı noktasında takdir hakkını da hakime yüklemiştir. Somut olayda da dava konusu araç bedeli ile ayıp nedeniyle doğan değer kaybı dikkate alındığında, davacının seçimlik haklarından ayıpsız misli ile değişim ya da bedel iadesini içeren sözleşmeden dönme hakkını kullanmasının —- maddeleri gözetilerek hakkaniyete ve taraflar arasındaki hak ve menfaatler dengesine aykırı olduğu kanaatine varıldığı kaldı ki bilirkişi raporunda ayıbın giderildiği ve araçta herhangi bir değer kaybına sebep olmadığının mütalaa edildiği anlaşılmakla davacının davalı —- yönelik açtığı davanın reddine,Davacının davalı —-aleyhine açtığı dava istinaf aşamasında kesinleşmiş olduğundan yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davacının davalı —–aleyhine açtığı davanın REDDİNE,
– Davacının davalı —- aleyhine açtığı dava istinaf aşamasında kesinleşmiş olduğundan yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına,
3-Harçlar kanunu gereğince alınması gereken 80,70-TL harcın mahsubu ile fazladan alınan 5.024,20-TL’nin yatıran tarafa iadesine,
4-Manevi Tazminat yönünden Davalı —- kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T göre hesaplanan 29.375,00-TL nisbi vekalet ücretinin davacıdan alınarak işbu davalıya verilmesine,
5-Maddi Tazminat yönünden Davalı —- kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T göre hesaplanan 5.100,00-TL nisbi vekalet ücretinin davacıdan alınarak işbu davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
7- Hüküm kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta içinde istinaf yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 21/11/2017