Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/773 E. 2022/679 K. 15.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/773 Esas
KARAR NO: 2022/679
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 31/12/2020
KARAR TARİHİ: 15/09/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; —- tarihinde sürücü — sevk ve idaresindeki —– plakalı aracı ile — istikametine seyir halinde iken aracının direksiyon hakimiyetini kaybetmesi üzerine yoldan çıkarak gidişe göre yolun sağında—- çarpması sonucu tek taraflı yaralanmalı trafik kazasının meydana geldiğini, kazanın meydana gelmesinde kaza tespit tutanağına göre; ——- aracın hızını, aracın yük ve teknik özelliğine, görüş, yol, hava ve —— gerektirdiği şartlara uydurmamak kuralını ihlal ettiği gerekçesiyle kusurlu bulunduğunu, yolcu konumunda bulunan müvekkili —– söz konusu kazanın meydana gelmesinde herhangi bir kusurunun bulunmadığını, kazada araçta yolcu konumunda bulunan müvekkilinin geçici ve sürekli maluliyetinin mevcut olduğunu, müvekkilinin —— belinde, dişlerinde kırıklar meydana geldiğini, —- plakalı arcın davalı—— nezdinde —-sigortalı bulunduğunu, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik sürekli iş göremezlik için —, geçici iş göremezlik için —– diğer kusurlu kişilerin kusurlarına düşen sorumluluk dahil olmak üzere limit sınırları içerisinde, teselsül hükümleri uyarınca kaza tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt avans faizi ile birlikte davalıdan müşterek ve müteselsilen tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın belirsiz alacak davası olarak ikame edilmesinin usul hukuku kurallarına aykırı olduğunu, dava şartının yerine getirilmemiş olduğunu, eksik evrak ile başvuru yapıldığını, temerrüdün oluşmadığını, davanın usulden reddinin gerektiğini, müvekkilinin hiçbir geçici işgöremezlik talebinden poliçe gereği sorumlu olmadığını, kusur yönünden inceleme taleplerinin olduğunu, ticari bir işten kaynaklı olmadığından yasal faiz uygulanmasının gerektiğini, davanın dava şartı yokluğu nedeniyle reddine, esastan reddine, aksinin kabulü halinde ise, sorumluluğun azami poliçe teminatı ile sorumlu tutulmasına, birlikte kusur durumları gözetilerek varsa bu hususlarda resen indirim yapılmasına, —-nezdinde alınmış bir ödeme olup olmadığının sorgulanmasına, temerrüde düşmemiş ve dava açılmasına sebebiyet vermemiş bulunan müvekkili şirket aleyhine vekalet ücreti, yargılama giderleri ve faize karar verilmemesine, kabul anlamına gelmemek üzere aleyhe hüküm kurulması halinde ise poliçe limiti ve sigortalının kusur oranı dikkate alınarak hüküm kurulması gerekliliğine, reddedilen kısım için ise yargılama ücreti ve ücreti vekaletin davacı yana tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Davacı vekili dava dilekçeside, kaza tespit tutanağını, —, hasar dosyasını, tedavi belgelerini, ——– başvuru dilekçesi ve —- ve bilirkişi incelemesini delil olarak göstermiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; hasar dosyasını ve——- isticvap, keşif, yemin ve bilirkişi incelemesini delil olarak göstermiştir.
İlgili hastanelerden davaya konu kaza nedeniyle davacıya ait tedavi belgeleri celbedilmiştir.
—– müzekkere yazılarak —– dosyası celbedilmiş, incelenmesinde; şikayet yokluğu nedeniyle kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği görülmüştür.
—– tarafından yapılan sosyal ekonomik durum araştırmasında, davacının ev hanımı olduğu, herhangi bir işte çalışmadığı tespit edilmiştir.
Davaya konu —- tarihli trafik kaza tutanağının incelenmesinde; tek taraflı olarak meydana gelen kazanın —– plakalı araç sürücüsü —– kusuruyla meydana geldiği, kazada yolcu konumunda olan davacının yaralandığı, kaza tutanağında davacının oturduğu yerin —, —– olarak işaretlendiği görülmüştür.
Davalı sigorta şirketinden celbedilen — plakalı plakalı aracın kaza tarihini kapsar şekilde—– dönemi için davalı sigorta şirketi tarafından sigortalandığı görülmüştür.
Davalı——-önce davacının KTK 97.maddesi uyarınca davalı sigorta şirketine yaptığı başvuru dilekçesinin —- tarihli kaşe ile işleme alındığı, başvuru dilekçesine kaza tespit tutanağı, davacıya ait ifade tutanağı, davacıya ait tedavi evrakının eklendiği, maluliyete ilişkin herhangi bir belge eklenmediği görülmüştür.
Maluliyete ilişkin —– yönetmeliğine göre davacının tüm vücut engellilik oranın %20 olduğu, iyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren—– aya kadar uzayabileceğinin tespit edildiği görülmüştür.
—- tarihli raporda; davacının geçici ve sürekli bakıcıya ihtiyaç duymadığının tespit edildiği görülmüştür.
Aktüerya uzmanı bilirkişisi —- tarafından hazırlanan —- tarihli raporda; davacının geçici tam işgöremezlik zararı —, sürekli kısmi işgöremezlik zararı — olmak üzere toplam —-olarak hesaplandığı görülmüştür.
—- yazılan müzekkereye verilen ——- tarihli cevabi yazıda, davacıya ödeme yapılmadığı bildirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava yaralamalı trafik kazası nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
6098 Sayılı TBK’nın 49. maddesine göre; “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür. Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlâka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür.”
KTK’nın 85/I. maddesi “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar” hükmünü içermektedir.
Sorumluluğu doğuran olayın, zarar görenin vücut bütünlüğünü ihlal etmesi hali 6098 Sayılı TBK’nın 54. maddesine özel olarak hükme bağlanmıştır. Bu hüküm gereğince, vücut bütünlüğünün ihlali halinde mağdurun malvarlığında meydana gelmesi muhtemel olan azalmanın ve dolayısıyla maddi zararın türleri; tedavi giderleri, kazanç kaybı, çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar ve ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar şeklinde düzenlenmiştir.
—-plakalı aracın tek taraflı trafik kazasında, araçta yolcu olan davacı yaralanmıştır.
Davacı vekili dava dilekçesinde davaya konu kaza nedeniyle belirsiz alacak olarak—– sürekli iş görmezlik,— geçici iş görmezlik ve — bakıcı gideri olmak üzere toplam —- kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı sigorta şirketinden tahsilini talep etmiş,—- tarihli talep artırım dilekçesi ile;
sürekli iş göremezlik tazminatı talebini —- geçici iş göremezlik iş göremezlik tazminatı talebini — yükseltmiştir.
Davalı—- plakalı aracın olay tarihindeki —–tanzim eden sigorta şirketidir.
Davaya ——- Değerlendirildiğinde:
Davacı kaza yapan araçta yolcu konumunda olduğu, bu nedenle kazanın meydana gelmesinde kusuru bulunmadığından kusur raporu almaya gerek göülmemiştir. Trafik kaza tespit tutanağında— plakalı araç sürücüsü —- kusuruyla meydana geldiği tespit edilmiş olup, olayda sigortalı araç sürücüsü %100 kusurlu kabul edilmiştir. Trafik kaza tutanağında davacının oturduğu yer—- emniyet kemeri —- olarak işaretlendiği, dolayısıyla davacının yaralanmasında mütefarik kusurunun bulunmadığı anlaşılmıştır.
Davacının Maluliyet Durumu Değerlendirildiğinde;
Mahkememizce —- poliçenin tanzim ve kaza tarihinde yürürlükte bulunan —- tarihli raporunda, sürekli maluliyet oranının yüzde —, geçici iş görmezlik süresi —- olarak tespit edilmiştir. Mahkememizce söz konusu heyet raporu bilimsel ve denetime elverişli nitelikte bulunmakla hükme esas alınmıştır.
Davacının Maddi Tazminat Talebi Değerlendirildiğinde;
—-raporunda davacının bakıcıya ihtiyacı olmadığı tespit edilmiş olup, bakıcı gideri zararına ilişkin tazminat talebinin reddine karar vermek gerkmiştir.
Poliçenin tanzim ve kaza tarihinde yürürlükte bulunan— göre hazırlanan —-davacının sürekli maluliyet oranı yüzde—, geçici iş görmezlik süresi— ay olarak tespit edilmiş,—- göre hazırlanan aktüerya raporunda, davacının geçici tam işgöremezlik zararı — sürekli kısmi işgöremezlik zararı — olmak üzere toplam ——– olarak hesaplanmıştır. Rapor denetime ve hüküm kurmaya elverişli bulunarak hükme esas alınmıştır. Davalı sigorta şirketi bu zarardan —- nedeniyle akdi sorumludur. Ancak davalı vekili cevap dilekçesinde hatır taşıması indirimi yapılmasını talep ederek, hatır taşıması def’inde bulunmuştur. —-tarihli ifade tutanağında, sigortalı araç sürücüsü — “aracımda yolcu olarak bulunan komşumuz —- annesi —- kaza nedeniyle yaralandılar” şeklinde beyanda bulunmuştur. —— üzerinden alınan davacının nüfus kaydından da, davacı ile sürücü arasında akrabalık bulunmadığı görülmüş olup, taşımanın taşımanın hatır taşıması olduğu, ücretsiz olarak yapıldığı anlaşılmaktadır. 6102 sayılı yasanın 850.maddesinde, taşıma sözleşmesinin ücret karşılığı yapılması gerektiği açıkça düzenlenmiş olup, hatır için yapılan taşımanın taşıma sözleşmesi olmadığı somut biçimde ortaya konulmuştur.Hatır taşıması, sigorta teminatı kapsamında ise de, hatır taşımaları bir menfaat karşılığı olmadığından, bu gibi taşımalarda BK nun 43. maddesi uyarınca tazminattan uygun bir indirim yapılması, (%20 oranında) gerek öğretide gerekse ——– benimsenmiş ve yerleşmiş bulunmaktadır. Somut olayda, davacının araçta hatır için taşındığı kabul edilerek — kararları uyarınca hesaplanan tazminattan %20 oranında indirim yapılarak,— geçici iş görmezlik zararı, — sürekli iş görmezlik zararı olmak üzere toplam —- davalıdan tahsiline karar vermek gerekmiştir.
Yasal düzenlemeler gereği, TBK’nın 51. ve 52. maddelerinden kaynaklanan ve hakimin takdirine dayalı hakkaniyet ve takdiri indirimler nedeniyle, davanın kısmen reddedilmesi halinde, indirimden dolayı reddedilen kısım için davalı yararına vekalet ücreti takdir edilemeyeceğinden,—— reddedilen kısım hatır taşıması nedeniyle reddedildiğinden davalı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına karar vermek gerekmiş, sadece reddedilen bakıcı gideri yönünden davalı lehine vekalet ücretine karar vermek gerekmiştir.
Faiz ve Davalı ——– Değerlendirildiğinde;
Davacı vekili davadan önce KTK 97.maddesi uyarınca davalı sigorta şirketine yaptığı başvuru dilekçesi ekinde, ——– eklenmesi gerekirken, davacının maluliyet durumuyla ilgili herhangi bir belge ibraz edilmemiştir.
Kaza tarihindeki yürürlükte bulunan KTK’nın 99. maddesinde “Sigortacılar, hak sahibinin ——- sigortası genel şartlarıyla belirlenen belgeleri, —– birine ilettiği tarihten itibaren sekiz iş günü içinde zorunlu mali sorumluluk sigortası sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorundadırlar.” denilerek, sigortanın temerrütü için, hak sahibinin genel şartlarda belirlenen belgeler ile sigortaya müracaatı zorunluluğu getirilmiştir. Genel şartlarda belirtilen belgelerin eksik olarak sunulması halinde, hak sahibi tarafından müracaat şartı yerine getirildiği kabul edilse dahi sigortasının temerrüdü gerçekleşmez. Hak sahibinin eksik evrakla müracaat etmiş olması halinde, muaccel alacak yönünden dava tarihinden önce temerrütün gerçekleşmemiş olması nedeniyle, açılan dava tarihinde temerrüt oluşacağından, ancak dava tarihinden itibaren faiz talep edilebilir.Somut olayda, davacı davalıya müracaat etmiş ise de, genel şartlar çerçevesinde aranılan maluliyete ilişkin raporun başvuru evrakları ile birlikte sigorta şirketine sunulmamış olması nedeniyle, eksik evrakla müracaat edildiği anlaşılmakla, davalı sigorta şirketi KTK’nın 99. maddesine uygun şekilde temerrüte düşürülmediğinden, dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerekmiştir.——
Dava dilekçesinde davacı vekili avans faiz talep etmiştir. Dava haksız fiilden kaynaklanmakta olup, kazaya neden olan araç hususi olup, uyuşmazlığın ticari bir yönü yoktur. Bu nedenle davacı vekilinin avans faiz talebi yerinde görülmemiş, yasal faize karar vermek gerekmiştir.
Açıklanan nedenlerle davanın kabulü ile —– dava itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine karar vermek gerekmiş, avans faizi yerinde görülmemiştir.
Yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar veril gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur .
HÜKÜM : Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kısmen kabulü ile, ——- geçici iş görmezlik tazminatı, — sürekli iş görmezlik tazminatı olmak üzere toplam —- dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Alınması gereken 13.225,99 TL karar harcının, davacı tarafından yatırılan 54,40 TL peşin harç, 827,00 TL ıslah harcı toplamı 881,40 TL’den mahsubu ile bakiye 12.344,59 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından bilirkişi ücreti, Adli Tıp Kurumu Fatura ücreti ve tebligat ücreti olarak yapılan 3.332,50 TL yargılama gideri ile 54,40 TL peşin harç, 827,00 TL ıslah harcı, 54,40 TL başvuru harcı toplamı 4.268,30 TL’nin davanın ret ve kabul oranı dikkate alındığında 3.413,99 TL’nin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine, arta kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davanın kabul oranı dikkate alındığında davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT göre takdir olunan 30.042,58 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
6-Davanın ret oranı dikkate alındığında davalı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT göre takdir olunan 50,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
7-Tarafların dava şartı olması nedeniyle başvurdukları —————— görüşmeler neticesinde belirlenen 1.320,00 TL’nin davanın ret ve kabul oranı dikkate alındığında bakiye 1.055,80 TL’nin davalıdan, bakiye 264,20 TL’nin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
8-Taraflarca yatırılan ancak sarf olunmayan gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair davacı vekili yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda verilen gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık süre içerisinde—– Mahkemesi’nde İstinaf yasa yolu açık açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.Dosya incelendi. Araştırılacak başka husus kalmadığından açık yargılamaya son verildi.15/09/2022