Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/760 E. 2022/297 K. 07.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/760 Esas
KARAR NO : 2022/297

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/12/2020
KARAR TARİHİ : 07/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin —-tarihinde davalı—- kullanılmamış (—– aldığını ve düzenlenen faturada— değerinin —- olduğunu, müvekkilinin ——— işletme amacı ile aldığını ancak aracın kullanılmaya başlanıldığı ilk günlerden bu yan düzenli olarak farklı farklı arızalar verdiğini ve servise gittiğini, —- ayıplı olduğunu müvekkilinin işine engel olduğunu ve dolayısıyla müvekkilinin mağdur olduğunu, müvekkilinin kazanç kaybı yaşadığını, araç hat seferlerinin aksatılması nedeni ile para cezası aldığını, müvekkilinin —- arıza, ayıp ve üretim hatalarının tespitini yaptırdığını ve yapılan tespitte bazı arızaların tespit edilemediğini, bazı arızaların üretimden kaynaklı olduğunu bu ve bunun gibi sebeplerle aracın ayıplı olduğunun tespit edildiğini, yapılan araştırmalarda müvekkilinin almış olduğu otobüsün—- birçok yerinde benzer sorunlarla kendini gösterdiğini ve bu arızaların —-kaynaklı olduğunu, davalı şirketlerle —- sürecinin başlanıldığını ancak anlaşma sağlanamadığını, bu nedenlerle——–ayıplı olması sebebi ile ayıpsız bir misli ile değiştirilmesine, aracın kullanılamaması sebebiyle oluşan kazanç kaybına ve kesilen cezalara istinaden şimdilik 500,00 TL maddi tazminatın tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraflara yüklenilmesine ayrıca alacakların temerrüt tarihlerinden başlanarak ticari faiz uygulatılmasını ve davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı—–cevap dilekçesinde özetle; Davacının dava ve talep ettiği hak ve alacakları, TBK. 231 maddesi uyarınca satıştan itibaren 2 yıllık zamanaşımına tabi olduğunu ve dava konusu alacak zaman aşımına uğradığından davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, dava dilekçesinde sıralı olarak bildirilen — yaptırmama veya —-ve yedek parça kullanmamaya bağlı davacı kusur ve ihmallerinden kaynaklı olduğunu ve müvekkilinin sorumluluğunun olmaması nedeni ile davanın reddinin gerektiğini, iddia edilen ve ileri sürülen ayıpların gizli ayıp niteliğinde olmayıp açık ayıp niteliğinde olduğunu, bu tür ayıpların teslimden itibaren 2 ve 8 gün içinde satıcıya ihbar zorunluluğunun olduğunu, süresinde ve usulüne uygun müvekkiline ayıp ihbarı yapılmadığını ve davacı satılanı ayıpları ile birlikte kabul ettiğini, ayrıca dava hakkını da kaybettiğini, müvekkilinin satıcı üretici olmadığını ve garanti vermediğini bu nedenle sorumluluğunun 6762 sayılı TTK 25. Maddesi hükümleri çerçevesinde belirlenmesi gerektiğini, satılan aracın model farkı nedeniyle misli ile değiştirilmesinin mümkün olmadığını, —— ile değiştirilmesi halinde, aracın değer kaybetmek yerine aksine değer kazanacağını, bu nedenlerle yerinde ve haklı olmayan davanın reddi ile yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davacıdan alınmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı —–. Vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının, dava konusu aracı——- ayıptan— olarak satın ve teslim aldığını, davacının yasal sürede ve yasaya uygun ayıp ihbarında bulunmadığını ve yargılamanın TTK hükümlerine göre çözümlenmesi gerektiğini, ücretsiz onarım hakkını kullanan davacı bu tercihini değiştirerek ayıpsız bir misli ile değiştirmeyi talep edemeyeceğini, davacının seçimlilik hakkını ücretsiz onarım yönünde kullandığını ve bu tercihini değiştiremeyeceğini, araçta meydana gelen arızalar, ayıpsız bir misli ile değiştirmeyi gerektirecek değerde olmadığını, araçtaki arızaların basit ve kısa zamanda giderilen arızalardan olduğunu, arcın arızalanmasının asıl nedeninin de davacının aracı hor kullanması, kalitesiz yakıt ——– maddesi kullanımından kaynaklandığını, davacanın iddia ettiği araçtaki arızalar incelendiğininde, bir kısım arızaların tamirinin yapıldığını, bir kısmının kullanıcı hatası olduğunu ve bir kısmında da bir sorun olmadığının tespit edildiğini,—- yapılan tespiti delil olarak kabul etmediklerini, davacının aklına gelen aracın tüm parçalarının ayıplı olduğunu iddia ettiğini, tespit işlemine süresinde itiraz edildiğini, davacının sunduğu belgeler ile mahkemeyi yanıltmaya çalıştığını, davacı tarafın aracı hor kullanması sebebi ile aracın hasar görmesine neden olduğunu ve bu nedenle davacı tarafın tazminat istemeye ve— değiştirilmesi talebinde bulunmaya hakkının olmadığını, davacının kazanç kaybının söz konusu olmadığını, satış sonrası hizmetler yönetmeliğinde azami tamir süresinin 45 gün olduğunu ve bu süre kapsamında zarar, ziyan ve tazminat talep edemeyeceğini, olayda temerrüdün söz konusu olmadığını, davayı kabul etmemekle beraber sayın mahkememizde aksi görüş oluşur ise dava konusu aracın davalı ——-siciline tescilinden sonra yeni aracın verilmesine karar vermesi gerektiğini bu nedenlerle davanın reddine, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davacı tarafa yüklenmesine, mahkeme aksi görüşte olursa gerekçeli kararında dava konusu aracın davalı —– teslimi ile mülkiyetin geçmesi için zorunlu olan noter satışı ve tescil işlemlerinin de yapılmasından sonra yeni aracın davacıya teslim edilmesine şeklinde karar verilerek yargılama giderleri ve —– davacı tarafa yüklenmesini talep etmiştir.
Davacı vekilinin 06/04/2022 tarihli dilekçesi ile; huzurdaki dava ile ilgili tüm taleplerinden davalı ile anlaşması sebebi ile vazgeçtiğini, açılan davadan vekalet ücreti ve yargılama gideri talep etmediklerini ve feragat talebinin kabulünü beyan ve talep ettiği anlaşıldı.
Davalı—– tarihli dilekçesi ile; davacı tarafın feragat talebi üzerine herhangi bir yargılama gideri ve vekalet ücreti talep etmediklerini, davadan feragat ettiklerini ve davanın bu yönde reddine karar verilmesini talep ve beyan ettiği anlaşıldı.
Davalı —–tarihli dilekçesi ile; Davacının feragat beyanın kabul edildiğini, yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin olmadığını ve davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmesini talep ve beyan ettiği görüldü.
Davacı vekilinin vekaletnamesinin denetlenmesinde davadan feragat yetkisi bulunduğu anlaşılmıştır.
HMK’nun 307 – 309 ve devamı maddeleri gereğince feragat davayı kesin hüküm gibi sonuçlandıran, karşı taraf ve mahkemenin muvafakatına bağlı olmayan taraf işlemi olmakla; davanın feragat nedeniyle reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle
1-Davanın Feragat nedeniyle reddine,
2-Alınması gereken 80,70 TL harcın, peşin alınan 10.767,37 TL harçtan mahsubu ile bakiye 10.686,67 TL harcın karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
3-Taraflar tarafından yapılan tüm yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Talep gibi taraflar lehine vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
5-Kullanılmayan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
6-Tarafların dava şartı olması sebebiyle başvurmuş oldukları—- neticesinde belirlenen 1.360,00TL ücretin davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.