Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/756 E. 2022/1023 K. 29.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/756 Esas
KARAR NO : 2022/1023

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 28/12/2020
KARAR TARİHİ : 29/12/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkilinin, 06.05.2019 —-konumunda bulunduğu, seyir halinde olan—– plakalı aracın —- trafik kazası geçirdiği, başını demire çarpan müvekkilin meydana gelen trafik kazası sonucu yaralandığı ve ağır bir tedavi geçirdiği, meydana gelen trafik kazasında —– plakalı aracı kullanan—–numaralı davalı —–KTK’nın 57/1-b maddesini ihlal ettiği tam kusurlu bulunduğu, —– numaralı davalı ——bahsi geçen aracın sahibi/işleteni olduğu,—–numaralı davalı—–ise, kazaya karışan —– plakalı aracın kaza tarihindeki —– poliçe numarası ile —— sigortalayan şirket olduğu, her 3 davalı da trafik kazası nedeniyle malul kalan müvekkilin uğradığı maddi zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu, müvekkilin uğradığı manevi zararı ise yalnızca—— numaralı davalılardan talep etmekle, —– numaralı davalıdan manevi tazminat talebinin olmadığı, gerçekleşmiş olan trafik kazası nedeniyle müvekkilin vücudunda oluşan kalıcı hasarların tespit edilip maluliyet oranının belirlenmesi için tedavi süresi sonrasında ——06.07.2020 tarihli ——göre 9640 sürekli maluliyet oranı halinin oluştuğunun belirlendiği, aynı rapora göre, müvekkilin 9 ay boyunca başkasının yardımına muhtaç olduğu tespit edildiğinden, 9 aylık süre için bakıcı gideri talebinin bulunduğu, ancak müvekkilin tedavi aşaması halen devam ettiğinden, maluliyet oranının artması yahut başkasının yardımına muhtaç olduğu sürenin sağlık durumuna göre uzaması ihtimaline göre, fazlaya dair hakkını saklı tuttukları, müvekkilin emsallerine göre tıbbi iyileşme süresinin 12 aya kadar uzayabileceği, kişinin bu süre zarfında mesleğini icra edemeyeceği, bu sürenin geçici iş göremezlik süresi olarak değerlendirilebileceği ve bu sürede engellilik oranının % 100 sayılması gerektiği ifade edildiği, ailesine bakmakla yükümlü müvekkilin geçirdiği elim kaza sonucunda çalışamaz hale gelmesinin ailesinin geçimini zorlaştırdığı, bu nedenle kendisine maddi tazminat kapsamında sürekli iş göremezlik tazminatı ödenmesi gerektiği, ayrıca geçirdiği kaza nedeniyle meydana gelen hasarlar yüzünden müvekkil bakıma muhtaç hale geldiği, bu nedenle geçici iş göremezlik tazminatına da hükmedilmesi gerektiği, söz konusu tazminatın, TBK hükümlerince kazaya sebebiyet veren —–ile ruhsat sahibi —–, KTK, —– Genel Şartları ve TTK hükümlerince de davalı sigorta şirketinin sorumluluğu kapsamında olduğu, müvekkilin maluliyet tazminatı (sürekli iş göremezlik) talepli olarak davalı sigorta şirketine 02.08.2019 tarihinde müracaat edildiği, davalı sigorta şirketi tarafından müracaat hakkında herhangi bir dönüş olmaması nedeniyle işbu davayı açma gereği hasıl olduğu, 14.05.2019 tarihinde ——ilk ameliyatını olan müvekkil ikinci ameliyatını 30.05.2019 tarihinde olduğu, çok ağır bir süreç geçirdiği ve kaza gününden beri düzenli olarak ilaç kullanmaya başladığı, bakmakla yükümlü olduğu bir ailesi olan müvekkilin, kalıcı maluliyeti nedeniyle çalışamadığı ve ailesine bakamamanın verdiği mahcubiyet yüzünden de büyük sıkıntılar çektiği, söz konusu kazanın müvekkilde yarattığı acı, keder, elem ve ıstırabın giderilebilmesi için —–numaralı davalılardan müvekkil lehine 100.000,00 TL manevi tazminat taleplerinin olduğu,—— başvurulduğu, ancak müvekkilin hak kazandığı tazminatın arabuluculuk sürecinde de alınamadığı, açıklanan nedenlerle HMK 107/1 gereği açılan belirsiz alacak davasının kabulü ile müvekkilin bakiye zararının karşılanması adına, şimdilik 1.000,00 TL sürekli iş göremezlik tazminatının, 1.000,00 TL geçici iş göremezlik tazminatının ve 1.000,00 TL bakıcı giderinin, kaza tarihi olan 18.09.2016’dan itibaren işleyecek yasal faizleri ile birlikte tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesi, 100.000,00 TL manevi tazminatın ise 18.09.2016 ‘dan itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, yalnızca—–numaralı davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesini (—– numaralı davalı ——manevi tazminat talebi bulunmadığı), yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılara yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı——vekili tarafından Mahkemeye verilen cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafça iddia edildiği üzere; 06.05.2019 tarihinde —— plakalı yolcu otobüsünde yolcu olarak bulunan davacı ——yaralandığı ve bu sebeple meydana gelen kaza neticesinde müvekkilinin maddi – manevi zarara uğradığı iddia edildiği, davacının iddialarını kabul etmemekle birlikte davaya cevap verme zarureti doğduğu, işbu sebeple aşağıda arz ve izah olunan nedenlerle davanın reddi gerektiği, aleyhe kabul anlamına gelmemek kaydı ile esasa ilişkin olarak da söz konusu dosya incelendiğinde huzurdaki davanın Müvekkil şirket açısından reddine karar verilmesi gerektiği, şöyle ki; müvekkil şirketin kazada hiçbir kusurunun bulunmadığı, araçla yapılan kazada tarafların kusur durumlarının “özellikle yolcunun kemer takıp takmaması hususuyla birlikte” incelenmesi gerektiği, seyir halindeki —— plakalı otobüsün kaza yapması sonucunda davacının yaralandığını iddia ettiği, dosyada da açıkça görüleceği üzere, davacı yanın araç içinde kafasını demire vurması sebebiyle yaralandığı, büyük hacimli araçların karışmış olduğu trafik kazalarında, kazanın meydana gelmesinden sonra araç içerisinde bulunanların zarar görmesinde başlıca faktörün araç içerisinde emniyet kemerinin kullanılmaması olduğu, Karayolları Trafik Yönetmeliğinde şehirler arası otobüslerin bütün koltuklarında yolcular için de emniyet kemeri kullanma zorunluluğu bulunduğu, kazaya karışan——- plakalı otobüste de kaza esnasında ve hali hazırda emniyet kemeri mevcut olduğunun aşikar olduğu, zarar gören davacı tarafından bu tertibatın kullanılmaması davacının müterafik kusurunu gösterdiği, meydana gelen kazada davacı yolcunun emniyet kemeri takıp takmadığı incelenmesi ve kusur açısından değerlendirmeye alınması gerektiği, davacının davaya konu kaza nedeni ile sigorta şirketlerinden ve ——- ödeme almış olması ihtimali mevcut olduğu, davacının tazminata hak kazandığı hususunu kabul etmemekle birlikte bir an için tazminata hak kazandıkları kabul edilecek olsa dahi ilgili kurumlardan aldıkları ödemelerin hesaplanacak tazminattan düşürülmesi gerektiği, davacı yanın maddi tazminat talebindeki kriterler değerlendirildiğinde söz – konusu zararın karşılandığı ve bu sebeple söz konusu tazminat talebinin zenginleşme amacı taşıdığı görüleceği, bu sebeple davacı yanın maddi tazminat talebinin reddine karar verilmesi gerektiği, davacı yanın manevi tazminat talebinin de fahiş olduğu, davacı vekilinin somut olayın üzerinden yaklaşık 2 yıl geçtikten sonra talep edilen 100.000,00 TL’lik manevi tazminat talebi oldukça fahiş, zenginleşme niteliği taşıyan miktarda ve kabul edilemez olduğu, açıklanan ve Sayın Mahkemece resen dikkate alınacak sebeplerle, davacı tarafından haksız ve hukuksal dayanaktan yoksun olarak ikame edilen işbu davanın reddine, yargılama gideri ve avukatlık ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.Dava dilekçesi ve eklerinin usulüne uygun olarak davalı —–tebliğ edilmiş olduğu, davalı tarafın herhangi bir cevap dilekçesi sunmamış olduğu görüldü.
İNCELEME ve GEREKÇE : Dava, hukuki niteliği itibari ile Davacının yolcu olarak bulunduğu ve davalı sigorta şirketine sigortalanan——plakalı araçta meydana gelen trafik kazasında uğradığı sürekli ve geçici iş göremezlik tazminatı ile manevi tazminat talebine ilişkindir.
—— yazılan müzekkerelere cevap verildiği, müzekkere yazı cevaplarının dosya arasına alındığı görüldü. Davada aktif ve pasif taraf husumetinin sağlandığı anlaşılmış olup taraflar arasında bu hususta çekişme yoktur.7155 sayılı Kanun’un 20. Maddesi ile eklenen 5/A maddesi uyarınca arabuluculuk başvurusunda bulunulmuştur. arabuluculuk son tutanağında icra dosya borcunun ödenmesi hususunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin arabuluculuk son tutanağı dosya arasına alınmıştır.Dosya Trafik bilirkişisine tevdi edilerek aldırılan bilirkişi raporunda özetle ; —– plakalı aracın sürücüsü——; Karayolları Trafik Kanununun 47. maddesinin d) fıkrası ile 52.maddesinin b) fıkrasını ihlal ederek; le karayolunda seyir halindeyken, Trafik güvenliği ve düzeni ile ilgili olan ve yönetmelikte gösterilen diğer kural, yasak, zorunluluk veya yükümlülüklere uymak, yönetimindeki servis otobüsünün hızını, aracın yük ve teknik özelliğine, görüş, yol, hava ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara uydurmak, dikkatli vetedbirli olmak araç içindeki yolcuları güvenlik içinde taşımak zorunda olduğu halde; Sevk ve idaresindeki ——plakalı servis otobüsü ile 06.05.2019 günü saat 08.00 sıralarında, —– şehiriçi servis şoförü olarak, —–götürmek üzere yolcuları aldığı ve —–istikametinde —– ayrımına yaklaşık 200 metre kala plakasını bilmediği bir aracın aniden önüne kırması üzerine, araca çarpmamak için fren yaptığı ve araca çarpmadığı, bu sırada arkasındaki sırada ve koridor tarafında yolcu koltuğunda oturan yolcu —— kafasını şoför koltuğunun alt kısmında bulunan demire ve el freni kısmına çarpmasıyla, dava konusu araç içi kazasının meydana geldiği, bu şekilde aracının hızını kullandığı otobüsünün yük ve teknik özelliğine, görüş, yol, hava ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara uydurmadığı ve aniden fren yapmak zorunda kaldığını, Karayolu Taşıma Kanununun 6. ve 7.maddelerine göre, ticari araçta taşıdığı yolcu ile ilgili gerekli önlemleri alması ve özen göstermesi ve yolcuların sağlıklı, rahat ve güvenli bir yolculuk yapmasını sağlamak, yolcuyu güvenli bir şekilde taahhüt ettiği yere kadar götürmek ve Türk Ticaret Kanununun 914.maddesine göre de, yolcuları rahat bir yolculukla ve sağlıklı olarak gidecekleri yere ulaştırmakla yükümlü olduğu halde, yolcunun sağlıklı, rahat ve güvenli bir yolculuk yapmasını sağlayacak tedbirleri almadığı, dikkat ve özen sorumluluğunu yerine getirmeyerek yolcu —— araç içinde düşerek yaralanmasına sebebiyet verdiği anlaşıldığından meydana gelen araç içi kazada, % 100 (Yüzde Yüz) oranında kusurlu olduğu, Davacı yolcu ——; Kazanın meydana gelmesine direk etki eden, Trafik kuralı olarak uymak zorunda iken ihlal ettiği, Karayolları Trafik Kanununun ilgili maddeleri bulunmadığından; meydana gelen trafik kazasında kusurunun olmadığı, Kazaya karışan araçtaki sürücü ve yolcuların emniyet kemeri takma zorunluluğu açısından; Karayolları Trafik Kanununun 78. maddesine göre; belirli sürücülerin ve yolcuların, araçların sürülmesi sırasında koruyucu tertibat kullanmaları zorunlu olduğunu, TBK 52.maddesi uygulaması yönünden, dosya kapsamına bakıldığında; —–plakalı servis otobüsünün yolcularından, —— kaza esnasında, emniyet kemerini takıp takmadığı konusuyla ilgili, dosyada herhangi inin bulunmadığı, konu hakkındaki değerlendirme, bu durumda TBK 5l.maddesi gereğince mahkemenin takdirinde olduğundan, müterafik kusur konusunda bilirkişi olarak değerlendirme yapılmadığını belirten raporunu mahkememize sunmuştur.
Dosya—– gönderilerek aldırılan 06/10/2021 tarihli raporda özetle ; —— 17/01/1962 doğumlu —— 06/05/2019 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının,—— yayımlanan Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında yönetmelik hükümlerine göre değerlendirildiğinde; I. Kas-İskelet Sistemi, Her iki üst ekstremite bozuklukları, Tablo 4.2b; 2-Hafif-Orta, %40; II. Yüz, Sınıf 1, Burun Eğriliği kişinin özür oranı %2 olup ——formülü ile 1. Kişinin Toplam Tüm Vücut Engellilik Oranının %41 (yüzdekırkbir) olduğu, 2. İyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 12 (oniki) aya kadar uzayabileceğini belirten raporunu mahkememize sunmuştur.Dosya —– gönderilerek aldırılan 30/05/2022 tarihli raporda özetle ;—— 06/05/2019 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı gelişen yaralanması nedeniyle başka birisinin sürekli bakımına muhtaç durumda olmadığı, ancak iyileşme süresi içerisinde 1(bir) ay boyunca başka birisinin yardımına ihtiyaç duyabileceği oy birliği ile mütalaa olunur. Hususları düzenlenmiştir. Dava dilekçesi, cevap dilekçesi mahkememizce aldırılan kusura yönelik bilirkişi raporu——Kurumunun 06.06.2022 tarihli maluliyet raporu ve tüm dosya kapsamı ile birlikte yapılan değerlendirmede;davacının yolcu olarak içerisinde bulunduğu —– sigortası ile sigortalan,davalı —–sevk ve yönetimindeki diğer davalı —–plakalı araçla trafik kazasının meydana geldiği, —— plakalı araç sürücüsü —— meydana gelen trafik kazasında, %100 oranında kusurlu olduğu, davacının dava konusu trafik kazasında,yolcu olarak bulunduğu, kazanın meydana gelmesine direk etki eden ihlalinin olmadığının tespit edildiği,davacının maddi tazminat talebi yönünden taleplerinin olmadığını 21.12.2022 tarihli dilekçeyle beyan etmiş olmalarından dolayı bu hususta karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş,ancak manevi tazminat talebi yönünden denetime elverişle ——belirlenen maluliyet oranına ve ——tarafından hazırlanan rapora göre davacı lehine manevi tazminat yönünden bir değerledirme yapılmıştır.Manevi tazminat davası yönünden ise Davacının manevi tazminat talebi Türk Borçlar Kanunu ‘ MADDE 56- Hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir. ‘ ve ‘ ——.Hâkimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı, olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması ve buna göre manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği açıkça ortadadır. —— çerçevesinde davacı ve davalıların ekonomik durum , kusur oranı, davacının maluliyet oranı, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü nazara alınmak suretiyle davacı için 65.000,00 TL manevi tazminat takdir edilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davacının davasının maddi tazminat yönünden konusuz kalmış olması sebebiyle KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA ;
2-Davacının manevi tazminat talebinin KISMEN KABULÜ KISMEN REDDİ İLE 65.000 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 06.05.2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılar —— müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine :
3-Harçlar kanunu gereğince kabul edilen değer üzerinden alınması gereken toplam 4.098,60-TL harçtan daha önceden ödenen toplam 351,80-TL harç düşüldükten sonra eksik kalan 3.746,80-TL harcın davalılardan müştereken müteselsilen alınarak hazineye irad kaydına,
4-Maddi tazminat yönünden davacı vekilinin talebi olmadığından vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına ;
5-Manevi tazminat yönünden ;Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden —– (madde-13 Üçüncü Kısım) göre hesaplanan—— nisbi vekalet ücretinin davalılar ——müştereken müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
6-Manevi tazminat bakımından Davalı —– kendisini vekil ile temsil ettirdiginden ——- göre hesaplanan ——– vekalet ücretinin davacıdan alınarak işbu davalıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan; 54,40-TL Başvuru Harcı, 351,80-TL Peşin/nisbi Harcı, olmak üzere toplam 406,20TL harcın davalılardan müştereken müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
8-Davacı tarafından yapılan toplam 3.573,00-TL yargılama giderinin; ——- ile sulh olunduğundan ve davacının yargılama gideri talebi bulunmadığından, davacı üzerinde bırakılmasına,
9- Fazla yatan gider avansı ile delil avansı var ise karar kesinleştikten sonra istek halinde yatıran taraflara iadesine,
10-Dava şartı olan arabuluculuk görüşmeleri neticesinde—— Arabulucu Başvuru Nolu dosyada taktir olunan 1.320,00-TL ücretin kısmen kabul kısmen red oranı dikkate alınarak 42,58-TL’sinin davacıdan,1.277,42 -TL’sinin ——- müştereken müteselsilen alınarak hazineye irat kaydına, Dair, davacı vekili ve davalı —— vekili ile davalı—–yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta içinde —— Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı.