Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/739 E. 2022/444 K. 24.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/739 Esas
KARAR NO : 2022/444

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/12/2020
KARAR TARİHİ : 24/05/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde özetle, —aboneliği sözleşmesi çerçevesinde——— elektrik fatura borçlarının ödenmediği, Faturaların ödenmemesi sebebiyle —–dosyasıyla, davalıdan toplam — talep edildiği, Davalının dosya borcunun tamamına itiraz ettiği belirtilerek, itirazının iptaline ve davalı aleyhine — icra inkâr tazminatına, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE
Dava hukuki niteliği itibari ile abonelik sözleşmesinden kaynaklı elektrik enerjisi bedeline ilişkin düzenlenen faturalardan dolayı başlatılan icra takibine yapılan itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasıdır.
—– dosyası getirtilerek dosyamız içerisine alınmış olup yapılan incelemesinde ödeme emrinin davalı borçluya 19.12.2016 tarihinde tebliğ edildiği davalı borçlunun 26.12.2016 tarihinde borca itiraz ederek takibi durdurduğu, duran takip üzerine—davanın açıldığı, itirazın ve davanın süresinde olduğu anlaşılmıştır.
Usulüne uygun taraf teşkili sağlanarak deliller toplanmış ve tahkikat aşamasında değerlendirilmiştir.
Taraflar tacir olduklarından taraf defterleri üzerinde inceleme yapılmasın karar verilmiş inceleme gününde davalı taraf defter ibraz etmemiş ve herhangi bir geçerli mazeret te sunmamıştır. Davacının defterlerinin incelenmesi sonucunda usule uygun tutulduğu ve davacının davalıdan takibe konu sözleşmeden dolayı ——– oranında—— toplam 10.592,13 TL alacaklı olduğu mütalaa edilmiştir. Rapor denetime uygun ve —mevzuat çerçevesinde hazırlandığından hükme esas alınmıştır.
—Sayılı ilamında da ticari defterlerin delil kabiliyeti “…6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) hükümlerine göre: Mahkeme, ticari davalarda tarafların — ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK 222/1). Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır (HMK 222/2). şartlara uygun olarak tutulan ——- sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması ve defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği ise üçüncü fıkrada düzenlenmiştir. Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan— kayıtları, sahibi aleyhine delil olur (HMK 222/4).
Taraflar, kendilerinin veya karşı tarafın delil olarak dayandıkları ve ellerinde bulunan tüm belgeleri mahkemeye ibraz etmek zorundadırlar. —- alınarak ve talep edildiğinde incelemeye elverişli———kaydedilerek mahkemeye ibraz edilir (HMK 219/1). —– —— gibi devamlı kullanılan belgelerin sadece ilgili kısımlarının onaylı ——– mahkemeye ibraz edilebilir (HMK 219/2).
İbrazı istenen belgenin, ileri sürülen hususun ispatı için zorunlu ve bu isteğin kanuna uygun olduğuna mahkemece kanaat getirildiği ve karşı taraf da bu belgenin elinde olduğunu ikrar ettiği veya ileri sürülen talep üzerine sükut ettiği yahut belgenin var olduğu resmî bir kayıtla anlaşıldığı veya başka bir belgede ikrar olunduğu takdirde, mahkeme bu belgenin ibrazı için kesin bir süre verir (HMK 220/1). Belgeyi ibraz etmesine karar verilen taraf, kendisine verilen sürede belgeyi ibraz etmez ve aynı sürede, delilleriyle birlikte ibraz etmemesi hakkında kabul edilebilir bir mazeret göstermez ya da belgenin elinde bulunduğunu inkâr eder ve teklif edilen yemini kabul veya icra etmezse, mahkeme, duruma göre belgenin içeriği konusunda diğer tarafın beyanını kabul edebilir (HMK 220/3).
Bu kurallar birlikte değerlendirildiğinde ticari davalarda yani iki tarafın tacir olduğu ve dava konusunun ticari işletmeleri ile ilgili olduğu davalarda ticari defterler ile sözleşme ilişkisinin veya alacak miktarının ispatı mümkündür. Ticari defterler kesin delillerdendir. Yasa’da delil vasfı taşıdığı takdirde aksinin yazılı veya kesin delillerle ispatı gerektiği düzenlenmiş olduğundan, yasanın ticari defterleri kesin delil olarak düzenlediği açıkça anlaşılmaktadır.
Ticari defterler kesin delillerden ise de ancak HMK 222. maddedeki koşullar çerçevesinde ispat aracı olabilir. Ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması gerekir. Bir taraf kendi defterlerine delil olarak dayanmış ise karşı tarafın —- dayanılmamış olsa da karşı taraf defterlerinin incelenmesi zorunludur. Çünkü — defterleri yasada belirtildiği üzere karşı tarafın ticari defterleri ile uyumlu olduğu takdirde lehine delil olabilecektir. Karşı taraf defterleri incelenmediği takdirde dayanan tarafın kendi defterindeki kayıtların lehe delil olması mümkün değildir. Davacının da bu durumu bilerek ticari defterlere delil olarak dayandığı ve karşı tarafın ticari defterlerinin de incelenmesini istediği kabul edilmelidir. Aksinin kabulü halinde davacının ticari defterleri tek başına delil niteliği taşımadığından dayanılan böyle bir delilin incelenmesine gerek de olmayacaktır. Karşı taraf ticari defterlerini sunar ise birlikte incelenip değerlendirildiğinden delil olup olmadığı sonucuna göre değerlendirilebilecektir. Karşı —defterlerini sunmadığı takdirde ise bu davranışı ile kendi ticari defterlerinin davacı defterleri ile uyumlu olup olmadığının incelenmesine engel olduğundan, engel olduğu sonucun varlığını kabul etmiş sayılmalıdır. Tacir olup ticari defter tutmak zorunda olan taraf,—— bulunmadığını ileri süremeyeceğinden verilen kesin süreye rağmen ibraz etmediği takdirde, belgenin elinde olmadığına dair yemin etmesine gerek olmaksızın HMK 220/3. madde gereğince sunmaktan kaçındığı belgelerdeki (ticari defterlerindeki) kayıtların, karşı taraf defterindeki kayıtlara uygunluğunu mahkeme kabul edebilir. Aksinin kabulü durumunda; karşı tarafın—– defterlerini sunmaması halinde sunan tarafın—– tutulmuş ticari defterlerinin lehe delil olarak kabul edilemeyeceği şeklinde bir sonuç ortaya çıkar ki bu ticari defterleri ve karşı taraf elinde olduğu ileri sürülen belgeleri delil olarak kabul edip sunulmaması halinde sonuçlarını belirleyen HMK’ndaki açık düzenlemelere aykırı bir yorum olacaktır…” şeklinde açıklanmıştır.
Davalı tarafın mazeretsiz olarak defter ibraz etmemesi, davacı defterlerinin usule uygun tutulması ve raporun denetime uygun olduğu anlaşıldığından davanın kısmen kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-1-Davanın kısmen kabulü ile; davalının —— icra dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptaline, takibin—- devamına,
Alacağa takip tarihinden —- ve 6183 sayılı kanun gereği değişecek oranlarda gecikme zammı ve gecikme zammına işleyecek % 18 KDV uygulanmasına
2-Alacak likit ve itiraz haksız olduğundan alacağın %20 ‘si oranındaki —–tazminatının davalıdan alınıp davacı tarafa verilmesine,
3-Alınması gereken —- karar harcına karşılık peşin alınan 128,22-TL’nin mahsubu ile bakiye ——davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafından sarfolunan —– yargılama giderinin davanın kabul kısmına isabet eden —–peşin alınan —-toplamı —–davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafından sarfolunan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar vermeye yer olmadığına,
6-Davacı lehine —- taktir olunan —– vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalılar lehine —- uyarınca taktir olunan 22,19-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
8-Tarafların dava şartı olması nedeniyle başvurmuş oldukları — neticesinde belirlenen —davanın ret ve kabul oranı dikkate alındığında bakiye 1.317,24 TL’sinin davalıdan, 2,76 TL’sinin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
9-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde kullanılmayan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
Dair, Gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.