Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/73 E. 2020/346 K. 16.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/73 Esas
KARAR NO: 2020/346
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/04/2013
KARAR TARİHİ: 16/07/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Davalı şirketin davacıdan ——- tarihli mal alımları sonrasında borca karşılık ——keşide tarihli, keşidecisinin şirketin diğer ortakları —— akrabası ——– çekin müvekkiline verildiğini, ancak çekin tarihine kısa bir süre kalması üzerine davalının çeki ödemeyeceğini söyleyerek müvekkilinin de kabulü dahilinde—– tarihli ve aynı tutarlı ve keşidecisi aynı başka bir çekin müvekkiline verildiğini, bu çekinde ödenmediğini, arkasının yazıldığını ve ——İcra Müdürlüğünün —- sayılı dosyası ile takibe geçildiğini, borçlu —– imzaya itiraz ederek —– İcra Mahkemesinin —– sayılı dosyasının da imza kendisine ait olmadığından, yine ———— sayılı dosyasında da borçlu bulunmadığının tespiti ile takibin iptalini talep ettiğini, takibe ilişkin çek keşidecisi hakkında ve ——- yetkilileri hakkında sahtecilik ve dolandırıcılık suçuyla haklarında dava açıldığını ve ————- Ağır Ceza Mahkemesinin ———- sayılı —— tarihli kararı ile çek keşidecisi ——– resmi evrakta sahtecilik suçundan mahkum olduğunu, oluşan hukuki durum karşısında cari hesapta bu çek ile ödenmiş görülen ———- karşılığı ——- için borçluya borç kaydı yapıldığını, davalının ——- mal alımı faturası karşılığında verilen çek iptal olduğundan, alacağın tahsili için davalı aleyhine eski ——İcra Müdürlüğünün ——— sayılı dosyası ile yapılan ilamsız icra takibine davalının haksız itirazı üzerine takibin durduğunu ileri sürerek; davalının takibe haksız itirazın iptali ile %20 den az olmamak üzere inkar tazminatına karar verilmesinin talep edildiği anlaşılmıştır.
SAVUNMA: Davalı yanın usulüne uygun tebligata rağmen süresinde cevap vermediği anlaşılmış, ancak yargılama sürecinde vekilleri aracılığıyla davada temsil olunmuşlardır.
İNCELEME ve GEREKÇE : Dava, hukuki niteliği itibari ile İİK 67 mad uyarınca itirazın iptali ve inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Yöntemine uygun duruşma açılmış taraf kanıtları toplanmıştır. Uyuşmazlık noktaları resen belirlenerek bilirkişi raporu alınıp sonuca gidilmiştir.
——-İcra Müdürlüğünün —— sayılı takip dosyasının celbi ile incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine fatura ve cari hesaba dayalı alacaktan ötürü —— asıl alacağın takip tarihinden itibaren yürütülecek avans faizi ile tahsili için ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalının ödeme emri tebliği üzerine süresinde itirazı ile takibin durduğu, eldeki davanın da İİK 67 maddesindeki bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmış olduğu anlaşılmıştır.
Tarafların iddia ve savunmaları kapsamında ileri sürdükleri deliller, celp olunup incelenen icra dosyası, —-İcra Mahkemesinin ——- sayılı ilam ve içeriği, —Asliye Ticaret Mahkemesinin ——— tarihli karar ve içeriği, ————Ağır Ceza Mahkemesinin ———- tarihli karar ve içeriği ile tarafların ticari defter ve kayıtlarıda inceletilmek suretiyle alınan denetlenmesi üzerine hükme esas almaya yeterli ve elverişli olduğu sonucuna ulaşılan ——– tarihli bilirkişi rapor ve içeriği ile tüm deliller bütün olarak değerlendirildiğinde, davalı yanın ticari defter ve kayıtlarını inceleme için ibraz etmediği, bilirkişi rapor içeriğindeki tespitler kapsamında davacının lehine delil teşkil ettiği anlaşılan ——- yılları ticari defter ve kayıtlarına göre takip tarihinde davalıdan ——- fatura nolu faturadan ötürü ——– tutarında alacaklı göründüğü, davacı şirket alacağının dayanağını teşkil eden fatura konusu malların teslimine ilişkin dosyaya sunulan —– irsaliye nolu sevk irsaliyesinde teslim alan bölümünde ——– isimli şahsın imzasının mevcut olduğu, davalı yanın malları teslim almadığına dair ve bu kişiye yönelik herhangi bir itiraz ve beyanda bulunmadığı, davacı yan, takip konusu bu fatura alacağına istinaden davalı şirket yetkililerinin akrabası olduğunu iddia ettiği ———- isimli şahıstan——–ki teslim aldığını ancak bu çekin karşılığının çıkmadığını bu nedenle alacağın tahsil edemediğini iddia ettiği, ——–Ağır Ceza Mahkemesi————-Tarihli Kararı içeriğinden; ———— suç tarihinde kendisi dışında bir başka üçüncü şahsa imzalattığı davaya konu çeki daha önceden oluşmuş bir borç karşılığında dosyamız davacısı müştekiye verdiği ve akabinde de borcu ödememek için inkar ettiği gerekçesi ile eylemine uyan resmi evrakla sahtecilik suçundan 765 Sayılı TCK 342/1 Maddesi uyarınca cezalandırıldığı, bu ilamda sanığın daha önce de davacı şirkete çekler verdiği, bu çeklerin tahsil edildiği ve yine sanığın, davalı şirket yetkilileri ile teyze çocukları olduğunun tespit edildiği anlaşılmıştır.
Dolayısıyla ——Ağır Ceza Mahkemesi —————- tarihli ——- ilamı da gözetildiğinde; sanık ——- davalı şirketin davacı şirkete fatura konusu borcu için çek keşide ettiği ve çekin karşılıksız olduğu, davacının alacağını tahsil edemediği, davalıya ———- tutarında mal teslim ettiği sonucuna ulaşılmaktadır. Bu durumda somut olayda çekin keşide edilmesi davalı tarafın davacıdan mal teslim aldığı, iş bu faturanın davalının kabulünde olduğu anlaşılmaktadır. Tüm bu hususlar bütün olarak değerlendirildiğinde; davacının davalıdan takip tarihi itibariyle takipte talep ettiği asıl alacak tutarı kadar alacaklı bulunduğu, bu itibarla davalının takibe itirazının haksız olduğu, alacağın da likit alacak olduğu yasal sonucuna ulaşılmakla davanın kabulüne dair mahkememizce verilen karar; —————— ilamı ile,
“Davacının faturaya konu malın teslim edildiğini usulüne uygun delillerle ispatlaması gerekir. Davacının defterlerinin kapanış tasdiklerinin olmaması nedeniyle davacı lehine delil teşkil etmez. Mahkemece gerekçesinde, faturanın teslimine ilişkin irsaliye nedeniyle malın teslim edildiğini belirtmiş ise de, davalı sevk irsaliyesinde ismi bulunan ———- adlı kişinin kendi çalışanı olmadığını belirtmiştir. Bu durumda, mahkemece sevk irsaliyesinde ismi bulunan ———- davacı çalışanı olup olmadığı yönünde davacı delillerinin ibrazı sağlanarak, bu konuda gerekirse ——– kayıtlarından araştırma yapılmak ve davalının ticari defter ve belgelerinin ibrazı halinde bilirkişiye incelettirmek suretiyle toplanacak deliller doğrultusunda karar verilmesi gerekirken eksik inceleme sonucu karar verilmesi doğru görülmemiştir.” gerekçesi ile bozulmuştur.
Bozmadan sonra mahkememizce usulüne uygun olarak yeniden yargılama yapılmış, davacıya bozma ilamı doğrultusunda delil ibrazı için süre verildikten sonra —— kayıtları da celp edilmiş ve yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
———- tarihli cevabı yazısı ile ——— isimli şahsın davalı çalışanı olarak kayıtlarda görünmediği anlaşılmıştır.
———–ilamı uyarınca, davacı defterleri usulüne uygun olarak tutulmamış olması nedeniyle sahibi lehine delil olarak kabul edilemeyeceğinden; yeniden yaptırılan bilirkişi incelemesinde davalıya yapılan ihtara rağmen davalı defterlerinin sunulmamış olması ve bu defterler üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılamamış olması nedeniyle davacının davasını ispat edemediği kabul edilerek davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın temyizi üzerine ———– ilamı ile hükmün —— bozulmasına karar verilmiştir. Yüksek mahkeme bozma ilamında, ——Davacı taraf dava dilekçesinde ticari defterlerine delil olarak dayanmış olup bu ticari defter kavramı içerisinde BA-BS formları da girmektedir. Buradan hareketle davacı vekilince BA formlarının istenilmesi talep edilmiş, mahkemece tahkikatın tamamlanmış olduğu ve sözlü yargılamaya geçildiği gerekçesiyle bu talebin reddine karar verilmiş ise de, bu gerekçe yerinde değildir. Zira sözlü yargılama aşamasına geçildikten sonra dahi eksik olan hususun yerine getirilmesi talebi halinde bu talep dikkate alınıp sözlü yargılama aşamasına ikinci kez de geçilebilecektir. Yukarıda belirtildiği gibi BA formları ticari defter kavramı içerisine girdiğinden mahkemece bu husus araştırılmadan eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru görülmemiştir——– gerekçesine yer verilmiştir.
Mahkememizce ———- tarihinde davanın kabulüne dair verilen karar, ———— araştırılması gereken hususlara tek tek değinilmek suretiyle eksik incelemeden dolayı — tarihli kararla bozulmuştur. Mahkememizce usul ve yasaya uygun olan bu bozma ilamına uyularak, bozma ilamı çerçevesinde gerekli araştırma ve incelemeler yapılarak, davacının davasını ispatlayamadığı gerekçesiyle ——– tarihinde davanın reddine karar verilmiştir.
Davacının açıklanan bu aşamalarda dayanmadığı ve celbini istemediği bir delil (BA formları) tahkikat tamamlandıktan sonra (——— havale tarihli dilekçe ile) istendiğinden, mahkememizce tahkikatın tamamlandığı ve sözlü yargılamaya geçildiği gerekçesiyle kabul edilmeyerek yargılamaya devamına hüküm verilmiştir. Daha önceden esastan bozma geçiren dosyanın hiçbir aşamasında davacı BA formlarına dayanmadığı gibi, ——— yukarıda açıklanan bozma gerekçeleri arasında da gösterilmemiştir.
Diğer yandan davacı delil listesinde “ticari kayıtlar” gibi genel bir ifade yerine sadece “ticari defterler” tabirine yer vermiştir. Bu durumda defter dışındaki sair kayıtların, yukarıda açıklanan uzun yargılama safahatından sonra sözlü yargılama aşamasında dile getirilen yeni delil mahiyetinde olduğu ve usulün buna cevaz vermediği şüphesizdir. Mahkememizce böyle bir aşamada ilk kez öne sürülen araştırma talebi yerinde bulunmamış ve ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiştir.
Hakimin görevi, usul kurallarını yerinde uygulayarak davanın mümkün olan en çabuk zamanda ve en az masrafla bitirilmesini sağlamaktır. Zamanında ileri sürülmeyen delillerin her zaman ileri sürülebileceğini kabul etmek usul kurallarını uygulanamaz ve gereksiz kurallar haline getirir. Tüm bu açıklamalar ışığında mahkememizin ——- tarihli kararın yerinde olduğu düşüncesiyle direnme kararı verilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Mahkememizin ———– sayılı kararında DİRENİLMESİNE,
2-Alınması gerekli 54,40-TL harcın davacı tarafından peşin yatırılan 211,60 TL’den mahsubu ile bakiye 157,20-TL bakiye harcın davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 3.400,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yapılan 80,00-TL yargılama giderinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan ancak sarf olunmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde yargıtay yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.16/07/2020