Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/711 E. 2022/323 K. 15.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/711 Esas
KARAR NO: 2022/323
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 17/06/2015
KARAR TARİHİ: 15/04/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Davalı ile davacı arasında dava dışı ——– teslim gerçek zamanlı atıksu izleme —– sözleşmesi imzalandığını bu sözleşme uyarınca davalı şirketin davacıya ——-ortaklığı teklifinde bulunduğunu yazışmalar ile toplam — tutarı bedelle anlaşıldığını, davalının davacıya—- avansı gönderdiğini davacının mal alımı yaptığını daha sonrasında imza aşamasına gelinince davalının sözleşmeyi imzalamaktan vazgeçtiğini, davacının yapmış olduğu masrafların toplamı olan —-fatura düzenlendiğini ancak bu bedelin ödenmediğini ihtarname keşide edildiğini buna rağmen ödenmemesi üzerine —- sayılı dosyası ile takip başlatıldığını davalının takibe, yetkiye vs itiraz ettiğini yetki itirazı dikkate alınarak yetkisizlik kararı verildiği ve dosyanın —– esas sayılı dosyası üzerinden devam ettiğini, davalının yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili dosyaya sunduğu cevap dilekçesinde özetle: Davalı ile davacı arasında sözleşme akdedildiğini davalı firma ile davacı arasında alt işveren ilişkisi kurulduğunu, sözleşme gereği işin niteliği gereği bir kısım malzemelerin davalı tarafça temin edilerek davacıya teslim edildiğini, dava dışı firma ile sözleşme sonlandırılınca davacı ile sözleşmenin sonlandığını, davacıya teslim edilen malların iadesinin talep edildiğini talep üzerine bir kısım malların teslim edildiğini teslim edilmeyen mallara iişkin bedellerin ödenmediğini, davacının söz konusu malzemeleri kime nereye teslim ettiğini ispat edemediğini, davalı tarafından gönderilen — bedelli faturaya kendisine teslim edilmeyen mal bedeli olan —— tutar yönünden itiraz edildiğini, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Davacı vekili dava dilekçesinde; ticari defterleri, muhasebe kayıtlarını, faturaları, sevk irsaliyesini, teslim tesellüm fişlerini, banka kayıtlarını, yemin, tanık ve bilirkişi incelemesini delil olarak göstermiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde;ticari defterleri, fatura ve sevk irsaliyelerini, elektronik yazışmaları, ihtarnameyi, icra dosyasını, tanık ve bilirkişi incelemesini delil olarak göstermiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, fiilen hayata geçirilmediği iddia edilen adi ortaklık sözleşmesi uyarınca,davacı tarafça davalı adına alındığı ve sözleşmenin imzalanmaması üzerine davalıya teslim edildiği beyan edilen mallardan,bakiye alacağın tahsili talebiyle ilgili takipte itirazın iptali talebine ilişkindir.
Mahkememizin —-sayılı davanın reddine dair kararı; —–Dosyaya, davalının talebi üzerine malzemelerin ,davalı ——teslimine ilişkin olduğu beyan edilen tutanak sunulmuştur.Ayrıca ,alınan malzeme faturaları da ibraz edilmiştir. Sunulan tutanağın tarihinin olmaması ,bu tutanağı geçersiz kılmayacaktır.Mahkemece tutanağın hangi tarihte tanzim edildiği konusunda açıklık bulunmadığı/tereddüt edildiği durumda, Hakimin HMK 31. maddede düzenlendiği üzere, davayı aydınlatma ödevi kapsamında,gerektiğinde taraflardan açıklama istemesi ve nihayetinde isticvap yolu ile konunun aydınılatılması imkanı mevcuttur.Mahkemece,davacı tarafça keşide edilen ihtarname içeriği de dikkate alınarak, —- adet faturalar ile, teslim belgesinin uzman bilirkişi vasıtası ile karşılaştırmasının yapılarak, faturalarda yazılı malzemelerden hangilerinin teslim edildiğinin ve değerlerinin tesbitinin yapılması ,buna göre yapılan ödemeler ile teslim edilen mallar itibarıyla davacının alacaklı olup olmadığının değerlendirilmesi yönünden , bu usuli işlemler yerine getirilmeden ve bilirkişi incelemesi yaptırılmadan, yazılı şekilde karar karar verilmesi hukuka aykırı” olduğu gerekçesiyle HMK 353/1-a-6 maddesi uyarınca kaldırılmıştır.
—-Mahkemesinin kaldırma kararından sonra, davalının bağlı bulunduğu vergi dairesinden davalıya ait——bildirimlerinin birer suretinin istenerek, davalıya defterlerini ibraz etmesi ihtar edilerek, kaldırma kararı doğrultusunda bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiştir.
Davalı taraf verilen kesin süreye rağmen ticari defterlerini ibraz etmemiş, mali müşavir bilirkişi — tarafından hazırlanan —- tarihli bilirkişi raporunda, davacının davalı adına düzenlediği faturalar ile, davalının — tutarın birbiri ile örtüştüğü belirtilmiştir.
Bilirkişiden takip dayanağı —- faturadaki ürün listesi, adet ve miktarlar ile davalı şirket adına teslim alan sıfatıyla —- tarafından imzalanan teslim listesindeki ürünler ve miktarları karşılaştırılarak, takip dayanağı —–adet faturadaki ürünlerin ne kadarının teslim edildiği, ne kadarının teslim edilmediği, teslim edilen ve edilmeyen ürün bedellerinin ne olduğu hususunda da rapor istendiği halde kök raporda bu hususta değerlendirme yapılmadığı için bu hususta ek rapor alınmasına karar verilmiştir.
Aynı bilirkişiden alınan —- tarihli ek raporda, davacı tarafın teslim yükümlülüğünü tam olarak yerine getirdiği, davacının takip tarihi itibariyle davalıdan—- alacaklı olduğu belirtilmiştir.
Davalı, bağlı bulunduğu vergi dairesine bildirdiği —- takibe konu faturalar karşılığı mal aldığını beyan etmiş olup, bu durum faturalarda yazılı emtianın teslim alındığı anlamına gelmektedir.——Ayrıca bilirkişi raporu ile davacı tarafın teslim yükümlülüğünü tam olarak yerine getirdiği tespit edilmiştir. Bu nedenle davalının borca itirazı haksız olduğundan itirazının iptaline karar vermek gerekmiştir.
Davacı vekili dava dilekçesinde icra inkar tazminatı talep etmiştir. İİK 67/1.maddesine göre “Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın “yüzde yirmisinden” aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” Buna göre davacı lehine icra inkar tazminatına hükmetmek için davalının haksız olması, itirazın iptaline karar verilen alacağın likit olması ve davacının talebi gerekir. Takip dayanağı faturaların tamamı davalı tarafından vergi dairesine bildirilmiş olduğundan alacak likittir. Bu nedenle davacı lehine icra takibine konu alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatına karar vermek gerekmiştir.
Açıklanan nedenlerle davanın kabulüne karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın KABULÜ İLE;—— üzerinden yapılan takipte davalı-borçlunun itirazının iptali ile takip tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek yasal faizi ile birlikte takibin devamına,
2-İtirazın iptaline ve takibin devamına karar verilen 7.939,95-TL’nin %20’si oranında (1.587,99-TL) icra inkâr tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 542,38 TL karar harcına karşılık peşin alınan 135,60TL harcın mahsubu ile bakiye 406,78 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından sarfolunan 4.741,70 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
5-Davacı lehine AAÜT uyarınca taktir edilen 5.100,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde kullanılmayan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
Dair davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı miktar itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 15/04/2022