Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/709 E. 2021/778 K. 14.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/709 Esas
KARAR NO: 2021/778
DAVA: Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/12/2020
KARAR TARİHİ: 14/10/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı —- firma arasında,—- yine aynı tarihli —- imza edildiğini, Davalı firma, imzalı sözleşmelerde düzenlenen bildirimli fesih maddesine istinaden, —- yevmiye numaralı ihtarname içeriği ile —- yevmiye numaralı ihtarname ile taraflar arasında imzalı — numaralı ihtarname ile ise —- sona erdireceğini belirtildiğini,—- yıl süreli olarak yürürlükte kalacağı, tarafların sözleşme süresi içerisinde herhangi bir zamanda, — ay önceden yazılı bildirimde bulunarak sözleşmeyi tazminatsız olarak feshetme hakkına sahip olduğu düzenleme altına alındığını, Davalı firma—— tarihli noter ihtarnamesi ile söz konusu Sözleşmeyi — tarihi itibari ile sona erdireceğini bildirmiş ise de, fesih bildiriminin gönderildiği —- tarihinde —— fesih olunacağı süre sonunu beklemeksizin, başka firma üzerinden sözleşme konusu hizmeti almaya, sözleşme ile kendisine yüklenen edimleri yerine getirmemeye, davacı firmaya iş vermemeye, sözleşme kapsamında davacı firmada bu sözleşme konusu hizmetlerin ifası için istihdam edilen bir kısım çalışanları, davacı firmadaki işlerini bırakmaları sektörde davacı firma ile aynı alanda faaliyet gösteren başka bir rakip firmada çalışmaları için ayartmaya, çalışanların işlerinden istifa ederek ayrılmaları suretiyle diğer rakip firmada çalışmalarını sağlamaya başladığını, Davacı, katma değerli hizmet verdiği depo alanını davalıdan sipariş gelebilir ihtimaline binaen muhafaza etmeye devam ettiğini, personel maliyetlerine, güvenlik, elektrik ve diğer sabit giderlere de katlanmaya devam ettiğini, davacının, fesihli bildirim süresi olan — tarihine kadar katlanmak zorunda kaldığı masraf ve maliyetlerden davalı firma sorumlu olup hesaplanacak bedellerin maddi zarar olarak tazmini gerektiğini, Taraflar arasında —- imzalandığını, davalı firma — tarihli noter ihtarnamesi ile Sözleşmenin bildirimli fesih maddesindeki hakkını kullanarak —tarihinden geçerli olmak üzere sözleşmeyi feshettiklerini bildirdiğini, —-alımını aniden ve fesih süresine uymaksızın antrepo hizmetlerinde de durdurulduğunu, Davacının, — arasındaki —- aylık sürede, sözleşme hali hazırda yürürlükte olduğundan davalıya ait ithal ürünlerin davacının antreposuna getirilme ihtimaline istinaden, antrepoda sürekli belli bir alanın davalı için boş bırakıldığını ve tarafların önceki dönemde gerçekleştirdikleri hacimlere dayalı olarak iyiniyetle elde etmeyi planladığı geliri, davalının hakkın kötüye kullanımı sebebiyle elde edemediğini ve maddi zarara uğradığını, Davacının, davalının iyiniyet kurallarına, hakkaniyete, sözleşme şartlarına aykırı fiil ve davranışları ile doğmuş zararının tazminini arz ve talep ettiklerini. Taraflar arasındaki —- ve eklerinde düzenlenen hükümlere istinaden davalı firma hizmet aldığı tesis için ortak yapılan harcamaların ——-sorumlu bulunduğunu, davalı firma en son sorumlu olduğu aya ilişkin ortak gider faturasını kabul etmediğini ve ödemediğini, beyan ederek; Davalı firmanın sorumlu olduğu ancak davacı firma tarafından ödenmek zorunda kalınacak her türlü ödemenin rücu edilme hakkı saklı kaydıyla, davalı firmanın hukuka, sözleşmeye, hakkaniyete ve iyiniyete aykırı fiil, eylem ve davranışları neticesinde davacının uğradığı —- maddi zararın davalı firmadan, hakkın doğumundan itibaren işletilecek en yüksek avans faiz oranı üzerinden faizi ile tahsil ve tazminine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin de davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında, —–başlıklı üç adet sözleşme imzalandığını, —- feshi, davacı taraf sözleşmelerin imzalandığı tarihten çok kısa bir süre sonra —- yevmiye nolu ihtarnamesi ile —-feshi için bildirimde bulunduğunu, —-uyarınca yapılmış olup, sözleşme fesih bildiriminin yapıldığı —-sonra sona erdiğini, —feshi, — davalı şirket tarafından yapılan, —- itibariyle sona erdiğini. —-feshi,— müvekkil şirket tarafından yapılan — tarihli fesih bildirimi ile —- tarihi itibariyle sona erdiğini, Davacı taraf —— kapsamında fesih bildirimlerin yapıldığı tarih ile sözleşmelerin sona erdiği tarih arasında kendisine davalı tarafından iş verilmemesi sebebiyle zarara uğradığını iddia ettiğini, Her iki sözleşmede davalı şirkete belirli bir süre önceden bildirimde bulunmak kaydıyla sözleşmeyi dilediği zaman herhangi bir tazminat ödemeksizin feshetme hakkı tanıdığını, —– hükmünü;—- süresinin herhangi bir döneminde —– önceden bildirimde bulunarak Sözleşme’yi tazminatsız olarak feshetme hakkına sahiptir.” hükmünü içerdiğini, Davalı şirket sözleşme hükümlerine uygun bir biçimde ——- yevmiye nolu ihtarnameleri ile her iki sözleşmeyi feshettiğini davacı tarafa bildirdiğini, Her iki sözleşme de ilgili maddelerde belirtilen fesih bildirim sürelerine uygun bir biçimde feshedildiğini, Davacı fesih bildirim tarihi ile sözleşmenin sona erdiği tarih arasında davalı şirketin kendisine iş vermediğini, başka tedarikçiler ile çalışmaya başladığını ve dolayısıyla sözleşme ile kendisine yüklenen yükümlülükleri yerine getirmediğini ileri sürdüğünü, Davacının münhasır tedarikçi olarak tayin edilmediği, davalı için aylık sabit bir ücret ödeme yükümlülüğü getirilmediği, davacıya iş verme taahhüdü veya zorunluluğu da bulunmadığı taraflar arasındaki sözleşmelerden anlaşıldığını, bu durumda davacının dilekçesinde ileri sürdüğü taleplerin hiçbir hukuki temeli bulunmadığını, Davacı taraf davalı şirketin son ortak gider faturasını ödemediğini ifade etmiş ve bunun doğrultusunda maddi zarara uğradığını ifade ettiğini, Yargılamanın konusunu ihtilaflı vakıalar oluştuğunu. Bu bağlamda HMK 194 uyarınca taraflar, dayandıkları vakıaları, ispata elverişli şekilde somutlaştırmakla yükümlü olduğunu, Bu kapsamda davacının ortak gider alacağı olarak tanımladığı alacak talebinin dayanağı taraflarınca anlaşılmadığını, Davalının, davacı tarafa ödenmemiş herhangi bir borcu bulunmadığını beyan ederek, davanın reddine karar verilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE
Taraflar arasındaki ihtilaf, davalının olağan fesih yoluyla sona erdirdiği,——-, fesih süresi boyunca davalının edimlerine riayet etmemesi sebebiyle davacının uğradığını bildirdiği zararların tazmin edilip edilemeyeceği noktalarında toplanmaktadır.
Olağan fesih, belirsiz süreli bir sözleşmenin herhangi bir sebep göstermek mecburiyetinde olmaksızın tek taraflı olarak ve geleceğe etkili biçimde sona erdirilmesidir. Bununla beraber, belirli süreli sözleşmelerde de, tarafların kararlaştırması halinde olağan fesih yoluyla sözleşmenin sona erdirilmesi de mümkündür.
Olağan fesih hakkının kullanılabilmesi için, temel olarak dengeleyen uygun ihbar süresinin varlığı ve bu süreye uyulması yeterlidir. Bu sebeple fesih hakkının kullanılması ile ihbar süresinin dolmasına kadar sözleşme tüm hükümleriyle varlığını sürdürür ve her iki taraf da sözleşmeyle bağlı kalmaya devam eder.
Bu bakımdan ihbar süresi içerisinde, ani edimli sözleşmesel ilişki varlığını sürdürdüğü gibi, tarafların doğmuş borçları da varlığını korumaya devam eder. Fakat bu edimlere, fesih hakkının kullanılmasıyla birlikte tasfiye ilişkisi de ortaya çıktığından, tarafların iade borçları da dahil olur.
Bu sebeple olağan fesih hakkının kullanılmasıyla sözleşme sona erdiğinden sadece bu sebeple, bir tazminat sorumluluğu doğmaz. Zira olağan fesih hakkının geçerli olarak kullanılmasının sorumluluk doğurucu nitelikte olmadığı kabul edilmektedir.
Süre haricinde, olağan fesihte herhangi bir sebep göstermek gerekmemekle birlikte, feshin hakkın kötüye kullanılması yasağına aykırılık teşkil etmemesi de gerekmektedir. Bu bakımdan karşı tarafın yatırım yapmaya ikna edilmesi, sözleşmenin devamına ya da sona erdirilmeyeceğine inanç duyurulmasına rağmen, sözleşmenin olağan yolla sonlandırılması durumunda,—– kapsamında, hakkın kötüye kullanıldığı ve sözleşmenin haksız olarak fesh edildiği kabul edilmektedir.
Dava konusu olayda, taraflar arasındaki sözleşmede olağan feshe ilişkin düzenleme bulunmakta olup; davalı iş sahibinin, işleri sadece davacıya yaptıracağına dair bir yükümlülük yer almamakta; çerçeve sözleşme kapsamında münhasıran davacı ile çalışılacağına dair bir kayıt da bulunmamaktadır.
Bu sebeple, davalı iş sahibinin, olağan fesih hakkını kullandıktan sonra asli edim yükümlülüğünün, daha önceden doğmuş, davacı yüklenici tarafından yerine getirilmiş edimlerin ifası olduğu, sözleşme münhasırlık kaydı içermediğinden yeni işler vermekle ilgili bir zorunluluğu olmadığı anlaşılmaktadır.
Ayrıca taraflar arasındaki sözleşmelerin —- düzenlenen fesih maddelerinde, sözleşmelerin olağan feshi halinde herhangi bir tazminat talep edilmeyeceği de kabul edilmiştir.
Mevcut durumda, olağan fesihte sebep gösterme zorunluluğunun bulunmaması, taraflar arasındaki sözleşme hükümlerinde, münhasır yükleniciliğe dair bir kayıt bulunmaması, yine sözleşmede olağan fesih halinde tazminat yükümlülüğünün bulunmayacağına dair hüküm bulunması davacının yatırım yapmaya ya da sözleşmenin sona erdirilmesine dair ikna edildiğine dair bilgi ya da belgelerin ortaya konulamaması sebebiyle, davalının olağan fesih süresi boyunca davacıya gönderilmeyen iş ve hizmetlerden dolayı sorumlu olmayacağı, anlaşıldığından, davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 59,30-TL karar harcının peşin alınan 5.123,25-TL’den mahsubu ile bakiye 5.063,95-TL’nin karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından sarfolunan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından sarfolunan yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı lehine AAÜT uyarınca taktir olunan 29.450,00-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Tarafların dava şartı olması sebebiyle başvurmuş oldukları———görüşmeler neticesinde belirlenen 1.320,00-TL ücretin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
7-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde kullanılmayan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
Gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.14/10/2021