Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/680 E. 2022/83 K. 08.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/680 Esas
KARAR NO: 2022/83
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 02/12/2020
KARAR TARİHİ: 08/02/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının, mal teslimine ilişkin edimlerin eksiksiz olarak ifa ettiğini. Davacı daha sonra mal satışına ilişkin olarak davalıya faturalar tanzim etmiş ancak alacak muaccel olmasına rağmen davalı tarafından ödeme yapılmadığını. Borçlunun takibe itiraz dilekçesinde yalnızca borcum yoktur demekle yetindiğini, ayrıca itirazını destekler ödeme yaptığına ilişkin bir belge sunmadığını. beyan ederek; İİK m.257 ve devamı maddeleri uyarınca davalının menkul ve gayrimenkullerinin takip alacağı miktarınca ihtiyaten haczine karar verilmesini, İİK m.67 uyarınca, fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla (HMK m.109)—-yapılan itirazın iptaline karar verilerek takibin devamına karar verilmesini, davalının davaya konu takibe haksız ve kötü niyetli olarak yaptığı itirazı dolayısıyla İİK m.67/2 uyarınca alacak miktarının %20’si oranında tazminata mahkum edilmesine, yargılama giderleri, vekalet ücreti ve sair giderlerin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı tarafa dava dilekçesi usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş olup, davaya cevap vermemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE
Dava hukuki niteliği itibari ile tacirler arası faturaya dayalı başlatılan icra takibine yapılan itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasıdır.
—- sayılı dosyası getirtilerek dosyamız içersine alınmış olup yapılan incelemesinde ödeme emrinin davalı / borçluya — tarihinde tebliğ edildiği , davalı / borçlunun— tarihinde borca itiraz ederek takibi durdurduğu , duran takip üzerine —-tarihinde davanın açıldığı, itirazın ve takibin süresinde olduğu anlaşılmıştır.
Takip —-bedelli faturalara dayalı olarak başlatılmıştır.
Usulüne uygun taraf teşkili sağlanmış taraf delilleri tahkikat aşamasında değerlendirilmiştir.
Taraflar tacir oldukları ve davacının ticari defter ve kayıtlara delil olarak dayanması sonucunda taraf defterleri üzerinde inceleme yaptırılmış olup davalı taraf usulüne uygun ihtarata rağmen defter ibraz etmemiştir. Davacı defterlerinin incelenmesi sonucunda usulüne uygun olarak tutulduğu ve kendi lehine delil teşkil edeceği anlaşılmıştır. Davacı defterlerinden davacının bu iki faturadan dolayı —- alacaklı olduğu görülmüştür.
——- ilamında da ticari defterlerin delil kabiliyeti ‘…Ticari defterler kesin delillerden ise de ancak HMK 222. maddedeki koşullar çerçevesinde ispat aracı olabilir. Ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması gerekir. Bir taraf kendi defterlerine delil olarak dayanmış ise karşı tarafın ticari defterlerine dayanılmamış olsa da karşı taraf defterlerinin incelenmesi zorunludur. Çünkü tarafın ticari defterleri yasada belirtildiği üzere karşı tarafın ticari defterleri ile uyumlu olduğu takdirde lehine delil olabilecektir. Karşı taraf defterleri incelenmediği takdirde dayanan tarafın kendi defterindeki kayıtların lehe delil olması mümkün değildir. Davacının da bu durumu bilerek ticari defterlere delil olarak dayandığı ve karşı tarafın ticari defterlerinin de incelenmesini istediği kabul edilmelidir. Aksinin kabulü halinde davacının ticari defterleri tek başına delil niteliği taşımadığından dayanılan böyle bir delilin incelenmesine gerek de olmayacaktır. Karşı taraf ticari defterlerini sunar ise birlikte incelenip değerlendirildiğinden delil olup olmadığı sonucuna göre değerlendirilebilecektir. Karşı taraf ticari defterlerini sunmadığı takdirde ise bu davranışı ile kendi ticari defterlerinin davacı defterleri ile uyumlu olup olmadığının incelenmesine engel olduğundan, engel olduğu sonucun varlığını kabul etmiş sayılmalıdır. Tacir olup ticari defter tutmak zorunda olan taraf, ticari defterleri bulunmadığını ileri süremeyeceğinden verilen kesin süreye rağmen ibraz etmediği takdirde, belgenin elinde olmadığına dair yemin etmesine gerek olmaksızın HMK 220/3. madde gereğince sunmaktan kaçındığı belgelerdeki (ticari defterlerindeki) kayıtların, karşı taraf defterindeki kayıtlara uygunluğunu mahkeme kabul edebilir. Aksinin kabulü durumunda; karşı tarafın ticari defterlerini sunmaması halinde sunan tarafın muntazam tutulmuş ticari defterlerinin lehe delil olarak kabul edilemeyeceği şeklinde bir sonuç ortaya çıkar ki bu ticari defterleri ve karşı taraf elinde olduğu ileri sürülen belgeleri delil olarak kabul edip sunulmaması halinde sonuçlarını belirleyen HMK’ndaki açık düzenlemelere aykırı bir yorum olacaktır…” şeklinde açıklanmıştır.
Davalının defter ibraz etmemesi, davacı defterlerinin usulüne uygun tutulduğu nazara alınarak davacının —– alacaklı olduğu kanaatine varılmıştır.
Davacı tatip talebinde her ne kadar takip öncesi faiz istenmiş ise de davalının takip öncesi temerrüte düşürüldüğüne dair bir delil sunulmamıştır. Dava açılırken işlemiş fazi talep konusu edilmediğinden bu hususta bir karar verilmeyerek davanın kabulüne karar verilmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kabulü ile; davalının —- icra dosyasına yapmış olduğu itirazın iptaline, takibin —- üzerinden devamına,
Alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasına,
2-Alacak likit ve itiraz haksız olduğundan alacağın %20 ‘si oranındaki 1.864,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınıp davacı tarafa verilmesine,
3-Alınması gereken 636,78-TL karar harcına karşılık peşin alınan 93,22-TL’nin mahsubu ile bakiye 543,56- TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafından sarfolunan 750,00-TL bilirkişi, 75,00-TL tebligat-müzekkere gideri ile peşin alınan 93,22-TL harç gideri toplamı 917,22-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı lehine AAÜT uyarınca taktir olunan 5.100,00-TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Dava şartı olması sebebiyle başvurulan ——– görüşmeler neticesinde taktir olunan 1.320,00-TL ücretin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
7-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde kullanılmayan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
Dair, Gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 08/02/2022