Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/664 E. 2022/66 K. 01.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/664 Esas
KARAR NO: 2022/66 Karar
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ: 09/03/2015
KARAR TARİHİ: 01/02/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: — tarihinde davalı — sevk ve idaresindeki davalı —-plakalı araç ile yapmış olduğu trafik kazasında davacı —- yaralandığını ve malul kaldığını, kazanın meydana gelmesinde davacının kusurunun bulunmadığı, kazaya karışan aracın —- davalı — olduğunu,— ise davalı —-olduğunu davacının maluliyetine ilişkin olarak fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik — maddi tazminatın tüm davalılardan, —manevi tazminatın ise davalı —– müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı —- vekili cevap dilekçesinde özetle, kazaya karışan aracın kaza tarihi itibariyle —- sigortacısının müvekkili şirket olmadığını, —şirketi olduğunu bu nedenle davanın husumet yokluğundan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı—– vekili dosyaya sunduğu cevap dilekçesinde özetle, kazaya karışan aracın davalı —- şirketine —– sigortalı olduğunu , kusur oranının belirlenmesi gerektiğini davalı —–şirketinin temerrüde düşürülmediğini bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı —- vekilinin cevap dilekçesinde özetle, kusur durumunu kabul etmediklerini, kazanın meydana gelmesinde davalıların kusurunun bulunmadğını, maluliyetin tespiti için dosyanın —- gönderilmesini taelp ettiğini, manevi tazminatın fahiş olduğunu bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen dava davalısı —- vekili dosyaya sunduğu cevap dilekçesinde özetle, öncelikle kusur durumunun belirlenmesi gerektiğini maluliyet oranının belirlenmesi için dosyanın —gönderilmesini tlaep ettiği, —– müzekkere yazılarak davacılara kaza nedeniyle ödeme yapılıp yapılmadığının sorulmasını davanın reddine karar veirlmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE :
Dava, trafik kazası nedeniyle talep edilen maddi ve manevi tazminat talepli asıl dva ile birleşen davadır.
Asıl davada davacılar, davacı —yaya olarak— plakalı — çarpması sonucu yaralanmıştır. Kaza tarihinde davacı —yaşında olduğu, kendisi ile birlikte anne , babası ile iki kardeşinin manevi tazminat talebinde bulunduğu; ayrıca davacı — için maddi tazminat talebinde bulunulduğu anlaşılmıştır.
Davacılar, aracın —–olduğunu bildirerek, birleştirme talepli dava açmışlar, — aleyhine açılan mahkememizin —– kararı ile iş bu dava dosyası ile birleştirilmiştir.
İlgili poliçe ve hasar dosyaları ile olayla ilgi ceza yargılaması dosyası celp edilmiş, dosyamız arasına alınmıştır.
Davacılar, asıl davada — olarak — husumet yöneltmişlerse de, —- kazaya karışan —–kaza tarihinde poliçesinin olmaması nedeniyle bu davalı yönünden dava husumet yokluğundan reddedilmiştir. Her ne kadar davacı bu davalı yönünden davayı atiye bıraktığını, takip etmediklerini beyan etmişlerse de, davalı —- buna rıza göstermediği, davayı takip ettiği görülmüş, bu nedenle red kararı verilmiştir.
—alınan maluliyet raporuna göre davacının kalıcı sakatlığının olmadığı. 2 ay geçici iş göremezlik durumunun olduğu belirtilmiştir. Her ne kadar davacı vekili rapora itiraz edip —-rapor alınmasını talep etmiş ise de ,—-raporunda davacının durumunun ayrıntılı incelendiği görülmüştür. Ayrıca davacının emsal olarak sunduğu — oranında maluliyet oranının mütalaa edilmiş olup, arada ciddi bir fark olmadığı,—- göre de—- rapor alınması için gerekli şartların somut olayda oluşmadığı anlaşılmakla rapora itibar edilmiştir.
Olaydaki kusur durumu bakımından, — rapor alınmış, raporda davacı — kusursuz, —sürücüsü— %100 oranında tam kusurlu olduğu mütalaa edilmiştir. Olayla ilgili ——sayılı ceza dosyasında alınan trafik bilirkişi raporunda da aynı şekilde tespit yapılmış olmakla, —-kusur raporunun olayın oluşu ve ceza yargılaması ile uyumlu olduğu görülerek itibar edilmiştir.
Aktüer bilirkişiden rapor alınmıştır. Ne var ki davacı—-kaza sonucunda kalıcı sakalığının olmadığı,—ay iyileştirme döneminin olacağı anlaşılmıştır. —– da belirtildiği gibi, davacı —, kaza tarihinde henüz —- yaşında olup gelir getiren bir işte çalıştığının iddia ve ispat edilemediği, dolayısıyla tedavi müddeti boyunca mahrum kaldığı herhangi bir kazancı olmadığından, geçici iş göremezlik zararı bulunmadığı anlaşılmıştır.
Manevi tazminat bakımından davacılar —yönünden, — doğumlu olduğu, —- olduğu, davaya konu trafik kazasının—-tarihinde meydana geldiği, kaza tarihi itibariyle davacıların yaşlarının çok küçük olması nedeniyle ablalarının kalıcı bir sakatlığı olmayan yaralanması nedeniyle manevi tazminat talep edemeyeceği kanaatine varılmış ve bu davacılar yönünden talep reddedilmiştir. Öte yandan yaralanan— anne ve babası için, davalılar sürücü —– sosyal ve ekonomik durumları, olaydaki yaralanmanın ağırlığı ile kusur durumu göz önüne alınarak takdiren aşağıdaki şekilde manevi tazminata hükmedilmiştir.
Davalılardan —- olduğu, bu davalıdan hem maddi hem manevi tazminat talep edildiği anlaşılmıştır anlaşılmıştır. Ne var ki maddi tazminat bakımından —– poliçe limitinin dolması halinde fazlaya ilişkin zararların bu sigortacıdan istenebileceği, davacı—– zaten maddi zararın doğmadığının kabul edildiği ve buna göre hüküm kurulduğundan bu davalı yönünden de maddi tazminat talepli dava reddedilmiş, manevi tazminattan ise sorumlu tutulmuştur.
Son olarak kabul edilen manevi tazminat talebi bakımından temerrüdün ne zaman oluştuğu üzerinde durulmuştur. Gerçek kişi davalılar —- kasa tarihinde temerrüdün oluşacağı açıktır. Davalı kaskocu olan— yönünden de, —- tarihinde başvurulduğu anlaşılmış, buna göre —günü sonrasından temerrüt başlatılmış, talep gibi yasal faize hükmedilmiştir.Bu doğrultuda Mahkememizden verilen — kararının istinaf edilmesi üzerine —-Somut olayda her ne kadar— maluliyetine ilişkin rapor alınmış ise de, raporda maluliyet hesabında—– alınmış olup, —kaza tarihi itibariyle maluliyete ilişkin alınacak raporların —–uygun olarak düzenlenmesi gerektiğinden, maluliyet raporu bu haliyle hüküm kurmaya elverişli değildir. Bu durumda, kaza tarihinde yürürlükte olan —-uygun rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinden kararın HMK 353/1-a/6 maddesi uyarınca kaldırılmasına, diğer istinaf sebeplerinin şu aşamada incelenmesine yer olmadığı gerektiği…” belirtilerek kaldırılmasına karar verilmiştir.
—kararı üzerine dosya —- gönderilerek aldırılan raporda özetle ; —-trafik kazası sebebiyle,—– yönetmelik kapsamında yer almayan bölüm, cetvel ve——–hükümleri kapsamında maluliyetine neden olacak düzeyde olmadığından sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığı, İyileşme süresinin (iş göremezlik süresi) olay tarihinden itibaren — aya kadar uzayabileceğinin bildirildiği görülmüştür.
Dava dilekçesi cevap dilekçesi —– tarafından düzenlenen maluliyet raporu ve tüm dosya kapsamı ile birlikte yapılan değerlendirmede,davacıların ,davacılardan —-meydana gelen trafik kazası sebebiyle yaralanması neticesinde uğradığı zararların tazmini için davalı sürücü,işleten,—- aleyhine maddi ve manevi tazminat davası açtığı,mahkememizce verilen kararın, olay tarihi itibariyle maluliyete ilişkin alınacak raporların —- göre alınması gerektiğinden bahisle bu yönden kaldırıldığı,kaldırma sonrası mahkemece aldırılan —- tarihli maluliyet raporuna göre davacının sürekli maluliyet tayinine yer olmadığının belirlendiği,tıbbi şifa bulma süresinin de — ay olarak belirlendiği,kaldırma kararı öncesinde aldırılan maluliyet raporuna göre de davacı —kalıcı maluliyetinin bulunmadığı,—- kararında belirtildiği üzere davacı ——- olması sebebiyle gelir getiren işte çalıştığının ispat edilemediği,dolayısıyla tedavi müddeti boyunca mahrum kaldığı herhangi bir kazancı olmadığından geçici işgöremezlik zararının da bulunmadığı anlaşıldığından davacının maddi tazminat davasının reddine karar verilmiş——-yönünden açılan maddi tazminat davası ile manevi tazminat davası bakımdan verilen hüküm kesinleşmiş olduğundan bu hususlarda yeniden karar verilmesine yer olmadığına dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-A)Maddi tazminat talepleri bakımından;
2—- bakımından verilen hüküm kesinleşmiş olduğundan bu hususta yeniden karar verilmesine yer olmadığına ;
3—— açılan davanın reddine;
a-Harçlar kanunu gereğince alınması gereken 80,70-TL eksik harcın davacılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye irad kaydına,
b- Davalılar —- kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T göre hesaplanan 1.000,00-TL vekalet ücretinin davacılardan müştereken müteselsilen alınarak davalılara verilmesine,
B-Manevi tazminat davası bakımından verilen hüküm kesinleşmiş olduğundan bu hususta yeniden karar verilmesine yer olmadığına ;
4-Harçlar kanunu gereğince alınması gereken 80,70-TL eksik harcın davacılardan müştereken müteselsilen alınarak hazineye irad kaydına,
5-Davacılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı —- tarafından yapılan 83,40 TL yargılama giderinin davacılardan müştereken müteselsilen alınarak davalıya verilmesine,
7-Davalı— tarafından yapılan 1.041,75 TL yargılama giderinin davacılardan müştereken müteselsilen alınarak davalıya verilmesine,
8-Adli Yardım talebinin kabulü üzerine yapılan 1.482,70 TL yargılama giderinin davacılardan müştereken müteselsilen alınarak davalıya verilmesine,
9- Hüküm kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta içinde ——-Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 01/02/2022