Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/660 E. 2022/911 K. 23.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/660 Esas
KARAR NO: 2022/911
DAVA: İtirazın İptali
DAVA TARİHİ: 25/11/2020
KARAR TARİHİ: 23/11/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili —— şirketinin davalı şirket’ten olan ve ——- tarihinden evvel doğmuş ticari alacakları için —— kapsamında müvekkillerinden—–tarafından sigorta edildiğini, bu nedenle taraflar arasında var olan ticari alacağın ——- olduğu husunda tarafların protokol metni içerisinde mutabık kaldıklarını, ödenmesi ve yapılandırılması amacı ile akdedilen —- müvekkillerinden —— sigortacı sıfatı ile yer aldığını, bu protokol dahilinde alacağın yapılandırması yönünde, davalı —— tarihinden sonra devam edecek ticareti dahilinde elde edeceği ciro üzerinden yapacağı ödeme, davalı ——– varolan borca müşterek ve müteselsil kefaletlerinin alınması, yine ———oldukları,—– keşideci olduğu——- üzerinde çekin müvekkillerine ödeme amacıyla teslimi ve protokolün ——- belirtilen bir kısım —- üzerinde müvekkillerinden—–yapıldığını, bu gayrimenkuller üzerinde mülkiyeti davalı————–ipotekler olduğunu, ayrıca aynı protokol içerisinde, —— içeriği dahilinde, davalı firma ———– tarihinden sonra da ticaretine devam edebilmesi, yeni ürünler alabilmesi için teminat mektubu tesliminin ve ipotek tesisinin teminatlarının da konulduğunu ve protokolde bahsedildiği şekli ile davalı firma—– teminat mektuplarını teslim ettiğini ve ipotekleri tesis ettiğini, davalı —- akdedilen bu protokol dahilinde ne ciro üzerinden yapacağı ödemeleri ne de çek bedelleri ile alakalı ödemelerini süresinde ve vadesinde yapmadığını, devamlı surette gecikmiş ve eksik ödemeler gerçekleştirmiş olmasına rağmen, müvekkili firmaların son derece iyiniyetli şekilde davalı firmanın ticaretine devam etmesini sağladıklarını, uzun bir süre bu gecikmiş ve eksik ödemelere katlanıldığını, hukuki işlemlere başlamadıklarını, bu süreç devam ederken yasal ve ——koşulları oluştuğundan, müvekkili sigorta firması —- tarafından müvekkili firma —- ödemesi yapıldığını, yapılan bu ödeme ile müvekkili sigorta firması — müvekkil firma —– davalı firma—– önce doğan alacağının %90’una, TTK. 1472. maddesinin 1. fıkrası vd. ilgili yasal düzenlemeler gereği, yasal halef olduğunu, —— yılına girildiğinde müvekkillerinin, davalı firmanın ticarete devam etmekte zorlandığını ve varolan şubelerini ve ticari faaliyetini devretmeyi planladığını istihbarat ettiklerini, buna göre —– tarihli ihtarnamesinin müvekkili ———tarafından davalı firma aleyhine keşide edildiğini, bu ihtarname ile —- tarihli protokolün 9. Maddesi gereği sorumluluklarının davalı firmaya hatırlatıldığını, davalı—- ticari emtiasını devretmiş olmasına rağmen, devir nedeni ile elde ettiği geliri müvekkillerinden gizlediğini, —- ihtarnamesi keşide edildiğini,—- müvekkili firmanın alacağının —- olduğunu, davalı firmaya ve müşterek – müteselsil kefillere ihtar edildiğini, daha sonra— tarihinden evvel doğmuş alacaklar karşılığı ödeme amacı ile teslim edilmiş çeklere dayanılarak ——–senedine dayalı icra takiplerinin açıldığını,—–kambiyo senedine dayalı iflas takibi ile alakalı—– iflas davası açıldığını ve halen derdest olduğunu,—- ilamsız icra takibi açıldığını, —– ilamsız ipotek takibi açıldığını, arabuluculuk şartının yerine getirildiğini, alacaklarının likit olduğunu beyan ederek davalıların——– dosyasına yapmış olduğu itirazın iptaline, takibin devamına, davalı borçluların alacağın en az % 20’si oranında icra inkâr tazminatına mahkûmiyetine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı taraftan alınarak, müvekkili firmalara ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; yasaların emredici hükmü gereği davacı tarafça dava dilekçesindeki iddia ve beyanlarını ispat ile mükellef olduklarını, delillerini sunması gerektiği halde, dava dilekçesi içinde, davaya konu somut olayı ve taleplerini ispatlayan yeterli belge veya evraklar sunulmadığını, davacı taraf her ne kadar dava dilekçesinde bir kısım açılan icra takiplerinden davalardan bahsetmekte ise de kendilerince takip alacaklısı gözüken davacı şirketler aleyhine, dava dilekçesindeki tüm icra takiplerini, davaları, borç miktarlarını kapsayacak şekilde ——— sayılı dosyaları ile Menfi Tespit davaları açıldığını, söz konusu davaların derdest olup, iş bu dava yönünden bekletici mesele yapılması taleplerinin mevcut olduğunu, alacaklının takip konusu yaptığı ipoteklerin anapara ipoteği olmayıp kesinleşmiş bir borç ipoteği niteliğinde de olmadığını, zira alacaklı tarafından, ödeme emrinde belirtilmiş bulunan ihtarlara karşı cevabi ihtarnameleriyle itiraz edildiğini, aynı alacak için farklı dosyalardan daha “mükerrer” olarak talep edilmiş olmakla mükerrerlik ve derdestlik itirazında bulunduklarını, bu davaya konu icra takibinin dayanağı olarak gösterilen ve paraya çevrilerek satılması talep edilen taşınmazların ipotek alacaklısının —- olmadığını, davacılardan ———- ipotek resmi senedinde imzası yer almadığını, —- imzasının mevcut olmadığını, alacaklı sıfatı bulunmadığından takip alacaklısı sıfatına haiz olmadığını, davaya konu icra takibine de alacaklı sıfatına haiz olmayan——– davacı sıfatına da haiz olmadığını,—— yönünden husumet itirazında bulunduklarını, faiz başlangıç tarihinin neye göre saptandığının, hangi tarihler arası faiz işletildiğinin açıklanmadığını, hangi dönemi kapsadığı belli olmayan işlemiş ve işleyecek faize itiraz ettiklerini, davacı tarafın iddiasının aksine alacağın %20’ si oranında icra inkar tazminatı şartları oluşmadığını, böylece, borçlunun borç tutarını tahkik ve tayin etmesinin mümkün bulunmasının borçlunun yalnız başına ne kadar borçlu olduğunun tespit edebilir durumda olması gerektiğini, bu koşullar yoksa, likit bir alacaktan söz edilemeyeceğini, ispat yükünün davacı tarafta olup takip dayanağından dolayı davacı tarafın alacaklı olduğunu ispat etmesi gerektiğini beyan ederek müvekkillerinin herhangi bir borcunun bulunmaması sebebiyle davanın esastan reddine, davacı taraflar aleyhine % 20′ den az olmamak kaydı ile kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
———sayılı dosyasının incelenmesinde;—– tutarlı ipotek belgesi ile kredi risk sigortası poliçeleri, halefiyet ödemelerine dair makbuzlar, ——- tarili protokol ve ekleri dayanak gösterilerek toplam ———— İpotek Alacağından dolayı icra takibi başlatıldığı, borçluların itirazı üzerine takibin durduğu, davanın yasal sürede açıldığı anlaşılmıştır.
—– üzerinden celp edilip incelenmesinde; dosyamız davalısı ——- tarafından dosyamız davacılarından ——aleyhine menfi tespit, istirdat ve ipoteklerin fekki davası olduğu ve derdest olduğu anlaşılmıştır.
—– üzerinden celp edilip incelenmesinde; dosyamız davalısı —– tarafından dosyamız davacılarından—— sayılı dosyası için menfi tespit davası olduğu anlaşılmıştır.
—– üzerinden celp edilip incelenmesinde; davacılar —– sayılı dosyasında takibin kesinleştiği iddiası ile açılan iflas davası olduğu, Ticaret mahkemesi dosyasının derdest olduğu,——- usulsüz tebligat nedeniyle açılan şikayet dosyasının sonucunun beklendiği anlaşılmıştır.
Dava; Davacılardan— davalı—- olan ticari ilişkisinden doğan alacaklarından —– tarihinden önceki alacakları yönünden—- tarafından teminat altına alındığı ve davacı —– tarafından diğer davacıya teminat kapsamında —— hasar ödemesi yapıldığı, davacı ——– davalıdan halen alacaklı olduğu iddiası ile her iki davacı tarafından davalı aleyhine başlatılan ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takibe itirazın iptali davası olup,
Uyuşmazlığın; davacıların takip tarihi itibariyle takibe konu ettikleri alacakları olup olmadığı, varsa miktarı, davacının davalılara açtığı menfi tespit davalarının bekletici mesele yapılması gerekip gerekmediği, davacının mükerrer takipler olduğu iddialarına göre bu takibe konu alacağın başka takiplerde tahsil edilip edilmediği, davacı ——- husumeti olup olmadığı, takipteki faiz oranının yerinde olup olmadığı noktalarında toplandığı anlaşılmaktadır.
Mahkememizce —- tarihinde; — davacısı —– talep ettiği menfi tespit istemine konu ipotekler ile dosyamızdaki takibe konu ipotekler farklı olduğundan ve ayrıca dosyamızda borçlulardan—- süresinde takibe itirazı da olmayıp bu davada—– açısından hukuki yarar yönünden inceleme ve değerlendirme yapılacağından dosyanın—- sayılı dosyası ile birleştirme yada bekletici mesele yapılması talebinin reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
İcra dosyası, ipotek belgeleri ve tapu kayıtları, taraflar arasında düzenlenen protokoller, ödeme belgeleri ve dekontlar, sigorta poliçe örnekleri, diğer icra dosyaları, taraflar arasındaki diğer dava dosyası örnekleri, mutabakat belgeleri celp ve ibraz edilmiş, tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yapılması yönünde ara karar kurulmuştur.
Davalı taraf ticari defter ve kayıtlarını sunmaktan kaçınmış, davacı tarafın ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmıştır.
Dosya kapsamına göre; taraflar arasında——- tarihinde bir protokol düzenlendiği ve bu protokolde borçlu sıfatı ile davacı şirketin, alacaklı sıfatıyla davalı şirketin, sigortacı sıfatıyla sigorta şirketi, müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla —- tarafından imzalandığı anlaşılmıştır.
Bu Protokolde; protokol tarihi itibari ile davalı şirketin toplamda—–alacağının olduğu taraflar arasında mutabakata varılarak tespit edilmiştir. Protokolde ayrıca bu borcun ödenme şekli, ödeme planı, verilecek teminatlar ve tarafların hak ve yükümlülükleri düzenlenmiştir. Davacı şirket ile ihbar olunan sigorta şirketi arasında, davacı şirketin 3.kişilerden olan alacaklarının tahsil edilmeme riski için sigortalanmasına dair poliçe tanzim edilmiştir. —-sigorta ettireni ve sigortalısı davalı———- kararlaştırılmıştır.
Davacı —- başvurusu üzerine,—- tarihinde sigortacı tarafından ——– tutarında hasar ödemesi yapılmıştır.
Alacak sigortası ile alacakların ödenmemesi veya ödenememesi riskine karşı alacaklar teminat altına alınmaktadır. Bu şekilde mal veya hizmet satışında, alacakların ödenememesi ihtimaline binaen tahsilat güvenceye bağlanmaktadır. Sigorta poliçesinde kararlaştırıldığı üzere, alacakların tahsil edilememesi halinde risk meydana gelir ve böylece sigortalı, sigorta teminatından yararlanmaya hak kazanır. Bu kapsamda somut olayda davalı şirket lehine “alacak sigortası” yapılmıştır. Borçlu-davacı şirketin barçlarını ödememesi üzerine, davalı şirket teminat kapsamında olan alacak kalemlerini, sigortacı şirketten talep etmiş ve akabinde hasar ödemesi yapılmıştır.
Davacının davalıya muaccel borcunu ödememesi sonucu poliçe gereği ödeme yapıldığında sigorta şirketi davalının yerine geçmektedir. Ayrıca Protokol tarihine kadar davacı, davalı ve ihbar olunan sigortacının ortak katılımı ile yükümlülük altına girme hususu gözetilerek de dava ve takip hakları kullanılabilecektir.
Sigorta şirketinin münferiden veya sigortalı-davalı şirket ile beraber başlattığı icra takipleri, davacı şirketin keşide ettiği çeklere ve teminat olarak verdiği ipoteklere dayalı olarak açılmıştır. Sigorta şirketi, halefiyet ilkesi uyarınca, ödediği tazminatın tahsili için icra takibi yapabileceği gibi; Protokol gereği dava dışı sigorta şirketinin doğrudan dava ve takip hakkı da mevcuttur. Dolayısıyla dava konusu ——– müdürlüğünde başlatılan ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip halefiyet kapsamında olduğundan sigorta şirketinin halefiyeti ve taraf sıfatının bulunduğu kanaatine varılmıştır.
Taraflar arasında imzalanan —- tespit edilerek imza altına alındığı üzere bu tarihte davalının davacılara toplamda —— borcu bulunmaktadır. Ancak bu borç sadece sigorta kapsamında olan borç tutarı olup taraflar arasındaki ticari işlemler devam etmektedir. Bu husus protokolün 4. Maddesinde ; ” Poliçeler teminatı kapsamındaki alacak borçlu tarafından vadesinde ödenmemiş olup, —- borç yapılandırılmış ve söz konusu tutarın —- ödenmiş olup, kalan bakiye ——- ödenmemiştir.” şeklinde yer almaktadır. Protokole konu borç miktarının davacının müşteri cari hesabına da kaydedilerek aktarıldığı görülmektedir.
Davacı ——- tarafından gönderilen ——– borçlu olduğu davalı şirkete bildirilmiş olup, anılan tutarda mutabık olunduğu kaşe ve üzerinde yer alan imza ile davalı şirketçe kabul edilmiştir. Mutabakat tarihinden sonra davacının cari hesap dökümleri üzerinde bilirkişi tarafından yapılan incelemeye göre; davalı şirketin borcunun takip ve dava tarihi itibariyle ——- gerilediği anlaşılmıştır.
—vade ve tutarlarda,—– olan protokole konu borç miktarı—— tarihinde kapatılmıştır. Hesap özetinde de görüldüğü üzere verilen çeklerin —- dâhil ödendiği, bazı çeklere karşılık kısmi ödeme yapıldığı——çeklerin ödenmediği, kısmi ödeme yapılan ve hiç ödeme yapılmayan çeklerin —- iadesinin yapılarak davacı şirkete borç kaydedildiği, davacı şirketin takip tarihi itibariyle —, dava tarihi itibariyle de——alacaklı olduğu görülmüştür.
Davacı —- üzerinde bilirkişi tarafından yapılan incelemeye göre; Davacı —– dava konusu hasar ödemesini —-tarihinde kendisi açısından borçlu—- adına açtığı bir hesapta izlemiştir. Bilirkişi tarafından dökümü yapılan hesap özetine göre —– ödeme yapılmış ve hesabın borcuna yazılmıştır. Sonraki tarihlerde borç tutarı—– olduğundan —– değişimlerine göre ——– farkı oluştuğunda lehte veya aleyhte olması durumuna göre hesabın borcuna veya alacağına kaydedilmiştir. Diğer yandan yapılan tahsilatlarda hesabına alacağına kaydedilmiştir. Bilirkişiye sunulan hesapta —– tarihinde son kayıt yapılmış olup —- alacak tutarı ——— olarak tespit edilmiştir.
Her ne kadar davalı taraf borcu olmadığını iddia etmiş ise de herhangi bir ticari defter ve belge sunmamıştır.
Davaya konu ipoteklerin —– ipoteği olduğu, ipotekli taşınmazlar borçtan ipotek limiti ile sorumludur.
Sigortacı ödediği miktar için alacaklının haklarına kendiliğinden halef olur. Ayni hakların ve ipoteklerin kurulması ve devri şekle tabidir. ——-yapılması gerekir. Bu durumda sigorta şirketinin icra takibi yapabilmesi için alacaklının ipotek hakkını ödenen miktarla ve limitle sınırlı olarak tapuda sigorta şirketine temlik etmesi gerekir. Ancak ipotek alacaklısı takipte ve davada taraftır. Alacak tamamen ödenmemiş olup, Asıl ilişkinin alacaklısı hala her iki taşınmazın ipotek limitinin üzerinde bir miktar için alacaklıdır.——- tarihli protokolün 8.Maddesi:Hasar tazminatının sigortacı tarafından ödenmesinden sonra ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatılması halinde tahsil edilecek tutar poliçe özel şartlarının 9.2 maddesi gereği öncelikle rücu alacağından mahsup edilmek üzere sigortacı hesabına yatırılacaktır.aksi halde sözkonusu bedelin alacaklıdan tahsili içinhukuki süreç başlatılacaktır.” hükmü içermektedir. Bu nedenle sigorta şirketinin davanın diğer davacı lehine sonuçlanmasında hukuki yararı vardır. Aynı nedenle takipte ve davada asıl alacağın alacaklısı yanında yer almasında taraf sıfatı mevcuttur. Asıl alacaklının birlikte takip ve dava iradesi ipoteğin de temliki niteliğindedir.
Her ne kadar davalı taraf kambiyo senetleri ile ödeme iddiasında bulunmuş ise de; kambiyo senetleri tahsil edilmediği sürece asıl borç ödenmiş sayılmayacağından ve sadece kambiyo senedi verilmiş olması halinde asıl borç sonlanmayacağından, kambiyo senetlerinin ödendiğine dair davalı tarafından bir delil ve belge sunulmadığından, davalının bu alacağın derdest ve mükerrer tahsil edildiği iddiaları yerinde görülmemiştir.
Davacıların takipten önce sadece ipotek borçlusu olarak sorumlu olan ——-karşı taşınmazın sorumluluk limitinde kalan alacağın ödenmesi için ihtarname gönderdiği, yasal zorunluluğun bu şekilde yerine getirildiği, ödenmediği için bu takibin başlatıldığı, diğer ipotek borçlusunun borçtan tamamen sorumlu olduğu kanaatine varılmakla davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kabulü ile davalıların —– sayılı icra takibine itirazlarının iptali ile takibin devamına,
2-Alacak likit olup —– tutarlı alacağın %20 oranındaki icra-inkar tazminatı tutarı olan ——- lik icra inkar tazminatının davalı —- tamamından sorumlu tutulmasına, diğer borçlu — ipotek tutarı olan ——– tutarla sınırlı olmak üzere icra inkar tazminatından sorumlu tutulmasına,
3-Alınması gereken 51.232,50 TL karar harcına karşılık, dava açılırken alınan 9.058,13 TL peşin harç ve icra dosyasında alınan 3.750,00 TL harç toplamı 12.808,13 TL. nin mahsubu ile bakiye 38.424,,37 TL harcın (davalılardan ——-30.739,46 TL. ile sınırlı olmak üzere) müştereken ve müteselsilen davalılardan alınarak, hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan; 272,00 TL. Posta Gideri, 6.000,00 TL bilirkişi gideri, 98,80 TL. harç gideri toplamı 6.370,80 TL. (davalılardan ————- sınırlı olmak üzere) yargılama giderinin müştereken ve müteselsilen davalılardan alınarak davacı tarafa verilmesine,
5-Davacı lehine AAÜT uyarınca taktir edilen 100.500,00 TL (davalılardan ———– ile sınırlı olmak üzere) nispi vekalet ücretinin müştereken ve müteselsilen davalılardan alınarak davacı tarafa verilmesine,
6-Tarafların dava şartı olması sebebiyle başvurdukları—— görüşmeleri neticesinde ödenen 1.320,00-TL nin davalılardan tahsili ile hazineye irad kaydına,
7-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, davacılar vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.23/11/2022