Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/658 E. 2021/630 K. 07.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/658 Esas
KARAR NO: 2021/630
DAVA: Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/02/2020
KARAR TARİHİ: 07/09/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçe; Davalı—– ve —-Davalı———— sorumlu yazı işleri müdürü ve davalı —– işbu davayı ikame etmelerine sebep olan yazının yazarı olduğunu, —– halihazırda halen —— herkes tarafından ulaşılabilen internet sayfasında, —— birde işi tamamen ticarete döküp insanları aldatan, mağdur eden firmalar da var. — bulunan—- sözde haber yazısı yayınladığını, davalı yanın—— tarihinde ——- kısım suçlar da içeren şikayetlerinde sözde köşe yazısı ile de kişilik haklarına saldırı teşkil eden beyanlarını devam ettirdiklerini, söz konusu içeriğin tam metninin delil listesinde sunulduğunu, davalıların her birinin hukuken sorumlu olduğu sözde haber içeriğindeki beyanların tamamının gerçeğe aykırı olduğunu, son derece afaki ve ispata muhtaç beyanları ihtiva etmenin yanında müvekkili şirket ile ilgili kullanılan beyanların kanuni ve hukuki mevzuat itibari ile korunan hukuksal hak ve sınırları aşmakla müvekkili şirketin tüzel kişiliğinin maddi, manevi haklarını, açıkça ihlal etmenin yanında haksız fiil, kişilik haklarına saldırı, haksız fiil ve borçlar kanununda düzenlenen haksız rekabeti dahi oluşturduğunu, davalıların müvekkilinin açıkça ismini vermek sureti ile internet sitelerinde yer verdikleri karalayıcı, küçük düşürücü sözde haberleri basın özgürlüğünün sınırlarını ziyadesi ile aştığını, davalıların müvekkili şirket hakkında kişisel, subjektif ve karalayıcı yorumlarla, ispata muhtaç öznel yorumlarla paylaştığı metnin haber olmaktan ziyade müvekkili şirketin ismini ve kişisel bilgiler de içeren tarafı olduğu bir özel hukuk sözleşmesinin görüntüsüne de yer vermek suretiyle tüm topluma hedef göstererek basın özgürlüğünün sınırlarını açıkça aşarak internet sitelerinde yer verdikleri sözde haber yazısının ilgili internet sitesinden kaldırılmasının sağlanmasının kişilik haklarına saldırının önlenmesinin açık bir gereği olduğunu, bu bakımdan öncelikli olarak tedbiren davalıların direkt kaldırılması yönünde ivedi olarak ara karar oluşturulmasını ve davalılara bu yönündeki gereği bildiren yazı gönderilmesini talep ettiklerini, zira müvekkilinin maddi, manevi, ticari, ekonomik itibarının zedelendiğini, zarara uğradığını ve uğramakta olduğunu, davalının açıkça haksız fiil ve kişilik haklarına saldırı teşkil eden eylemleri sebebi ile ——- olan şirketlerinin tüzel kişiliğinin ve markasının tahmin edilemeyecek ve fakat yargı makamlarınca ve bilirkişilerce müvekkilinin mali durumu da göz önüne alınarak belirli bir değer biçilebilecek miktarda maddi kayba ve de manevi olarak zarar görmesine yol açıldığının sabit olduğunu, tüm bu nedenlerle belirsiz oalacak davası olarak ikame ettikleri davada fazlaya dair hakları saklı kalmak koşuluyla kişilik haklarına saldırı nedeni ile maddi tazminat olarak —- faiziyle birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesine, —– tazminatın faizi ile birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesine, davalı taraftan lehlerine yargılama gideri ve vekalet ücreti tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılara dava dilekçesi usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş olup, davaya cevap dilekçesi sunulmamıştır.
İNCELEME VE GEREKÇE
Dava hukuki niteliği itibari ile kişilik haklarına saldırı sebebiyle açılan manevi tazminat davasıdır.
Davanın —- dosyasından açıldığı ve —– numarası ile görevsizlikle mahkememize gönderildiği anlaşılmıştır.
Davacı vekili celse arasında —- sunduğu anlaşılmıştır.
7155 sayılı Kanun’un 20. maddesi ile 6102 sayılı TTK’ya eklenen dava şartı olarak arabuluculuk başlıklı 5/A maddesinde; “(1) Bu kanunun 4’üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.”
Davanın dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurulmasının zorunlu olduğu —– arabuluculuğun dava tarihinde yerine getirilmesi dava şartı olup, sonradan tamamlanabilir ve giderilebilir şartlardan değildir.——–
Dava açılmadan önce zorunlu arabuluculuk dava şartının yerine getirilmediği, zorunlu arabuluculuk tamamlanabilir dava şartı olmadığından yargılama aşamasında bu eksikliğin tamamlanmasının mümkün olmadığı, kesinleşen görevsizlik kararı sonrası yasal süre içerisinde talep üzerine görevli mahkemede yargılamaya devam edilmesi aynı davanın devamı niteliğinde olduğundan zorunlu arabuluculuk dava şartının yerine getirilmediği anlaşıldığından davanın dava şartı yokluğundan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm urulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle
1-Dava şartı yokluğu nedeniyle davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli 59,30-TL karar harcının peşin alınan 256,17-TL’den mahsubu ile bakiye 196,87-TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından sarfolunan yargılama giderleri üzerinde bırakılmasına,
4-Davalılar kendilerini vekil ile temsil ettirmediklerinden vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
5-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde kullanılmayan gider avansının iadesine,
Gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 07/09/2021