Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/648 E. 2023/682 K. 13.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/648
KARAR NO : 2023/682

DAVA : İflas (Adi Takipten Doğan İtirazın Kaldırılması Ve İflas (İİK 156))
DAVA TARİHİ : 20/11/2020
KARAR TARİHİ : 13/09/2023

Mahkememizde görülmekte olan İflas (Adi Takipten Doğan İtirazın Kaldırılması Ve İflas (İİK 156)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin, yüksek çözünürlüklü—–etiket ve paketleme yazıcılığı üretim ve satış işiyle iştigal ettiğini, davalı borçlu şirketin de ambalaj ve paketleme sektöründe faaliyet gösterdiğini, davalının, müvekkili şirketten özel etiketler satın aldığını, müvekkili şirketin davalı borçlu şirket ile aralarındaki ticari ilişki uyarınca üzerine düşen yükümlülüklerini hepsini zamanında ve tam olarak yerine getirdiğini, davalı borçlu şirkete tüm ürünleri eksiksiz olarak teslim etmiş olmasına rağmen davalı şirketin cüzi bir ödeme yaptıktan sonra, satın aldığı ürünlerin parasını ödemediğini, müvekkili şirketin uzunca bir süre konuyu dava harici yollarla çözüme kavuşturmaya çalıştığını, bu bağlamda davalı borçlu şirket yetkilileri ile e-mail ortamında yazışmalar yapıldığını, ancak kendilerine gösterilen tüm bu anlayışa rağmen davalı borçlu şirket tarafından borcunu ödemek adına somut herhangi bir adım atılamadığını, bu süreçte davalının yan kendi hazırlayarak sunduğu ödeme planını yerine getirmediğini, ödeme planını 2 kez yeniden düzenleyerek ödeme tarihini ötelemiş olmasına rağmen yine de sonuç alınamadığını, bunun üzerine davalı tarafa 19.02.2020 tarihli ihtarname faks ve e-mail yolu ile tebliğ edilerek durumun sulh yoluyla çözülmesi için son bir çaba içine girilmişse de davalı tarafın yine ödeme vaadinde bulunduğunu ve bu vaadini yerine getirmediğini, davalı tarafça borcun ikrar edildiğini, buna karşılık ödenmemiş toplam 101.280,72-EURO miktarındaki borcun tahsili için borçlu şirket aleyhine iflas yolu ile icra dosyasından gönderilen ödeme emrine itiraz edildiğini,—-İcra Dairesi’nin —–Esas sayılı dosyasından başlatılan takibe itiraz eden borçlunun bu itirazda bulunmaktaki tek amacının vakit kazanarak müvekkilinin alacağına ulaşmasını geciktirmek olduğunu beyan ederek —-.İcra Müdürlüğünün —–Esas sayılı dosyasında ödeme emrine itiraz edildiğinden bu itirazın kaldırılmasına, borç ödenmediğinden davalı borçlunun iflasına, davacı müvekkili şirketin haklarının korunması için alınması gereken tüm tedbirlerin alınmasına, yargılama giderleri ile ücreti vekâletin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının müvekkili şirket aleyhine iflas yolu ile takip yaptığını, müvekkilinin itirazı ile takip durduğunu, akabinde davacının, arabuluculuk başvurusu yapmadan doğrudan eldeki davayı açtığını, davanın, zorunlu arabuluculuğa tabi davalardan olduğunu, dava şartı olan olan arabuluculuk yerine getirilmediğinden davanın reddi gerektiğini, İflasın açılmasından önce iflas davasının hiçbir kamusal özelliği yoktur ve taraflar dava konusu üzerinde serbestçe tasarruf edebilir. müvekkili şirketin, davacıya herhangi bir borcu bulunmadığını, davacı, alacağını ispat etmek gayesiyle dosyaya bazı belgeler sunmuşsa da herhangi bir sözleşme ibraz edilmemiş olmasının, taraflar arasında bir sözleşme ilişkisi bulunmadığını gösterdiğini, davanın tarafları arasında alacak-borç ilişkisi doğuran bir anlaşma sağlanmadığı ve müvekkili tarafından bir sipariş verilmediği halde davacının, müvekkilinin—– firması ile süregelen bir ilişkisi olduğunu düşünerek bir takım malları müvekkiline gönderdiğini, müvekkili davalı ile —–arasındaki ticari ilişkinin sona erdiğini, müvekkilinin, davacıdan mal sipariş etmesi ya da sipariş etmediği halde gönderilen malları kullanması gibi bir durum söz konusu olmadığını, davacı tarafından olağan ticari akış içerisinde her hangi bir sözleşme veya sipariş olmadan gönderilen ürünlerin, davalı—– tarafından her hal ve şart altında kendi ticaretinde kullanılacağı varsayımına dayalı olarak yapılan mal sevkiyatı, bu ürünlerin —– üretiminde kullanılacağı ve piyasaya sunulduktan sonra bedelinin ödeneceği şeklinde değerlendirildiğini, fiyatı ve miktarı konusunda mutabakat olmayan bir mal için kesilen faturanın taraflar arasındaki alacak / borç ilişkisini kanıtlamaya yeterli olmadığını beyan ederek dava şartı zorunlu arabuluculuk aşaması yerine getirilmeden dava açıldığından dava şartı yokluğu nedeni ile davanın reddine, yabancılık teminatı gösterilmediğinden davanın reddine, esasa girilmesi halinde davanın esastan reddine, davacı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine, harç, masraf ve vekillik ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.Davacının davalıya yönelik olarak öncelikle —-.İcra müdürlüğünün—– Esas sayılı dosyası ile iflas yolu ile takip başlattığı, davalı tarafından süresi içinde ödeme emrine itiraz edilmesi sonucunda takibin durduğu ve davacının itirazın kaldırılması ve iflas istemi ile bu davayı açtığı anlaşılmaktadır. Uyuşmazlık; davacının davalıdan takibe konu edilen alacağının bulunup bulunmadığı, itirazın kaldırılması ve iflas şartlarının var olup olmadığının tespiti noktalarında toplanmaktadır.
Tarafların bildirdikleri deliller toplanmış, icra dosyası celp edilmiş, bilirkişi incelemesi yapılmıştır. Davacının tespit edilen alacak tutarına göre son duruşma tarihi itibari ile depo emri tutarı hesaplanmıştır. Davalının itirazının kaldırılmasına, İİK’nun 166. maddesine göre ilanların yapılmasına karar verilmiş, 10/07/2023 tarihinde ara karar oluşturulmak sureti ile davalı tarafa belirlenen depo emri tutarını yatırması için ihtaratlı davetiye tebliğ edilmiştir.
Davacı vekili celse arasında sunmuş olduğu 18/07/2023 tarihli dilekçesi ile; davalıya gönderilen depo emri üzerine davalı tarafın depo emrinde belirtilen miktarı dosyaya yatırdığını, tüm yasal hakları saklı kalmak kaydıyla depo tutarının kendilerine ödenmesini talep etmiştir.İtirazın kaldırılması ve iflas talepli bu davada takip konusu alacak tutarı borçlu tarafından ödenmiş olmakla iflas davasının konusunun kalmadığı anlaşılmakla aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İflas yolu ile takibe konu alacak yönünden itiraz kaldırılmış ve icra harç ve masrafları ile depo tutarı mahkememiz veznesine yatırılmış olmakla konusu kalmayan davanın esası hakkında karar vermeye yer olmadığına,
2-Davalı tarafça 18/07/2023 tarihli makbuzla mahkeme veznesine yatırılan 745.100,00TL icra borcunun harç ve masraf kesintileri yapılmak suretiyle davacı alacaklıya ödenmesi için—– İcra Dairesi’nin—– Esas sayılı dosyasına aktarılmasına,
3-Alınması gereken 269,85 TL karar harcına karşılık peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 215,45 TL harcın davalıdan tahsiliyle hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan 108,80 TL. harç gideri , 9.000 TL. bilirkişi ücreti ve 250 TL. posta gideri olmak üzere toplam 9.358,80 TL. yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı lehine hükmolunan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp, davacıya verilmesine,
6-Bakiye gider avansının ve iflas avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,Dair, tarafların yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde İstinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.