Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/645 E. 2021/641 K. 08.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/645 Esas
KARAR NO : 2021/641 Karar

DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/11/2020
KARAR TARİHİ : 08/09/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Davacı ———– bunlara — ekipmanlarının alınması,—– —- yapmak ve sadece bunlarla sınırlı kalmaksızın şirket esas sözleşmesinde belirtilen faaliyetleri gerçekleştirmek amacıyla kurulduğunu, davalının, davacı—– kaydedildiğini ve istifa etmek sureliyle işten ayrıldığı—- tarihine kadar bu sıfatla davacı —– yer aldığını, davacı şirketin temsilinden ve yönetiminden —— kadar şirketin %100 (yüzde yüz) hissedarı ve tek ortağı konumunda olan dava dışı—— %50(yüzde elli) oranında hissesi, hisselerin nominal bedeli olan —– anlaşılarak davalıya devredildiğini, Davalının, davacı—–itibaren %50 oranında hissedarı olup; davacı şirketten, gerek davacı ——— olarak yer aldığı gerekse, %50 uranında ortağı olduğu——, davalı’ —— davacı —- ödemekle yükümlü olduğu para borçlarını ödememesi üzerine taraflarınca, ——–. tutarındaki —- davacı şirkete ait banka hesabına ödemesi talep edilmesine rağmen söz konusu borcun davalı tarafından ödenmediğini, davalının, davacı —— tarihlerde borç aldığını, söz konusu borçları davacı —– olduğunu, —- re’sen göz önüne alınacak gerekçelerle, haklı davalarının kabulüne ve davalı tarafından— takibine yapılan borca itirazın iptaline, davanın ve hükmolunan meblağın %20 den aşağı olmamak üzere davalı aleyhine uygun bir icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin davalı’ ya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Davalının, davacı şirket’in %50 hissesine sahip ortağı olduğunu, davacı Şirket tarafından davalı’ ya gönderilen tutarların banka dekontları incelendiğinde görüleceği üzere, dekontların hiçbirinde borç açıklaması yer almadığını, davalı’ ya tutarın borç olarak verildiğine ilişkin bir ifade veya ibare yer almadığını, bu bağlamda, davacı Şirket’in gerek bahse konu icra takibi bağlatmasında gerekse de işbu davayı ikame etmesinde herhangi bir hukuki yararının ve yasal dayanağının olmadığını, kaldı ki, davacı —– dava dilekçesinde de belirttiği üzere davalı, davacı şirket nezdinde çalışmakta olduğunu, davacı şirket tarafından kendisine gönderilen—— masraf açıklamasının da davalıya iş için yapmış olduğu masraflar kapsamında gönderildiğini, dolayısı ile herhangi bir şekilde davacı şirket tarafından davalıya borç olarak gönderilen bir tutardan bahsetmenin mümkün olmadığını, borç olarak gönderilen tutarlara ilişkin —–buna ilişkin açıklamanın yapılmış olmasının—-uyarınca da aranan şartlar olduğunu, davacı Şirket tarafından davalıya bu şekilde —- olsa idi davacı şirket’in basiretli tacir olmasından bahisle gerekli açıklamayı yazacağının izahtan vareste olduğunu, bu noktada ispat külfetinin davacı şirket üzerinde olduğunu, arz vc izah edilen sebepler çerçevesinde işbu haksız ve kötü niyetli davanın reddine, davalı şirket aleyhine asıl alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı şirket’e yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE : Dava, hukuki niteliği itibari ile davacı şirket tarafından davalı hesabına gönderilen bedellerin tazmini için davalı aleyhine açılan icra takibine yapılan itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasından ibaret olduğu tespit edilmiştir.
———- yazılan yazılara ikmalen cevap verildiği, cevap yazılarının dosya arasına alındığı görüldü.
Dosya bir bütün olarak değerlendirildiğinde davacı şirketin davalı ortağının hesabına gönderilen bedellerin tahsili talebiyle ilgili olarak işbu davayı ikame ettiği görülmektedir.HMK.Mad.14 gereğince; —-üyelik ilişkilerinden doğan davalarda ortağına karşı açacağı davalarda ——- bulunduğu yer mahkemesinin kesin yetkili olacağı hususunun düzenlendiği dolayısıyla işbu davada da davacı — yetkili olduğu anlaşıldığında nHMK 14, 20 ve 114/1-ç ve 115 maddeleri gereğince mahkememizin yetkisizliği nedeniyle açılan davanın reddine,yetkisizlik kararının kesinleşmesinden veya kanun yoluna başvurulmuş ise bu başvurunun reddi tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize başvurulduğu takdirde dosyanın yetkili— Mahkemesine HMK 20. maddesi gereğince gönderilmesine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-HMK 14, 20 ve 114/1-ç ve 115 maddeleri gereğince MAHKEMEMİZİN YETKİSİZLİĞİ NEDENİYLE AÇILAN DAVANIN REDDİNE,
2-Yetkisizlik kararının kesinleşmesinden veya kanun yoluna başvurulmuş ise bu başvurunun reddi tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize başvurulduğu takdirde dosyanın yetkili — TİCARET MAHKEMESİNE HMK 20. maddesi gereğince GÖNDERİLMESİNE,
3-Kararın kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içinde dosyanın yetkili mahkemeye gönderilmesi talep edilmemesi halinde HMK 20 maddesi gereğince DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA,
4-Yargılama harç ve masraflarının gönderilen mahkemede dikkate alınmasına,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı.