Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/634 E. 2022/674 K. 15.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/634 Esas
KARAR NO : 2022/674

DAVA : İtirazın İptali (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/11/2020
KARAR TARİHİ : 15/09/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkili şirketin davalı taraflardan olan alacağının tahsili amacıyla davalı taraflar aleyhine ——— sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı tarafların icra dosyasına, haksız olarak yapmış olduğu takibe, borca, ödeme emrine, faize itirazları üzerine icra müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verildiğini, davalı tarafların söz konusu itirazları kötüniyetli ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, Davalı ——bulunan—— aracın, davalı sürücü ——- sevk ve idaresinde iken ——- —— gelerek ——— istikametine doğru seyir halinde iken, önünde aynı istikamette seyir eden müvekkil şirket nezdinde —– bulunan dava dışı sürücü —- idaresindeki—– araca arkadan çarpması, çarpmanın etkisiyle —–plakalı aracın da önünde seyreden dava dışı sürücü —- idaresindeki —— araca çarpması ve çarpmanın etkisiyle —– plakalı aracın da önünde bekleyen fakat marka ve plakası alınamayan araca çarpması sonucunda maddi hasarlı zincirleme trafik kazası meydana geldiğini,—- plakalı aracın, davalı —-kusurlu olduğu haksız fiil teşkil eden eylemi ile hasara uğradığını, söz konusu hasarın tazmini için müvekkil şirket tarafından sigortalıya 9.259,29 TL’lik hasar tazminatı ödemesinde bulunulduğunu, akabinde müvekkili şirketin davalılara sigortalısına yapmış olduğu ödemeye ilişkin rücu talebinde bulunduğunu, bu talebe karşı davalı —- tarafından kısmi ödeme yapıldığı, eksik kalan tutar için tekrar talepte bulunulduğunu, bu talebe karşı olumlu veya olumsuz hiçbir dönüşte bulunulmadığını, bu nedenle müvekkili şirket tarafından davalılara karşı——dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalıların işbu takibe itirazları üzerine icra müdürlüğü tarafından takibin durmasına karar verildiğini,—– aracın bir diğer davalı —- adına kayıtlı olduğundan 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu 85. Madde ” İşleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” maddesi uyarınca davalının araç işleteni olarak sorumluluğu bulunduğunu,— sonucunda anlaşma sağlanamadığını, bu sebeplerden ötürü, davalı tarafın icra takibine yapmış yapmış olduğu itirazların haksız ve hukuka aykırı olduğu, davanın kabulü ile her iki davalı tarafın takibe, asıl alacağa ve faize ilişkin haksız ve kötüniyetli itirazlarının iptaline,—- takibin devamına, davalı tarafların %20’den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı yanlar üzerine bırakılmasına, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı —— vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket tarafından—- Poliçesi ile teminat altına alınan —– tarihinde karışmış olduğu zincirleme trafik kazasında hasarlanan ——– plakalı araçta meydana geldiği iddia olunan maddi hasarın karşılanması talebiyle dava açıldığını, —-tarihinde gerçekleşen kazanın zincirleme kaza olması ve kazaya karışan araçlardan birinin olay yerini terk etmesi sebebiyle söz konusu kazada kusur dağılımı yapılamadığını, kaza tespit tutanağından yapılan tespit ve değerlendirmeler sonucunda ve — birbirlerine olan rücu taleplerinin hızlandırılması hakkında protokol uyarınca müvekkil şirket tarafından sigortalanan —– plakalı aracın kusur oranının %25 olarak saptandığını, sebebi haksız fiil olan uyuşmazlıklarda zararın doğmasının esas olduğu, zararın doğmadığı durumlarda haksız fiilden bahsedilemeyeceği ve bu hususun davaya dönüştürülemeyeceği, şirketin sorumluluğunun sigortalı araç sürücüsünün kusur oranında ve zarar nispetinde olduğu, —— sorumluluk sigortası olduğu, bu nedenle bu sigorta ile sigorta ettiren kişinin işleteni olduğu motorlu araçların üçüncü kişilere verdikleri zararların karşılanmasının amaçlandığını, KTK’nın 86. maddesi gereğince araç işleteninin ve sürücüsünün kusursuz olduğu hallerde sigortacının da tazminat ödeme yükümlülüğü olmayacağı, KTK madde 86 hükmünce işleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi, kendisinin veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru bulunmaksızın kazanın meydana geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulacağını, kabul anlamına gelmemek kaydıyla davacının talebinin ödenmesi yönünde karar verilmesi halinde ilgilinin talebinin teminat limitlerine uygun olarak kazadaki kusur ve hasar durumuna göre değerlendirilmesinin gerektiğini,—- hazırlanış tarihi itibari ile —- maddi ———– ile sınırlı olduğunu, sunulan ekspertiz raporundaki tespit ve değerlendirmeler uyarınca 07.11.2018 tarihinde gerçekleşen kazada —– plakalı aracın hasarının karşılanması amacıyla müvekkil şirketçe sigortalı aracın kusur oranı tenzil edildiğinde; —hasar tazminatı ödemesi ve — hasar tazminatı ödemesi yapıldığını, yapılan bu ödemelerle birlikte müvekkil şirketin yasal sorumluluğunu yerine getirdiğini, bu nedenle konusuz kalan davanın doğrudan reddine, aksi halde, müvekkil şirket tarafından yapılan ödemenin toplam tazminattan -ödeme tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte- mahsup edilmesini, masraf ve vekalet ücretinin karşı yan üzerinde bırakılmasını talep ettiklerini, müvekkil şirket tarafından yapılan ödemeye (ödemenin yapıldığı tarihten rapor tarihine kadar) faiz işleterek güncellenen tutarının raporda belirlenen tutardan düşülerek bakiye bir zararın mevcut olup olmadığının tespitini talep ettiklerini, — tarihinde —- yayınlanarak yürürlüğe giren 6704 Sayılı (Torba) Kanun ile 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 97. maddesinde yapılan değişiklik ile hasar tazminat talebine ilişkin olarak sigorta şirketine başvuru ve —- bekleme süresinin dava şartı haline getirildiğini, Usulüne uygun olarak——- başvuru yapılmadan ve/veya bekleme süresi geçirilmeden yasal yollara başvurulması halinde başvurunun usulden reddine karar verilmesi gerektiği, Tazminata konu kaza, haksız fiilden kaynaklandığından uygulanması gereken faiz yasal faiz olduğunu,, davacı tarafından talep edilen tazminat tutarına avans faizi talep edilmesinin hukuka aykırılık teşkil ettiğini, somut olayda, alacağın mahiyeti karşısında, icra inkar tazminatı şartları da bulunmadığını, her ne kadar davacı —– icra inkar tazminatı talep edilmekte ise de, alacağın varlığının yargılamayı gerektirir mahiyeti karşısında, icra inkar şartlarının oluştuğu söylenemeyeceğinden, söz konusu tazminat istemlerinin reddine karar verilmesini talep ettiklerini, itirazın haklı olduğunun tespiti halinde de %20 den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep ettiklerini, usule ve esasa ilişkin itiraz sebepleri baki kalmak ve kesinlikle kabul anlamına gelmemek kaydı ile tüm haksız talepler ile, haksız ve yasal dayanağı bulunmayan davanın reddine ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin de davacı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar —— vekili cevap dilekçesinde özetle ;—- —- davalı müvekkil ——sevk ve idaresinde bulunan —- plakalı, ruhsat sahibinin diğer müvekkil ———olduğu araç ile davacının —– olduğu söylenen araçlar arasında yaralamasız maddi hasarlı kaza gerçekleştiğini,—- tarihinde gerçekleşen kaza sebebiyle —–hasar bedeli rücu edilmek istenmişse de bu rücu talebinin haksız olduğunu,— Sayılı alacak meblağının nasıl belirlendiği belli olmayan müvekkillerin temerrüde düşürülmeksizin ve dayanak belge sunulmaksızın gönderilen icra takibine itirazlar ettiklerini, dosya kapsamında bilirkişi görüşü alınmadığını, kaza tespit tutanağına bakıldığında ;——-plakalı araçların çok araçlı kazaya karıştığını, bu kazanın oluşumuna sebebiyet veren tespit edilemeyen aracın ise —- tarafından tüm kullanıcılarında belirtmesi ve imzası üzerine kaza tespit raporuna geçtiğini, çok araçlı kaza olması ve bir kişinin kaçması sebebiyle kusur dağılımının kolluk görevlilerince yapılamadığını, kaza tespit tutanağından da anlaşılacağı üzere müvekkillere atfedilen bir kusur bulunmadığını, davacının sigortalısına hangi kusur ve hangi araca — ödeme yapması gerektiği açık bir olgu olmadığı, hasar bedelini ise kusur oranında rücu edebilirse de dosya kapsamında rücu ile talep edilebilecek bir alacak bulunmadığını, sigorta kapsamında rücu sebeplerinin alkol ve —- kullanmak olmak üzere açık ve net olduğu, İçtihad kararlarıyla buna olay yerini terkte —— oluşturduğu için eklendiğini, rücu sebebiyle bir alacağın bu bağlamda atfedilemeyeceğini, Davacı tarafça kusur oranları araçların belirlenmeksizin müvekkil ruhsat sahibi ve araç kullanıcısına ödeme emri gönderildiğini, yapılan yeni düzenlemelerle sigortalıların ancak ağır kusurluysa bu rüculara konu olacağı yönünde karara gidildiği, Dosya kapsamındaki kazada müvekkili sürücünün ise ağır kusuru bulunmadığı, çoklu kaza olması sebebiyle kusur dağılımı yapılması ve kusuru ağır olan araçtan yine kusuru oranında masraf paydası çarpılarak hesaplanması gerektiğini, bahse konu kazada tespit edilemeyen araç olduğu, kuvvetle ihtimal bu aracın kusurunun daha ağır olma ihtimali göz önünde tutulması gerektiğini, olay yeri terkin rücu sebeplerinden olduğu, ayrıca önemle belirtmek gerekir ki faili meçhul kazalarda güvence hesabının da davaya konu olması gerektiğini, gönderilen ödeme emrinde belirtildiği gibi ve dava konusu talep gereğince bir borç ilişkisi bulunmadığını, davalı müvekkili —- araç sürücüsü olduğu, davalı müvekkili—- ise ruhsat sahibi olduğunu, ruhsat sahibi müvekkilinin kaza sebebiyle kusur dahi atfedilemez olduğu, sadece ruhsat sahibi olması sebebiyle davaya konu olduğunu, davalı müvekkilin oluşan haksız fiil sebebiyle her ne kadar davaya konu edinilmiş bulunsa da bu tür davalarda bilindiği üzere kusur oranına göre ödeme yapılmadığını, bu ödemelerir sigorta poliçeleri kapsamında—– alındığını, haksız fiil sebebiyle ödenecek olan tazminatları en önemli belirleyen şeyin kusur oranı yani bilirkişi raporu olduğunu, ancak ağır kusur hallerinde mümkün olduğunu, böyle bir raporun davacı yanca sunulmadığını, gönderilen ödeme emrinde ise belirlenen meblağın hiç bir dayanağı bulunmadığını, Davacı yanın sigortalısına yapmış olduğu meblağı rücusu söz konusunda ise de ekspertiz raporu olmadan, çok büyük bir hasar almayan aracın nasıl ödeme emrine konu meblağı bulduğu da meçhul bir durum olduğu, kaza raporunun açıklama kısmına bakıldığında anlaşılacağı üzere çok araçlı (4) ancak bir aracın olay yerinin——mevcut olduğu, Olay yerini terk eden aracın ağır kusurlu olma ihtimali ile dosyanın değerlendirilmesi gerektiğini, müvekkilleririr oluşan bu zincirleme kazada kusurlu olmadığını, önemle belirtmek gerekir ki bir kazanın yapımından sonra 10 gün içerisinde ——– şirketine bildirimde bulunmak zorunda olduğunu, —- tamamlanması halinde 8 iş günü içerisinde bu zararı gidermekle yükümlü olduğu, müvekkile gönderilen ödeme emri içeriğinde kaza tarihi 07/11/2018 diye belirtilmişse de 21/02/2020 vadeli açıklamalı bir ödeme —– günü taraflarına gönderildiğini, ödemenin 21/02/2020 tarinde yapıldığı düşünülecek olursa eğer kaza tarihi 2018 yılında olması sebebiyle içinde bulunduğu kaza sebebi dışında başkaca bir hasara da konu olabilecek kadar açıklık olduğunu, dosya kapsamında eksik hususların giderilerek bir bilirkişi mahiyetiyle keşif yapılarak detaylı bir inceleme sonucu oluşturulacak bilirkişi raporu isteme hakları da saklı tutarak bahse konu davaya ilişkin itirazları talep ettiklerini, dosyanın yetki ve görevsizlik sebebiyle reddine, aksi kanaatindeyse eğer açılan haksız davanın esastan reddi’ne karar verilmesine, bahse konu kaza evraklarının varsa ekspertiz raporunun ve ödeme bilgilerinin müzekkere yazılarak istenmesine, fiziken sunulacak delillerin kabulü ile alacaklının icra takibinin İptali ve alacaklının kötü niyetle takip başlatmasından mütevellit %20 ‘den az olmamak üzere tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleriyle davacı tarafın kötü niyetine göre belirlenecek avukatlık ücretinin de karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE : Dava, hukuki niteliği itibari ile davacı tarafın, ————olan sigortalısına ait—— davalı sigorta —–, davalı —— sevk ve idaresindeki diğer davalı ——ait aracın karıştığı trafik kazası sebebiyle meydana gelen maddi hasarlı trafik kazası sebebiyle davacının hasar tazminatı adı altında ödediği bedelin rücusu amacıyla başlattığı icra takibine davalılar tarafından yapılan itirazın iptali talebine ilişkindir.
—- davalı — şirketine, yazılan müzekkerelere cevap verildiği, müzekkere yazı cevaplarının dosya arasına alındığı görüldü.
Dosyamız arasına alınan—- dosyasının yapılan incelemesinde takibin — tarihinde başlatıldığı davalının süresinde 24/06/2020 tarihinde takibe itiraz ettiği ve takibin durduğu anlaşılmıştır.
Davacının; borçlu tarafından yapılan itirazın davacı-alacaklıya tebliğinden itibaren İİK.nun 67.maddesinde belirtilen bir yıllık süre içerisinde mahkememize davayı açtığı anlaşıldığından, açılan davanın süresinde olduğu görülmüştür.
Davada aktif ve pasif taraf husumetinin sağlandığı anlaşılmış olup taraflar arasında bu hususta çekişme yoktur.
7155 sayılı Kanun’un 20. Maddesi ile eklenen 5/A maddesi uyarınca arabuluculuk başvurusunda bulunulmuştur. arabuluculuk son tutanağında icra dosya borcunun ödenmesi hususunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin arabuluculuk son tutanağı dosya arasına alınmıştır.
Dosyamız bilirkişilere tevdi edilerek aldırılan bilirkişi raporunda özetle ; 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun Madde 47/d “ Trafik Kurallarına uymama “, Madde 52 / a “ Hızın gerekli şartlara uygunluğunu sağlamak ” , Madde 56/ c “—–ve Madde 84/ d “ Asli kusurlar “ maddelerini — ihlal etmesi nedeniyle—- % 100 oranında asli kusurlu olduğu, — araçtaki hasar tutarının 9.259,29 TL olduğu, davalı —tarafından, davacı —- Şirketine hasarın — sının ödendiği kalan bakiye hasar tutarının 6.944,47 TL olduğu, Davacı ——. tarafından—– hasar bedelinin sigortalısına ödendiğinin ödeme dekontu ile ispat edilmesi halinde; kalan bakiye alacak olan — kadar davacının sigortalısının haklarına T.T.K. 1472 madde gereğince halef olduğu, davalılar araç ücüsü ve —————- müştereken ve müteselsilen rücuen talep ve tanzim etme hakkı olduğu görüş ve kanaatine varıldığına ilişkin raporlarını mahkememize ibraz etmişlerdir.
Bilirkişilerden aldırılan ek raporda özetle ; 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun Madde 47/d “ Trafik Kurallarına uymama “, Madde 52 / a Hızın gerekli şartlara uygunluğunu sağlamak ” , Madde 56/ c Araçlar arasındaki mesafe ve Madde 84/ d “ Asli kusurlar “ maddelerini — ihlal etmesi nedeniyle — plakalı araç sürücüsü —- % 100 oranında asli kusurlu olduğu,—– plakalı araçtaki hasar tutarının— olduğu, Davalı —– tarafından , davacı —- hasarın —.” kalan bakiye hasar tutarının —- olduğu, Davacı ——. tarafından —- hasar bedelinin sigortalısına ödendiğinin ödeme dekontu ile ispat edilmesi halinde; kalan bakiye alacak olan ——- kadar davacının sigortalısının haklarına T.T.K. 1472 madde gereğince halef olduğu, davalılar—- şirketinden müştereken ve müteselsilen rücuen talep ve tanzim etme hakkı olduğu kanaatine varıldığına ilişkin raporunu mahkememize sunmuştur.
Dava dilekçesi,cevap dilekçesi,—tarihli bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı ile birlikte yapılan değerlendirmede, davacının sigortalısına ait—- plakalı araç ile davalı — nezdinde —- ile sigortalı bulunan, davalı sürücü— sevk ve idaresindeki ve diğer davalı —- plakalı araç ve dava dışı birden fazla araç arasında meydana kazada davacının hasar bedeli olarak sigortalısına —- hasar tazminatı ödemesinde bulunduğu,davalı sigorta şirketince kısmi ödeme yapıldığı,davacının bakiye hasar bedelini tazmin talebiyle davalılar aleyhine icra takibi başlattığı,davalıların itirazı üzerine mahkememizde itirazın iptali davası açıldığı,denetime elverişli tarihli bilirkişi raporuna göre,meydana gelen kazada davalı şirket sigortalısının %100 oranında kusurlu olduğunun belirlendiği,davacı şirket tarafından ödenen —- hasar bedelinin kabul edilebilir ve dosya kapsamına uygun olduğunun belirlendiği,davalı sigorta şirketince ödenen 2.314,82 TL ödeme düşüldükten sonr,a davacının bakiye 6.944,47 TL hasar bedelini talep edebilceği anlaşıldığından bu bedel üzerinden davanın kısmen kabulüne alacak likit olmadığından ve yargılamayla belirlendiğinden icra inkar tazminatı talebinin reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir..
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın KISMEN KABULÜ KISMEN REDDİ İLE
2—–takip dosyasında davalılarca yapılan İTİRAZIN KISMEN İPTALİ ile takibin— asıl alacak üzerinden devamına; fazlaya ilişkin kısmın reddine;Asıl alacağa takip tarihinden itibaren tahsil tarihine kadar yasal faiz uygulanmasına;
3-Alacak likit olmadığından ve yargılamayla belirlendiğinden İCRA İNKAR TAZMİNATI TALEBİNİN REDDİNE
4-Harçlar kanunu gereğince kabul edilen değer üzerinden alınması gereken toplam 474,37-TL harçtan daha önceden ödenen toplam 85,98-TL harç düşüldükten sonra eksik kalan 388,39-TL harcın davalılardan müştereken müteselsilen alınarak hazineye irad kaydına,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden —- (Madde-13) göre hesaplanan 6.944,42-TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalılar kendisini vekil ile temsil ettirdiginden— vekalet ücreti red edilen miktarı geçemeyeceğinden 174,66-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan; 54,40-TL Başvuru Harcı, 85,98-TL Peşin/nisbi Harcı, olmak üzere toplam —– harcın davalılardan müştereken müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, ,
8-Davacı tarafından yapılan; —-Bilirkişi ücreti, 168,50-TL Tebligat, Posta ve diğer masraflar, olmak üzere toplam 1.668,50-TL yargılama giderinin kabul red oranı dikkate alınarak —-kısmanın davalılardan müştereken müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin ise Davacı üzerinde bırakılmasına,
9-Hüküm kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
10- Dava şartı —-görüşmeleri neticesinde —- dosyada taktir olunan —ücretin kısmen kabul kısmen red oranı dikkate alınarak— kısmın davalılardan müştereken ve müteselsilen, 14,55 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı KESİN olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı.