Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/63 E. 2020/330 K. 14.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/63 Esas
KARAR NO : 2020/330

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 23/01/2012
KARAR TARİHİ : 14/07/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalının bazı ürünlerin satışı konusunda anlaşmaya vardıklarını ve müvekkilinin davalıya ürünleri teslim ettiğini, sözleşmeye göre ürünlerin—— üzerinden hesap edilerek ödeneceğini ve ödeme günündeki —- geçerli olacağını, davalının müvekkiline çekler verdiğini ve çeklerin vadesinde ödendiğini, ancak aradan geçen süre içinde çekleri ödeme günündeki kur yükseldiği için kur farkı nedeniyle ek ödeme yapması gerektiğini, davalının kur farkını ödemekten imtina ettiğini, bu nedenle davalının ödemesi gereken——dosyası ile yapılan takibe davalının haksız itiraz ileri sürüp takibi durduğunu ileri sürerek davalının takibe haksız itirazının iptali ile davalı hakkında başlatılan takibin devamına ve % 40’tan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ettikleri anlaşılmıştır.
SAVUNMA : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının edimini yerine getirmesine karşılık müvekkilinin verdiği çeklerle ve çekleri vadesinde ödeyerek kendi edimini ifa ettiğini, ödeme aracı olan çeklerin verildiği tarihte ödeme yapılmış olduğunun kabul edilmesi gerektiğini, davacının kur farkı talebinin yerinde olmadığını ileri sürerek davanın reddi ile %40 tan aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep ettikleri anlaşılmıştır.
İNCELEME VE GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibari ile kur farkı alacağının tahsili için başlatılan icra takibine karşı yöneltilen itirazın İİK 67 mad gereğince iptali istemine ilişkindir.
Yöntemine uygun duruşma açılmış taraf kanıtları toplanmıştır. Uyuşmazlık noktaları resen belirlenerek bilirkişi raporu alınıp sonuca gidilmiştir.
Davaya dayanak —————– sayılı icra takip dosyasının incelenmesinde; davacının davalı aleyhine —- —– alacağın takip tarihinden itibaren %15 faiz ile davalıdan tahsili için ilamsız icra takibi başlattığı, ödeme emri tebliği üzerine davalının süresinde verdiği itiraz dilekçesiyle takibin durduğu ve eldeki davanın bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmış olduğu anlaşılmıştır.
Tarafların iddia ve savunmaları kapsamında ileri sürdükleri deliller; celp edilip incelenen icra dosyası, tarafların kabulünde olan satış sözleşmesi, yine tarafların kabulünde olan davalı yanca davacıya keşide edilip ödenen çekler ile denetlenmesi üzerine hükme esas almaya yeterli ve elverişli olduğu sonucuna ulaşılan 05/02/2014 tarihli bilirkişi rapor ve içerikleri ile tüm deliller bütün olarak değerlendirildiğinde;
Taraflar arasındaki itilaf tarafların kabulünde olan satış sözleşmesi hükümleri gereğince davalı yanca davacıya —————– ile yapılan ödemeler nedeniyle, sözleşmeye dayalı kur farkı alacağı istenip istenemeyeceği hususuna dayanmaktadır.———— çeklerle ödenmiş olması hususu taraflar arasında ihtilafsızdır. Her ne kadar davacı tarafça davalı ile yapılan sözleşme hükümleri doğrultusunda ödemelerin —— yapılmasından dolayı çekin verildiği tarih ile fiili ödeme günündeki dolar kurundaki artıştan dolayı kur farkı talep edebilecekleri ileri sürülmüş ise de; ————–tarihli emsal kararı ışığında değerlendiriliğinde; tarafların kabulünde olan sözleşme kapsamında dolarla yapılan satışta ödemenin yapıldığı tarihteki ———-satış kurunun geçerli olduğu belirtilmiştir. Bu durumda kural olarak kur farkı istenebilmesi mümkün ise de somut olayda taraflar arasında ihtilafsız olduğu surette dava konusu mal bedeline karşılık Türk Lirası üzerinden düzenlenen çekler verilmiştir. Çek bir ödeme vasıtası olup ibrazında tahsil imkanı bulunduğundan verildiği andaki döviz satış kuru üzerinden hesap edilerek çek bedellerinin kararlaştırıldığının ve döviz üzerinden çek düzenlenmesi mümkün iken—–çek alan davacının artık kur farkı istemeyeceğinin kabulü ile mahkememizce davanın reddine dair verilen karar Yargıtay ——-.Hukuk Dairesi’nin —— Karar sayılı ilamı ile bozulmuştur.
Yargıtay Dairesi bozma kararında, ————– cinsinden yapılan satış sözleşmesinde alacaklının kur farkı istemine ilişkindir. Taraflar arasındaki sözleşmenin 4/2.maddesinde ‘fiyatlarımız —- olup ödemelerin yapıldığı tarihteki —————- satış kuru dikkate alınacaktır.’ şeklinde düzenleme bulunmaktadır. Mahkemece, tarafların kabulünde olan sözleşmenin bu hükmüne göre davacının kur farkından kaynaklanan alacağa dikkate alınıp buna göre karar verilmesi gerekirken bu isteğin reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.” gerekçesine yer verilmiştir.
Mahkememizce bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılamada bilirkişiden ek rapor aldırılmış, dosyaya sunulan —– tarihli bilirkişi raporu uyarınca; taraflar arasında ———— tarihli sözleşme bedelinin KDV dahil toplam tutarının——– davacı şirket tarafından sözleşme bedeline ilave olarak —– tutarında iki ayrı işin daha yapıldığı, buna göre davacının hakediş toplamının ———-olacağı, davalı şirket tarafından davacıya yapıldığı anlaşılan nakit ve çek ödemelerinin toplam tutarının ——- olduğu, buna göre ödemelerin mahsubu sonucunda davacının davalıdan—— alacaklı olduğu belirlendiğinden davanın bu kapsamda kabulüne dair, mahkememizce verilen karar Yargıtay ——. Hukuk Dairesi’nin———-.sayılı ilamı ile bozulmuştur.
Yüksek mahkeme bozma ilamında “İtirazın iptali davalara takibe sıkı sıkıya bağlıdır. Davacı alacaklı takip talebinde cari hesap alacağı olarak belirttiği alacağın kur farkından kaynaklandığını dava dilekçesinde açıkça belirtmiştir. Bu durumda itirazın iptali davalarının takip talebine sıkı sıkıya bağlı olduğu dikkate alınarak davacının kur farkı alacağı olmadığının anlaşılmasına göre davanın reddine karar verilmesi gerektiği…” gerekçesine yer verilmiştir. Mahkememizce usul ve yasaya uygun olan bu bozma ilamına uyularak yeniden yargılama yapılarak bozma gerekçesine iştirakla davanın reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Davalının dosyaya sunmuş olduğu teminat mektubunun davalıya iadesine,
3-Şartlar oluşmadığından kötü niyet tazminatına hükmedilmesine yer olmadığına,
4-Alınması gereken 54,40-TL harcın, davacı tarafından peşin yatırılan 57,75-TL harçtan mahsubu ile bakiye 3,35-TL’nin davacıya iadesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafça yapılan 67,70-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
7-Davalı kendini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan ——göre takdir olunan 3.400,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
8-Taraflarca yatırılan ancak sarf olunmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde yargıtay yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.