Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/629 Esas
KARAR NO : 2021/598
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/11/2020
KARAR TARİHİ : 08/07/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; müvekkili şirket ile davalı arasında akdedilen elektrik—-kapsamında doğan fatura alacağına istinaden —– dosyası ile davalı aleyhine icra takibi başlatıldığını, davalı tarafından takibe haksız ve kötüniyetli olarak itiraz edildiğini, müvekkili şirketin —— devam etme kararı aldığını, işbu hususun resmi gazete ile de resmiyet kazandığını, taraflar arasında akdedilen sözleşme uyarınca yetkili icra müdürlüklerinin —— İcra Müdürlükleri olarak belirlendiğini, davalının yetki itirazının geçersiz olduğunu, davalının müvekkili şirket ile imzalamış olduğu—–uyarınca doğmuş bulunan cari hesap borcunu ödemediğini, ödenmeyen — seri nolu, — tutarlı, — tarihli,—- seri nolu,— tutarlı ve —— tutarlı olmak üzere toplam —- faturayı hiç ve/veya eksik ödemesi sebebiyle takip başlatıldığını, davalı tarafından yapılan haksız ve kötü niyetli itirazın iptali amacıyla dava açılabilmesi için gerekli olan arabulucuya başvuru dava şartı sağlandığını, davalı tarafından yapılan borca itirazın kötüniyetli ve yalnızca takibi durdurmaya yönelik olduğunu, bu nedenle davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiğini, tüm bu nedenlerle davalının ——- dosyasına yapmış olduğu haksız ve mesnetsiz itirazın iptaline ve takibin aynı koşullarla devamına, davalının itirazının likit ve alacağın tahsilini geciktirmeye yönelik tamamen kötüniyetli olmakla birlikte alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile özetle; davanın açıldığı mahkemenin yetkili olmadığını, yetkili mahkemenin ——–Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, öncelikle yetkisizlik kararı verilmesini, davacı şirkete olan borcunun tamamını ödemiş bulunduğundan bir borcu olmadığını, davacı şirketin ödenmemiş —– adet elektrik faturası olduğunu belirtmiş ise de bu hususun gerçeği yansıtmadığını, söz konusu faturaların tarafınca ödendiğini, buna ilişkin dekontları sunduğunu, davacı şirket tarafından gönderilen —— tarihli faturada geçmiş döneme ilişkin ödenmemiş faturanın bulunmadığının belirtildiğini, yani bu tarihten öncesine ait borcunun bulunmadığını şirketin kabul ettiğini, aralarında sözleşme bulunmasının faturaların istenebilir olduğunu kanıtlamadığını, —— tarihli faturalarda açıklama kısmında ödenmemiş borcunun bulunmadığının kayıt altına alındığını, fatura içeriğindeki hususları ispat yükünün fatura düzenleyen tacire ait olduğunu, düzenleyenin faturanın sözleşme koşullarına göre düzenlendiğini ispat etmesi gerektiğini, tarafına gönderilen faturalarda borcunun bulunmadığının belirtilmesinin açık şekilde tarafının ibra edildiği anlamını taşıdığını, yargılama konusu alacağın likit olmadığından kötüniyet tazminatına hükmedilmesinin yasaya aykırı olduğunu, bu nedenlerle haksız ve mesnetsiz açılan davanın tüm talepler yönüyle reddedilmesini, borçlu olmadığını bilmesine rağmen hakkında icra takibi yapan davacı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmolunmasını talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE
Dava hukuki niteliği itibari ile faturaya dayalı tacirler arası alacağa ilişkin başlatılan takibe yapılan itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasıdır.
—– dosyası getirtilerek dosyamız içerisine alınmıştır. Ödeme emrinin davalı tarafa —– tarihinde tebliğ edildiği borçlunun —–muhabere yoluyla borca ve yetkiye itiraz ettiği ve takibin durduğu —– tarihinde davanın açıldığı itirazın ve davanın süresinde olduğu anlaşılmıştır.
Davalının yetki itirazı ön inceleme aşamasında incelenmiş olup taraflar arasında imzalanan —— seri nolu ——- ve icra daireleri yetkili kılındığı, tarafların tacir olduğu anlaşıldığından yetki itirazının reddine karar verilmiştir.
Taraflar arasında hizmetin verildiği noktasında uyuşmazlık olmayıp hizmet sonucu düzenlenen faturaların ödenip ödenmediğine ilişkindir.
Dosya içerisinde davacının eski ünvanı üzerinden, davalıya — fatura kesildiği görülmektedir. Bu faturalardan sadece —- tarihli faturada geçmiş dönem borcunun olmadığı belirtilmiştir.
Fatura No Düzenleme T. Son Ödeme T. Tutarı
—–
—-
—-
—- Toplam —-
Davalı ödeme savunmasında bulunup dekontlar sunmuştur. Davalı tarafından, davacıya bağlı olduğu faturayı gösterir şekilde,—–ödeme yapıldığı görülmektedir.
İlgili Fatura Tarih Ödeme
—
—
—
—
—
—
—
—
—
—
—
—– —
Dosya içerisindeki davacı cari hesabı ve faturalara bakıldığında, dava konusu— yılındaki faturalardan, sadece — numaralı fatura ile ilgili —–tahsilat sağlandığı, diğer faturaların ise hiç tahsil edilmediği görülmektedir.
Davalının dosyaya sunduğu, oniki adet dekonttan da sadece birinde, hangi faturaya ilişkin olduğuna dair bir açıklama yapılmamış, diğer onbir adet dekontta ise, takip konusu olmayan faturalara ilişkin ödemeler oldukları beyan edilmiştir.
Borçlar Kanunumuzun 101. Maddesine göre, birden çok borcu olan borçlu, ödeme gününde, bu borçlarından hangisini ödemek istediğini alacaklıya bildirmişse, ödemenin o borçtan mahsubu gerekir. Dava konusu olayda da davalının yapmış olduğu onbir ödeme için ödeme sırasında birden fazla borcu bulunduğu ve davalının bu borçlardan hangisi için ödeme yaptığını dekontta gösterdiği görülmektedir. Bu sebeple ilgili tahsilatlar, davacı tarafından, dava konusu olmayan faturalardan mahsubu edilmiş olup; bu tahsilatların dava konusu olan faturalardan mahsubuna imkan bulunmamaktadır.
Davalının—– tarihinde yapmış olduğu, ——- ödemede ise, hangi borç için ödeme yapıldığına dair bir kayıt bulunmamaktadır. Borçlar Kanunumuzun 102. Maddesine göre, borçlu ödemenin hangi borçtan mahsup edileceğini bildirmemişse veya alacaklının düzenlediği makbuzda bir açıklık bulunmuyorsa, yapılan ödeme muaccel olan borç için yapılmış sayılır. Birden fazla borç varsa bu sefer ödeme takibe geçilen ilk borç için yapılmış sayılmaktadır. Bu konuda da bir açıklık bulunmaması halinde, ödeme vadesi gelen ilk borç için yapılmış sayılır. —– tarihinde yapılan ödeme ile ilgili dekontta bir açıklık bulunmaması, bu ödeme ile ilgili alacaklının makbuz düzenlememesi, ödeme yapıldığı sırada takibe geçilen bir fatura bulunmaması sebebiyle, yapılan ödemenin, vadesi ilk gelen — tarihli fatura için yapıldığı kabul edilmiştir.
Bu itibarla fatura toplamı —- davacının —– borcu olduğu sonucuna varılmıştır.
Dosya içerisinde, ilgili faturaların davalıya tebliğ edildiği ve borçluya ihtarname çekildiğine dair bir evrak bulunmamakla beraber, Ticaret Kanunumuzun 1530. Maddesinin 2. Fıkrasına göre, ticari işletmeler arasında mal ve hizmet tedariki amacıyla yapılan işlemlerde, alacaklı, edimini ifa etmesine rağmen, borçlu süresi içinde ödemede bulunmazsa, sözleşmede öngörülen tarihte temerrüde düştüğü, kabul edilmektedir.
Dava konusu olayda da taraflar arasındaki sözleşmenin 5.4. maddesinde, faturanın tanzim tarihinden itibaren —– gün içerisinde ödeneceği, 5.5. maddesinde de verilen bu süre içerisinde ödemede bulunulmazsa, ödenmeyen fatura tutarına 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Kanununa göre gecikme faizi işletileceği kararlaştırılmıştır. Bu veriler ışığında bilirkişi aracılığı ile faiz hesaplaması yaptırılmış olup davacının davalıdan takip tarihi itibarıyla, —– olmak üzere, toplam —- alacaklı olduğu sonucuna varılmış ise de davada —– talep edildiği nazara alınarak taleple bağlı kalınarak ve itirazın haksız ve alacağın likit olduğu kanaatine varıldığından aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kabulü ile; davalının —- sayılı icra dosyasına yapmış olduğu itirazın iptaline, takibin —- üzerinden devamına,
—- asıl alacağa takip tarihinden itibarenamme alacaklarının tahsil usulü hakkında kanun —- madde hükmü çerçevesinde gecikme zammı faizi uygulanmasına,
2-Alacak likit ve itiraz haksız olduğundan alacağın %20 ‘si oranındaki —- icra inkar tazminatının davalıdan alınıp davacı tarafa verilmesine,
3-Alınması gereken 1.313,52-TL karar harcına karşılık peşin alınan 232,25-TL’nin mahsubu ile bakiye 1.081,27-TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafından sarfolunan 1.000-TL bilirkişi, 54,50-TL tebligat-müzekkere gideri ile 232,25-TL harç gideri toplamı 1.286,75-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı lehine AAÜT uyarınca taktir olunan 4.080,00-TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Tarafların dava şartı olması sebebiyle başvurmuş oldukları —- başvuru nolu arabuluculuk görüşmeleri neticesinde taktir olunan 1.320,00-TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
7-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde kullanılmayan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
Gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 08/07/2021