Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/612 E. 2020/641 K. 17.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/612 Esas
KARAR NO : 2020/641

DAVA : Ticari Şirket (Olağanüstü Genel Kurul İstemli, Ticari Şirkete Kayyım Atanması)
DAVA TARİHİ : 06/11/2020
KARAR TARİHİ : 17/11/2020

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Olağanüstü Genel Kurul İstemli, Ticari Şirkete Kayyım Atanması) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Türk Medeni Kanunu’nun 426/3 ve 427/4. maddeleri uyarınca davalı——yönetim kurulu başkanı, hissedarı ve münferiden imza yetkilisi olan müvekkili—–ile birlikte davalı şirkette eşit pay sahibi olan ——- tarafından haksız ve hukuka aykırı olarak davalı şirketteki yönetim işlerinin engellenmesi, bu kapsamda üç yılı aşkın zamandır yönetim kurulu ve genel kurul toplantılarının yapılamıyor ve —– tarafından şirket mal varlığının kendi şahsi menfaatine kullanılıyor olması nedeniyle davalı şirketin yönetim organlarından yoksun kalması ve davalı şirketin yönetiminin sağlanamıyor olması nedeniyle davalı şirketin işlerinin görülmesi, mal varlığının korunması ve yönetilmesi amacıyla davalı şirkete tedbiren kayyım atanması, Türk Ticaret Kanunu’nun 410/2. maddesi uyarınca davalı şirketin pay sahibi müvekkiline, davalı şirketin —– yılı olağan genel kurul toplantısının yapılabilmesi için genel kurulu toplantıya çağrı izni verilmesini ve işin aciliyetine binaen bu aşamada karşı tarafa tebligat yapılmaksızın davalı şirketin banka hesaplarının dondurulmasına, sahip olduğu taşınmaz malvarlığı değerleri ile motorlu araçları ve şirket hisseleri gibi sicile kayıtlı diğer malvarlığı değerlerinin üçüncü kişilere satış ve devri ile sair ayni hak tesisinin engellenmesi ile alınacak tedbirlerin ilgili sicillerine bildirilerek sicil kaydına şerh edilmesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesi talep ve dava etmiştir.
Davalı şirketin——– sicil kaydı çıkarılmıştır. Son tescili Genel Kurul kararı olarak —– tarihinde yapıldığı, bu genel kurulda şirket ortakları ———— 3 yıl süreyle münferit yetkili yönetim kurulu üyeliklerine seçildikleri anlaşılmıştır.
Davacının sunduğu belgeler incelendiğinde; davacının Kadıköy—.Noterliğinden—- tarihinde davalı şirketin diğer ortağı—— gönderdiği ihtarname ile;
” 1.Keşideci Müvekkil ——- eşit oranda pay sahibidir. Ayrıca her ikisi de adı geçen şirketin yönetim kurulu üyesi olup Keşideci Müvekkil Yönetim Kurulu Başkanıdır.
2.Taraflar arasındaki ailevi bağ yanında Keşideci Müvekkilin Muhatap’a ve şirketlerine 2015 yılından beri doğrudan verdiği borçlar ve teminatlar ile başlayan ticari ilişki, 2017 yılında birçok şirkette kurulan ortaklık ve birlikte yönetim kurulu üyelikleri ile devam etmiştir. Keşideci Müvekkilin maddi ve yönetimsel destekleri ile itibarından faydalanan Muhatap, bu suretle gerek—– diğer şirketlerini fınansal zorluklardan kurtararak düzlüğe çıkarmış ve bu sayede kendisinin ve şirketlerinin itibarını da koruyabilmiştir. Fakat 2018 yılına gelindiğinde bizatihi Muhatap’ın tutum ve davranışları nedeniyle Keşideci Müvekkil ile Muhatap arasında ortaya çıkan uyuşmazlıklar nedeniyle, başta —— olmak üzere birlikte ortak olunan ve/veya yönetimi üstlenilen şirketlerin yönetiminde zafiyetler yaşanmakta, Muhatap kendi kararları doğrultusunda yönettiği şirketlerinin faaliyetleri ile gelir ve giderleri hakkında Keşideci Müvekkili bilgilendirmemektedir.
3.Bu bakımdan —— Yönetim Kurulu Başkanı olan Keşideci Müvekkil, şirketin son bir yıldır gerçekleşen işlemlerden bihaber olup Yönetim Kurulu Başkam olarak atanmasına rağmen şirketi temsil ve yönetim yetkisi ve hakkını da bugüne kadar kullanmamış, kullanamamıştır. Şirket fiilen Muhatap tarafından kendi kararları doğrultusunda yönetilmekte, Yönetim Kurulu Başkanı olan Müvekkile yönetimsel anlamda damşılmamakta ve hatta bilgi de verilmemektedir. Ayrıca Muhatap tarafından muhasebe kayıtları da gizlenmekte ve Müvekkilden saklanmaktadır. Keşideci Müvekkilin yaklaşık son bir yıldır şirket adına gerçekleşen işlemler, alım satımlar ve gelir – giderler hakkında herhangi bir bilgisi olmamış, Muhatap Keşideci Müvekkili bilgilendirmemiş, şirketi bağlayan işlemler Keşideci Müvekkile açıklanmamış ve ayrıca muhasebe defter ve kayıtları da şirkette hem %50 pay sahibi hem de Yönetim Kurulu Başkanı olan Keşideci Müvekkilden kötü niyetle gizlenmiş, saklanmıştır.
4.Bu yaşananlar ile taraflar ve şirketleri arasındaki uyuşmaz nedeniyle taraflar bir araya gelememekteyse de —– yıllık olağan genel kurul toplantıları henüz dahi yapılamamış olduğundan ve şirketin işleyişine dair yönetimsel kararların alınması gerektiğinden genel kurulun toplanması zorunlu ve elzemdir.
5.Bu kapsamda, pay sahipliği ile yönetim kurulu üyeliği kaynaklı her türlü talep, şikayet ve dava hakları saklı tutularak, —– 2017 ve 2018 yılları olağan genel kurul toplantılarını yapmak ve şirketin bundan sonraki yönetim şekli ve anlayışı hakkında karar almak üzere şirket genel kurulunun 2019 yılı Ocak ayı içinde toplanması gerektiğinin, yapılacak genel kurul oturumunda şirket defter ve muhasebe kayıtlarının Yönetim Kurulu Başkanı Keşideci Müvekkilin incelemesine hazır bulundurulmasının ve Keşideci Müvekkile teslim edilmesinin, aksi takdirde şirketin kötü yönetiminden kaynaklanan zararlar dahil maddi ve manevi tüm zararların tazmini için yasal süreçlerin başlatılacağının, süreç içinde ortaya çıkacak vergi, resim, harç vb. yükümlülükler ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin de Muhatap tarafından karşılanacağının ihtarıdır.” şeklinde ihtar gönderildiği,—— kayıtlarına göre halen şirketin genel kurul toplantısının yapılmadığı anlaşılmıştır.
Dosya kapsamına göre; davacının yönetim kurulunu toplayamadığı ve pay sahibi sıfatıyla genel kurulu toplantıya çağrı için izin istediği anlaşılmakla, TTK’nun 410/2 maddesi uyarınca talep yerinde görülmüştür.
Ancak şirketin malvarlığı ve şirketin yönetim organı bu davanın konusu olmadığından ve şirkete yeni yönetim atanana kadar süresi dolan yönetimin yetkileri devam edeceğinden kayyım atama talebi ve şirket malvarlığına tedbir uygulanması talebi yerinde görülmeyerek bu taleplerin reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kısmen kabulü ile davacıya, davalı —– genel kurulunu toplantıya çağırmasına TTK’nun 410/2 maddesine göre izin verilmesine, diğer taleplerin reddine,
2-Karar harcı peşin alındığından bu konuda karar vermeye yer olmadığına,
3-Davacı tarafından yapılan 108,80 TL harç giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı lehine——uyarınca taktir edilen 3.400,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda kesin olarak oybirliği ile karar verildi.