Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/607 E. 2021/584 K. 07.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/607 Esas
KARAR NO : 2021/584
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 19/10/2018
KARAR TARİHİ : 07/07/2021
Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili bankanın —- tarafından dava dışı—– tarihli kredi sözleşmesi uyarınca kredi kullandırıldığını, bu kapsamda yüklenici dava dışı firmanın —teminen davalı muhatap— —– tarihine kadar süreli avans teminat mektubunun verildiğini, söz konusu teminat mektubunun süresinin aynı koşullarda lehtar ve muhatabın talebi doğrultusunda uzatıldığını, davalı şirketin —– tarihli yazısı ile teminat mektubunun nakde çevrilmesi için müvekkili bankaya başvurması üzerine söz konusu mektubun —— tarihinde tazmin edilmek durumunda kalındığını, müteakiben dava dışı lehtar —– tarafından muhatabın —– konusu iş ile ilgili alacağının bulunmadığının ifade edildiğini, lehdar ve muhatap firmalar arasında imzalanan ve teminat mektubunun konusunu oluşturan işe ilişkin sözleşmenin ilgili maddelerinde belirtilen koşulların oluşması halinde avans teminat mektubunun iade edilmesi gerektiğini,— düzenlenen —–tarihli tutanağın tetkikinden ilgili maddelerde sayılan şartların yerine getirildiğinin anlaşıldığını, teminat mektubunun avans teminat mektubu olduğunu, bu nedenle tazmin gerekçelerinin kısıtlı olduğu da dikkate alınarak muhatabın teminat mektubunu tazmin etme hakkı bulunmamasına rağmen tazmin talebinde bulunulduğunun anlaşıldığını, muhatap davalıya ihtar keşide edilerek haksız tazmin edilen tutarın iadesinin istendiğini ancak ciddi bir gerekçe ileri sürülmeden olumsuz yanıt verildiğini belirterek, davalı tarafından haksız ve hukuka aykırı olarak tazmin edildiğini ileri sürdüğü —- teminat mektubu tutarı olan — tazmin tarihindeki karşılığı olan — tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla tazmin tarihi olan —tarihinden itibaren 3095 Sayılı Kanun gereğince avans faizi ile birlikte müvekkili bankaya ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkil şirketin ———- yapmakta ve enerji projeleri geliştirmekte olduğunu, müvekkil şirketin dava dışı ———- olduğunu, — dahil—- dolaylı olarak sahibi konumundaki—- — — yatırımına uygun biçimde faaliyet göstermekte olduğunu, —- sektöründeki kolu — dava dışı — kuruluşunu takiben —dizi yatırımda bulunduğunu, —– tutarında olduğunu, davalı müvekkil şirketin aralarında bulundğu toplamda ——bağlı şirketin paylarını tümüyle elinde bulunduran ——— kamu menfaati doğrultusunda ve —– enerji bağımsızlığı ve arz güvenliği hedefi paralelinde toplamda —– güce haiz çevre dostu sürdürülebilir yenilenebilir enerji yatırımları gerçekleştirdiğini, davalı müvekkilinin de aralarında bulunduğu —- dava dışı yüklenici —- ile anlaştığını, bu doğrultuda —- akdedildiğini,— imzası ile beraber,——— %20’sine tekabül eden ve proje maliyeti bazında ——- üstlenilen işlerin %40’ından fazlasına karşılık gelen bir meblağı, bizzat ve derhal dava dışı —– banka hesaplarına havale ederek işlere bir an önce başlanabilmesi noktasında üzerlerine düşen borcu ifa ettiklerini, davalı müvekkil —- dava dışı ——- nezdindeki hesabına toplamda ———- tarihinde transfer ettiğini, dava dışı —- ilgili projelerin————Tarafından hukuka aykırı atfa konu olan —- aktarılan bedeller de dahil olmak üzere toplam avans ödemesinin hacminin —-olduğunu, — iştiraklerince dava dışı—- nakdi finansman aktarıldığı halde temin edilen kaynağın ilgili projeler için sarf edilmediğini, davacı ——-dava açmakta hukuki yararı bulunmadığını, 6100 sayılı HMK’nun 114/1 ve 115/2.maddeleri gereği dava şartı noksanlığından reddinin gerektiğini, davacı banka tarafından dava dışı —– tutarında kredi limiti tahsis edilmiş ve bıı işlem karşılığında bir teminat paketi oluşturulduğunu, ————müteselsil kefil sıfatıyla ————- kadar üstlendiklerini, bu kredi sözleşmesinden kaynaklı borçların teminatı olarak, ayrıca bir ipotek tesis edilip edilmediği veya—- veyahut herhangi bir müteselsil kefilden teminat çeki alınıp alınmadığı veya başka bir tür ek güvence sağlanıp sağlanmadığı hususları an itibariyle belirsiz olup konunun ilgili kurum ve kuruluşlara müzekkere yazılarak ve davacı bankanın bu kapsamda elinde bulundurduğu veri setini dosyaya sunması temin edilerek aydınlatılması gerektiğini, söz konusu kredi sözleşmesine istinaden muhatap/davalı şirkete, dava dışı —-lehine sağlanan teminat mektubuna, söz konusu belgenin “aynı tutardaki avans ödemesi —– hesaba alacak kaydedildiği takdirde geçerli olacağı” ibaresi eklendiğini, davacı ———–davada taraf sıfatına haiz olmadığını, bu nedenle husumet yokluğundan reddi gerektiğini, Menfaat ve husumet yönünden sakat davanın usulden reddine, davacı tarafından hukuka aykırı şekilde elde edilerek dosyaya sunulan ilgili belgelerin dava dosyasından çıkarılmasına ve bunların hükme esas alınmamasına, ispata kabil, güvenilir ve hukuka uygun bir senet yokluğunda, diğer taraftan davalı müvekkil şirketin gerçekleştirdiği işlemlerin geçerliliği ve hukuka uygunluğu gözetilerek haksız davanın esastan reddine, davacı ile dava dışı ——— arasındaki kredi sözleşmesine binaen imza edilen sözleşme ve vesikalar, oluşturulan teminat paketine ilişkin her türlü senet ve verinin dosyaya celbine, yargılama masrafı ile vekalet ücretinin davacı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizden verilen———–
” Davalının pasif husumeti olmadığından davanın husumet yokluğundan reddine” karar verildiği, bu kararın davacı vekilince İstinaf edildiği,——–sayılı kararıyla;
” Davalı şirket ile dava dışı—– arasında enerji santralı yapımına dair sözleşme (eser) ilişkisi bulunduğu, sözleşme kapsamında davalının, dava dışı —- yapacağı avans ödemelerinin karşılığında davacı bankanın,—— edimini yerine getirmemesi durumunda, talep halinde davalı muhataba avans miktarının ödeneceğinin dava konusu avans teminat mektubu ile taahhüt edildiği, bu hali ile taraflar arasında teminat mektubu düzenlenmesine esas garanti sözleşmesi ilişkisi bulunduğu anlaşılmaktadır. Davacı banka, teminat mektubunun nakde çevrilme koşulları gerçekleşmediği halde davalının teminat mektubunu haksız olarak nakde çevirdiğini iddia ettiğine göre, gerek taraflar arasındaki garanti sözleşmesi ilişkisi gerekse sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca davalı şirkete karşı dava yöneltebileceğinden, teminat mektubunu nakde çeviren davalı şirketin, somut olayda davalı sıfatının bulunduğunun kabulü gerekir. Bu durumda, ilk derece mahkemesince, davanın esası incelenerek karar verilmesi gerekirken, davalının pasif husumeti olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.” şeklindeki gerekçesi ile kaldırılmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Avans teminat mektubunun amacı, iş sahibinin işin süresinde bitirilmesi için yükleniciye avans olarak verdiği miktarın geri alınmasını garanti altına almak üzere düzenlenir. Tedarikçi veya müteahhit tarafından yapılan hak ediş bedelleri, daha önce alınan avansa mahsup edilerek avans karşılığının ifa edilmesi amaçlanır. Avans karşılığında müteahhidin hiç hak ediş düzenlememesi, işi yapmaması gibi durumlarda teminat mektubu nakde çevrilerek avans verenin alacağına kavuşması sağlanır. Ancak avans teminat mektubunun haksız olarak paraya çevrildiğinin iddia ve ispat hakkı bankaya ait olmayıp sözleşmenin tarafı olan lehtara aittir. Banka lehtar ile muhatap arasındaki temel ilişkiden kaynaklanan itiraz ve def’ilere dayanarak ödeme yapmaktan kaçınamaz. Teminat mektubu düzenleyen banka muhataba teminat mektubu bedelini ilk talep anında ve hiç def’i ve itiraz ileri sürmeksizin ödemeyi garanti etmiş, yani kayıtsız ve şartsız ödeme taahhüdünde bulunmuştur. Garanti sözleşmesi, lehtar ile muhatap arasındaki sözleşme ilişkisinden bağımsız ve ayrı bir borç doğurur. Yani garanti sözleşmesinden doğan borç fer’i nitelikte değil, bağımsız bir borçtur. Bankanın kayıtsız ve şartsız ödeme taahhüdünün bir sonucu olarak, muhatap ile lehtar arasındaki temel ilişkiye ilişkin def’ileri ileri süremez.
Dava konusu olayda davacı banka, davalı muhatabın herhangi bir alacağı bulunmadığı halde teminat mektubunu haksız olarak nakde çevirdiğini, teminat mektubunun bedelsiz kalmasına rağmen, nakde çevrildiğini iddia etmekte ise de; bu tür def’i ve itirazları ileri sürme hakkı dava dışı lehtara aittir. Lehtar, muhatapla arasındaki sözleşme ilişkisine dayanarak açacağı davada, bu olgulara dayanarak menfi tespit veya alacak talebinde bulunabilir. Sözleşmelerin nispiliği prensibi gereğince, davacı banka, taraf olmadığı sözleşmedeki def’ileri ileri süremez.
Bu açıklamalara ışığında; davacı bankanın davalı muhataba yaptığı ödeme, kayıtsız, şartsız banka teminat mektubunun dayanağı olan garanti sözleşme ilişkisine uygun olup, banka teminat mektubunun gerçekleşip gerçekleşmeyeceği belli olamayan riski garanti etmesi, bankanın teminat mektubu ile ilk yazılı talepte derhal ve gecikmeksizin ödeme taahhüdünde bulunduğu için rizikonun doğup doğmadığını incelemeksizin ödemede bulunacağı, bankanın tazmin taleplerinde ancak kendisine ait def’ileri ileri sürebileceği dikkate alındığında davacının garanti sözleşmesine dayanak davalıdan bir alacak talep etmesi mümkün olmadığından davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın reddine,
2-Alınması gereken 59,30 TL karar harcının peşin alınan 14.363,10 TL harçtan mahsubu ile bakiye 14.303,80 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan tüm yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına,
4-Davalı lehine AAÜT uyarınca taktir olunan 59.102,68 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Bakiye gider avanslarının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda , kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 07/07/2021