Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/601 E. 2022/419 K. 12.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/601 Esas
KARAR NO: 2022/419
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ: 16/09/2014
KARAR TARİHİ: 12/05/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: trafik kazasında davacının bedelsel zarara uğraması nedeniyle ——–uyarınca toplanacak delillere göre maddi tazminat tutarının belirlenerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere —–maddi tazminatın işleten ve sürücü yönünden olay tarihinden,sigortacı yönünden sigorta limitini aşmamak üzere belirsiz alacak olarak temerrüt tarihinden işleticelecek avans faizi , yargılama giderleri ve avukatlık ücretiyle birlikte ortaklaşa ve zincirleme davalılara ödettirilmesine,ayrıca —- manevi tazminatın olay tarihinden işleticelecek avans faizi, yargılama giderleri ve avukatlık ücretiyle birlikte ortaklaşa ve zincirleme işleten ve sürücüye ödetilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı —– vekili cevap dilekçesinde özetle: davacının davadan önce müvekkiline başvuruda bulunduğunu ve sakatlanmaya ilişkin bir belge bulunmadığından talebin karşılanamadığını, tedavi giderleri ve tedavi giderleri kapsamında kalan geçici iş göremezlik ödeneğine ilişkin istemlerin —- yöneltilmesi gerektiğini belirterek, kusur ve sakatlanma ispatlanamadığı takdirde davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE :
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat tahsili talebine ilişkindir.
Davacının,— tarihinde meydana gelen trafik kazasında yolcu olarak içinde bulunduğu — plakalı —– aniden hızlı hareket etmesi nedeniyle aracın açık kapısından düşmek suretiyle aracın altında kalarak yaralandığı iddiasıyla maddi ve manevi tazminat istemli bu davanın açıldığı görülmüştür.
Davalılardan —- ruhsat sahibi olduğu, davalı —kaza sırasında minibüsün sürücüsü olduğu ve davalı —aracın — olduğu sabittir.
Davacının tedavi belgeleri, aracın trafik kayıtları, ceza soruşturma dosyası, sigorta hasar dosyası, olay yeri tespit tutanakları celp ve ibraz edilmiş; tarafların kusur durumları ile ilgili —– rapor alınmış, davacının yaşı, maluliyet durumu, zarar süresi nazara alınarak aktüerya uzmanı bilirkişiden rapor alınmıştır.
Davacının alınan —-tarihli maluliyet raporuna göre; davacının beden gücü (maluliyet) kayıp oranının — olduğu ve iyileşme (geçici iş göremezlik) süresinin —-aya kadar uzayabileceği anlaşılmıştır.
Mahkememizce aldırılan —— tarihli trafik kusur bilirkişisi raporu uyarınca; Karayolları Trafik Kanunu’nun 52/b maddesindeki “Sürücülerin hızlarını, kullandıkları aracın yük ve teknik özelliklerine göre yol,hava ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara uydurmak”, Karayolları Trafik Kanunu’nun indirme ve bindirme kurallarını düzenleyen 58.maddesi “Sürücülerin aksine bir işaret bulunmadıkça araçlarını gidiş yönlerine göre yolun en sağ kenarında durdurmaya, yolcuların iniş ve binişlerini sağ taraftan yaptırmaya zorunlu oldukları” yönündeki mevzuat hükümleri ve olayın oluş şekli bir bütün olarak değerlendirildiğinde, —plakalı araç sürücüsü davalı —–yolcunun oturmasını beklemeden aracı sürmesi, yolcunun koltuğa geçip oturduğunu görmeden hareket etmesi ve emniyetli şekilde şerit değiştirmemesi, bu sırada kapının açılıp yolcunun düştüğünü görmemesi ve ses gelmesi üzerine yolcu düştükten sonra durumu fark ettiği göz önüne alındığında, trafik düzeninin gerektirdiği dikkat ve özen yükümlülüğüne ters hareket ederek davacının yaralanmasına sebebiyet verdiğinin kabulü ile asli ve tam kusurlu (%100) olduğu tespit edilmiştir.
Davacının çalışma gücünden—- oranında eksilme meydana gelmesi sebebiyle hesaplanan geçici iş göremezlik zararının —olduğu; davacının sürekli kısmi iş göremezlik zararının ise —olduğu, davacının — yukarıda belirtilen raporundaki —aylık geçici iş göremezlik süresi uyarınca — yıllık bakıcı giderinin hesaplanması gerektiği, buna göre — bakıcı ücretinin toplam —olduğu, dosyaya sunulan belgeler uyarınca davacının — tedavi bakım ve iyileştirme gideri ile —- yol masrafı sarfettiği anlaşılarak bu bedeller hüküm altına alınmıştır.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;
DELİLLER:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, — tarihinde tarihinde davalılardan ———- olduğu ve davalı şirket tarafından sigortalı — sevk ve idaresindeki — plakalı aracın müvekkilinin ücreti ödeyip yerine oturmadan hızlanarak hareket etmesi ve kapının açık olması nedeniyle düşerek yaralanmasına sebep olduğu, bedensel zarar nedeniyle fazlaya ilişkin dava ve talep hakları saklı kalmak üzere —maddi ve — manevi tazminatın işleten ve sürücü yönünden kaza tarihi itibari ile ticari faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve etmiştir.
Davalı — vekili cevap dilekçesinde özetle, kazaya karışan arcın müvekkil şirket tarafından —- ile sigortalandığı, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte müvekkilinin sorumluluğunun poliçe limitleri ile araca atfedilecek kusur ile sınırlı olduğu, aktüer siciline kayıtlı uzman bilirkişi tarafından aklüeryal rapor hazırlanması, ticari faiz uygulanamayacağını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı — vekili cevap dilekçesinde özetle, diğer davalılardan — tarafından hastane masraflarının karşılandığını, manevi tazminat miktarının fahiş olduğunu savunarak,davanın reddini istemiştir.
Diğer davalı ———- cevap dilekçesi vermemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava yaralamalı trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda —sayılı karar ile maddi ve manevi tazminat davasının kabulüne karar verilmiş, verilen bu karar —– tarihli ilamı ile ile;
-Somut uyuşmazlıkta, dava dilekçesinde “tedavi -yol giderleri- ileride muhtemel tedavi giderleri, ——- karşılanmayan fark giderleri, sürekli kısmi işgöremezlik kaybı vb. zararlar” olarak —maddi tazminat talebi açıklanmış olmakla, HMK’nın 31 ve 194.maddeleri gereğince davacı vekiline bu açıdan talebini açıklamak ve gerektiğinde düzeltmek konusunda süre verilmeden karar verilmesi doğru olmamıştır.
—- raporu ile olay tarihinden itibaren —– aya kadar uzayabileceği tespit edilen geçici iş göremezlik süresi içinde bakım ve bakıcıya ihtiyacı olup olmadığı ve varsa süresi hakkında rapor alınmadan karar verilmesi doğru olmamıştır.
– Davalı sigorta şirketine yapılan başvuruya ilişkin, başvuru tarihi dosya kapsamında tam olarak anlaşılamamakla beraber, başvurunun ——- tarafından —– tarihinde işleme alınmış olduğu değerlendirildiğinde; Davalı sigorta şirketi yönünden faiz başlangıç tarihinin dava tarihinden itibaren karar altına alınmış olması doğru olmamıştır.
– Mahkemece; talep olması halinde tedavi giderleri açısından —– ek rapor alınması, meydana gelen trafik kazası sonucu yaralandığı iddia edilen davacının yaralanmasının mahiyeti, maluliyet oranı ve iyileşme süresi yanında bakım ve bakıcıya ihtiyacı olup olmadığı ve varsa süresi hakkında alınacak rapor ile tarafların mali ve sosyal durumları ile yukarıda açıklanan ilkeler birlikte değerlendirilerek somut olaya uygun miktarda manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken eksik inceleme ile karar verilmiş olması doğru olmamıştır. gerekçeleri ile kaldırılmıştır.
—– Kaldırma Kararından Sonra;
—Mahkemesi kararında her ne kadar davacının talep ettiği —- maddi tazminata ilişkin, “talebini açıklamak ve gerektiğinde düzeltmek konusunda süre verilmeden karar verilmesi doğru olmamıştır.” şeklinde karar verilmişse de; davacı vekili dava dilekçesinde talep ettiği —- maddi tazminata ilişkin alacak kalemlerini —— tarihli ıslah dilekçesinde açıklamıştır. Kaldırma kararı gereği bu hususta yeniden süre verilmiş, davacı vekili —- tarihli talep açıklama dilekçesinde alacak kalemlerine ilişkin ıslah dilekçesindeki açıklamasını tekrar etmiştir.
Kaldırma kararı doğrultusunda bakıcı ihtiyacı yönünden —-bakıcı gideri yönünden —– tarihli rapor alınmıştır.
Tedavi giderleri yönünden hekim bilirkişi ———- tedavi giderlerine ilişkin —- tarihli rapor alınmıştır.
Davaya konu kaza nedeniyle davacıya ödeme yapılıp yapılmadığının tespiti için — müzekkekkere yazılmış,—- tarihli müzekkere cevabında, davacıya herhangi bir ödeme yapılmadığı bildirilmiştir.
Davaya Konu Trafik Kazası Kusur Durumu Yönünden Değerlendirildiğinde;
Davaya konu trafik kazasına ilişkin—- kaldırma kararı öncesinde alınan —- tarihli bilirkişi raporunda, kazanın davalı sürücü — %100 kusuruyla meydana geldiği tespit edilmiştir. Belirlenen kusur oranı, kaza tutanağı ve ceza dosyasından alınan kusur raporu ile uyumlu olup, kusura ilişkin kaldırma söz konusu da olmadığından, olayda doğrultusunda davalı sürücü ——– %100 kusurlu kabul edilmiştir.
Davacının Maluliyet Durumu Değerlendirildiğinde;
—- Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı öncesinde alınan —– davacının %20.2 oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, iyileşme —–süresinin olay tarihinden itibaren —- aya kadar uzayabileceği” belirtilmiştir. —-kararında davacı vekilinin maluliyet oranına ilişkin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden, davaya trafik kazası nedeniyle davacının geçici işgörmezlik süresinin —- ay, davacının kalıcı maluliyet oranı da yüzde —- olarak kabul edilmiştir.
Geçici iş görmezlik süresinin —– ay olarak kabul edildiği Mahkememizin ilk kararına karşı, davacı vekili istinaf dilekçesinde bu hususta herhangi bir itirazda bulunmamıştır. Her ne kadar kaldırma kararı sonrası bakıcı gideri yönünden alınan —- tarihli —-raporunda geçici iş görmezlik süresi —- ay olarak belirtilmiş ise de; önceki karara karşı geçici iş görmezlik süresi yönünden davalılar lehine doğan usuli kazanılmış hak nedeniyle, davacı vekilinin geçici iş görmezlik süresinin — ay olduğuna dair talebi yerinde görülmemiştir.
Geçici-Sürekli İşgörmezlik Tazminat Talebi Değerlendirildiğinde;
Davacı vekili —- tarihli ıslah dilekçesinde, dava dilekçesinde talep ettiği —- maddi tazminatın —geçici iş görmezlik tazminatına, —sürekli iş görmezlik tazminatına ilişkin olduğunu açıkladıktan sonra;
-Geçici iş görmezlik tazminatını — artırarak —-
-Sürekli iş görmezlik tazminatını — artırarak — yükseltmiştir.
—-davacının geçici ve sürekli iş görmezlik tazminatına yönünden verilen karara ilişkin kaldırma yapılmadığı için yeniden rapor alınmasına gerek olmamıştır. Kaldırma kararı öncesi Mahkememizce alınan — tarihli bilirkişi ek raporunda, davacının — geçici işgörmezlik süresi için zararı — üzerinden davacının sürekli işgörmezlik zararı —- olarak hesaplanmış olup hesaplanan bu miktarlar üzerinden geçici iş görmezlik ve sürekli iş görmezlik tazminatına karar vermek gerekmiştir.
Bakıcı ve Tedavi Giderine İlişkin Tazminat Talebi Değerlendirildiğinde;
Davacı vekili — tarihli ıslah dilekçesinde, dava dilekçesinde talep ettiği — maddi tazminatın —tedavi, bakım iyileştirme giderleri, — yol giderine ilişkin olduğunu açıkladıktan sonra;
-Tedavi bakım iyileştirme giderlerine ilişkin talebini,—- artırarak —- yükseltmiş,
-Yol giderine ilişkin talebini ise artırmamıştır.
— Mahkemesinin kaldırma kararı sonrası alınan —- raporunda davacının; “Başka birisinin sürekli bakımına muhtaç durumda olmadığı, ancak iyileşme süresi içerisinde —- ay boyunca başka birisinin yardımına ihtiyaç duyabileceği” belirtilmiş olup, davacının geçici bakıcıya ihtiyaç duyacağı süre—- ay olarak kabul edilmiştir.
—raporu denetime ve hüküm kurmaya elverişli olduğundan, davacı vekilinin tanık ifadeleri gerekçe göstererek, davacının bakıcı ihtiyacının daha fazla olduğu yönündeki itirazı yerinde görülmemiştir.
—– bilirkişi — tarafından hazırlanan — tarihli raporda, davacının – aylık bakıcı gideri —-, ulaşım gideri —- olarak hesaplanmış, davacının—- tarafından karşılanmayan tedavi gideri bulunmadığı, yol ve bakım gideri toplamı olan — davalı sigorta şirketinin sorumluluğunda bulunduğu belirtilmiştir. Bilirkişi raporu denetime ve hüküm kurmaya elverişli olduğundan, davacı lehine bakıcı gideri tazminatı olarak — yol gideri olarak taleple bağlı kalınarak —- tazminata karar vermek gerekmiştir.
Davacı vekili, bilirkişi raporunda davacının bacağındaki kalıcı izlerin eski haline gelebilmesi için estetik ameliyat masrafına ilişkin hesaplama yapmadığı yönünde itirazda bulunmuştur. Ancak ilk kararda estetik ameliyatına ilişkin tazminata karar verilmediği halde, davacı vekilinin istinaf dilekçesinde bu yönde bir itirazı olmadığı, davalılar lehine doğan usuli kazanılmış hak nedeniyle bu itirazı yerinde görülmemiştir. Yine davacı vekilinin yol giderlerine ilişkin belgeye dayanmayan itirazları da yerinde görülmemiştir.
Davalı — Değerlendirildiğinde;
—- Mahkemesince “Davalı sigorta şirketine yapılan başvuruya ilişkin, başvuru tarihi dosya kapsamında tam olarak anlaşılamamakla beraber, başvurunun ——- —- tarihinde işleme alınmış olduğu değerlendirildiğinde; Davalı sigorta şirketi yönünden faiz başlangıç tarihinin dava tarihinden itibaren karar altına alınmış olması doğru olmamıştır” şeklinde karar verilmiştir.
Ancak dosyanın incelenmesinde, davacı tarafından davalı sigorta şirketine yapılmış bir başvuruya rastlanmadığı, davalı sigorta şirketine yapılan başvurunun davalılardan —- tarafından yapıldığı, başvuruda adı geçen davalının davacının tedavi giderleri için ödediği bedelin kendisine ödenmesini talep ettiği görülmüştür.
Nitekim davacı vekiline —-tarihli dilekçesinde “Davalı sigorta şirketine müvekkilimin kendisi başvurmamıştır” şeklinde beyanda bulunmuştur. Bu nedenlerle davalı sigorta şirketinin temerrüt tarihi dava tarihi olarak kabul edilmiştir.
Diğer davalılar haksız fiil tarihi olan kaza tarihi——- tarihinde temerrüde düşmüştür.
Manevi Tazminat Talebi Değerlendirildiğinde;
6098 Sayılı TBK’nun 56. maddesine göre; “Hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir. Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir.”
6098 Sayılı TBK’nun 61. maddesine göre; “Birden çok kişi birlikte bir zarara sebebiyet verdikleri veya aynı zarardan çeşitli sebeplerden dolayı sorumlu oldukları takdirde, haklarında müteselsil sorumluluğa ilişkin hükümler uygulanır.”
Manevi tazminat, zarara uğrayanda huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekir. Takdir edilecek miktarın mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. Olay sebebiyle duyulan acı ve elem kısmen de olsa giderilmelidir. Olay tarihindeki paranın alım gücü de gözetilerek hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir miktar manevi tazminat olarak belirlenmelidir. —– göre de; manevi tazminat tutarını etkileyebilecek özel hâl ve şartları da gözetilmelidir. Hâkim bu konuda taktir hakkını kullanırken etkili olan nedenleri kararında açıkça göstermelidir.
Dosya kapsamı ve tüm deliller bir bütün olarak değerlendirildiğinde, davaya konu trafik kazasında, hiç kusurunun olmadığı kazada, çalışma gücünün yüzde —-kaybeden, iyileşmes — ay süren davacının, ağır bedensel zarar nedeniyle manevi zarara uğradığı, manevi zararın niteliği, kusur durumu, tarafların sosyal ekonomik durumları, paranın alış gücü göz önüne alındığında davacı lehine uygun bir miktar manevi tazminata hükmedilmesi gerektiği, talep edilen —— manevi zarar miktarlarının hak ve nesafete ve dosyadaki delil durumuyla uyumlu olduğu anlaşılmakla manevi tazminat yönünden davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Faiz Türü Yönünden Değerlendirildiğinde;
Davacı vekili dava dilekçesinde ticari faiz talep etmiştir. Haksız fiile neden olan aracın kullanımı yolcu nakli-ticari olup, talep edildiği gibi ticari temerrüt faizi uygulanmasına karar verilmesi gerekir. Ancak Mahkememizin yasal faize hükmedilen ilk kararına karşı, davacı vekili istinaf dilekçesinde bu hususta herhangi bir itirazda bulunmamıştır. Bu nedenle davalılar lehine doğan usuli kazanılmış hak nedeniyle yasal faize karar vermek gerekmiştir.
Açıklanan nedenlerle, davalılar —- işleten sıfatıyla, sürücü olan davalı ——- haksız fiil sorumlusu olarak maddi ve manevi tazminattan sorumludur. Davalı sigorta şirketi de akdi sorumlu olarak maddi tazminattan sorumludur. Bu nedenlerle maddi tazminat yönünden davanın kısmen kabulüne, manevi tazminat yönünden davanın kabulüne karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Maddi tazminat yönünden davanın kısmen kabulü ile, — geçici iş görmezlik tazminatı, — sürekli iş görmezlik tazminatı, — olmak üzere toplam —davalı sigorta şirketi yönünden dava tarihinden, diğer davalılar yönünden — itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline,
2-Manevi tazminat yönünden davanın kabulü ile, — manevi tazminatın — itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar —– müştereken ve müteselsilen tahsiline,
3-Alınması gereken 8.443,36 TL karar harcına karşılık peşin alınan 92,10 TL harcın ve 342,00 TL ıslah harcının mahsubu ile bakiye 8.009,26 TL harcın davalılardan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan 4.986,35 TL yargılama giderinin davanın kabul ve red oranına göre hesaplanan 4.741,30 TL yargılama gideri, 92,10 TL peşin harç, 21,15 TL başvurma harcı ve 342,00 TL ıslah harcı toplamı toplam 5.196,55‬ TL masrafın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
6-Maddi tazminat yönünden kabul edilen miktar için, davacı lehine AAÜT uyarınca takdir edilen 12.842,34 TL TL vekalet ücretinin davalı sigorta şirketinden alınarak davacıya verilmesine,
7-Manevi tazminat yönünden kabul edilen miktar için, davacı lehine AAÜT uyarınca takdir edilen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalılar —– alınarak davacıya verilmesine,
8-Maddi tazminatın reddedilen kısmı yönünden, AAÜT uyarınca takdir edilen 6.338,41-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalılar —–verilmesine,
8-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde kullanılmayan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
Dair davacı vekili ve davalı —- vekilinin yüzüne karşı, diğer davalıların yokluğunda verilen gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık süre içerisinde ——-Adliye Mahkemesi’nde İstinaf yasa yolu açık açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 12/05/2022