Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/583 E. 2022/212 K. 17.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/583 Esas
KARAR NO: 2022/212
DAVA: İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 27/10/2020
KARAR TARİHİ: 17/03/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin —uğraştığını, davalının—- irsaliyeli faturasının kesildiğini ve davalıya teslim edildiğini, davalının aynı gün — ödeme yaptığını, kalan bakiyenin ödemesinin yapılmaması nedeniyle alacağının tahsili amacıyla davalı aleyhine —–dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının yasal süresi içerisinde takibe itiraz ettiğinden takibin durduğunu, arabuluculuğa başvurulduğunu ancak davalının katılımının sağlanmadığını, iş bu davanın açıldığını, davalının itirazının iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine % 20’sinden az olmamak üzere inkar tazminatına hükmedilmesine, mahkeme masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: müvekkilinin aracının belirli tarihlerde servise alındığını, davacının —- tarihleri arasında müvekkili aracının bakımlarının yapıldığını iddia ederek ekstre düzenlediğini, müvekkilinin bahse konu aracına her hangi bir bakım yapılmadığını, davacının —- bedelle iş yapıldığının gözüktüğünü, davacının bu işe dair herhangi bir fatura düzenlememiş ve müvekkile de tebliğ etmediğini, davanın reddine, davacı aleyhine asıl alacağın %20’si oranında kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Davacı vekili dava dilekçesinde;——-dosyasını, davalının aracına yapılan servis işlemlerini, tarafların ticari defterler ve kayıtlarını, davaya konu faturaya ilişkin ödeme makbuzunu, yemin ve bilirkişi incelemesini delil olarak göstermiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; ticari defter ve kayıtları, fatura vs.belgeleri, tanık, keşif, yemin ve bilirkişi incelemesini delil olarak göstermiştir.
Davaya konu —- sayılı takip dosyası celbedilmiş, incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine —-üzerinden ilamsız takip başlatıldığı, ödeme emrinin — tarihinde tebliğ edildiği, davalının—tarihinde borca itirazı üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği görülmüştür.
Mali müşavir ve makine mühendisi bilirkişiden alınan — tarihli heyet raporunda, davacının ve davalının ticari defterlerini ibraz etmediği, davaya konu takip dayanağı —– bedelli faturanın esasını teşkil eden —– sunulmadığı, bu nedenlerle davacının davalı aracına verdiği servis işlemlerinin ve bu işlemler karşılığı alacağının olup olmadığının tespitinin mümkün olmadığı kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Davacı dava dilekçesinde açıkça yemin deliline dayandığından, davacı vekiline yemin hakkı hatırlatılmış, davacının davalıya yemin teklif etmesi üzerine davalıya davetiye çıkarılmış, davalı —- tarihli duruşmada yemin etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davacı tarafından faturaya dayanarak davalı aleyhine başlatılan ilamsız icra takibine davalı tarafın süresinde itirazı üzerine İİK 67.maddesi uyarınca 1 yıllık yasal süresi içinde açılmış itirazın iptali davasıdır.
İİK 67/1.maddesine göre “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.”
Takibe konu alacak fatura alacağıdır. Faturanın TTK.da tanımına yer verilmemiştir. Vergi Usul Kanunu 229.maddesinde fatura, “Satılan emtia ve yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticari bir vesika”olarak tanımlanmıştır.
TTK 21/1.maddesine göre, ‘Ticari işletmesi bağlamında bir mal satmış, üretmiş, bir iş görmüş veya bir menfaat sağlamış olan tacirden, diğer taraf, kendisine bir fatura verilmesini ve bedeli ödenmiş ise bunun da faturada gösterilmesini isteyebilir” TTK 21/2.maddesine göre ‘Bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır’.
—–fatura sözleşmenin yapılmasıyla ilgili değil; taraflar arasında yapılmış bir satım, hizmet, istisna ve benzeri sözleşmenin ifa safhası ile ilgili bir belgedir. Öyle ki, taraflar arasında bu tür bir sözleşme ilişkisi yoksa düzenlenen belge fatura olmayıp, olsa olsa icap mahiyetinde kabul edilebilecek bir belgedir…” denilmiştir.
Fatura akdin kurulumuna değil, ifasına ilişkin belge olduğundan faturaya dayalı alacak talebinde bulunmak için öncelikle sözleşmesel ilişkinin kanıtlanması gerekir. Bu nedenle faturaya dayalı alacağın ispatı kural olarak davacıya aittir.
İtirazın iptaline konu icra dosyasındaki takip talebinde borcun sebebi olarak — bedelli fatura faturaya dayanılmıştır. Faturaya konu alacağın —kısmı davalı tarafca kabul edilmiş ve takipten önce davacıya ödenmiştir.
Davaya konu uyuşmazlık takip dayanağı faturanın ödenmeyen —kısmına ilişkindir. Davalı taraf fatura konusu yapılan işin —- olduğunu, bu miktarın ödendiğini, faturanın ödemeden sonra düzenlendiğini savunmuştur. Bu nedenle davacı taraf, takip dayanağı faturaya konu ilişkin sözleşmesel ilişkinin —olduğunu veya davalının aracına —- tutarında mal-hizmet verildiği ispatlamak zorundadır.
Davacı taraf, takip faturaya konu sözleşme ibraz etmediği gibi, faturaya konu işlerin yapıldığına dair —– etmemiş, ayrıca ticari defterlerini de ibraz etmemiştir. Dolayısıyla davacı, davalının aracına fatura konusu iş ve hizmetleri verdiğini yazılı belgelerle ispatlayamamıştır. Bu nedenle de davalının iş bedelinin——olduğuna dair savunmasına üstünlük tanınmıştır.
Takibe konu alacağın varlığını ispatlayamayan davacı tarafa yemin hakkı hatırlatılması üzerine, davacı vekili davalıya yemin teklif etmiş, davalı —-tarihli duruşmada yemin ederek, davacıdan —– hizmet aldığını, hizmet bedelini ödediğini, bu miktarın üzerinde hizmet almadığını beyan etmiştir. Açıklanan nedenlerle ispatlanamayan davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde davanın reddi ile birlikte davacı aleyhine kötü niyet tazminatı talep etmiştir.İİK 67/2.maddesine göre “Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın —–aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” Buna göre davalı lehine kötü niyet tazminatına hükmetmek için reddedilen kısım bakımından davacının takip yapmakta kötü niyetli olduğunun ispatı gerekir. Davacının takibi yapmakta kötü niyetli olduğu ispatlanamadığından, davalı vekilinin kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Açıklanan nedenlerle davanın reddine, şartları oluşmadığından davalı vekilinin kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR : Yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN REDDİNE,
2-Şartları oluşmadığından davalı vekilinin kötü niyet tazminatının reddine,
3-Alınması gereken 80,70 TL harcın, davacı tarafından peşin yatırılan 107,88 TL harçtan mahsubu ile bakiye 27,18 TL’nin davacıya iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davalı kendini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT göre takdir olunan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
7-Tarafların dava şartı olması nedeniyle başvurmuş oldukları —– neticesinde belirlenen 1.320,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Dair davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık süre içerisinde———– Adliye Mahkemesi’nde İstinaf yasa yolu açık açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.
17/03/2022