Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/572 E. 2021/182 K. 24.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İSTANBUL ANADOLU 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/572 Esas
KARAR NO : 2021/182

DAVA : İflas (Doğrudan Alacaklı Tarafından Talep Edilen İflas (İİK 177))
DAVA TARİHİ : 22/10/2020
KARAR TARİHİ : 24/02/2021

Mahkememizde görülmekte olan İflas (Doğrudan Alacaklı Tarafından Talep Edilen İflas (İİK 177)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı, dava dilekçesinde özetle; İstanbul Anadolu—-. Asliye Ticaret Mahkemesinin —— Karar sayılı dosyası yapılan yargılama aşamasında——- alacağının bulunduğunun alınan her iki bilirkişi raporu ile de tespit edildiğini, davalı şirkete ait ticari defter kaydında alacak miktarının tam ve kesin bir şekilde açık olarak görüldüğünü, davalı şirketin daha sonrasında geriye dönük olarak yapmış olduğu —- neticesinde alacağı 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’na uygun herhangi bir belge bulunmadan sildiğini, mahkemeye verilen davalı şirket ticari kayıtlarında görüldüğü üzere davalı şirketin toplam 17.938,02 TL’lik borcunun kabul ve ikrar edilmiş olduğunun tartışmasız olmasına karşın davalı şirket tarafından borcun 4.977,25 TL’lik kısmını İstanbul Anadolu — İcra Müdürlüğünün —– Esas sayılı dosyasına ödendiği, kalan borcu ise inkar ederek ödemediğini, Mahkeme nezdinde alınan her iki bilirkişi raporunda da söz konusu işlemin usule uygun olmadığı ve haksız olduğunun da tespit edildiğini, nitekim bir borcun sonlanması ancak ya ödenmesi ya da ibra edilmesi yolu ile mümkün iken her iki koşulun da bulunmamasına karşın davalı şirket tarafından hiçbir yasal belgeye dayanılmadan yapılan işlemin hukuka aykırı nitelikte ve hileli olduğunu, davalı şirket yetkililerinin hukuka aykırı eylemleri nedeni ile yapılan suç duyurusu uyarınca—– Cumhuriyet Başsavcılığı huzurunda görülen —- Soruşturma sayılı dosyası ile soruşturma yürütüldüğünü, davalı şirketin alacaklarını da ödemede gecikmiş durumda olduğunu, talep edilen alacakların davalı şirket tarafından ödenmediğini, bilirkişi tarafından tespit edilmiş olduğu üzere, davacı şirket ticari defter kayıtlarında——-hesaplarında — davalı şirket aleyhine 1.602.066,66 TL borç kaydının bulunduğunu, yine istanbul Anadolu — Asliye Ticaret Mahkemesinin — Esas sayılı dosyasında da ilamlı borç bulunduğu ve bu borcun da ödenmediğinin görüleceğini, bu itibarla İstanbul Anadolu —. Asliye Ticaret Mahkemesinin —- Karar sayılı dosyasında yapılan yargılamada kesinleşen alacağa istinaden davanın kabulüne, davalı şirket tarafından ödemelerin tatil edilmesi ve hileli muameleler ile—— haklarının ihlal edilmesi sebepleri ile iş bu davanın dava sebebi ve sonucu açısından 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 177. 37. ve devamı maddeleri uyarınca davalı şirketin iflasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı yanın dava dilekçesi ile özetle; İstanbul Anadolu ——- Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ———- Karar sayılı ilamına konu alacağın ödenmediğinden bahisle davalı şirketin İİK madde 37 ile İİK madde 177 vd. maddeleri uyarınca iflasına, iflas talebinin ilanına, teminatsız olarak ihtiyati haciz tedbiri alınmasına karar verilmesini iddia ve talep ettiğini, davacının usul ve yasaya aykırı haksız davasının ve diğer tüm taleplerinin reddine karar verilmesi gerektiğini, İstanbul Anadolu —- İcra Müdürlüğü’nün —— Esas sayılı ilamsız icra takibine (17.928,00TL asıl alacak) yapılan itirazın iptali istemli davada; İstanbul Anadolu —-. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin —– Karar sayılı karar ile davanın kabulü ile İstanbul Anadolu ——. İcra Müdürlüğünün —– Esas sayılı takip dosyasında davalının itirazının —– asıl alacak bakımından iptali ile takibin 13.144,00TL asıl alacak bakımından devamına karar verildiğini, anılan mahkeme kararına karşı yasal süresi içinde ”tehiri icra talepli” olarak ”istinaf” yasa yoluna başvurulduğunu, icra dosyasına konu alacak ve tüm fer’ilerine karşılık İcra Müdürlüğünce hesap edilen ve istenilen tutara ilişkin 12.06.2019 tarihli 34.000,00TL’lik kesin ve süresiz teminat mektubu sunulduğunu, İcra Müdürlüğünce kendilerine Bölge Adliye Mahkemesi’nden tehiri icra kararı getirmek üzere 14.06.2019 tarihli ”mehil belgesi” düzenlendiğini, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi — Hukuk Dairesi’nce; takibe konu ilamın icrasının alacak miktarı ile sınırlı olmak üzere Dairece verilecek kararın kesin olması halinde istinaf incelemesi sonuna kadar; temyiz yolu açık olması halinde temyiz talep süresi sonuna kadar geri bırakılmasına dair —–tarihli ”icrayı geri bırakma kararı” verildiğini, İstanbul Anadolu —. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin —-esas sayılı dosyasının ise halen İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nin —- esasında kayıtlı olarak istinaf incelemesinde olduğunu, İİK’nın 177/4. maddesinde ilama müstenit alacağın icra emriyle istenildiği halde ödenmemesi hali doğrudan doğruya iflas halleri arasında sayıldığını, 6100 sayılı HMK’nın 114/1-h maddesinde ”davacının, dava açmakta hukuki yararının bulunması” dava şartları arasında sayıldığını, 6100 sayılı HMK’nın 115. maddesinde: ”(1) Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilir. (2) Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir.” denildiğini, buna göre; davacının ödenmediğinden bahisle davaya dayanak yapmış olduğu İstanbul Anadolu —. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin —- Esas sayılı ilamına karşı, tehiri icra talepli olarak İstinaf yasa yoluna başvurulduğunu, İİK’nın 36. maddesi kapsamında karar kesinleşinceye kadar ilamın infazının durdurulmasına yönelik tehiri icra kararı alındığını ve takibe konu İstanbul Anadolu —. İcra Müdürlüğü’nün —Esas sayılı dosyasındaki alacak tüm fer’ileriyle birlikte kesin ve süresiz teminat mektubu ile—- edildiğini, ilam kesinleştiği takdirde davacı başkaca işleme gerek kalmaksızın icra dosyasındaki teminatın paraya çevrilmesiyle alacağına kavuşacağını, davacının İİK’nın 177/4. maddesi kapsamında doğrudan doğruya iflas talebinde bulunabilmesi için ilama konu alacağın tehiri icra kararı olmaksızın ödenmemiş olması gerektiğini, icranın geri bırakılmasının İİK’nun 36. maddesi kapsamında bir haktır ve ancak alacağın depo edilmesi ile mümkün olduğunu, nitekim davacının ilama konu alacağının tüm fer’ileriyle birlikte kesin ve süresiz teminat mektubu ile icra dosyasında —–edildiğini, davacının, davalı müvekkili şirketten başkaca herhangi bir alacağının olması halinde davalı müvekkili şirketin bu alacağı derhal ödemeye hazır olduğunu, belirterek öncelikle davacının davasının ”davacının, dava açmakta hukuki yararının bulunması” dava şartı yokluğu nedeniyle HMK’nın 114/1-h, 115/1-2. maddeleri gereğince usulden reddine, hukuki dayanaktan yoksun ve haksız olduğunu ileri sürdüğü davanın esastan reddi ile yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacının davasına dayanak yaptığı İstanbul Anadolu—-.Asliye Ticaret Mahkemesinin — Esas sayılı dosyasının bir örneği celp edilmiş olup, incelendiğinde; dosyamız davacısı … tarafından, yine dosyamız davalısı … aleyhine, İstanbul Anadolu —.İcra Müdürlüğünün — Esas sayılı dosyasında takibe itiraza ilişkin itirazın iptali davası olduğu, mahkemenin —tarihli kararı ile; ” Davanın kabulü ile; İstanbul Anadolu —. İcra Müdürlüğünün — Esas sayılı takip dosyasında davalının itirazının 13.144,00 TL asıl alacak bakımından iptali ile takibin 13.144,00 TL asıl alacak bakımından devamına, ” karar verildiği, bu karara karşı davalı tarafça tehiri icra talepli olarak İstinaf kanun yoluna başvurulduğu, dosyanın İstinaf incelemesinde olduğu görülmüştür.
İstanbul Anadolu —.İcra Müdürlüğünün —- Esas sayılı dosyasın bir örneği celp edilmiş olup, incelendiğinde; alacaklı … tarafından, borçlu … aleyhine, —tarihinde başlatılan genel haciz yolu ile icra takibi olduğu, İstanbul Anadolu —.Asliye Ticaret Mahkemesinin —- Esas sayılı dosyasın verdiği 09/05/2019 tarihli karar uyarınca borçlu … tarafından 11/09/2019 tarihli kapak hesabına göre fer’ileri ile birlikte belirlenen 33.990,15 TL alacağa karşılık ——- bedelli kesin ve süresiz teminat mektubunun icra dosyasına sunulduğu ve 14/06/2019 tarihli mehil belgesinin alındığı görülmüştür.
Mahkememizin —- tarihli tensip tutanağı — nolu ara kararı ile; ” İİK’nun 181.maddesi yollamasıyla aynı Yasanın 160. maddesi uyarınca yatırılması gereken 18.000,00 TL iflas avansının 2 haftalık kesin süre içinde davacı tarafından mahkeme veznesine depo edilmesine, aksi halde özel dava şartı gerçekleşmemiş olacağından davanın usulden reddedileceğinin ihtarına, ” karar verildiği, tensip tutanağının davacıya 02/12/2020 tarihinde tebliğ edildiği, verilen 2 haftalık kesin süre dolduğu ve davacı tarafça özel dava şartı olan iflas avansının yatırılmadığı anlaşılmıştır.
İİK’nun 160. maddesinde; İflas isteyen alacaklınin ilk alacaklılar toplantısına kadar olan masraflardan sorumlu olacağına yer verilmiştir. İflas isteyen alacaklının iflas talebine ilişkin ilan masrafları ve iflas avansını karşılaması yasanın emredici hükmü karşısında bir zorunluluktur. HMK’nun 114/1-g bendinde ise gider avansının yatırılmış olması dava şartı olarak kabul edilmiştir. Davacı tarafça verilen kesin süre içerisinde dava şartı yerine getirilmemiştir.
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu HMK’nun 114.maddesinde sayılan dava şartının yerine getirilmemiş olması, ayrıca İcra İflas Kanununda düzenlenen iflas avansının karşılanmamış olması nedeniyle davanın HMK’nun 115/2 maddesi gereğince usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
Dava konusu uyuşmalıkla ilgili doğrudan doğruya iflas hallerini düzenleyen ;
İİK’nun 177.maddesinde; evvelce takibe — kalmaksızın iflas nedenleri;
” 1–Borçlunun malum yerleşim yeri olmaz, taahhütlerinden kurtulmak maksadiyle kaçar, alacaklıların haklarını ihlal elen hileli muamelelerde bulunur veya bunlara teşebbüs eder yahut haciz yoliyle yapılan takip sırasında mallarını saklarsa;
2 –Borçlu ödemelerini tatil eylemiş bulunursa;
3 –308 inci maddedeki hal varsa;
4 –İlama müstenit alacak icra emriyle istenildiği halde ödenmemişse— yerleşim yeri veya—-bulunan borçlu dinlenmek için kısa bir müddette mahkemeye çağırılır. ” şeklinde düzenlemeyi içermektedir.
Davacı tarafından, yukarıda incelenen İstanbul Anadolu —-.Asliye Ticaret Mahkemesinin —— Karar sayılı ilamı ile davacının alacağı ilama bağlanmış ve ilam iş bu davaya konu itirazın iptaline karar verilen İstanbul Anadolu —.İcra Müdürlüğünün — Esas sayılı icra dosyasına ibraz edilerek takibe devam edilmiş olduğu ve iş bu dosyada verilen ilam tehiri icra t,alepli olarak istinaf edildiği borcun icra dosyasına ferileri ile birlikte—- bedelli kesin ve süresiz teminat mektubu ile icra dosyasına depo edilerek ödendiği, davalıya 14/06/2019 tarihli mehil belgesinin verildiği dava dosyası ile sabit olup, davanın açıldığı 22/10/2020 tarihi itibariyle ilamlı icra takibine konu borcun ödenmiş olduğu, kararın kesinleşmesi sonrasında icra dosyasına yatırılan paranın davacıya ödeneceği tartışmasızdır. Bu nedenle de davacının açtığı davanın, dava tarihi itibariyle açılmasında davacının hukuki bir menfaatinin bulunmadığı mahkememizce belirlenmiştir.
Mahkememizce yapılan değerlendirme sonucunda; davacının açtığı davalının doğrudan iflasına ilişkin davanın İİK’nun 160.maddesi ve 6100 sayılı HMK’nun 114/1-g-h maddeleri gereğince HMK’nun 115/2.maddesi gereğince usul yönünden reddi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmış ve aşağıdaki gibi hüküm tesis etmek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının mahkememizde açtığı iş bu doğrudan iflas talepli davanın, iflas avansı yatırılmasına ilişkin ara karar gereğinin süresinde yerine getirilmemesi ve hukuki menfaat yokluğu nedeniyle İİK’nun 160.maddesi ve 6100 sayılı HMK’nun 114/1-g-h maddeleri gereğince HMK’nun 115/2.maddesi gereğince usul yönünden REDDİNE,
2-Alınması gereken 59,30 karar harcına karşılık dava açılırken peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 4,90 TL harcın davacıdan tahsiliyle hazineye irad kaydına,
3-Yargılama Giderler;
a)Davacı tarafından yapılan tüm yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
b)Davalı tarafından yargılama gideri yapılmadığından bu konuda karar vermeye yer olmadığına,
4-Davalı yararına —uyarınca taktir edilen 4.080,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, davacı şirket temsilcisi ve davalı şirket vekilinin yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde İstinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.