Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/571 E. 2021/339 K. 15.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/571 Esas
KARAR NO: 2021/339
DAVA: İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 22/10/2020
KARAR TARİHİ: 15/04/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle : Davacı müvekkil şirket tarafından dava dışı sigortal——– hasar tazminatının sorumlulardan rücuen tahsil edilmesi amacı ile davalı taşıyıcı aleyhine icra takibi başlatıldığın, Davalı-borçlunun icra takibine itiraz etmesi nedeniyle itirazın iptali davası ikame edilmeden önce tarafımızca —- tarihinde zorunlu arabuluculuk başvurusu yapıldığını, taraflarca —– tarihli oturumda uyuşmazlık konusunda anlaşma sağlanamadığından anlaşamama tutanağı tanzim edildiğini, davacı müvekkil şirketin alacağının tahsilinin sağlanması amacı ile işbu dava ikame edildiğini, —- gönderilmek üzere yüklemesi yapılan—- nolu — faturasına istinaden —–araç ile davalı taşıyıcının sorumluluğu altında——–şekilde taşınmış olup, emtiaların —– varışını müteakip yapılan kontrollerde eksik teslim edildiklerinin tespit edilmesi üzerine CMR (taşıma) senetleri üzerine eksik teslimata ilişkin şerh düşünüldüğünü, Davalı taşıyıcı tarafından emtialarda meydana gelen eksikliğe/eksik teslimata ilişkin olarak bugüne değin makul ve kabul edilebilir hiç bir açıklama yapılmadığını, Emsal kararlardan da anlaşılacağı üzere emtiaların hasarlanmasından ziyade varma yerinde alıcısına eksik teslim edilmesi ve taşıyıcının bu durum karşısında makul bir açıklama yapamadığı hallerde taşıyıcının ağır kusurlu olarak kabul edilmesi gerektiği, gerçek zarardan dolayı sorumlu olacağı ve CMR Konvansiyonu’ndaki sınırlı sorumluluk kuralının uygulanamayacağı açıkça belirtildiğini, borca ve ferilerine haksız ve kötüniyetli olarak itiraz ederek takibin durmasına neden olan davalı-borçlunun itirazlarının iptalini sağlamak amacı ile Sayın Mahkemenize başvurma zorunluluğu hasıl olmuştur. Yukarıdaki açıklamalarımız, delillerimiz ve Sayın Mahkemece yapılacak olan incelemeler neticesinde; davalı-borçlunun takip dosyasına yapmış olduğu tüm itirazlarının haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşılacaktır. Bu nedenle davalı borçlunun takip dosyasına vaki borca ve ferilerine ilişkin itirazlarının iptali ile takibin devamına, %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesi ile: Hasar, müvekkil şirketin herhangi bir hareketinden dolayı oluşmamıştır. müvekkilin bu sebple bir sorumluluğu bulunmadığını, Gönderici ve yükleyici şirketin tarafımıza teslim etmiş olduğu emtiaların tamamı taşıma sözleşmesi kapsamında araca yüklenmiş ve dava dışı sigortalıya teslim edilmiştir. Tarafımızca yapılan kontroller sonrasında eksik bir palet olduğu tespit edilmiş ve bu durum hakkında araştırma başlatıldığını, aktarılan konvansiyon hükümleri doğrultusunda müvekkilin sorumluluğu bulunmadığını, davanın reddi gerektiğini, Müvekkil firma tarafından dava dışı sigortalı ——– kaybolduğu iddia edilen malın yeri bildirilmiş ve kendilerine ulaştırılabileceği söylenmiştir. Ancak ilgili firma tüm bu bildirimlerimizi karşılıksız çıkarmış ve nasıl olsa sigorta firmasından alma hakkım var düşüncesi ile malı teslim almaktan imtina etmiştir. Dolayısı ile dava dışı sigortalı alacaklı temerrüdüne düşmüştür ve bu sebeple doğan zararlara kendi katlanmak zorunda olduğunu,
Faizin işlemeye başlayacağı tarih, CMR md. 27/2 hükmünde açık olarak gösterildiği için zararın ortaya çıktığı tarih ile ihbarın yapıldığı tarih arasında, ulusal hukuk gereği de olsa hiçbir şekilde faiz yürütülemez. CMR m.27’nin uygulanması esnasında m.41’in göz önünde bulundurulması durumunda varılacak sonuca göre, —— faiz oranı kesindir ve hükmü ihlâl eden her türlü koşul hükümsüzdür. Yazılı ihbar tarihi veya davanın açıldığı tarih ile hüküm tarihi arasında ulusal hukuktan doğan başka faizlerle birleştirilmesi veya başka gerekçelerle faizin %5’ten daha yüksek takdir edilmesi mümkün olmadığını, davacı yan, talep etmiş olduğu faiz oranı açısından, öncelikle CMR Konvansiyonu ve Yüksek Mahkemenin yerleşik uygulaması üzerine % 5 oranının uygulanması gerekmektedir. Bu nedenle davacı yanın talepleri fahiş olup, hukuka aykırılık teşkil ettiğini, dava konusu rücuen tazminat talebi, yargılamayı gerektirdiğinden icra inkar tazminatı taleplerinin reddi gerektiğini belirtmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE : Dava, hukuki niteliği itibari ile ilişkindir.
Dava, hukuki niteliği itibari ile rücuen tazminat istemine dayalı itirazın iptali davasıdır.
———– dosyası getirtilerek dosyamız içine konmuştur. İcra takibi incelendiğinde, ödeme emrinin — tarihinde borçlu/davalıya tebliğ edildiği, borçlunun—- tarihinde borca ve ferilerine itiraz ettiği, icra takibine itirazın süresinde olduğu anlaşılmıştır.
Davanın İ.İ.K. 67/1 maddesindeki 1 yıllık yasal süre içinde açıldığı anlaşılmıştır.
TTK.nın halefiyet başlıklı 1472.maddesine göre; sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal eder. Sorumlulara karşı bir dava veya takip başlatılmışsa, sigortacı, mahkemenin veya diğer tarafın onayı gerekmeksizin, halefiyet kuralı uyarınca, sigortalısına yaptığı ödemeyi ispat ederek, dava veya takibi kaldığı yerden devam ettirebilir. Aynı maddenin ikinci fıkrasına göre de sigortalı, birinci fıkraya göre sigortacıya geçen haklarını ihlal edici şekilde davranırsa, sigortacıya karşı sorumlu olur. Sigortacı zararı kısmen tazmin etmişse, sigortalı kalan kısımdan dolayı sorumlulara karşı sahip olduğu başvurma hakkını korur.
Davaya konu edilen olayda; dava dışı sigortalı—– ——davacı sigorta şirketi arasında —- bulunduğu, dava dışı sigortalıya ait emtianın bir kısmının davalı sorumluluğunda taşınması sırasında kaybolduğu, eksik olarak yapılan teslimin taşıma senetleri üzerine şerh düşüldüğü, davacının teslim edilemeyen emtialarla ilgili olarak belirlenen —– tutarındaki zararı dava dışı sigortalıya ödediği ve bu bedelin davalılardan davada talep edildiği anlaşılmıştır.
Davalı, zamanaşımı itirazında bulunmuş, ayrıca davacının halefiyet şartlarının bulunmadığını, davacının yaptığı ödemenin lütuf ödemesi olduğunu, ayrıca zararın kendilerinden kaynaklanmadığını savunmuştur.
Davalının zamanaşımını itirazı incelenmiş; CMR’ nin 32. Maddesi gereğince taşımalardan doğacak davaların bir yıl içinde açılması gerektiğinin düzenlendiği, TTK. 855. maddesinde de benzer bir hükmün tekrarlandığı, davacı sigorta şirketinin dava dışı sigortalısına —- tarihinde ödeme yaparak rücu hakkını bu tarihte sahip olduğu ve davalıya karşı —– tarihinde icra takibini başlatmış olduğu anlaşıldığından, takibin ve davanın bir yıllık zamanaşımı süresi içinde açılmış olduğu görülmüştür.
Tarafların bildirmiş olduğu delil ve belgeler toplandıktan sonra taşımacılık uzmanı bilirkişiden rapor aldırılmıştır. Dosyaya sunulan ——– tarihli raporda; davalıya ait aracın CMR belgesinde belirtilerek davalının taşıyıcı firma olarak gösterildiği, malların karşıya teslimi sırasında CMR üzerine —- palet teslim alındığına ilişkin not düşüldüğü, dolayısı ile bir paletin nihai müşteriye teslim edilmediği, CMR hükümleri gereğince taşıyıcı olan davalının taşıma sırasında oluşan zarardan ve geç teslimden dolayı sorumlu olacağı, taşıyıcının ödeyeceği tazminatın, kayıp olan —- başına —— olarak belirlendiği, teslim edilmeyen bir palet emtianın brüt ağırlığının taşıma belgesinde —olduğunun belirtildiği, buna göre yapılan hesaplamada davalının sorumluluk üst limitinin —- olacağı ayrıntılı olarak açıklanmıştır.
Mahkememizce yapılan yargılama, toplanan deliller ve yaptırılan bilirkişi incelemesi ile; davalı şirketin taşıma işini üstlenen firma olduğu; CMR hükümleri ve TTK 879 ve devamı maddeleri uyarınca, “Taşıyıcı, taşıma süresi içerisinde naklini üstlendiği eşyayı gözetim sorumluluğu altındadır ve kural olarak taşıma süresi içerisinde taşıdığı eşyaya gelecek zarardan mesul” olduğu, davalının taşıdığı yedi palet emtiadan altısının müşteriye teslim edildiği, bir paletinin eksik olduğu ve teslim edilemediği, davacı sigorta şirketinin eksik teslim nedeni ile dava dışı sigortalısına —– ödeme yaptığı, taşıyıcı olan davalının CMR hükümleri gereğince eksik teslim edildiği anlaşılan ——- üst limit ile sorumlu olduğu, davacının talep ettiği tutarın bu bedelin altında kaldığı anlaşıldığından davanın kabulüne karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın kabulü ile; davalının icra dosyasına yapmış olduğu itirazın iptaline, takibin ——– üzerinden devamına,
Alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasına,
2-Alacak likit olmadığından davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine,
3-Alınması gereken 481,02 TL karar harcının, davacı tarafından peşin yatırılan 85,05 TL harçtan mahsubu ile bakiye 395,96 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan 1.172,00 TL yargılama gideri ile 85,05 TL peşin harç, 54,40-TL başvuru harcı toplamı 1.311,45 TL’nin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
5-Davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT göre takdir olunan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan ancak sarf olunmayan gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 15/04/2021