Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/565 E. 2021/876 K. 09.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/565 Esas
KARAR NO: 2021/876
DAVA : İtirazın İptali (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/10/2020
KARAR TARİHİ : 09/11/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA: Davacı vekili tarafından sunulmuş olan dava dilekçesinde özetle; “Davalının, davacı — üyesi olduğunu, —- üyelerinin genel karullarınca belirlenen dönemler için aidat, bütçe ödentisi ve diğer ödemeleri ödemekle yükümlü olduklarını, davalının —— takipte belirtilen dönemlere ilişkin aidat ve bütçe ödentisini ödememiş olduğunu, davalı tarafın — olduğu halde belirlenen aidat ve bütçe ödeme yükümlülüğünü yerine getirmediğinden;—— başlatıldığını, itiraz üzerine takibin durduğunu, davacı müvekkil arabuluculuğa başvurduğunu ama anlaşılmamış olunduğunu, davalı on yıl önce dairesini sattığını beyan ettiğini fakat davalı üyeliğini devir etmediğini ve usulüne uygun istifası görülmediğini, davalının beyanlarını kabul etmediklerini, davalı taraf faiz oranına itirazına İtiraz ettiklerini kooperatifin tüm genel kurulunda aidat ve diğer ödemelerin süresi içinde ödenmemesi halinde aylık —– gecikme faizi uygulanacağı kararı alındığını, davalı hakkında başlatılan ilamsız takip, yasa ve —- genel kurul kararlarına uygun olduğunu beyan ederek davalı borçlunun %20 den az olmamak şartıyla kötü niyet tazminatına mahküm edilmesini, borcun belirtilen faizle birlikte ödenmesini, takibin devamı için itirazın iptalinin sağlanmasını talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı taraf vekilinin —- tarihli sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; Davaya konu olan alacağın zamanaşımına uğradığını, müvekkil takibe konu —- ait taşınmazı üçüncü kişiden – yılında satın aldığını, taşınmazı da —- başkasına sattığını, başkasına sattıktan sonra —–üyeliğinden istifa ettiğini, müvekkilin satış yapmadan önce aidatların hepsini ödediğini, site yönetimine ilişkin aidatların taşınmazı yaklaşık— —- satmış olan müvekkilin sorumlu tutulamayacağını, binanın inşaatının tamamlandığını ferdi tapuya geçildiğini ve binada —kapsamında yönetim oluşturulduğunu binanın giderlerinden — üyelerinin sorumlu olmadığını, —- numaralı kararında; davacı —— tüzel kişiliğinin henüz bitmediği, tasfiye işlemlerinin devam ettiği, takip tarihi itibariyle davalının davacıya —- aidat borcunun bulunduğu, davalının takibe itirazının kısmen haklı olmasından dolayı icra inkâr tazminatı talebinin yerine olmadığından davanın kısmen kabulüne, itirazın iptali ile takibin devamına, davalı vekilin tüm temyiz itirazlarının reddine usul ve kanuna uygun bulunan hükmün onanmasına karar verildiğini, —– kararında; Davalı yaranına bozulması, kooperatif ortaklarının aidattan sorumlu tutunabilmesi için — da karar alınması gerektiğini, davacı taraf herhangi bir — sunmadığını beyan ederek zamanaşımı defi ve hak düşürücü süre itirazının kabulüne, davanın reddine, Davacının %20 kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesi talep ve bevan etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE : Davacı tarafından aidat, bütçe ödentisi alacağı sebebiyle davalı aleyhine başlatılan icra takibine davalı tarafça yapılan itirazın iptali talebine ilişkindir.
Dosyamız arasına alınan —- icra dosyasının yapılan incelemesinde takibin — tarihinde takip başlatıldığı ödeme emrinin davalı/borçluya —- tarihinde tebliğ edildiği, davalının süresinde takibe itiraz ettiği ve takibin durduğu anlaşılmıştır.
Davacının; borçlu tarafından yapılan itirazın davacı-alacaklıya tebliğinden itibaren İİK.nun 67.maddesinde belirtilen bir yıllık süre içerisinde mahkememize davayı açtığı anlaşıldığından, açılan davanın süresinde olduğu görülmüştür.
Davada aktif ve pasif taraf husumetinin sağlandığı anlaşılmış olup taraflar arasında bu hususta çekişme yoktur.
Taraflar tacir olup, delil olarak ticari defterlere dayandıklarından; taraflara inceleme gün ve saatinde belirtilen yıllara ilişkin ticari defter ve kayıtlarını hazır etmeleri aksi halde HMK 220 ve devamı maddeleri gereğince defterlerini sunmayan tarafın ticari defterlerine lehine delil olarak dayanamayacağının ve tekrar sunamayacakları usulüne uygun biçimde ihtar edilmiş; defter inceleme neticesinde dosyamız bilirkişiye tevdii edilmiş olup , bilirkişi mahkememize hitaben sunmuş olduğu raporunda özetle: Davacı kooperatifin —- tarihine kadar talep ettiği aidatlar ile ilgili zamanaşımına uğradığı, davacı —–tarafından yapılan genel kurullar ile ilgili davalıya herhangi bir tebligat yapıldığına dair bildirimin bulunmadığı gibi davalının da iddiasında geçene —- ayrıldığına dair vesaikin de dosya kapsamında bulunmadığı, Tüm bu hususlara ilişkin değerlendirme ve takdirin —– ait olduğu, Davacının davaya konu ettiği aidatlar ile ilgili genel kurullarda kararların alınmış olduğu ve yine davacı kooperatifin uyguladığı faiz oranlarının da genel kurullarda kabul edilen oranlarda olduğu, Tüm bu hususlar dikkate alındığında davacının —- takip talebindeki alacağın yapılan genel kurullarda belirlenen aidat ve faiz oranları ile uyumlu olduğu, Diğer taraftan davacının —- tarihi öncesi alacaklarının zamanaşımına uğradığı kanaatine ulaşıldığından; Zamanaşımı ve davacının ibraz ettiği genel kurul kararları ve faiz oranları dikkate alındığında davalının — takip tarihi itibari ile borcunun —- olacağı, diğer taraftan yıllık faiz oranının yasal faizin — aşamayacağına dair —- kararlarına göre hesaplama yapılması durumunda ise davacı — takip tarihi itibari ile alacağının — olacağı, Bu durumda — takip miktarı ile karşılaştırıldığında — fazla talebin olduğu, Fazlalığın aidatlara uygulanan faiz oranından ve zamanaşımına uğrayan alacağın talep edilmesinden kaynaklandığı, Bu itibarla takibin —-üzerinden devamı ile davalının İcra ödeme emrinin tebliğ tarihi itibari ile mütemerrit olduğu nazara alınmak suretiyle —- tarihinden itibaren Ticari olmayan işlerde akdi temerrüt faizinin ise — düzenlendiği buna göre sözleşme ile kararlaştırılacak yıllık temerrüt faizi oranın, — göre belirlenen yıllık faiz oranının % 100 fazlasını, yani yıllık —aşamayacağı, açıklaması doğrultusunda davacı asıl alacağı —— faizi tahakkukunun uygun olacağı, Davacı ve Davalı tarafça talep edilen %20 oranında İcra İnkâr Tazminatı ve kötü niyet tazminatının mahkemenin takdirinde bulunduğunu belirten raporunu mahkememize sunmuştur.
Bilirkişi raporu HMK 280. Maddesi uyarınca taraflara tebliğ edilmiştir.
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, aşamalarda aldırılan bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı ile birlikte yapılan değerlendirmede; Davacı —- — gereğince belirlenen ödenmeyen aidat alacağı için davalı aleyhine —- icra takibi başlatıldığı, davalının itirazı üzerine, mahkememizde itirazın iptali davası açıldığı, denetime elverişli —-tarihli bilirkişi heyeti tarafından hazırlanan raporda da işaret edildiği üzere, davacının davaya konu ettiği aidatlar ile ilgili —– kararların alınmış olduğu, uygulanan faiz oranlarının da ——kabul edilen oranlarda olduğu, ancak takip talebinde belirlenen—- dışındaki kısmın zamanaşımına uğradığı, zira davalı üyenin ödemesi gereken aidat borcu bakımında işleyecek olan zamanaşımı süresinin — yıl olduğu, belirlenen yıllık temerrüt faizi oranınında —- davacı alacağının olduğu anlaşılmakla, davanın kısmen kabulüne, alacak yargılamayı gerektirdiğinden, şartları oluşmayan icra inkar tazminatının talebinin reddine dair, aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davacının DAVASININ KISMEN KABULÜ ile Davalı borçlunun —- sayılı dosyasına yaptığı İTİRAZIN İPTALİNE ,takibin— asıl alacak üzerinden devamına ,asıl alacak üzerinden takip tarihi itibariyle yıllık —-üzerinden faiz işletilmesine ;
Alacak likit olmadığından yargılamayla belirlendiğinden icra inkar tazminatı talebinin REDDİNE
2-Harçlar kanunu gereğince kabul edilen değer üzerinden alınması gereken toplam 326,92-TL harçtan daha önceden ödenen toplam 263,93-TL harç düşüldükten sonra eksik kalan 62,99-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T (Madde-13) göre hesaplanan 4.080,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T göre hesaplanan 4.080,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan; 54,40-TL Başvuru Harcı, 263,93-TL Peşin/nisbi Harcı, olmak üzere toplam 318,33TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, ,
6-Davacı tarafından yapılan; 1.600,00-TL Bilirkişi ücreti, 92,00-TL Tebligat, Posta ve diğer masraflar, olmak üzere toplam 1.692,00-TL yargılama giderinin kabul red oranı dikkate alınarak 500,08-TL lik kısmanın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin ise Davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Tarafların başvurdukları —– arabuluculuk görüşmeleri neticesinde ödenmesi gereken 1.320,00-TL’nin davanın kabul-red kısmına isabet eden 390,13-TL’sinin davalı, 929,87-TL’sinin davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
8- Hüküm kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta içinde——- Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı.09/11/2021