Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/562 E. 2021/45 K. 19.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/562 Esas
KARAR NO: 2021/45
DAVA : Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/10/2020
KARAR TARİHİ : 19/01/2021
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: müvekkili ile davalı şirket arasında ——-imzalayarak —– malzeme ve işçilik dahil olmak üzere çelik imalat işlerinin müvekkiline verildiğini, müvekkilinin sözleşme konusu işleri yerine getirdiğini, dava konusu olan — nolu faturanın ——- tarihinde davalı şirkete elden tebliğ edildiğini, söz konusu faturanın tarafların ticari defterlerine kaydedilerek davalı şirketin cari hesabında —-borç bakiyesi gözüktüğünü, imzalanan sözleşmede “işveren tarafından onaylanmış hakedişlerin —-ödemesi, hakediş onay tarihinden —- gün içinde ödenir, —-teminat olarak kesilir.—teminat kesintisi için işin bittiğinden ve kabulünden sonra ödenecektir.” şeklinde belirtilmiş olmasına rağmen işin bittiği tarihten yaklaşık — yıl geçmesine rağmen ödemenin yapılmadığını, fatura bedelinin ödenmesi için ——–yevmiye nolu ihtarnamesi keşide edildiğini, çekilen ihtarname ile —- fatura bedelinin ——- tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte 5 iş günü içinde ödenmesini talep edildiğini, davalı tarafından gönderilen ihtarname cevabında “imzalanan sözleşmede iş bedelinin %10’u oranında teminat talep edilebileceği, çalışma ve iş güvenliği hususunda müvekkilin sorumluluğu olduğunu, personelin uğrayacağı tüm zararları işverenin yükleniciden rücu edebileceği” maddelerine dayanarak herhangi bir ödeme yapma yükümlülüğünün olmadığını ve müvekkile rücu etmesi gereken alacakları konusunda yargılamanın devam ettiği, bu nedenle ihtarnameye itiraz ettiklerini belirttiklerini, davalı tarafça müvekkilinden teminat mektubu talep edilmediği gibi cezai şartlardaki durumların da gerçekleşmediğini, davalı tarafın göndermiş olduğu ihtarnamede bahsettiği ——– sayılı dosyasında verilen kararın müvekkili tarafından ödendiğini, arabuluculuk yoluna başvurulduğunu ancak anlaşma sağlanamadığını iddia ederek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla yukarıda belirtilen sözleşmeye dayalı olarak — tarihli fatura alacağının ödenmeyen —– tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte tahsilini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:Davalı vekilinin cevap dilekçesinde, özetle, taraflar arasında yapılan iş bu yetki sözleşmesi/şartına göre yetkili kılınan —— Mahkemeleri ve İcra Dairelerinin kesin yetkisi söz konusu olduğunu, davanın öncelikle dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddini, müvekkilinin üzerine düşen sorumluluğu yerine getirdiğni, davacıya herhangi bir borcunun bulunmadığını, işin görülmesi sırasında davacı şirket çalışanlarından——tarihinde iş kazası geçirdiğini, iş bu kazadan kaynaklı tazminat alacağı için davacı ve müvekkil şirkete karşı ——-sayılı dosyası ile dava açıldığını, davanın istinafta olduğunu ve henüz kesinleşmediğini, iş bu kaza nedeniyle —– tarafından yapılan ödemelerin rücuen tahsili için davacı ve müvekkiline karşı———– sayılı dosyası ile dava açıldığını ve davanın derdest olduğunu, imzalanan sözleşme gereği yapılan işte meydana gelen kaza ve bunlara yönelik yapılan harcamalardan dolayı yüklenicinin sorumluluğu bulunduğunu, açılan davaların derdest olduğunu, bu sebeple müvekkilin ödemeden imtina etmesi sözleşme ve yasal mevzuat hükümlerine uygun olduğunu, derdest davaların bekletici mesele yapılması gerektiğini savunarak; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, iş bu dava açısından—— Mahkemelerinin yetkili olduğundan mahkemenin yetkisizliğine, haksız ve yasal şartları oluşmayan iş bu davanın ve tüm taleplerin reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını talep ve beyan etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE :
Dava, hukuki niteliği itibari ile alacak istemine ilişkindir.
Yöntemine uygun duruşma açılmış taraf kanıtları toplanmıştır. Uyuşmazlık noktaları resen belirlenerek sonuca gidilmiştir.
Davalı vekilinin süresi içinde vermiş olduğu cevap dilekçesi ile, taraflar arasındaki sözleşmede —— Mahkemeleri ve İcra Dairelerinin yetkili kılındığını, HMK 17.maddesi gereğince yetki sözleşmesiyle belirlenen bu yetkinin kesin yetki olduğunu, ayrıca esas yönünden de davayı kabul etmediklerini bildirdiği görülmüştür.
—- tarihli ——— tarafların kabulündedir. Bu sözleşmenin “Anlaşmazlığın Hali” başlıklı 15.maddesinde “Anlaşmazlığın çözümlenmesinde yetkili merciin —— Mahkemeleri ve İcra Daireleridir” hükmü bulunmaktadır. Her ikisi de tacir olan taraflar yönünden sözleşme ile belirlemiş oldukları yetki şartı HMK’nın 17.maddesi gereğince tarafları bağlayıcı niteliktedir. Buna göre taraflar yetki sözleşmesi ile —- Mahkemelerini yetkili kılmış olduklarından, bu davaya bakma yetkisi ——— Mahkemelerine ait olduğu anlaşılmakla mahkememizin yetkisizliğine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Mahkememizin yetkisizliği nedeniyle davanın HMK 114 ve 115.maddeleri uyarınca USULDEN REDDİNE,
2- HMK’nun 20. Maddesi uyarınca kararın kesinleşmesine müteakip iki hafta içinde taraflarca yazılı olarak talep edilmesi halinde dosyanın görevli ve yetkili ——— Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine,
3- Yargılama harçlarının ve yargılama giderlerinin yetkili mahkemede nazara alınmasına,
4- Süresinde başvurulmaması halinde dosyanın ele alınarak açılmamış sayılmasına,
5- Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 19/01/2021