Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/541 E. 2023/627 K. 13.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/541
KARAR NO : 2023/627

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/10/2020
KARAR TARİHİ : 13/07/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalının 21.09.2018 tarihinde birleşen—-. arasında—–İllerinin (ilçe ve köyler dahil) elektrik dağıtım şebekeleri tesislerinin Yapım İşleri için sözleşme imzalandığını, sözleşmeden doğan işin ifası sırasında davalı tarafa hakediş adı altında farklı tarihlerde farklı meblağlarda faturalar kesildiğini, davalı taraf ise kesilen faturalara ya banka yoluyla ödeme yapmış ya da yine müvekkilinin kendisinden aldığı malzemelere istinaden fatura keserek hakedişinden mahsup ettiğini, sürecin sonunda, müvekkili firmanın faturalarla sabit olacak şekilde davalı şirketten bakiye 360.465,79 TL tutarında alacaklı olduğunun ortaya çıktığını, davalının borcunu ödemediğini, sözleşmenin davalı tarafça gönderilen—-.Noterliği’nin 15.11.2018 Tarih ve—– Yevmiye numaralı ihtarnamesi ile feshedildiğini, alacaklarının tahsili için——.Noterliği’nin 19.11.2018 Tarih ve—-Yevmiye Numaralı ve —-Noterliği’nin 27.11.2018 Tarih ve —– Yevmiye Numaralı ihtarnameleri gönderildiğini, alacaklarının ödenmemesi üzerine—–.İcra Müdürlüğü’nün —Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibine geçildiğini, karşı tarafça yapılan haksız itiraz nedeniyle takibin durduğunu, davalının icra dosyasına yaptığı itirazının iptali ile takibin devamına, davalı borçlu aleyhine %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı yüklenicinin üstlenmiş olduğu işlerin bir kısmını yerine getirdiğini, bir kısmını da başka firmalar tarafından yerine getirildiğini, davacı şirket tarafından kesin hakediş faturasının kesildiğini, davacının işe başlarken ve iş devam ederken kendisine teslim edilen malzemeleri eksik teslim etmesinden kaynaklı olarak davacı şirkete müvekkili şirket tarafından e-mail yoluyla —- seri nolu 19.10.2018 tarihli 340.705,54-TL bedelli eksik malzeme bedeli faturası gönderildiğini, faturanın ayrıca 22.11.2018 tarihinde—–yevmiye no.lu ihtarname ekinde davacı şirkete gönderildiğini ve sözleşmenin sona erdiğinin bildirildiğini ancak ihtarnamenin iade edilerek tebliğ edilememiş gibi gösterilmesinin açıkça davacının haksız ve kötü niyetli olduğunu, davacının hukuka ve gerçeğe aykırı geçmiş tarihli 206.500,00-TL bedelli faturasının da 21.11.2018 tarihli —-yevmiye nolu ihtarname ile iade edildiğini, müvekkili şirketin muhasebe kayıtlarında davacının müvekkili şirkete 23.025,00-TL borcu bulunduğunu, haksız davanın reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan hakediş faturalarına davalı ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır. İİK 67/1.maddesine göre “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.”
Davaya konu—-. İcra Müdürlüğü’nün —–sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine faturaya dayalı cari hesap alacağı 360.465,79-TL asıl alacak, 67.300,94-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 427.766,73-TL’nin tahsili talebiyle ilamsız takip başlatıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği görülmüştür.
Davacı ile —– arasında 2017 yılında “Elektrik Dağıtım Şebekeleri Yapım Sözleşmesi” akdedilmiş, sözleşmenin tarafı olan—–2018 yılında davalı şirket ile birleşmiştir. Davacı, söz konusu eser sözleşmesi nedeniyle hakediş faturalarının tahsili için takip başlatmış, itiraz üzerine işbu davayı açmıştır. Davalı ise, cevap dilekçesinde davalıya işin yapımı sırasında kendisine teslim edilen malzemeleri geri vermediğini, eksik malzeme nedeniyle davalıya 340.705,54-TL bedelli fatura kesildiğini, malzememelerin izinsiz olarak şantiye sahası dışına çıkarılarak başka şahıslara satıldığını ileri sürmüştür. Görüldüğü üzere taraflar arasındaki ihtilaf, eser sözleşmesi nedeniyle davacının üstlendiği işi yapıp yapmadığına ilişkin olmayıp, eksik malzeme nedeniyle davalının davacıya kestiği faturadan kaynaklanmaktadır.
Öncelikle tarafların ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş, talimat yoluyla davacının ticari defterleri üzerinde yapılan inceleme sonucu mali müşavir bilirkişi tarafından hazırlanan 10/03/2021 tarihli bilirkişi raporunda;
-Davacının ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu,
-Davalı tarafından düzenlenen 340.705,54-TL bedelli eksik malzeme faturasının davacının defterlerinde yer almadığı,
-Davacının ticari defterlerine göre 31/08/2018 tarihi itibariyle davacının davalıdan 455.951,08-TL alacaklı olduğu, 95.492,30-TL ödeme düşüldüğünde bakiye alacak miktarının 340.705,54-TL olduğu, belirtilmiştir.
Davalının ticari defterleri üzerinde yapılan inceleme sonucu mali müşavir bilirkişi tarafından hazırlanan 03/12/2021 tarihli bilirkişi raporunda;
-Davacının davalıya 2017-2018 döneminde davalıya toplam 3.018.628,05-TL fatura düzenlediği,
-Davalı tarafından davacıya 19/10/2018 tarih —– seri ve sıra nolu 340.705,54 TL tutarında “Eksik Malzeme Bedeli” adı altında fatura düzenlendiği, düzenlenen faturanın, karşılıklı noter ihtarları ile birbirlerine gönderilip iade edildiği,
-Davalı şirket tarafından davalı şirket adına düzenlenen 26/01/2018 tarih —– nolu ve 2.345,55 TL tutarındaki irsaliyeli faturanın davacı tarafça teslim atındığına dair imza kaşe bulunmadığı,
– Davacı tarafa ait 17.414,62 TL tutarındaki—- prim borcu davalı şirket tarafından 29/09/2017 tarihinde ödenerek (dekont mevcut) defterlere kaydedilmesine rağmen, davacı şirket defterlerinde bu kayda rastlanmadığı için, davacı taraf hesap bakiyesinden bu tutarın düşülmesi gerektiği,
-Davalı cari hesap kayıtlarına göre davacının bakiyesinin “0” (sıfır) olduğu, belirtilmiştir.

Tarafların Ticari Defterlerinin İncelenmesi Sonucunda;
-2017-2018 döneminde davacının davalıya düzenlediği toplam 3.018.628,05-TL’lik faturanın her iki tarafın ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, dolayısıyla taraflar arasında faturalara konu işlerin yapımına-hakedişlere ilişkin ihtilaf bulunmadığı,
-Taraflar arasındaki ihtilafın; davalı tarafından davacıya ait 17.414,62 TL tutarındaki —- prim borcu ödemesi ile; davalının davacıya kestiği 19/10/2018 tarihli 340.705,54 TL tutarında “Eksik Malzeme Bedeli” faturası ve ile 26/01/2018 tarihli 2.345,55 TL bedelli 2 adet faturadan kaynaklandığı anlaşılmıştır. Gerek dava ve cevap dilekçesi ve gerekse tarafların ticari defterlerinin incelenmesi sonucunda taraflar arasındaki temel uyuşmazlık eksik malzeme faturasından kaynakmaktadır.
Tarafların ticari defterleri incelendikten sonra, davalının eksik malzeme iddiasının incelenmesi için davacı tanıkları ile davalı tanığı dinlendikten sonra elektrik mühendisi, mali müşavir ve borçlar hukuku alanında nitelikli hesap uzmanından oluşacak bilirkişi heyeti vasıtasıyla bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiştir. 20/06/2023 tarihli bilirkişi heyet raporunda;
-Sözleşmenin 22.1.2 hükmünde davacı yükleniciye verilen malzemelerin gösterilen adrese teslim edilerek tutanak altına alınacağının kararlaştırıldığı; ancak yukarıdaki teknik incelemede de beyan edildiği üzere davacı yükleniciye bazı malzemelerin verildiği anlaşılmakla birlikte taraflar arasında kararlaştırılan tutanağın düzenlendiğinin dosya kapsamından anlaşılamadığı; dolayısıyla davalı tarafından (eksik malzeme bedeline ilişkin olarak) düzenlenen 19.10.2018 tarihli,—- seri numaralı, 340.705,54-TL. bedelli fatura yönünden davalının alacak hakkınsa sahip olduğunun anlaşılamadığı belirtilmiştir.
Asıl Alacak Yönünden Dosya Kapsamı ve Tüm Deliller Birlikte Değerlendirildiğinde;
Tarafların ticari defterlerine göre, davaya konu takip dayanağı faturalara konu işlerin ifası konusunda taraflar arasında bir ihtilaf bulunmadığı, taraflar arasındaki temel ihtilafın eksik malzeme iddiasına yönelik olduğu, davalının davacıya kestiği 2 adet faturanın davacının defterlerinde kayıtlı olmadığı, davalının davacıya ne kadar malzeme teslim ettiğine dair yazılı bir belge bulunmadığı, eksik malzemeye ilişkin taraflar arasındaki sözleşmenin 22.1.1 ve 22.1.2 maddeleri uyarınca davalı tarafından davacıya yapılmış yazılı bir bildirim ve mutabakat bulunmadığı, aynı zamanda davalının çalışanı olan davalı tanığının beyanlarının eksik malzeme iddiasının ispatı için yeterli olmadığı, dolayısıyla eksik malzeme iddiasının ispatlanamadığı anlaşılmakla, davalı tarafından davacıya düzenlenen 2 fatura hesaba katılmayıp, davacıya ait olan ve davalı tarafından ödenen 17.414,62 TL tutarındaki —-prim borcu ödemesi mahsup edildiğinde, bakiye 343.051,17-TL asıl alacak yönünden davalının itirazının iptaline karar vermek gerekmiştir.
Takip Öncesi İşlemiş Faiz Talebi Değerlendirildiğinde;
Davaya konu icra takibinde takip öncesi işlemiş faiz talebinde bulunulmuştur. İcra takip tarihinden önceki dönem için temerrüt faizine hükmedilmesi TBK’nın 117.maddesi koşullarına bağlı olup icra takip tarihinden önce davalıya temerrüt ihtarı gönderilmesi gerekir. Davacı, davalıya gönderdiği —-Noterliği’nden 19/11/2018 tarih ve
—- yevmiye numaralı ihtarnamesi ile
360.465,79-TL tutarlı hakedişin 7 işgünü içinde ödenmesinin ihtar etmiş, ihtarname davalıya 22/11/2018 tebliğ edilmiş,
davalı tebliğden itibaren 7 yedi iş günü sonrası olan 04/12/2018 tarihinde temerrüde
düşmüştür.
Davacının ve davalının ticari defterleri üzerinde yapılan inceleme sonucu hazırlanan bilirkişi raporlarında takip öncesi işlemiş faiz hesabı yapılmışsa da, davacı defterleri üzerinden yapılan inceleme sonucunda yapılan hesaplamanın 360.465,79-TL üzerinden yapılması ve yapılan hesaplamada ise hatalı temerrüt tarihinin (29/11/2018) esas alınması; davalı defterleri üzerinden yapılan inceleme sonucunda yapılan hesaplamada da hatalı temerrüt tarihinin (29/11/2018) esas alınması nedeniyle, yapılan faiz hesaplamalarına itibar edilmemiştir.
Faiz hesabının hakimin basit matematik bilgisiyle veya hesaplama araçları ile yapılabilecek olmasından dolayı, usul ekonomisi de dikkate alınarak, faiz hesabı yönünden yeniden bilirkişi incelemesine gerek görülmemiştir. Mahkememizce itirazın iptaline karar verilen asıl alacak tutarı olan 343.051,17-TL’nin; 04/12/2018 tarihinden takip tarihi olan 01/11/2019 tarihine kadar işlemiş ticari avans faizi tutarı 60.600,22-TL olarak hesaplanmıştır. Bu nedenle davalının 60.600,22-TL takip öncesi işlemiş faiz tutarına yaptığı itirazının iptaline karar vermek gerekmiştir.
İcra İnkar Tazminatı Talebi Değerlendirildiğinde;
Davacı vekili dava dilekçesinde icra inkar tazminatı talep etmiştir. İİK’nın 67/2.maddesine göre “Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın “yüzde yirmisinden” aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” Buna göre davacı lehine icra inkar tazminatına hükmetmek için İİK 67.maddesindeki itirazın iptaline özgü dava şartlarının yanında, davalının haksız olması, itirazın iptaline karar verilen alacağın likit olması ve davacının talebi gerekir. Dosya kapsamı ve taraflar arasındaki uyuşmazlık birlikte değerlendirildiğinde; davacının faturaya dayalı hakediş alacağından, davalı tarafından düzenlenen 2 adet fatura ile davalının davalı adına yaptığı—– ödemeleri düşüldüğünde geriye kalan bakiye ile söz konusu bakiyeye işleyecek faiz miktarı, davalı tarafından kolaylıkla hesaplanabilir nitelikte olup, bu nedenle alacak likittir. Bu nedenle davacı lehine itirazın iptaline karar verilen 403.651,39-TL’nin %20’si oranında (80.730,27-TL) icra inkâr tazminatına karar vermek gerekmiştir.
Yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Yukarıda açıklandığı üzere;
DAVANIN KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE,
1—–.İcra Müdürlüğünün—– Esas sayılı dosyası üzerinden yapılan takipte, davalı-borçlunun; 343.051,17-TL asıl alacak, 60.600,22-TL takip öncesi işlemiş faiz olmak üzere toplam 403.651,39-TL alacak miktarına yaptığı itirazın iptali ile, takip tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek avans faizi ile birlikte takibin devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-İtirazın iptaline ve takibin devamına karar verilen alacak miktarı 403.651,39-TL’nin %20’si oranında (80.730,27-TL) icra inkâr tazminatının davalı-borçludan alınarak davacı alacaklıya verilmesine,
3-Alınması gereken 27.573,43 TL karar harcının, davacı tarafından yatırılan 5.166,36 TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 22.407,07 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından bilirkişi ve tebligat ücreti olarak yapılan 11.402,00 TL yargılama gideri ile 5.166,36 TL peşin harç, 54,40 TL başvuru harcı toplamı 16.622,76 TL’nin davanın ret ve kabul oranı dikkate alındığında bakiye 15.685,65 TL’nin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine, arta kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davanın kabul oranı dikkate alındığında davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT göre takdir olunan 59.511,19 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
7-Davanın ret oranı dikkate alındığında davalı lehine karar tarihinde yürürlükte bulanan AAÜT göre takdir olunan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
8-Taraflarca yatırılan ancak sarf olunmayan gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,Dair davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, verilen gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık süre içerisinde —-Bölge Adliye Mahkemesi’nde İstinaf yasa yolu açık açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.