Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/535 E. 2023/235 K. 08.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/535 Esas
KARAR NO : 2023/235

DAVA : Sigorta ( Tekne – Yat Sigortası )
DAVA TARİHİ : 12/10/2020
KARAR TARİHİ : 08/03/2023
Mahkememizde görülmekte olan denizde meydana gelen kaza nedeniyle—–sigortasından kaynaklı çekme kurtarma bedeli, hasar onarım ve malzeme ve işçilik bedeli, çekek yerine ödenecek kira bedeli, değer kaybı, yoksun kalınan kar bedeli istemine ilişkin açılan davada yapılan yargılama sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili, dava dışı —–adı altında turizm ve yat işletmeciliği işi ile iştigal ettiğini ve müvekkilinin maliki olduğu, ticari yatın davalı sigorta şirketince —– poliçesi ile sigortalandığını, poliçe kapsamında olduğu iddia edilen yatın kaza geçirdiğini, derhal sigorta şirketine bildirildiğini ve hasar dosyası açıldığını, sigorta şirketi eksperinin kaza mahalline geldiğini ve yatın çekek yerine çekildiğini, yatın çekek yerine getirilmesi ve motorunun deniz suyundan arındırılması gibi işlemlerin toplam 141.600TL tuttuğunu, ayrıca yatın bulunduğu çekek yerine 6 aylık kira sözleşmesi yapıldığını ve tutarının 10.620EURO olduğunu, sigorta şirketi gözetimi ve yönlendirmesi ile tüm işlemlerin yapıldığını ve sigorta şirketi tarafından müvekkiline gönderilen yazıda hasar dosyasına dair tazminat talebinin mevcut poliçe kapsamında değerlendirilmesine imkan bulunmadığının beyan edildiğini, kazaya uğrayan yatın hasar gören bölümlerinin tespiti, bu hasarların onarımı ve eski hale getirmek için gerekli olan sürenin tespiti açısından ——Sulh Hukuk Mahkemesinde delil tespiti davası açıldığını ancak mezkur mahkemece alınan bilirkişi raporunda istenilen hususların tam anlamı ile açıklanmadığını ve ek rapor isteminde bulunulduğunda mezkur mahkemece yatın bu hali ile delil tespitinin yapıldığını ayrıca olan talepler için yargılama yapılması gerektiği kararı verildiğini, bu nedenlerle çekme kurtarma bedeli ve yatın deniz suyundan arındırılması bedeli olan toplam 141.600 TL’nin kaza tarihi olan 05/03/2020 tarihinden itibaren reeskont avans faizi ile davalıdan tahsiline, yatta oluşan hasarın onarım, malzeme ve işçilik bedeli olarak şimdilik 700.00TL bedelin alacak miktarı tam olarak tespit edilip belirli hale geldikten sonra HMK 107. Maddesi uyarınca belirlenen miktar üzerinden arttırılmak üzere kaza tarihi itibari ile reeskont avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, kaza tarihinde yatın onarım süresince ödenecek kira bedelinin yargılama sırasında tespit edilip, belirlenecek miktar üzerinden arttırılmak üzere şimdilik 30.000TL bedelin davalıdan alınarak kaza tarihi itibari ile reeskont avans faizi ile birlikte tahsiline, yatın değer kaybının yargılama sırasında tespit edilip belirlenen miktarda arttırılmak üzere şimdilik 100.000TL’nin kaza tarihi itibari ile reeskont avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, kaza tarihi itibari ile yatın kullanılamaması, kiralanamaması, çalıştırılamaması ve müvekkilinin nemalanamaması sebebi ile oluşan zararın, yoksun kaldığı kârın yargılama sırasında tespit edilip, şimdilik 100.000TL bedelin kaza tarihi itibari ile reeskont avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline ve yargılama gideri ile vekalet ücretinin davalı taraftan tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava konusu yatın 30/01/2020 – 30/01/2021 tarihleri arasında poliçede yer alan şartlar ve limitler dahilinde sigortalandığını, yatın poliçe teminatı kapsamında oluşan bir zararının bulunmadığını, dava konusu yatın —— Limanı’ndan——gitmek üzere seyre başladığını ve —— limanına yanaştığı iddia edilen yatın buradan hareket ettikten sonra kazanın meydana geldiğinin iddia edildiğini, ancak meydana gelen kazanın şüpheli olduğunu ve yapılan araştırmada alkollü şekilde kullanım sonucu kazanın meydana geldiğini ve durumun poliçe teminatı kapsamı dışında olduğunu, hasara ilişkin ihbar sonrasında eksper tarafından detaylı bir rapor hazırlandığını, tekne mürettebatının alkollü olarak seyrüsefere çıktıklarını ve bunu gizlemek için alkol muayenesi yapmaktan kaçındıklarını, yatta bir çok alkol şişesi bulunduğunu, mürettebatın kazanın meydana gelişi ile ilgili çelişki ifadelerde bulunduklarını, davacı tarafın taleplerinin haksız ve kötü niyetli olduğunu, davacının talep ettiği zarar miktarlarının fahiş rakamlar olduğunu, meydana gelen kazada zararı önleme, azaltma ve sigortacının haklarını koruma yükümlülüğüne de uyulmadığını ve zararın artmasına neden olunduğunu, bu nedenlerle öncelikle davanın kısmi dava olarak açılmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu ve bu yönü ile açılan davaya ayrıca zaman aşımı itirazlarının bulunduğunu, davanın usul ve esastan reddine, tüm yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.Dava, —— sigorta poliçesine dayanarak sigorta tazminatı alacağının sigorta şirketinden tahsili talebine ilişkin olup, sigortalı yatın TTK 931. Maddesindeki tanıma uygun gemi niteliğinde olduğu ve bu uyuşmazlığın deniz sigortasına ilişkin olduğu, dolayısıyla bu davada Asliye Ticaret Mahkemesi değil, Deniz İhtisas Mahkemesinin görevli olduğu anlaşılmıştır.Görev hususu HMK’nın 114.maddesi gereğince dava şartı olup, dava şartları yargılamanın her aşamasında resen nazara alınacağından dava dilekçesinin dava şartı yokluğundan ve mahkememiz görevsiz olduğundan HMK 115 madde gereğince usulden reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-HMK’nun 114/1-c maddesindeki dava şartı yokluğundan aynı yasanın 115/2 maddesi gereğince davanın usûlden REDDİNE, Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, —–Denizcilik İhtisas Mahkemesinin ——-Asliye Ticaret Mahkemesi) görevli olduğuna,
2-Karar kesinleştiği tarihten itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize başvuru halinde dava dosyasının görevli —— Denizcilik İhtisas Mahkemesine ——Asliye Ticaret Mahkemesi) tevzii edilmesi için——- Mahkemeleri Tevzii Bürosuna gönderilmesine,
3-Görevsizlik kararından sonra davaya görevli mahkemede devam edilmesi halinde yargılama giderlerine—– Denizcilik İhtisas Mahkemesince ——–.Asliye Ticaret Mahkemesi) hükmedileceğinden, bu konuda HMK’nun 331/2. maddesi uyarınca şu aşamada bir karar verilmesine yer olmadığına,Dair,davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı, verilen gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde—— Bölge Adliye Mahkemesi’nde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi.