Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/521 E. 2022/321 K. 14.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/521 Esas
KARAR NO: 2022/321
DAVA: Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali)
DAVA TARİHİ: 07/10/2020
KARAR TARİHİ: 14/04/2022
Mahkememizde görülmekte olan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle : Davalı borçlulardan ——bankanın—– imzalamış diğer davalı borçlu ——- kredilere müşterek borçlu ve müteselsil kefil olduğunu, kredilerin ticari kredi olduğunu, kefil, borçlu ile birlikte —— sıfatıyla borcun ifasını yüklendiğini, kefilin bağlı kılındığı sorumluluğun kapsamının kefilin ilk önce asıl borçtan sorumlu olduğunu, borcun ödenmemesi nedeniyle borçlu aleyhine açılan davanın giderleriyle, icra takip masraflarını da kefil karşılamak durumunda olduğunu, davalı borçluda söz konusu krediye kefil olduğunu ve borçtan haberdar olduğunu kabul ettiğini, kefil olduğunu, bu kredi sözleşmesinden doğan borcun verilen süreler içinde ödenmemiş olması nedeniyle davalıya —- tarihli ihtarnamesi keşide edildiğini, ihtarnameye karşı herhangi bir ödeme de bulunulmadığını, ihtarnameye rağmen borcun ödenmemiş olması nedeniyle davalı-borçlular hakkında—— dosyalarıyla icra takibine başlandığını, davalı-borçlunun borca, faize ve tüm ferilerine itirazda bulunduğu tespit edildiğini, borçlunun itiraz dilekçesinin tebliğe çıkarılmadığını, borçlunun yapmış olduğu itirazlar nedeniyle icra takibinin durduğunu, davalıların itirazlarının haksız ve dayanaksız olduğunu, davalılar aleyhlerine yapılan icra takibi ——-, banka kayıtları ve hesap kesim ihtarına dayalı olarak yapıldığını, hesap kesim ihtarı davalıya tebliğ edilmiş sayıldığından davalının temerrüde düşürüldüğünü, davalıların yapılan icra takibindeki borca itiraz yerinde olmadığını, tamamen kötü niyetli borcun tahsilini geciktirme amaçlı olduğunu, davaya konu uyuşmazlık hakkında arabuluculuk bürosuna başvurulduğunu, telekonferans yolu ile görüşmeler yapıldığını, ancak davalı borçlu ile anlaşmaya varılamadığını, davalıların itirazlarının haksız ve dayanaksız olduğunu, iş bu davayı açma zorunluluğu doğduğunu, borca, faize ve tüm ferilerine yapılan itirazın iptaline, %20‘den az olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalılara dava dilekçesi ve tensip tutanağı tebliğ edilmiş olup, davalılar tarafından davaya cevap verilmemiştir.
DELİLLER:Davacı vekili dava dilekçesinde, icra dosyasını, ihtarnameyi, banka kayıtlarını ve bilirkişi incelemesini delil olarak göstermiştir.
Davalılar davaya cevap dilekçesi vermediğinden delil bildirmemişlerdir.
Davaya konu,—–nakit alacağın tahsili için davacı tarafından davalı-borçlular aleyhine ilamsız takip başlatıldığı, ödeme emrinin her iki borçluya — tarihinde tarihinde tebliğ edildiği, borçlular vekilinin —– tarihli itirazı üzerin takibin durdurulmasına karar verildiği görülmüştür.
Davaya konu,—– nakit alacağın tahsili için davacı tarafından davalı-borçlular aleyhine ilamsız takip başlatıldığı, ödeme emrinin her iki borçluya —- tarihinde tarihinde tebliğ edildiği, borçlular vekilinin —- tarihli itirazı üzerin takibin durdurulmasına karar verildiği görülmüştür.
Banka kayıtları üzerinde yerinde inceleme yetkisi de verilerek bankacı bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiş, bankacı bilirkişi —- tarafından hazırlanan —- tarihli bilirkişi raporununda —– sunulmadığı belirtildiğinden, davacıya—– sunmak üzere süre verilerek ek rapor alınmasına karar verilmiştir.
Davacı vekili tarafından eksikliklerin tamamlanmasından sonra aynı bilirkişiden alınan — tarihli ek rapor alınarak taraflara tebliğ edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davacı banka tarafından davalı aleyhine başlatılan iki ayrı ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır.
İİK 67/1.maddesine göre “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.”
Taraflar arasındaki —- İrdelendiğinde;
Davacı——-davalı-asıl borçlu — imzalandığı, sözleşmeye diğer davalı——- sözleşme limiti, kadar müteselsil kefil olduğu görülmektedir.
— İrdelendiğinde; — tarihinde yürürlüğe giren — temerrüt faizine sınırlamalar getirilmiştir. —- tarihinden önce başlatılmış takiplerde de uygulanacaktır. Ancak—– göre ticari işlerde faiz serbestisi ilkesi geçerlidir. ——daha özel bir kanundur. Aynı tarihte yürürlüğe giren bu özel kanunlar arasındaki farklı nitelikteki hükümler söz konusu olduğundan daha özel nitelikteki — dikkate alınarak faiz oranının belirlenmesi gerekir. Mahkememizce —— sınırlamaların uyuşmazlıkta uygulanamayacağı taraflar arasındaki—— hükümlerinin uygulanması gerekeceği düşünülmüştür. Bilirkişi tarafından uygulanacak akdi faiz— temerrüt faizi — olarak tespit edilmiş, hesap kat ihtarnamesi davalılara tebliğ edilemediği için davacının takip öncesi temerrüt faiz olmayacağı belirtilmiştir..
Kredi sözleşmesine dayanılarak yapılan takiplerde alacak hesabı yapılırken; —— hüküm nedeniyle davacı bankanın kayıt ve belgelerinin esas alınması hesabın kat edildiği tarih itibariyle davacı banka alacağının belirlenmesi bu miktara kat tarihinden temerrüt tarihine kadar akdi faiz ve faizin gider vergisi hesaplanıp kapitalize edilerek temerrüt tarihindeki asıl alacağın bulunması, bu alacağa takip tarihine kadar temerrüt —– işletilerek takip tarihindeki toplam alacak miktarının bulunması, takip tarihinden sonra yapılan ödemeler var ise bunların öncelikle masraf ve faizlere mahsubunun yapılması ve dava tarihindeki alacak miktarının belirlenmesi gerekir. Bu genel açıklamalar doğrultusunda somut uyuşmazlık irdelenmiştir.
Davalı borçlu davalı-asıl borçlu —- uyarınca davacı bankanın ——-açılmış ve ticari kredi kartı tahsis edilmiştir.
Davacı banka, —- hitaben yazılan, ancak üzerinde noter kaşesi ve yevmiye numarası bulunmayan ihtarname ile hesabı kat etmiş, hesap kat ihtarı davalılara tebliğ edilmediğinden bilirkişi tarafından temerrüt tarihi olarak takip tarihi esas alınmıştır.
Bilirkişi tarafından icra takip tarihi itibariyle yapılan hesaplamaya göre hem kök hem ek raporda;
-Davacı bankanın —— alacağına ilişkin, asıl borçlu ve kefil olan davalılardan, —— alacaklı olduğu tespit edilmiştir.
-Davacı bankanın — kartı alacağına ilişkin, asıl borçlu ve kefil olan davalılardan, —-alacaklı olduğu tespit edilmiştir.
Davacı vekili —–tarihli beyan dilekçesinde hem kök hem ek rapor tam olarak alacaklarını karşılamasa da davanın uzamasına sebebiyet vermemek için bilirkişi raporu ve talepleri doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Bilirkişi raporları —-haiz, dosya kapsamı ile uyumlu, denetime elverişli ve —– uyumlu bulunduğundan hükme esas alınarak;
—-sayılı sayılı icra takip dosyasında —- davalı borçluların yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık — oranında temerrüt faizi ve takip sonrası işleyecek faize —— yürütülmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar vermek gerekmiştir.
—- sayılı icra takip dosyasında,—- üzerinden davalı borçluların yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık — oranında temerrüt faizi ve takip sonrası işleyecek faize —- yürütülmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar vermek gerekmiştir.
İİK 67/1.maddesine göre “Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın “yüzde yirmisinden” aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” Buna göre davacı lehine icra inkar tazminatına hükmetmek için davalının haksız olması, itirazın iptaline karar verilen alacağın likit olması ve davacının talebi gerekir. Davacı vekili dava dilekçesinde icra inkar tazminatı talep etmiş olup, kabul edilen miktar yönünden ticari kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacaklar yerleşik —– uyarınca likit kabul edildiğinden davacı lehine İİK’nun 67.maddesi gereğince itirazın iptaline karar verilen davaya konu her iki takibe konu alacağın %20’si oranında icra inkâr tazminatına karar vermek gerekmiştir.
Açıklanan nedenlerle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
——YÖNÜNDEN;
1—– sayılı dosyası üzerinden yapılan takipte, davalı borçluların —– nakdi alacak miktarına yaptıkları itirazın iptali ile, takibin devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık — oranında temerrüt faizi ve takip sonrası işleyecek faize —- yürütülmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-İtirazın iptaline karar verilen
3-İtirazın iptaline ve takibin devamına karar verilen alacak miktarı——- icra inkâr tazminatının davalı-borçlulardan alınarak davacı alacaklıya verilmesine,
— DOSYASI YÖNÜNDEN;
1—– sayılı dosyası üzerinden yapılan takipte, davalı borçluların——– nakdi alacak miktarına yaptıkları itirazın iptali ile, takibin devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık — oranında temerrüt faizi ve takip sonrası işleyecek faize —- yürütülmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
3-İtirazın iptaline ve takibin devamına karar verilen alacak miktarı —— %20’si oranında —–icra inkâr tazminatının davalı-borçlulardan alınarak davacı alacaklıya verilmesine,
HARÇ VE YARGILAMA GİDERLERİ :
1-Alınması gereken 2.442,51TL karar harcının davacı tarafından peşin yatırılan 2.604,87 TL harçtan mahsubu ile bakiye 1.955,59 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına,
2-Davacı tarafından bilirkişi ve tebligat ücreti olarak yapılan 1.151,50 TL yargılama giderinin davanın ret ve kabul oranı dikkate alındığında bakiye 1.079,58’si ile 486,92 TL peşin harç, 54,40 TL başvuru harcı toplamı 1.620,90 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Davalılar tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
4-Davanın kabul oranı dikkate alındığında davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT göre takdir olunan 5.363,45 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacı tarafa verilmesine,
5-Tarafların dava şartı nedeniyle başvurmuş oldukları —- numaralı görüşmeler neticesinde belirlenen 1.360,00 TL’nin kabul eden kısmına isabet eden 1.275,06-TL’nin davalılardan, red edilen kısmına isabet eden 84,94 TL’nin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
6-Taraflarca yatırılan ancak sarf olunmayan gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalıların yokluğunda, —— takip dosyasına ilişkin davanın kabulüne karar verilen kısmı yönünden gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık süre içerisinde—- İstinaf yasa yolu açık açık olmak üzere;——.sayılı takip dosyasına ilişkin alacağın kabulü ve reddi yönünden ve —– takip dosyasına ilişkin davanın reddine karar verilen kısmı yönünden miktar itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 14/04/2022