Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/510 E. 2023/554 K. 15.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/510
KARAR NO : 2023/554

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 02/10/2020
KARAR TARİHİ : 15/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalılardan —sevk ve idaresindeki —– plakalı otomobil ile davalılardan—- sevk ve idaresindeki —-plakalı otobüsün çarpışması sonucu davalı —- aracında bulunan müvekkil—– yaşamını tehlikeye sokacak derecede yaralandığı, müvekkilin uğradığı maddi zarar yönünden şimdilik 10.000,00 TL üzerinden ve kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsiline, müvekkilin uğradığı manevi zararın 300.000,00 TL üzerinden davalılar—- kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile tahsiline karar verilmesi talep ve dava etmiştir.
Davalı ——Sigorta Şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla müvekkilinin sorumluluğunun poliçe sınırı olduğunu, davacı’nın maluliyet oranı ile sigortalı araç sürücüsünün kusurunun tespiti sonrasında müvekkil Sigorta Şirketi’nin tazminat sorumluluğunun bulunup bulunmadığının tespiti için —— kusur ve maluliyete ilişkin rapor alınmasını, davanın müvekkili şirkete usulüne uygun başvuru yapılmadığından dolayı usulden reddine, sigortalı araç sürücüsü kusursuz olduğundan haksız davanın reddini, geçici iş göremezlik tazminatı, bakıcı ve tedavi gideri teminat dışı olduğunu söz konusu taleplerin reddini, haksız faiz talebinin reddini, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı —– vekili cevap dilekçesinde özetle; trafik kazalarının ticari bir olay olmadığını, görev yönünden itirazlarının olduğunu, olay hakkında —- Cumhuriyet Başsavcılığı —– soruşturma numarası ile soruşturma başlatıldığını, ardından —- Ağır Ceza Mahkemesi’nin ——Sayılı dosyası görülmeye başlandığını ve kovuşturma halen devam edildiğini bekletici mesele yapılmasını, müvekkilinin olayda kusurunun bulunmadığını, haksız olarak açılan davanın reddi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacılar üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

Davalı : —–vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirket adına kayıtlı bulunan—- plakalı otobüsün —- poliçe numarası ile—–. tarafından Genişletilmiş Kasko Poliçesi ve — poliçe numarası ile ——. tarafından ise Karayolları Yolcu Taşımacılığı Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigorta Poliçesi ile sigortalandığını, davanın ihbarını talep ettiklerini, meydana gelen kazada müvekkili şirkete ait otobüs sürücüsü —– kusuru bulunduğunu kabul etmediklerini, müvekkili şirketin eylemlerinden sorumlu olduğu sürücü diğer davalı—– hiç bir kusuru bulunmadığını, olay anında iki şeritli yolun sol şeridinde seyretmekte olduğunu, hızının da yasalar ile belirlenen limit içerisinde kaldığını, kazanın oluşumunu engellemesi ya da etkisinin azaltılması için alabileceği hiç bir önlem bulunmadığını, kazanın davalı—–ağır kusuru nedeniyle meydana geldiğini, müvekkili aleyhine açılan maddi ve manevi tazminat davasının reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.Diğer davalılar davaya cevap dilekçesi sunmamıştır.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava yaralamalı trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
11/06/2019 tarihinde davalılardan —– idaresindeki —- plakalı araç ile davalı —–idaresindeki —–plakalı aracın çarpışması sonucu, —– plakalı araç içinde yolcu olan davacı yaralanmıştır.Davacı vekili dava dilekçesinde davaya konu kaza nedeniyle; 10.000-TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile tüm davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsiline, müvekkilin uğradığı manevi zararın 300.000-TL üzerinden davalılar —–ve—— kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Davacı vekili 22/02/2021 tarihli dilekçesi ile, dava dilekçesinde talep ettiği 10.000-TL’lik maddi tazminat talebine ilişkin alacak kalemlerini;
-2.500-TL’sinin uzuv kaybı ve müstakbel gelir kaybı,
-2.500-TL’sinin bedeni zarar neticesi gelir kaybı,
-2.500-TL’sinin bakıcı gideri,
-2.500-TL’sinin tedavi gideri olarak açıklamıştır.
Davacı vekili 16/01/2023 tarihli dilekçesi ile,
-2.500-TL uzuv kaybı ve müstakbel gelir kaybı talebini 433.031,29 TL’ye,
-2.500-TL bedeni zarar neticesi gelir kaybı 25.881,24 TL’ye,
-2.500-TL tedavi gideri talebini 10.116,80 TL’ye yükseltmiştir.
Davaya Konu Trafik Kazası Kusur Durumu Yönünden Değerlendirildiğinde:
Trafik kaza tutanağındaki kusur durumu, Soruşturma sırasında ve Ceza Mahkemesinden alınan bilirkişi raporu ve Mahkememizce alınan bilirkişi raporundaki kusur oranları çelişkili olduğundan, tüm kusur raporları arasındaki çelişkinin giderilmesi için dava dosyası—- Asliye Ticaret Mahkemesi’ne talimat yolu ile gönderilerek, HMK’nun 266. maddesi gereği, Karayolları Fen heyeti üyeleri arasından re’sen seçilecek 3 kişilik bilirkişi marifetiyle bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiştir.
Karayolları Genel Müdürlüğü Trafik Güvenliği Daire Başkanlığı’dan (Eski adıyla Karayolları Trafik Fen Heyeti) seçilen 3 kişilik bilirkişi heyeti tarafından hazırlanan 04/07/2022 tarihli raporda;
—– plakalı otomobil sürücüsü —– % 85 oranında kusurlu olduğu,—– plakalı otobüs sürücüsü —–% 15 oranında kusurlu olduğu,
-Davacının alkollü sürücü idaresindeki araca binmesi hususundaki kusur değerlendirmesinin Mahkemenin takdirinde olduğu belirtilmiştir.
Kusura ilişkin çelişkilerin giderildiği Karayolları Fen Heyetindan alınan rapor denetime elverişli olup, hükme esas alınmıştır.
Davacının Maluliyet Durumu Değerlendirildiğinde;
Mahkememizce—–.İhtisas Kurulu Başkanlığı’nın poliçenin tanzim ve kaza tarihinde yürürlükte bulunan Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre hazırladığı 17/11/2021 tarihli raporunda davacının;
-Sürekli maluliyet oranının yüzde 19,
-İyileşme süresi 12 ay
olarak tespit edilmiştir. Mahkememizce söz konusu heyet raporu bilimsel ve denetime elverişli nitelikte bulunmakla hükme esas alınmıştır.
Davacının Maddi Tazminat Talebi Değerlendirildiğinde;
Yargılama sırasında, davacı ile davalı sigorta şirketlerinin sulh olması sonucu, maddi tazminat yönünden dava konusuz kalmıştır. Bu nedenle maddi tazminat yönünden konusuz kalan davada karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir. Davacı davayı açmakta haklı bulunduğundan, davalılar lehine yargılama gideri ve vekalet ücretine karar verilmemiştir. Davacının yargılama gideri talebi bulunmadığından davacı lehine de lehine yargılama gideri ve vekalet ücretine karar verilmemiştir.
Davacının Manevi Tazminat Talebi Değerlendirildiğinde;
6098 Sayılı TBK’nun 56. maddesine göre; “Hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir. Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir.”
6098 Sayılı TBK’nun 61. maddesine göre; “Birden çok kişi birlikte bir zarara sebebiyet verdikleri veya aynı zarardan çeşitli sebeplerden dolayı sorumlu oldukları takdirde, haklarında müteselsil sorumluluğa ilişkin hükümler uygulanır.”Manevi tazminat, zarara uğrayanda huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekir. Takdir edilecek miktarın mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. Olay sebebiyle duyulan acı ve elem kısmen de olsa giderilmelidir. Olay tarihindeki paranın alım gücü de gözetilerek hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir miktar manevi tazminat olarak belirlenmelidir. 22/06/1976 tarihli ve —– sayılı İBK’na göre de; manevi tazminat tutarını etkileyebilecek özel hâl ve şartları da gözetilmelidir. Hâkim bu konuda taktir hakkını kullanırken etkili olan nedenleri kararında açıkça göstermelidir.
Dosya kapsamı ve tüm deliller bir bütün olarak değerlendirildiğinde, davaya konu trafik kazasında %19 oranında sakat kalan ve iyileşme süresi 12 ay olan davacının ağır bedensel zarar nedeniyle manevi zarara uğradığı, manevi zararın niteliği, kusur durumu, tarafların sosyal ekonomik durumları, paranın alış gücü göz önüne alındığında davacı lehine uygun bir miktar manevi tazminata hükmedilmesi gerektiği anlaşılmakla, 100.000-TL manevi zarar miktarlarının hak ve nesafete ve dosyadaki delil durumuyla uyumlu olduğu anlaşılmakla, 100.000-TL manevi tazminatın davalılar—-ve —– 11/06/2019 tarihinde tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsiline karar vermek gerekmiştir.
Açıklanan nedenlerle, maddi tazminat yönünden konusuz kalan davada karar verilmesine yer olmadığına, manevi tazminat yönünden davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Yapılan sulh protokolleri doğrultusunda maddi tazminat yönünden davacının yargılama gideri ve vekalet ücreti talebi olmadığından, davacı lehine yargılama gideri ve vekalet ücretine karar verilmemiştir. Yapılan yargılama sırasında maddi tazminat yönünden davacının dava açmakta haklı olduğu, maddi tazminat talepleri davalı sigorta şirketlerince karşılandığından, sigorta şirketleri dışındaki davalılar lehine de ehine yargılama gideri ve vekalet ücretine karar verilmemiştir. Yapılan yargılama sırasında yargılama giderleri maddi ve manevi tazminat yönünden eşit olarak yapıldığından; davacının maddi tazminat yönünden davalı sigorta şirketleri ile sulh olması nedeniyle, maddi tazminat yönünden yapılan masrafların yarısı davacının üzerinde bırakılmış, kalan yarısının manevi tazminat yönünden aleyhine hüküm kurulan davalılardan tahsiline karar verilmiştir.
Yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda aşağdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Yukarıda açıklandığı üzere;
A/MADDİ TAZMİNAT YÖNÜNDEN
1-KONUSUZ KALAN DAVADA KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
A/MANEVİ TAZMİNAT YÖNÜNDEN
1-Davanın kısmen kabulü ile, 100.000-TL manevi tazminatın davalılar—-. ve —— 11/06/2019 tarihinde tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müteselsilen tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine,
HARÇ, MASRAF, YARGILAMA GİDERİ VE VEKALET ÜCRETLERİ;
1-Alınması gereken 6.831,00 TL karar harcının, davacı tarafından yatırılan 1.058,81 TL peşin harç, 1.567,82 TL ıslah harcı toplamı 2.626,63 TL harçtan mahsubu ile bakiye 4.204,37 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına,
2-Davacı tarafından bilirkişi ve tebligat ücreti olarak yapılan 9.549,60 TL yargılama giderinin davanın maddi ve manevi tazminat talepli olması da dikkate alınarak manevi tazminat yönünden; %50’si olan 4.774,80 TL yargılama gideri ile 1.058,81 TL peşin harç, 1.567,82 TL ıslah harcı, 54,40 TL başvuru harcı toplamı 7.455,83 TL’nin davanın ret ve kabul oranı dikkate alındığında bakiye 2.485,28 TL’nin davalılar —- ve —– müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine, arta kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
3-Davalılar tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
4-Manevi tazminat kabul edilen miktar yönünden davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT göre takdir olunan 16.000,00 TL vekalet ücretinin davalılar —– müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
5-Manevi tazminatın reddi yönünden davalılar ——kendini vekille temsil ettirdiğinden bu davalılar lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT göre takdir olunan 16.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalılara verilmesine,
6-Tarafların dava şartı olması nedeniyle başvurdukları —– Arabuluculuk Bürosu —–dosya no.lu görüşmeler neticesinde belirlenen 1.360,00 TL’nin davanın ret ve kabul oranı dikkate alındığında bakiye 453,33 TL’sinin davalılardan müteselsilen tahsiline, bakiye 906,67 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
7-Taraflarca yatırılan ancak sarf olunmayan gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, diğer davalıların yokluğunda verilen gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık süre içerisinde—– Bölge Adliye Mahkemesi’nde İstinaf yasa yolu açık açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.