Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/506 E. 2021/877 K. 09.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/506 Esas
KARAR NO: 2021/877 Karar
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 01/10/2020
KARAR TARİHİ: 09/11/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA: Davacı vekili —tarafından — tarihinde sunulmuş olan dava dilekçesinde özetle; Davacı tarafından davalıya —– fatura ile davalı borçlu şirkete teslim edilmiş olduğunu, davalının alacağı ödememiş olduğunu, açılan icra takibine itiraz etmiş olduklarını” beyan ederek itirazın iptaline —- az olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine karar verilmesinin talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili —— sunulmuş olan dava dilekçesinde özetle; “Davalı firma, davacının kendilerine malzeme sattığını, malzemelerin yeterli vasıfta olmadığını, ürünü kullanmalarının gıda sektöründeki hassasiyet dolayısıyla mümkün olmadığını bu sebeple ürünü iade etmeyi talep edip bedelini ödemediklerini beyan etmekte olduklarını, davalının ürünü sipariş ettiğini, paket halinde teslim aldıklarını, üründen faydalanamadıklarından dolayı ödememe yoluna gittiklerini” beyan ederek davanın reddine karar verilmesinin talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE : Dava, hukuki niteliği itibari ile Davacı tarafça alacaklı sıfatı ile fatura alacağından kaynaklı icra takibine davalı tarafça yapılan itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasından ibaret olduğu görüldü.
Dosyamız arasına alınan — sayılı icra dosyasının yapılan incelemesinde takibin — tarihinde takip başlatıldığı ödeme emrinin davalı/borçluya — tarihinde tebliğ edildiği, davalının süresinde — tarihinde takibe itiraz ettiği ve takibin durduğu anlaşılmıştır.
Davacının; borçlu tarafından yapılan —- tarihli itirazın davacı-alacaklıya tebliğinden itibaren İİK.nun 67.maddesinde belirtilen bir yıllık süre içerisinde mahkememize davayı açtığı anlaşıldığından, açılan davanın süresinde olduğu görülmüştür.
Davada aktif ve pasif taraf husumetinin sağlandığı anlaşılmış olup taraflar arasında bu hususta çekişme yoktur.
Taraflar tacir olup, delil olarak ticari defterlere dayandıklarından; taraflara inceleme gün ve saatinde belirtilen yıllara ilişkin ticari defter ve kayıtlarını hazır etmeleri aksi halde HMK 220 ve devamı maddeleri gereğince defterlerini sunmayan tarafın ticari defterlerine lehine delil olarak dayanamayacağının ve tekrar sunamayacakları usulüne uygun biçimde ihtar edilmiş; defter inceleme neticesinde dosyamız bilirkişiye tevdii edilmiş olup , bilirkişi mahkememize hitaben sunmuş olduğu raporunda özetle: Davacı ve davalı tarafça ibraz edilen yasal defterlerin (HMK md. 222) uyarınca sahipleri lehine delil niteliğinin bulunduğu, Davalı yasal defter kayıtlarına göre — takip tarihi itibari ile davacı asıl alacağının —- olduğu, Davacının ibraz ettiği defterin işletme defterinin niteliği itibari ile davalı ile ilgili borç ve alacak kaydına rastlanılmadığı, davacı ile ilgili vergi dairesinden gelen yazıya göre davacının işletme esasına göre defter tuttuğunun belirtildiği, dava ve takip konusu fatura bedeli ile ilgili bakiyenin ödenmediğinin davalı taraf beyanları ile sabit olduğu, davalı vekili cevabında davacıdan mal aldıklarını ve bedelinin ödemediklerini ifade etmiş ayrıca malın ayıplı olduğunu iddia etmiş ise de bu duruma ilişkin davacı tarafa —- kapsamında yasal süreler içerisinde itiraz edildiğine dair vesaikin sunulmadığı, davalının takip dayanağı hesap ekstralarında yer alan fatura içeriği mal ve/veya hizmetleri aldığına dair kabulünün olduğu, Davalının aldığı mal ve/veya hizmetlerin bir kısmını iade ettiği ve kalan kısmını ödediğine dair ispat edici mahiyette vesaik sunmadığı ayrıca inceleme gününde defter ve belge ibraz etmediği dikkate alındığında —takip tarihi itibari ile Davalı taraftan — asıl alacaklı olduğunun ispatlandığı, — takip miktarı ile karşılaştırıldığında —- fazla talebin söz konusu olduğu, fazlalığın işlemiş faiz talebi ile ilgili yapılan hesaplamadan kaynaklandığı, diğer taraftan davacının iş budavada harca esas değer olarak —- üzerinden talepte bulunduğu dikkate alındığında iş bu davada takipte talep ettiği işlemiş faizden vazgeçmiş sayılacağı, bu hususun sayın mahkeme tarafından dikkate alınması gerektiği, bu itibarla takibin — üzerinden devamı ile davalının mütemerrit olduğu nazara alınmak suretiyle —takip tarihinden itibaren davacı asıl alacağı —- davacı talebi doğrultusunda — tarafından dönemde —-uygulanan faiz oranları—-tahakkukunun uygun olacağı, davacı tarafça talep edilen —- takdirinde bulunduğunu belirten raporunu mahkememize sunmuştur.
Bilirkişi raporu HMK 280. Maddesi uyarınca taraflara tebliğ edilmiştir.
Toplanan deliller, icra takip dosyası, dava dilekçesi, cevap dilekçesi, ticari defterler, bilirkişi incelemesi bir bütün olarak değerlendirildiğinde; Davacının fatura alacağı sebebiyle, davalı aleyhine icra takibi başlattığı, davalının itirazı üzerine, mahkememizde itirazın iptali davası açıldığı, denetime elverişli — tarihli bilirkişi raporuna göre, davalı tarafın yasal defterlerine göre, — takip tarihi itibariyle, davalı tarafın, davacı tarafa —- borçlu olduğu, dolayısıyla davacı tarafça tanzim edilen faturaların, davalı tarafın yasal defterlerinde aynen kayıtlı olduğu, davalı tarafa ait defterlerinde bulunan kayıtların sahibi aleyhine delil teşkil edeceği, dolayısıyla teslim hususunun bu şekilde ispatlandığı, davacının davalı taraftan, takip tarihi itibariyle —- alacaklı olduğu anlaşıldığından, davanın kabulüne, alacak likit olduğundan, asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine dair, aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davacının DAVASININ KABULÜ ile Davalı borçlunun —sayılı dosyasına yaptığı İTİRAZIN İPTALİNE ,takibin —- asıl alacak üzerinden devamına ,asıl alacak üzerinden takip tarihi itibariyle avans faizi işletilmesine ;
Asıl alacağın %20si oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine ;
2-Harçlar kanunu gereğince dava değeri üzerinden alınması gereken toplam 208,89-TL harçtan daha önceden ödenen toplam 54,40-TL harç düşüldükten sonra eksik kalan 154,49-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T (Madde-13) göre hesaplanan 3.058,04-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan; 54,40-TL Başvuru Harcı, 54,40-TL Peşin/nisbi Harcı, 700,00-TL Bilirkişi ücreti, 41,60-TL Tebligat, Posta ve diğer masraflar, olmak üzere toplam 850,40TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Tarafların dava şartı olması sebebiyle başvurmuş oldukları —— görüşmeler neticesinde belirlenen 1.320,00TL ücretin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
6-Hüküm kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta içinde —– Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 09/11/2021