Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/499 E. 2021/166 K. 23.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/499 Esas
KARAR NO : 2021/166

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/09/2020
KARAR TARİHİ : 23/02/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili dava dilekçesi ile özetle; müvekkillerinin babası———tarihinde vefat ettiğini, davalı tarafından müvekkillerinin babasının borçlusu olduğu iddia edilen 2 adet bononun tahsili amacı ile mirasçı sıfatıyla müvekkilleri aleyhine İstanbul Anadolu ——-. İcra Müdürlüğünün —— Esas sayılı dosyası ile —– özgü icra takibi başlatıldığını ve müvekkillerine ait malvarlığı değerleri için haciz talep edildiğini, davalının maaş haczi talebine istinaden hali hazırda müvekkili ..——– maaşından işvereni tarafından 1/4 oranında kesinti yapılarak söz konusu tutarın icra dosyasına gönderildiğini, fakat müvekkilleri tarafından Bakırköy Sulh Hukuk Mahkemesinin——– tarihli karar ile ————-intikale eden mirasın TMK’nun 605 md uyarınca kayıtsız şartsız reddedildiğinin tespit ve tesciline karar verilerek kararın kesinleştiğini, söz konusu reddi miras ilamına dayalı olarak işbu menfi tespit davasını açmadan evvel dava şartı arabuluculuk müessesine başvurulduğunu, fakat herhangi bir anlaşma sağlanamadığını, TMK’nun ilgili hükümleri gereği mirasın reddedilmesi durumunda mirasçılık sıfatı geçmişe etkili olarak sona erdiğini, bu anlamda mirası reddeden yasal mirasçı ve/veya atanmış mirasçının terekeye konu hiçbir ——– yararlanamayacağı gibi terekeye konu borçlardan da sorumlu olmayacağını, müvekkili ….—-maaşından kesilen ve icra müdürlüğüne ödenen tutarların iadesine ilişkin ayrıca borçlu olmadığı tespit edilecek olan müvekkili …— maaşından kesilen ve alacaklıya ödenen miktarların iadesine karar verilmesini talep ettiklerini, bu nedenlerle müvekkillerinin davalıya borçlu olmadığının tespiti ve huzurdaki icra dosyasına girecek olan miktarların istirdadını talep etmiş, ayrıca müvekkiller aleyhine başlatılmış olan İstanbul Anadolu —–. İcra Müdürlüğünün ———-Esas sayılı icra takibinin telafisi imkansız zarara yol açmaması ve müvekkillerinin mağduriyet yaşamaması için öncelikle durdurulmasına, aksi halde icra veznesine yatacak olan paraların alacaklıya ödenmemesine yönelik ihtiyati tedbir kararı verilmesine, söz konusu icra takibinn müvekkilleri yönünden iptaline, müvekkili …—– maaşından kesilen ve icra müdürlüğüne ödenen paraların işleyecek reeskont faizi ile birlikte istirdatına, davalının haksız ve kötüniyetli icra takibi yapmış olmasından ötürü %20 den az olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmemesine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile özetle; davacılara ödeme emrinin tebliğ edildiğini fakat davacıların yasal süresi içerisinde takibe itiraz etmediğini, davacı vekilinin davayı açmadan evvel arabulucuya başvurduğunu fakat taraflarınca kabul edilmesi halinde arabulucu ücretini davacıların ödemeyi istememeleri üzerine arabuluculukta anlaşma sağlanamadığını, işbu sebeple davanın açılmasında davalı müvekkilinin herhangi bir sorumluluğunun olmadığını, burada kusur atfedilecek tarafın açıkça davacı taraf olduğunu, zira davacıların takibe yasal süresi içerisinde itiraz etmedikleri için takibin kesinleştiğini, davacıların icra dosyasına itirazda bulunmadan davalı müvekkilinin reddi mirastan haberdar olmasının mümkün olmadığını, dolayısıyla açılmış olan bu davada müvekkilinin kesinlikle kötü niyetinin bulunmadığını, davalının davacıların reddi miras yaptıklarından haberdar olmadığını, haberdar olsa idi davacılara takip yönetilemeyeceğini, bu hususta davacıların müvekkiline yahut taraflarına herhangi bir yazılı veya sözlü bildirimleri de mevcut olmadığını, işbu davanın açılmasıyla müvekkilinin reddi mirastan haberdar olduğunu, davayı kabul ettiklerini, davanın açılmasına taraflarınca sebebiyet verilmemesi ve davalı müvekkiline atfedilebilecek bir kusur bulunmadığından müvekkili aleyhine kötü niyet tazminatı, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin müvekkili üzerinde bırakılması taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE
Dava hukuki niteliği itibari ile davacılar murisinin davalı tarafa vermiş olduğu bonolar sebebi ile kendileri aleyhine başlatılan kambiyo takibinde , mirası red ettikleri gerekçesi ile borçlu olmadıklarının tespiti ( menfi tespit ) ve haksız olarak ödemek zorunda oldukları bedelin iadesi ( istirdat ) davasıdır.
Davalı taraf cevap dilekçesinde davayı kabul ettiklerini ancak yargılamaya kendilerinin sebep olmadığını bu sebeple aleyhlerine kötü niyet tazminatına hükmedilmemesini ve yargılama giderinin davacı taraf üzerinde kalmasını savunmuştur.
Uyuşmazlığın tespiti sonucunda yargılama; iade edilecek bedelin tespiti, kötü niyet tazminatı şartlarının oluşup oluşmadığı, ve yargılama giderinden davalının sorumlu olup olmayacağı noktalarında toplanmıştır.
Usulüne uygun taraf teşkili sağlanmış taraf delilleri aasında bulunan İstanbul Anadolu—-. İcra Müdürlüğünün —— sayılı dosya uyap sisteminde getirtilmiş ve dosyamız içine alınmış ve incelenmiştir. Davacıların mirası red kararları ve kesinleşme şerhleri Bakırköy —–. Sulh Hukuk Mahkemesinin——-sayılı dosyanından getirtilerek dosyamız içine alınmış ve incelenmiştir.
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 72. maddesi uyarınca menfi tespit davası açan borçlunun tazminat isteme hakkı vardır. Anılan maddenin 5. fıkrası aynen; “Dava borçlu lehine hükme bağlanırsa derhal takip durur. İlamın kesinleşmesi üzerine —- göre ve ayrıca —— kalmadan icra kısmen veya tamamen eski hale iade edilir. Borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşılırsa, talebi üzerine, borçlunun dava sebebi ile uğradığı zararın da alacaklıdan tahsiline karar verilir. Takdir edilecek zarar, haksızlığı anlaşılan takip konusu alacağın ———– hükmünü içermektedir.
Madde metninden de açıkça anlaşıldığı üzere menfi tespit davası açmak zorunda bırakılan borçlunun tazminat talep edebilmesi için gerekli koşullar; bu yönde bir talep olması, borçluya karşı icra takibi yapılmış bulunması ile takibin haksız ve kötüniyetli olmasıdır.
Başka bir ifadeyle; İcra İflas Kanunu’nun 72/5. maddesi hükmüne göre, menfi tespit davasının davacı (borçlu) lehine sonuçlanması üzerine, alacak likit olsun veya olmasın, böyle bir alacağa dayalı takibin, haksız ve kötüniyetli olması halinde, istem varsa, davacı (borçlu) lehine kötüniyet tazminatına hükmedilmesi gereklidir. Takibin haksız olması tek başına yetmemekte, ayrıca kötüniyetli olması da gerekmektedir.
Davalı tarafın davacıların mirası red ettiğini takibin açılma aşamasında bilmesi mümkün olmadığından ve davacıların davalı tarafın kötü niyetini ispata yarar delil sunmadıklarından davalının kötü niyet tazminatından sorumlu olmayacağı kanaat edildiğinden davalı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmemiştir.
Davalı tarafın uyuşmazlık aşamasında davalıların durumuna —–olduğu davalı beyanlarından anlaşılmıştır. Davalı vekili davacıların uyuşmazlık ücretini ödemek istememeleri sebebi anlaşamadıklarını belirtmek suretiyle takiplerinde haksız olduklarını, davacıların haklı olduğunu ancak anlaşamama gerekçesinin arabuluculuk ücreti olduğunu beyan etmiştir. Bu haliyle ——- gerekçe göstererek davacılar ile anlaşmayı ret eden davalı davanın açılmasına sebebiyet verdiğinden yargılama giderinden sorumlu olacağı kanaatine varılmış olup —- maaşından kesilerek davalı taraf aktarılan bedel icra dairesinden sorularak tespit edilmiş ve davacıların bu bedeli iade hakları doğduğu da nazara alınarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kabulü ile davacıların İstanbul Anadolu —. İcra Müdürlüğünün ——— sayılı dosyasından takibe konan —– bedelli bonolardan dolayı borçlu olmadıklarının tespitine, davacı———-kesilen 3.297,00 TL nin davlıdan alınarak davacı tarafa istirdatına,
3.297,00-TL Alacağa maaştan kesilme tarihlerinden itibaren avans faizi uygulanmasına
Kötü niyet tazminatının reddine
2-Alınması gereken 13.095,86-TL karar harcına karşılık peşin alınan 3.273,97-TL’nin mahsubu ile bakiye 9.821,89-TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacılar tarafından sarfolunan 43,50-TL dosya masrafı ile 3.273,97-TL harç gideri toplamı 3.278,47-TL’nin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
4-Davacılar lehine ——uyarınca taktir olunan 21.869,86-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
5-Dava şartı olması nedeniyle tarafların başvurmuş oldukları ——- Arabuluculuk nolu dosya gereği sarf olunan giderin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
Gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.