Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/478 E. 2022/175 K. 08.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/478 Esas
KARAR NO : 2022/175

DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 22/09/2020
KARAR TARİHİ : 08/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; Müvekkili şirketin——— davalı şirketten —- alacağının tahsil edebilmek amacı ile —- ile İcra takibi başlattığı, Davalı borçlu icra takibinden sonra —— tarihinde müvekkil şirkette — ödediğini, Davalı borçlu dilekçesi ile —Müvekkil şirketten takip alacaklısının herhangi bir borcu bulunmamaktadır’’ demek sureti ile borca itiraz ettiğini ve bu itiraz üzerine takibin durdurulduğunu, Bu tarih itibarıyla mevcut olan borcun — İtirazdan sonraki evrede takip borçlusunun çeşitli zamanlarda müvekkil şirkete ödeme yaptığını, Yapılan bu ödemelerden sonra bakiye borcun — olduğunu, Mahkemenize başvurarak davalı/borçlunun—yaptığı itirazın şu anda mevcut borç — edilerek itiraz tarihi itibarı ile mevcut olan —% 20 sinden aşağı olmamak üzere İcra İnkar Tazminatına hükmedilmesine, Takip tarihinden ödeme tarihlerine kadar geçen sürede — üzerinden temerrüt faizine hükmedilmesine ve takip giderleri ile icra, — tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile özetle; icra takibine konu edilen borcun tamamının ödendiğini, davacı ile müvekkili şirket arasındaki cari hesap ilişkisinde borç bakiyesinin sıfır olduğunu, müvekkili —- için davacı ile müvekkili şirket arasında— başlandığını,—- yapıldığını, bu arada çalışmaya devam edilmesi durumunda çalışma koşullarının belirlenmesi ve belirlenen şartların yazılı hale getirilmesi iin görüşmeler yapıldığını ve —anlaşmaya varıldığını ancak imza aşaması tamamlanmadığını, yapılan görüşmelerde faturalarla ilgili ödeme vadesinin 90 gün olması kararlaştırıldığını ve cari hesap ekstresinde de görüleceği üzere 13.02.2020 tarihinde kesilen faturalardan itibaren tüm ödemelerin — vadeli yapıldığını, davacı tarafından gönderilen ödeme emri şeklinde muhasebe kaydında vadelerin — belirlendiği ve işlendiği anlaşıldığını böylece Davacının — vadeyi kabul etiğinin kendi ticari defterlerinde tevsik etiğini, varılan mutabakata bağlı olarak— günlük vadelerle düzenli olarak yapan müvekkilinin icra takibinin açılışından haberi olmaksızın ve ödeme emri henüz eline ulaşmamışken takip açılışından 2 gün sonra borç bakiyesinin önemli bir kısmını ödediğini, kalan bakiyeyi— — vadenin dolması ile birlikte kapattığını, mutabakata bağlı— müvekkilin, icra takibinin açılışından haberi olmaksızın ve ödeme emri henüz eline ulaşmamışken takip açılışından 2 gün sonra borç bakiyesinin önemli bir kısmını ödediğinin ve kalan bakiyeyi —— birlikte kapattığını, Sonuç olarak müvekkilinin Davacı’ya dava tarihi itibarıyla herhangi bir borcu bulunmadığını, Yapılan ödemelerin tamamının dava açılından önceki tarihlere tekabül etiğini, İzah olunan ve re’sen nazara alınacak nedenlerle; Haksız ve hukuka aykırı olarak açılan davanın reddine, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin Davacı üzerinden bırakılmasını talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE
Dava hukuki niteliği itibari ile tacirler arası açık hesap ilişkisinden kaynaklı başlatılan icra takibine yapılan itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasıdır.
—– sayılı dosyası — dosyamız içine eklenmiştir. Dosyanın yapılan incelemesinde— düzenlenen ödeme emrinin davalı/ borçluya — tarihinde tebliğ edildiği, davalı /—borca itiraz ettiği , itiraz üzerine—- davası açıldığı , itirazın ve takibin süresinde olduğu anlaşılmıştır.
Usulüne uygun taraf teşkili sağlanarak deliller toplanmış ve tahkikat aşamasında değerlendirilmiştir.
Davacı vekili dava dilekçesinde takibin — üzerinden başlatıldığını ,—– davalı tarafından ödeme yapıldığını davalının———— borcu kaldığını, itirazdan sonra davadan önce davalının ödemeler yaptığını ve yapılan ödemelerden sonra dava tarihi itibari ile davalının 8.968 TL borcu kaldığını beyan etmiş, netice-i talebinde itirazın bu miktar üzerinden iptaline ancak icra inkar tazminatının –üzerinden %20 oranında hükmedilmesini talep etmiştir.
Taraf defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup yapılan inceleme neticesinde davacının dava tarihi itibari ile davalıdan — alacaklı olduğu sonucuna varılmıştır. Rapor taraflara tebliğ edilmiş olup davalı taraf rapora itiraz etmemiş olduğundan davalı açısından rapor kesinleşmiştir. Ayrıca rapor denetime uygun ve — olduğundan hükme esas alınmıştır.
Davadaki uyuşmazlıklardan diğeri ise hükmedilecek icra inkar tazminatı bakımındandır. Davacı , davalının borcu olmadığı şeklinde yaptığı itiraz tarihi itibari ile— olduğundan bu miktar üzerinden icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
( …Hemen belirtilmelidir ki; alacak miktarının, takip ya da dava tarihindeki koşullara göre belirlenmesinin, itirazın iptali davasında hükmolunan miktar üzerinden tahsiline karar verilebilecek bir tazminat türü olan ve bağımsız bir dava konusu yapılamayan icra inkar tazminatının miktarına da etkili olacağı açıktır. Henüz alacaklı tarafından itirazın iptali davasının açılmadığı bir evrede, borçlunun, itiraza konu borcu kısmen veya tamamen ödemesi mümkündür ve bunu engelleyen herhangi bir yasa hükmü yoktur. Borçlu, itirazın iptali davası açılmamış iken, itirazına konu borcu tamamen öderse, alacaklının itirazın iptali davası açmasına gerek kalmayacak ve böyle bir davayı açmakta hukuki yararı bulunmayacaktır. Zira, itirazın iptali davası açılmasında amaç, itiraz nedeniyle kanun gereğince kendiliğinden durmuş olan takibin devamını sağlamaktır. Takibin devamı yoluyla elde edilecek olan sonuç (alacağın tahsili), borçlunun tüm borcu ödemesiyle zaten gerçekleşmiş olacağına göre; gerçekleşmiş olan bu sonucu sağlamak üzere bir dava açılmasında hukuki yarar bulunmayacaktır. Bunun gibi, takibe konu borcun kısmen ödendiği durumlarda; ödenmeyen borç tutarına yönelik itirazın iptali davasında, itirazdan sonra ödenmiş olan miktar bakımından da itirazın iptalinin istenilmesinde hukuki yararın mevcut olmayacağı kuşkusuzdur.
Dolayısıyla, itirazın iptali davası açılmadan önce borcun kısmen ödendiği hallerde, alacaklının ödenen kısım yönünden dava açmakta hukuki yararı olmayacağından, ödenen miktar göz önüne alınmaksızın bu kısım için de icra inkar tazminatına hükmedilemeyecektir. Alacağın varlığının dava tarihi gözetilerek belirlenmesi ve alacaklının dava tarihi itibariyle haklılık durumuna göre icra inkar tazminatına hükmedilmesi, dava ekonomisi ve yararlar dengesine de uygun düşecektir…)——
Hukuk genel kurulunun yukarıda bahsedilen kararından da anlaşılacağı üzere dava öncesi yapılan ödemeler düşüldükten sonra icra inkar tazminatına hükmedilebileceğinden davalı aleyhine olarak 8.968,00 TL üzerinden icra inkar tazminatına hükmedilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kabulü ile; davalının——- dosyasına yapmış olduğu itirazın iptaline, takibin 8.968,00 TL üzerinden devamına,
Alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasına,
2-Alacak likit ve itiraz haksız olduğundan alacağın %20 ‘si oranındaki 1.793,6 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınıp davacı tarafa verilmesine,
3-Alınması gereken 612,60-TL karar harcına karşılık peşin alınan 54,40-TL’nin mahsubu ile bakiye 558,20-TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafından sarfolunan 1.576,00-TL yargılama gideri ve 54,40-TL harç gideri toplamı 1.630,40-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı lehine —- maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Dava şartı olması nedeniyle başvurulan — görüşmeler neticesinde taktir olunan 1.096,27-TL ücretin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
7-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde kullanılmayan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
Dair, Gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı