Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/466 E. 2022/498 K. 07.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2020/466 Esas
KARAR NO :2022/498
DAVA : Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali)
DAVA TARİHİ:16/09/2020
KARAR TARİHİ :07/06/2022
Mahkememizde görülmekte olan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Asıl Borçlu —— ile Müvekkili banka —–arasında Kredi Genel Sözleşmesi imzalandığını, davalı firmaya kredi tahsisi yapılarak sözleşme asıl borçlu firmanın ortağı davalı—— tarafından müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzalandığını, asıl borçlu firma ile aralarında davalının da bulunduğu müşterek borçlu-müteselsil kefil diğer borçlular tarafından Müvekkil Bankadan çekilen kredilerin ödenmediğini, Davalıya ——— yevmiye no.lu ihtarnamesinin keşide edilerek hesap özeti gönderildiğini, ihtarnameye rağmen ödeme yapmayan davalı hakkında ——– Esas sayılı dosyasından tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, Ödeme emri ve dayanak belge suretlerinin davalıya tebliğ edildiğini, davalı tarafın vekili aracılığıyla icra dosyasına sunulan dilekçe ile; yetkiye borca, işlenmiş faize, faiz oranına ve borcun tüm ferilerine itiraz edildiğini, İş bu itirazların, haksız yersiz oludğu, söz konusu itirazların reddinin gerektiği, Davalıların Müvekkili bankaya olan borçlarının devam etmekte ve asıl alacak ve fer’ilerinin tahsili amacıyla açılan icra takibinde talep edilen faizler, işlemiz faizler, faiz oranları ve tüm ferilerinin tamamen usul ve yasaya uygun olduğunu, imzalanan sözleşme, ihtarname, ticari kredi ödeme planları ile diğer imzalı belgelerde temerrüt faizinin ve diğer faizlerin hangi orandan uygulanacağının ayrıca gösterildiğini, müvekkili bankaca yayınlanan tebliğler ile de bu faiz oranlarının ne olduğunun açıkça belli olduğu, istenen faizlerin bu düzenlemelere uygun olduğunu, bu nedenle davalıların işlemiş faize, faize, faiz oranına ve borcun tüm ferilerine itirazlarının haklı bir gerekçesi bulunmadığını, borçlu hakkında açılmış sair kredilerden kaynaklanan risklere ilişkin tüm haklarımız ile kanun, sözleşme, teşvik mevzuatı ve sair mevzuattan doğacak hakları ve fazlaya dair talep hakları ile dava ve icra takibi açma hakları saklı kalmak kaydıyla; davalı borçlunun——- Esas sayılı dosyasına haksız ve kötü niyetle yapmış olduğu itirazın iptaline ve takibin devamına, Davalı/borçludan takip tarihi itibariyle faiziyle —— alacaklı olduklarının tespitine, Davalı/borçlunun—— az olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahküm edilmesine, yargılama giderlerinin ve vekâlet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; açılan dava haksız, hukuka ve kanuna aykırı olduğunu, davaya konu takipte borçlu ——-Pazarlamanın gözüktüğünü, dosyaya ——-Mamüllerinin imzaladığı hatta bazılarında ———- şirketinin borçlu gözüktüğünü, ——- Pazarlamanın kaşesi olduğunu, kısacası huzurdaki davanın dayanağı hangi sözleşme olduğu belirsiz olmak ile birlikte sözleşmelerde hukuka aykırılıklar olduğunu, davacı bankaya öncelikle dava konusu iddia olunan alacağın dayanağı sözleşmelerin hangi sözleşmeler olduğunun açıklattırılmasına beyanları saklı kalmak kaydı ile, açılan davanın haksız olduğu, müvekkilinin yaptığı itirazda haklı olduğunu, davaya konu icra takibine dayanak genel kredi sözleşmelerindeki yazıların müvekkile ait olmadığını, söz konusu sözleşmelerin bu hali ile borçlar kanunu’nun 583.maddesine aykırı olduğu, müvekkilinin iddia edilen genel kredi sözleşmesine konu borç sebebi ile kefaletinin geçerliliğinden bahsedilemeyeceğini, Dosyada bulunan sözleşmelere bakıldığında, kefalete ilişkin kısımların davacı banka tarafından sonradan doldurulduğunun görüldüğünü, davacının davaya dayanak takibe konu genel kredi sözleşmelerindeki kefalete ilişkin kısımları incelendiğinde davacı bankanın bu kısımları doldurduğunu, Kefaletin azami miktarı, kefalet tarihi, müteselsil ifadesi ve diğer tüm yazıların müvekkile ait olmadığını, bu hali ile söz konusu kefaletin Borçlar Kanunu’nun 583. Maddesine aykırı olarak geçersiz bir kefalet olduğunu, Davacının kanunen gerekli olmayan kefalet sözleşmesine dayanarak müvekkilden hak talebinde bulunamayacağını, müvekkilinin davacı bankaya borcu olmadığını, davacının iddia ettiği şartlarda kefalet sözleşmesine imza atmadığını, yetkilisi olduğu—— şirketi için genel kredi sözleşmesine imza attığını, ——- şirketinin de zaten davacının iddia ettiği miktarda davacıya bir borcu olmadığını, —– İle——- ticari defter ve kayıtlarında yapılacak incelemede de bu hususu açıklığa kavuşacağını, bu nedenlerle müvekkil tarafından yapılan itirazın hukuka uygun olduğunu, müvekkilin gayri nakdi borç sebebi ile sorumluluğundan da bahsedilemeyeceğini, bir an için kefaletin geçerli olduğu düşünülse de gayri nakdi borç sebebi ile müvekkilin sorumlu olacağına dair bir yükümlülük yer almadığını, davacı bankanın bu talebinin de hukuka ve kanuna açıkça aykırı olduğunu, takipte asıl borçlunun——olduğunu, söz konusu şirketin ——- sayılı dosyası üzerinden —— tarihinde iflasına karar verildiğini, iflasın ——— İflas dosyası ile açıldığını, ortada geçerli bir kefalet sözleşmesi olmadığı yönündeki savunmamaları saklı kalmak kaydı ile kefalette asıl borca bağlı olduğu için öncelikle asıl borçlunun davacı bankaya borcu olup olmadığının tespitinin gerektiğini, davacı tarafın kendi kayıtlarının kesin delil olduğu yönündeki savunmaları kanuna açıkça aykırı olduğu, bu yöndeki bir iddianın kabulünün mümkün olmadığını, öte yandan müvekkilin borçlu olduğu anlamına gelmemek ile birlikte istenilen faizin de çok fahiş olduğu, faize de itiraz ettiklerini, davacının dayandığı kefalet sözleşmesi geçersiz bir sözleşme olduğu, müvekkilinin davacı bankaya borcu olmadığını, davacı bankanın genel kredi sözleşmesinde asıl borçlu olan ——– şirketi olduğunu, davacı bankanın asıl borçlu olan şirket iflas edince genel kredi sözleşmesindeki boş kısımları doldurarak müvekkile karşı kefil sıfatı ileri sürerek takip başlattığını, Davacı banka bu fiilli ile kötü niyet ile hareket ederek haksız kazanç elde etmek amacında olduğunu, bu nedenle öncelikle davacı banka yetkililerine ilişkin cezai başvuru ve şikayet haklarımı saklı kalmak kaydı ile, davacı banka hakkında ——- aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına da hükmedilmesini talep ettiklerini, haksız, kanuna ve hukuka aykırı davanın reddine, davacı bankanın hukuken geçersiz bir sözleşmeye dayanarak müvekkil hakkında takip başlatmakta kötü niyetli olduğu için ——- aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama gideri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE : Davacının Kredi Sözleşmesinden kaynaklanan alacağı sebebi ile başlattığı icra takibine davalı tarafça yapılan itirazın iptali talebine ilişkindir.Davacı bankaya,——–Noterliğine yazılan müzekkerelere ikmalen cevap verildiği görüldü.Dosyamız arasına alınan —— Esas sayılı icra dosyasının yapılan incelemesinde, davalılara takip başlatıldığı ödeme emrinin davalı/borçluya tebliğ edildiği, davalının süresinde ——- tarihinde takibe itiraz ettiği ve takibin durduğu anlaşılmıştır.Davacının; borçlu tarafından yapılan ——– tarihli itirazın davacı-alacaklıya tebliğinden itibaren İİK.nun 67.maddesinde belirtilen —- yıllık süre içerisinde mahkememize davayı açtığı anlaşıldığından, açılan davanın süresinde olduğu görülmüştür.Davada aktif ve pasif taraf husumetinin sağlandığı anlaşılmış olup taraflar arasında bu hususta çekişme yoktur.—— inceleme için dosyamız kül halinde ——- tevdiine karar verilmiş olup, bilirkişi mahkememize hitaben hazırlamış olduğu raporunda özetle: Beyaz ışık ve değişik açılarda verilen ışık ışınları, yüksek çözünürlü —-tarayıcı, bilgisayar analiz programları kullanılarak, —- dahilinde yapılan mukayeseli incelemede; İnceleme konusu belgede —— atfen yazılmış yazı ve rakamlar ile —– ait mevcut mukayese yazı ve rakamları arasında yapılan karşılaştırmada; —–rakamlarında uyumsuzluk ve farklılıklar bulunduğu, her iki yazı arasında eğim ve yön farklılıkları olduğu, genel kabul görmüş karakteristik tanı unsurlarından; işleklik derecesi, alışkanlıklar, tersim biçimi, istif, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından farklılıklar bulunduğu saptanması nedeni ile inceleme konusu belgedeki yazıların ve rakamların—– eli ürünü olmadığını bildiren raporunu mahkememize sunmuştur. Dava dilekçesi,cevap dilekçesi, —— tarihli imza incelemesine yönelik bilirkişi incelemesi ve tüm dosya kapsamı ile birlikte yapılan değerlendirmede ;davacı ile dava dışı ——arasında genel kredi sözleşmesinin imzalandığı,davalının da sözkonusu sözleşmeyi kefil sıfatıyla imzaladığı,bankadan çekilen kredilerin ödenmemesi üzerine, davalı aleyhinde davacı tarafça davalı aleyhine icra takibi yapıldığı,davalının itirazı üzerine mahkememizde itirazın iptali davası açıldığı,davalının kredi sözleşmesindeki imzanın kendisine ait olmadığını beyan etmesi üzerine,imza incelemesine yönelik yapılan ——-incelemesinde; kredi sözleşmesindeki yazıların ve rakamların ——- eli ürünü olmadığının belirlendiği dolayısıyla davacının kredi sözleşmesinden kaynaklanan borç sebebiyle sorumluluğuna gidilemeyeceği kanaatine varıldığından davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
H Ü K Ü M:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Davacı —— harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davalılar kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T göre hesaplanan ———nisbi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5- Hüküm kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
6-Tarafların dava şartı nedeniyle başvurmuş oldukları ——Arabuluculuk numaralı görüşmeler neticesinde belirlenen ——- davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğden itibaren —- hafta içinde —- açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı.