Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/465 E. 2022/187 K. 09.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/465 Esas
KARAR NO: 2022/187
DAVA : Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali)
DAVA TARİHİ : 16/09/2020
KARAR TARİHİ: 09/03/2022
Mahkememizde görülmekte olan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili bankanın —- dava dışı kredi tehtarı/borçlusu — imzalanan —-istinaden —– kullandırıldığını, davalı borçlunun —-müşterek müteselsil kefil sıfatıyla imzalayan imzaladığını, borcun öngörülen süre içinde ödenmemesi nedeniyle —- sayılı hesap ihtarnamesi keşide edilerek —- nakdi kredi alacağından dolayı kredi cari hesabının kat edildiğini, davalı borçlunun işbu hesap kat ihtarına itiraz etmediklerini, ihtamame ile verilen sürede borcun ödenmemesi üzerine bu kez —— dosyası ile genel haciz yoluyla ilamsız icra takibine geçildiğini, davalı yanın yetkiye, asıl borca, işlemiş faize ve fer’ilerine itirazı üzerine takibin durduğunu, takibin sürüncemede bırakmaya yönelik olarak itiraz edildiğini beyan ederek hukuka aykırı itirazın —– alacak üzerinden iptaline, takibin devamına ve %20’den az olmamak üzere İcra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu takipte borçlu —göründüğünü, ancak dosyaya —imzaladığını, hatta bazılarında —- gözükürken—– olduğunu, bu davanın dayanağının hangi sözleşme olduğunun belli olmadığını, bu nedenle davacı tarafça dava konusu iddia olunan alacağın dayanağı sözleşmelerin hangi sözleşmeler olduğunun açıklattırılmasını, söz konusu sözleşmelerin BK’nun 583.maddesine aykırı olduğunu, müvekkilinin iddia edilen genel kredi sözleşmesine konu borç sebebi ile kefaletinin geçerliliğinden bahsedilemeyeceğini, diğer yandan müvekkilinin gayri nakdi borç sebebi ile sorumluluğundan bahsedilemeyeceğini, davacının dayandığı kefalet sözleşmesinin geçersiz bir sözleşme olduğunu, müvekkilinin davacı bankaya borcu olmadığını beyan ederek haksız, kanuna ve hukuka aykırı davanın reddine, hukuken geçersiz bir sözleşmeye dayanarak davacı taraf takip başlatmakla kötü niyetli olduğundan %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacının, davalı dışı asıl borçlu şirket ve —– müteselsil kefili durumunda olan davalı hakkında icra takibi başlattığı, davalının süresi içinde takibe itiraz etmesi nedeniyle takibin durduğu ve itirazın iptali amacıyla bu davanın açıldığı, Uyuşmazlığın; davalının kefaleti geçersiz olduğu ve sözleşmede hukuka aykırılıkların bulunduğu yönündeki savunmalarında araştırılarak, davalının davacıya borçlu olup olmadığının ve varsa miktarının tespiti ile icra dosyası ile uyumlu olup olmadığının belirlenmesi noktalarında olduğu anlaşılmıştır.
Davaya konu —– dosyası celp edilerek incelendiğinde; davacı/alacaklı tarafından, davalı/borçlu aleyhine, — İhtarname masrafı olmak üzere toplam — alacağın tahsili için —- tarihinde başlatılan ilamsız icra takibi olduğu, davalı/borçlunun itirazı üzerine takibin durduğu görülmüştür.
Davaya konu —–, kefalet belgeleri, icra dosyası, temerrüt ihtarnameleri celp ve ibraz edilmiş, dosya ile davacı banka kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmıştır.
Her ne kadar davalının takipte yetki itirazı olduğu görülmüş ise de; yetki itirazında hangi icra dairesinin yetkili olduğu belirtilmemiş olduğundan usulüne uygun bir yetki itirazı bulunmadığı kanaatine varılarak icra takibindeki yetki itirazının reddine karar verilmiştir.
— dosyasının incelenmesinde; alacaklı tarafından—– ihtiyati haciz kararının takip konusu edildiği, borçluya gönderilen tebligatın bila tebliğ döndüğü, adreste borçlu ve haczi kabil mal olmadığından haciz yapılamadığı, borçlunun — tarihinde yetkiye, borca, faiz ve ferilere itiraz ettiği, itirazın süresinde olduğu, bu davanın süresinde açıldığı anlaşılmıştır.
Dosya kapsamına göre; davacı banka ile dava dışı kredi lehtarı —- imzalandığı, bu sözleşme kapsamında düzenlenen kredi sözleşmelerinde davalının toplam —– müteselsil kefil olarak sözleşmeyi imzaladığı anlaşılmıştır.
Dava dışı kredi lehtarı şirkete — tarihinde —-kredi kullandırıldığı, bu kredinin — ödendiği anlaşılmıştır. Taksitlerin ödenmemesi nedeniyle davacı banka tarafından —– yevmiye sayılı ihtarnamesi ile hesabın kat edilerek asıl borçlu ve kefile — nakdi borcun ödenmesi için ihtarname tebliğ edildiği, davalı borçlunun — tarihi itibariyle temerrüte düştüğü anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki —- göre delil sözlemesi yapıldığı, banka kayıtlarının kesin delil kabul edildiği anlaşılmıştır.
Bilirkişi tarafından yapılan inceleme ve hesaplama sonrasında temerrüt tarihi itibariyle davacı bankanın — asıl alacağı bulunduğu, takip tarihi itibariyle — İşlemiş faiz talep edebileceği — ayrıca ——– anlaşılmıştır.
Her ne kadar davalı taraf kefalet sözleşmesinin geçersizliğini ileri sürmüş ise de; şirketin aldığı kredi için şirket ortağının kefil olması ve bu kredinin ortağın kefaleti sonucunda verilmesi halinde, kefilin daha sonra kendisine başvurulduğunda şekle aykırılığa dayanması hakkın kötüye kullanımı olarak kabul edilmiştir.
Her ne kadar takip talebinde —- ihtarname masrafına ilişkin alacak talebinde de bulunulmuş ise de, bu alacak belgelendirilmemiş olduğundan bu taleple ilgili ve bilirkişi tarafından hesaplanan tutarı geçen diğer alacak talepleri ile ilgili red kararı verilerek davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kısmen kabulü ile davalının — takibe itirazının kısmen iptali ile takibin ——Alacak üzerinden devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, takipten itibaren asıl alacağa yıllık —— oranında faiz yürütülmesine,
2-Alacak likit olduğundan alacağın % 20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 75.591,05 TL peşin harç ile 80,70 TL. başvurma harcı toplamı 75.671,75 TL. harcın davalıdan tahsiliyle hazineye irad kaydına,
4-Tarafların dava şartı olması sebebiyle başvurdukları —— arabuluculuk nolu arabuluculuk görüşmeleri neticesinde ödenen 1.320,00-TL nin davanın kabul-red kısmına isabet eden 1.306,80 TL.’sinin davalıdan, 13,20 TL’sinin davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
5-Davacı tarafından yapılan; 2.500,00 TL bilirkişi gideri ve 93,00 TL posta gideri toplamı 2.593,00 TL’nin davanın kabul edilen kısmına isabet eden 2.567,07 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı lehine davanın kabul edilen kısmı üzerinden AAÜT uyarınca taktir edilen 71.530,59 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı lehine davanın reddedilen kısmı üzerinden AAÜT uyarınca taktir edilen 4.327,49 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair,davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.09/03/2022