Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/461 E. 2022/905 K. 17.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/461 Esas
KARAR NO : 2022/905

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 06/05/2019
KARAR TARİHİ : 17/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile; —— şirketine ZMMS ile sigortalı —–plâka sayılı aracın tek taraflı yaptığı trafik kazasında davacının yaralandığını, davacının kusurunun bulunmadığını belirterek şimdilik kalıcı iş göremezlik nedeni ile —-, geçici iş göremezlik nedeniyle 200,00 Türk lirası, geçici bakıcı masrafı 200,00 Türk lirası maddi tazminatın temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile; zararın ispatı gerektiğini, sürücünün kusurunun bulunmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, yaralamalı trafik kazası nedeniyle açılmış maddi tazminat davasıdır.
27/12/2017 tarihinde —- plakalı aracın tek taraflı trafik kazası yapması sonucu, araç içinde yolcu olarak bulunan davacı yaralanmıştır.
Davacının başvurusu üzerine, davacıya —- ödeme yapılmıştır. Davacı vekili tarafından imzalanan 21/02/2019 tarihli ibraname ile davalı … ibra edilmiştir. Davacı vekili dava dilekçesinde, ödemenin eksik ve yetersiz olduğunu ileri sürmüştür.
Karayolları Trafik Kanunu’nun 111. maddesi uyarınca, tazminat miktarlarına ilişkin olup da yetersiz veya fahiş olduğu açıkça belli olan anlaşmalar veya uzlaşmalar, yapıldıkları tarihten itibaren 2 yıl içinde iptal edilebilirler. Yasa’nın bu hükmünden yararlanmak için ibra belgesinin iptalinin açıkça ve ayrıca istenmesine gerek olmayıp, dava sırasında bu husus ileri sürülebileceği gibi, yapıldığı tarihten itibaren 2 yıl içinde hükümlerinin kabul edilmediğine ilişkin bir irade açıklaması da yeterlidir. Yasada belirtilen 2 yıllık süre hak düşürücü süre olup, mahkemece re’sen dikkate alınmalıdır.
Davaya Konu Trafik Kazası Kusur Durumu Yönünden Değerlendirildiğinde:
Trafik kaza tutanağında, ————– aracın sürücüsü ——- kusuruyla meydana geldiği tespit edilmiştir. Kaza tutanağında davacının ——– olarak işaretlenmiştir.
Mahkememizce davaya konu trafik kazasıyla ilgili olarak alınan——raporda, trafik bilirkişisi tarafından düzenlenen raporda, davaya konu kazanın sigortalı dava dışı araç sürücüsünün %100 kusuruyla meydana geldiği tespit edilmiştir.
Kaza tutanağıyla uyumlu bilirkişi raporu doğrultusunda davaya konu kazasında, —— sürücüsünün %100 kusurlu olduğu, davacının mütefarik kusurunun bulunmadığı kabul edilmiştir.
Davacının Maluliyet Durumu Değerlendirildiğinde;
——- tarafından Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları hakkında Yönetmelik hükümlerine göre ———– tarihli raporda davacının;
-Sürekli sakatlık oranının %5 olduğu,
-İyileşme (iş göremezlik) süresinin 4 ay olduğu,
-Bakıcı ihtiyacının ihtiyacının 1 ay kadar olduğu, tespit edilmiştir.
Davacının Maddi Tazminat Talebi Değerlendirildiğinde;
Davaya konu kaza—— meydana gelmiş olup, —– davacının iyileşme süresinin 4 aya kadar sürebileceği belirtilmiştir.
Uyap sisteminden alınan davacının —— dökümünde; kaza tarihi olan —— döneminde davacının —- üzerinden sigortalı göründüğü, dolayısıyla geçici iş görmezlik süresi içinde işveren tarafından —- ödendiği anlaşılmış olup, bu nedenle geçici iş görmezlik tazminatının reddine karar vermek gerekmiştir.
Mahkememizce alınan —-tarihli raporda hesap bilirkişisi tarafından, ödeme tarihindeki verilere göre;
-1 aylık bakıcı gideri ———-
-Sürekli iş görmezlik zararı ——
-Toplam maddi zarar ———-
-%20 indirim yapılması halinde ———–şeklinde hesaplanmıştır.
Davalı vekili cevap dilekçesinde,—-indirilmesi talebinde bulunmuştur. Davacı kaza yapan aracın içinde yolcu konumunda olup, sürücü ile herhangi bir akrabalığı söz konusu değildir. Hasar dosyası içindeki 02/01/2018 tarihli şüpheli ifade tutanağı ve aynı tarihli mağdur ifade tutanağında, hem kazayı yapan araç sürcüsü ve hem de davacının “olay günü——–gittiklerini” beyan etmişlerdir.
—- memur olarak çalıştığı beyan edilen davacının olay günü görev gereği ——— gittiklerine dava dilekçesinde bir iddia ileri sürülmediği gibi,—–cevabi yazısında; “sigortalının belirtilen tarih ile ilgili herhangi bir iş kazası başvurusu ve iş kazasına bağlı işgörmezlik raporu yoktur” şeklinde bilgi verilmiştir. Dolayısıyla davaya kazanın iş veya işe gidiş-dönüş sırasında meydana gelmediği, taşımanın hatır taşıması olduğu, bu nedenle tazminat miktarından %20 indirim yapılması gerektiği kanaatine varılmıştır.
Davalı ..—– davacıya —- ödeme yapılmıştır. Ödeme tarihindeki verilere göre %20 hatır taşıması indirimi sonrası davacının geçici bakıcı ve sürekli iş görmezlik zararı toplamı ——-Davacının ödeme tarihindeki zararı ile, davalı … tarafından kendisine yapılan ödeme arasındaki fark 2.284,64-TL olup, aradaki fark yaklaşık % 5 civarındadır. Dolayısıyla bu durumda ödemenin yetersiz olduğundan, ödeme ile zarar arasında fahiş fark olduğundan bahsetmenin mümkün olmadığı, ibra belgesinin iptalini gerektirir bir sebep bulunmadığı anlaşılmakla, davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
Açıklanan nedenlerle davanın reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN REDDİNE
2-Alınması gereken 80,70 TL harcın, davacı tarafından yatırılan 44,40 TL harçtan mahsubu ile bakiye 36,30 TL’nin terkin sınırı altında kaldığından alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı lehine karar tarihinde ——- vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan ancak sarf olunmayan gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda verilen gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nde İstinaf yasa yolu açık açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı