Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/451 E. 2022/903 K. 17.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/451 Esas
KARAR NO : 2022/903

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/10/2013
KARAR TARİHİ : 17/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: davalıların —- ortaklık kurarak inşaat işleri yapan firmalar olduğunu, davacının adı geçen adi ortaklığın taşeronluğunu yaptığını, bunun karşılığında takip dayanağı faturanın tanzim edildiğini ve davalı yetkililerinden ——- imza karşılığı tebliğ edildiğini davacının davalılardan başka alacaklarının da olduğunu dolayısıyla bu alacaklar içinde dava ve talep haklarını saklı tuttuklarını davalıların davacıyı sürekli olarak oyaladığını bu nedenle takibi açmak zorunda kaldığını , davalıların haksız itiraz ettiğini, yapılan itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı şirket kendisini vekille temsil ettirmiş davalı vekilinin dosyaya sunduğu cevap dilekçesinde davalı şirket ile diğer davalının — tarafından ihale edilen —ortaklığı kurduğunu taraflar arasında yapılan şifahi sözleşme gereği tüm işlerin … tarafından yürütüldüğünü bu nedenle tüm satın alma,—– yerine getirmediğini işi malzemeli taahhüt ettiği halde malzeme getirmediğini işi işveren idareye teslim etmesi gerektiği halde teslim etmediğini bu nedenle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Diğer davalı … dosyaya herhangi bir cevap dilekçesi sunmadığı anlaşılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili talebiyle başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır.
Davalı …’—— tarihinde vefat etmesi üzerine mirasçılara davaya dahil edilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama sonucu, davanın kabulune dair karar,—– sayılı ilamı ile;
“1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2- 6098 Sayılı TBK’nın 100. maddesinde, “borçlu, faiz veya masrafları tediyede gecikmiş değil ise, kısmen yaptığı ödemeyi ana borçtan düşme hakkına sahiptir.” hükmü yer almaktadır. TBK 100. maddenin uygulama alanı borç ilişkisinin ifası ile ilgilidir.
Olayda; davalı tarafın iddiası ise TBK’nın 100. maddesinde açıklanan mahsup niteliğinde olup, mahkemece davalının bu yöndeki itirazının dikkate alınması gerekmektedir.
Taraflar arasında imzalanan —– sözleşmenin 11,14,16 ve 27 maddeleri uyarınca davalı tarafça mahsup itirazına konu edilen kalemlerin davacı tarafça ödenmesi gerektiği anlaşılmaktadır.
Bu durumda; sözleşmeye göre davacı tarafça ödenmesi gereken ancak davalı tarafça ödenen miktarların bilirkişi marifetiyle hesaplattırılarak toplam bakiyeden mahsubu suretiyle kalan miktarın hüküm altına alınması gerekirken, mahkemece sözleşme hükümleri gözetilmeksizin alacağın tamamı hakkında karar verilmesi doğru olmamıştır.” gerekçesi ile bozulmuştur.
Mahkememizce bozma ilamına uyularak, dosyanın bozma ilamı öncesi raporu hazırlayan bilirkişi heyetine tevdii ile, Yargıtay ilamı doğrultusunda; taraflar arasında imzalanan —- sözleşmenin 11,14,16 ve 27 maddeleri uyarınca, sözleşmeye göre davacı tarafça ödenmesi gereken ancak davalı tarafça ödenen miktarların ne olduğu, söz konusu miktarın toplam bakiyeden mahsubu sonucu kalan bakiyenin miktarı hususlarında rapor alınmasına karar verilmiştir.
Bilirkişi heyeti tarafından ——-tarihli ek raporda;
——— tarihinde geçici kabut çalışmalarına başlandığı ve 15/10/2009 tarihinde tamamlandığı, yüklenici firmanın taahhüdündeki işleri kullanıma engel olmayacak şekilde tamamladığının görüldüğü ancak bazı eksik ve kusurlar tespit edildiği raporda beyan edildiği, bu eksiklikleri ve kusurları başka bir yüklenici tarafından yapıldığına dair dosya içerisinde bir evrak olmadığı,
—– tarihinden yapılan —- yapılması ile ilgili yapılan — sözleşmesinin 14.maddesi gereği ödenmesi gereken 1.800,00-TL damga vergisi ile, 16. maddesi gereği ödenmesi gereken —— ödemelerinin davalı tarafça yapıldığı,
-Davacı tarafından ödenmesi gereken sözleşmede belirtilen —–davalı tarafından ödendiği tespit edildiği,
-Davacı tarafından ödenmesi gereken sözleşmede belirtilen —- davalı tarafından ödendiği,
-Tüm bu tespitler ışığında davacının davalıdan —- alacaklı olduğu, tespit edilmiştir.
Davalı —–vekilince, ortaklık tarafından davacıya temin edilen malzeme faturalarının, davacı firmanın çalışanları ile davacı firmanın yetkilisi olan —-yapılan ödemelerin, davacı —- verilen hizmetlere karşı kesilen faturaların alacaktan düşülmediği gerekçesiyle rapora itiraz edilmiştir. Ancak aynı bilirkişi heyetinden bozma ilamı öncesi alınan — bilirkişi ek raporunda, davalı şirketin kendi defterlerinde davacı şirketi borçlandırdığı işlemlere ilişkin dayanak belgelerin dosyada yer almadığı belirtilmiştir.
Dosyadaki mevcut belgelere göre hazırlanan ——- doğrultusunda borçlular —— kısmen iptali ile takibin, —asıl alacak üzerinden takibin devamına karar vermek gerekmiştir.
Davacı vekili dava dilekçesinde icra inkar tazminatı, davalı ——–vekili kötü niyet tazminatı talep etmiştir. İİK’nın 67/2.maddesine göre “Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın “yüzde yirmisinden” aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” Buna göre davacı lehine icra inkar tazminatına hükmetmek için İİK 67.maddesindeki itirazın iptaline özgü dava şartlarının yanında, davalının haksız olması, itirazın iptaline karar verilen alacağın likit olması ve davacının talebi gerekir. Davalı lehine kötü niyet tazminatına hükmetmek için reddedilen kısım bakımından davacının takip yapmakta kötü niyetli olduğunun ispatı gerekir. denilmiştir.
Davaya konu alacak miktarı, davacının ödemesi gerektiği halde davalı tarafça yapılan ödemelerin bilirkişi tarafından mahsubu sonucu tespit edilmiş olup, alacak likit değildir. Bu nedenle şartları oluşmadığından davacının icra inkar tazminatı talebinin reddinekarar vermek gerekmiştir.
Davanın reddedilen kısmı yönünden davacının takip yapmakta kötü niyetli olduğu ispatlanamadığı, bu nedenle şartları oluşmadığından, davalı —- kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklandığı üzere;
DAVANIN KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE,
1——sayılı dosyası üzerinden yapılan takipte, borçlular ——– itirazlarının kısmen iptali ile takibin, — asıl alacak üzerinden; takip tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Şartları oluşmadığından davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine,
3-Şartları oluşmadığından davalı —- niyet tazminatı talebinin reddine,
4-Alınması gereken 9.127,87 TL karar harcının, davacı tarafından yatırılan 1.751,15 TL peşin harç, 2.450,00 TL tamamlama harcı toplamı 4.201,15 TL’den mahsubu ile bakiye 4.926,72 TL’nin davalılardan tahsili ile hazineye irat kaydına,
5-Davacı tarafından bilirkişi ve tebligat ücreti olarak yapılan 5.630,15 TL yargılama giderinin davanın ret ve kabul oranı dikkate alındığında bakiye 5.188,94 TL’si ile 1.751,15 TL peşin harç, 2.450,00 TL tamamlama harcı, 24,30 TL başvuru harcı toplamı 9.414,39 TL’nin davalılardan alınarak davacı tarafa verilmesine, arta kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı——-yapılan 111,60 TL yargılama giderinin davanın ret ve kabul oranı dikkate alındığında bakiye 8,75 TL’sinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
7-Davanın kabul oranı dikkate alındığında davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan —–göre takdir olunan 21.043,63 TL’nin davalılardan alınarak davacı tarafa verilmesine,
8-Davalı — vekille temsil ettirdiğinden bu davalı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan —- göre takdir olunan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
9-Taraflarca yatırılan ancak sarf olunmayan gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair davacı vekili ve davalı davalı—-vekilinin yüzüne karşı, diğer davalıların yokluğunda verilen gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içerisinde Yargıtay temyiz yolu açık açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.