Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/441 E. 2022/925 K. 24.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/441 Esas
KARAR NO: 2022/925
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 08/09/2020
KARAR TARİHİ: 24/11/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: davalı tarafından—— müvekkili şirketten hizmet alınmaya başlandığını, müvekkiline davalı tarafından——gönderildiğini, müvekkili şirketin test taleplerine ilişkin olarak gerekli işlemleri gerçekleştirmiş ve raporu düzenlediğini, hizmete ilişkin olarak da ——- bedelli fatura. davalı şirkete kesilen faturaları gönderildiğini, faturaların ödenmemesi nedeniyle ——- dosyası üzerinden davalı aleyhine icra takibine girişildiğini, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu, davalının icra dosyasına yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; takibe konulan alacağın neye dayanılarak hesap edildiğine ilişkin taraflarına ulaşmış herhangi bir belge ve dayanak olmadığını, ilamsız takibin haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, takibi ve davayı hiçbir şekilde kabul etmediklerini, davacının taraflarından bir alacağı bulunmadığını, müvekkili şirkete ait olduğu iddia edilen yazışma örnekleri ve test talebi müvekkiline ait olmadığını, müvekkilinin davacıya borcu olmadığından haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddi ile yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER : Davacı vekili dava dilekçesinde delil olarak; ——- dosyası, —- —– ilişkin ve faturalara ilişkin mail yazışmaları, bilirkişi incelemesi ve ticari defterlere dayanmıştır.
Davalı vekili cevap dilekçesinde delil olarak; cari hesap ekstresi, tarafların ticari defterleri, faturalar, ———yapılan yazışmalar, bilirkişi incelemesi, faturalar, cari hesap ekstresi, defter kayıtları keşif ve yemine dayanmıştır.
Yargılamanın —- tarihli duruşmasında, tarafların ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş, ancak davalı şirketin defterlerini ibraz etmemesi nedeniyle sadece davacı şirket defterleri üzerinde inceleme yapılabilmiş, —— tarihli duruşmada davalı defterlerinin incelenmesine ilişkin verilen kesin süreye rağmen davalı defterlerini ibraz etmemiştir.
—— tarihli duruşmada, davacı tarafın ibraz ettiği test formuna ilişkin davalı şirketin isticvabına karar verilmiş, usulüne uygun tebligata rağmen davalı taraf isticvap duruşmasına katılmamıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davacı tarafından faturaya dayanarak davalı aleyhine başlatılan ilamsız icra takibine davalı tarafın süresinde itirazı üzerine İİK 67.maddesi uyarınca 1 yıllık yasal süresi içinde açılmış itirazın iptali davasıdır.
İİK 67/1.maddesine göre “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.”
Takibe konu alacak fatura alacağıdır. Faturanın TTK.da tanımına yer verilmemiştir. Vergi Usul Kanunu 229.maddesinde fatura, “Satılan emtia ve yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticari bir vesika”olarak tanımlanmıştır.
TTK 21/1.maddesine göre, ‘Ticari işletmesi bağlamında bir mal satmış, üretmiş, bir iş görmüş veya bir menfaat sağlamış olan tacirden, diğer taraf, kendisine bir fatura verilmesini ve bedeli ödenmiş ise bunun da faturada gösterilmesini isteyebilir” TTK 21/2.maddesine göre ‘Bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır’.
———– yapılmasıyla ilgili değil; taraflar arasında yapılmış bir satım, hizmet, istisna ve benzeri sözleşmenin ifa safhası ile ilgili bir belgedir. Öyle ki, taraflar arasında bu tür bir sözleşme ilişkisi yoksa düzenlenen belge fatura olmayıp, olsa olsa icap mahiyetinde kabul edilebilecek bir belgedir…” denilmiştir.
Fatura akdin kurulumuna değil, ifasına ilişkin belge olduğundan faturaya dayalı alacak talebinde bulunmak için öncelikle sözleşmesel ilişkinin kanıtlanması gerekir. Davalı taraf akdi ilişki kabul etmemiştir. Bu nedenle faturaya dayalı alacağın ispatı kural olarak davacıya aittir.
Davacı şirketin ticari defterleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucu mali müşavir bilirkişi tarafından hazırlanan —- tarihli raporda, davacının ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, davacının takip tarihi itibariyle davalıdan ——–alacaklı olduğu tespit edilmiş, davalı taraf defter ibraz etmediğinden davalı şirket defterleri üzerinde inceleme yapılamamıştır.
Defterlerini ibraz etmeyen davalı tarafa, ——— tarihli duruşmada;
“HMK’nın 222/3.maddesinin uygulanabilmesi için HMK’nın 94/2.maddesi uyarınca defter ibrazı için usulune uygun bir süre verilmediği anlaşılmakla; davalı tarafa HMK’nın 222 ve TTK’nun 80. maddesi gereği ———–ait 6102 sayılı T.T.K.’nun 64. maddesinde sayılan ve tacir tarafından tutulmak zorunda olan tüm ticari defterlerinin, ticari defterlerdeki karşı taraf ile ilgili kayıtların yevmiye madde numaralarını da içerir muavin defter dökümü ve muavin defterdeki dayanak belge fotokopileri ile birlikte, ayrıca elektronik deftere tabi ise, vergi dairesinden ilgili döneme ilişkin aldıkları —– onaylı———bizzat mahkeme kaleminde incelenmesi için ———— hazır etmeleri için kesin süre verilmesine, bilirkişi incelemesi için belirlenen günde ticari defterlerini ibraz etmez ise, ticari defterlere dayanmaktan vazgeçmiş sayılacağının ihtarına, bir tarafın usulüne uygun şekilde tutulmuş ticari defterlerini ibraz edip diğer tarafın ibraz etmemesi halinde HMK’nın 222/3.maddesi uyarınca defterlerini ibraz edenin usulüne uygun tutulmuş ticari defterlerinin sahibi lehine delil kabul edileceğinin ihtarına, duruşmaya katılmayan davalı vekiline duruşma tutanağının tebliğine, duruşma tutanağının tebliği ile işbu maddedeki ihtaratın yapılmış sayılacağına” karar verilmiş duruşma tutanağı davalı vekiline —– tarihinde tebliğ edilmesine rağmen, davalı taraf verilen kesin süreye rağmen ticari defterlerini ibraz etmemiştir.
HMK’nın 222/3.maddesine göre; “İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.”
HMK m. 222/3 gereği davalı tarafından, ticari defterler mahkemeye ibraz edilmemiş olduğundan davacının sunmuş olduğu defter kaydı lehine delil olarak kabul edilerek, —— asıl alacak üzerinden itirazın iptali ile takibin devamına karar vermek gerekmiştir.
İcra takip tarihinden önceki dönem için temerrüt faizine hükmedilmesi TBK’nın 117.maddesi koşullarına bağlı olup icra takip tarihinden önce davalıya temerrüt ihtarı gönderilmesi gerekir. Davalının takipten önce temerrüde düşürüldüğü ispatlanamadığından, işlemiş faiz yönünden itirazın iptali talebi yerinde görülmemiştir.
Davacı vekili dava dilekçesinde icra inkar tazminatı talep etmiştir. İİK’nın 67/2.maddesine göre “Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın “yüzde yirmisinden” aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” Buna göre davacı lehine icra inkar tazminatına hükmetmek için İİK 67.maddesindeki itirazın iptaline özgü dava şartlarının yanında, davalının haksız olması, itirazın iptaline karar verilen alacağın likit olması ve davacının talebi gerekir. Asıl alacak yönünden alacak likit olup, davalının itirazı da haksız bulunduğundan, davacı lehine asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatına karar vermek gerekmiştir.
Açıklanan nedenlerle davanın kısmen kabulü, kısmen reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklandığı üzere;
DAVANIN KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE,
1——sayılı dosyası üzerinden yapılan takipte, davalı-borçlunun; —— asıl alacak miktarına yaptığı itirazın iptali ile, takip tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek avans faizi ile birlikte takibin devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-İtirazın iptaline ve takibin devamına karar verilen alacak miktarı — %20’si oranında —–icra inkâr tazminatının davalı-borçludan alınarak davacı alacaklıya verilmesine,
3-Alınması gereken 972,57 TL karar harcının, davacı tarafından yatırılan 184,68 TL harçtan mahsubu ile bakiye 787,89 TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından bilirkişi ve tebligat ücreti olarak yapılan 1.056,00 TL yargılama giderinin, davanın ret ve kabul oranı dikkate alındığında bakiye 983,30 TL’si ile 184,68 TL peşin harç, 54,40 TL başvuru harcı toplamı 1.222,38 TL’nin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine, arta kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davanın kabul oranı dikkate alındığında davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT göre takdir olunan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
7-Davanın ret oranı dikkate alındığında davalı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT göre takdir olunan 1.052,71 TL’nin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
8-Tarafların dava şartı olması nedeniyle başvurdukları ———dosya nolu görüşmeler neticesinde belirlenen 1.320,00 TL’nin davanın ret ve kabul oranı dikkate alındığında bakiye 1.229,12 TL’sinin davalıdan, bakiye 90,88 TL’sinin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
9-Taraflarca yatırılan ancak sarf olunmayan gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda, davanın kabulüne karar verilen kısmı yönünden gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık süre içerisinde—— Mahkemesi’nde İstinaf yasa yolu açık açık olmak üzere, davanın reddine karar verilen kısmı yönünden miktar itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.24/11/2022