Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/44 E. 2023/206 K. 28.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/44 Esas
KARAR NO : 2023/206

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/11/2013
KARAR TARİHİ : 28/02/2023
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkilinin geçmişte —- irtibat ofisi vasıtasıyla faaliyet gösterdiğini 2012 yılında bu irtibat ofisini kapattığını, takibe konu borcun—– yerleşik şirket tarafından kesilip kesinleşen faturaların tahsiline ilişkin olduğunu, müvekkilinin—— 05/10/2012 tarihli geçici izin uyarınca fatura takip tahsil yazışma —– irtibat bürosu vasıtasıyla yürüttüğünü, irtibat bürosunun izninin 05/10/2012 tarihinde sona erdiğinde ofisinin kapatıldığını, irtibat ofisi adresinin —— olduğu, tescil süresinin uzatılmadığını, müvekkilinin bu tarihten sonra tebligat kanunu anlamında tebligata yarar adresinin kalmadığını, İrtibat bürosu eski çalışanı .—– tarafından kesilen faturaların —— borçlular nezdinde takibini, borçlulardan fatura karşılığı alınan çeklerin bankaya ulaştırılması ile görevli çalışanı olduğunu, ticari bir yetkisi ve görevinin olmadığını, uygulamada—— yetkilerini aşıp ticari mümessil şirket ortağı gibi ——adına ticari muameleler yaptığı ve sahte belgeler ürettiğinin tespit edildiğini, itirazın iptaline konu icra takibinde borca itiraz sebebi belirtilmediğinden davalı olarak ——davalı sıfatı ile yer vermediklerini, öte yandan——-işten ayrılırken müvekkiline mali devir yapmadığını, dava edilen borcun davalı tarafından mali kayıtlarının açıklaması ve duruma göre gerektiğinde sorumluluğuna gitmek üzere başvurduklarını, bu kişinin ihbar edilen olarak yazılmasındaki amacın bu borç ile ilgili onun da açıklama yapması olduğunu,—— davalı tarafa kredili yakıt tedarikinde bulunduğunu, satış karşılığında fatura kestiğini faturaların davalıca itiraz görmeden kesinleştiğini, faturalardan alacak bakiyesinin 2.362,54 Euro x 2,73 : 6.449,73 TL karar verilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının sunduğu faturaların yabancı dilde olduğunu ve okunaklı oladıklarını, davacının faturalarının apostil şerhli veya noter onaylı yeminli —— tercümelerinin dosyaya sunulmasını talep ettiklerini, gerek yurt içinde gerekse uluslararası mecralarda taşımacılık faaliyeti gösteren saygın ve güvenilir bir şirket olduğunu, davacı şirket ile arasında uzun yıllardan beri süre gelen ticari ilişkin söz konusu olduğunu, bu ticari ilişki çerçevesinde müvekkilinin davacıdan mazot alımı konusunda anlaşma sağladıklarını, müvekkili ile davacı arasındaki ticari ilişkinin Temmuz 2012 tarihine kadar devam ettiğini, bu süreçte müvekkilinin ödemelerini düzenli olarak gerçekleştirdiğini, müvekkilinin davacı şirkete herhangi bir borcu bulunmadığını, cari hesap ekstresinin de bu durumu kanıtladığını, Müvekkili şirket ile davacı şirket arasında süre gelen ticari ilişki uyarınca cari hesap sözleşmesi bulunduğunu ve karşılıklı borçlar tarafların talep ve onayı doğrultusunda ve ticari hayatın olağan akışı çerçevesinde karşılıklı mahsup edilmek suretilye ödendiğini, merkezi ——bulunan davacının müvekkilinin yaptığı ödemeler çerçevesinde müvekkilinin nam ve hesabına KDV alacaklarını tahsil ettiğnii, müvekkiline gönderilen fatura alacaklarındaki KDV alacaklarını mahsup ettiğini, müvekkili ile davalı arasındaki yazışmalar incelendiğinde davacının dava konusu tutarın 20/06/2011 tarihli ve 30/06/2011 tarihli faturalardan mahsup edilmesi talimatı verdiğinin görüldüğünü, davacı şirketin dava konusu fatura bedellerinin ödenmesi konusunda bir yazıyı müvekilli şirkete 06/08/2013 tarihinde elektronik posta ile gönderdiğini, müvekkilinin 07/08/2013 tarihinde iş bu yazıya cevap verdiğini ve müvkekilinin davacıya herhangi bir borcu bulunmadığını beyan ettiklerini, bu nedenlerle davacının davasının reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizden verilen 12/12/2017 tarih ve——sayılı kararı —– Hukuk Dairesi’nin 21/10/2019 tarih ve—– Esas —— Karar sayılı ilamıyla bozulmakla dava mahkememizin yukarıdaki esasına kaydı yapılarak yargılamaya devam olunmuştur.
İNCELEME ve GEREKÇE :
—–. İcra Müdürlüğü,—— İl Müdürlüğü yazılan müzekkerelere cevap verildiği, müzekkere yazı cevaplarının dosya arasına alındığı görüldü.Dosya Mali Müşavir Bilirkişiye tevdi edilerek aldırılan bilirkişi raporunda özetle ; Mahkemenin verdiği görev doğrultusunda, dosyaya sunulan belgeler, davalı şirket ticari defterleri üzerinde yapılan incelemeler neticesinde, taraflar arasındaki ilişki incelendiğinde, davacı şirket tarafından davalı şirket adına düzenlenmiş satış faturalarının davacı şirkete alacak kayıt edildiği, satış faturalarına ilişkin olarak davacı şirketin KDV tahsilatlarına ilişkin (-) değerli faturalar düzenlemiş olduğu ve davalı şirket tarafından davacı şirkete borç kayıt edildiği, davacı şirket tarafından davalı şirkel adına 2.362,60 Euro KDV tahbsilatına ilişkin (-) fatura düzenlenmemiş olduğu, davalı ticari defterlerinde muhasebe kaydının faturaya değil mail yazışmalarına dayandırıldığı, bu durumda davalı şirketin 31/12/2012 tarihi itibariyle davacı şirkete 2362,60 Euro borçlu durumda olduğu kanaatine varıldığı, mail yazışmalarına göre davalı şirketin davacı şirkete 2.362,60 Furo KDV tahsilatı kayıl edilmesi gerekeceği mahkemece kabul edilmesi durumunda ise davalı şirketin 31/ 12/2012 tarihi itibariyle davacı şirkete herhangi bir borcu kalmayacağına, dair tespit ve görüşlerini belirten raporunu mahkememize sunmuştur.
Dosya Mali Müşavir bilirkişiye tevdi edilerek aldırılan 19/11/2021 tarihli ek bilirkişi raporunda : Taraflar arasındaki ilişki incelendiğinde davacı şirket tarafından davalı şirket adına düzenlenmiş satış faturalarının davacı şirkete alacak kayıt edildiği, satış faturalarına ilişkin olarak davacı şirketin KDV tahsilatlarına ilişkin (-) değerli faturalar düzenlemiş olduğu ve davalı şirket tarafından davacı şirkete borç kayıt edildiği, davacı şirket tarafından davalı şirket adına 2.362,60 Euro KDV tahsilatına ilişkin (-) fatura düzenlenmemiş olduğu, davalı ticari defterlerinde muhasebe kaydının faturaya değil mail yazışmalarına dayandırıldığı, bu durumda davalı şirketin 31/12/2012 tarihi itibariyle davacı şirkete 2.362,60 Euro borçlu durumda olduğu kanaatine varıldığını, mail yazışmalarına göre davalı şirketin davacı şirkete 2.362,60 Euro KDV tahsilatı kayıt edilmesi gerekeceğinin mahkemece kabul edilmesi durumunda ise davalı şirketin 31/12/2012 tarihi itibariyle davacı şirkete herhangi bir borcu kalmayacağına dair tespit ve görüşlerini belirten ek raporunu mahkememize sunmuştur.Dosya Mali Müşavir bilirkişiye tevdi edilerek aldırılan 13/05/2022 tarihli ek bilirkişi raporunda : Davalı tarafın dosyaya sunduğu maillerde işaret edilen 20/06/2011 tarihli fatura ve 30/06/2011 tarihli faturaların taraf defterlerinde kayıtlı olup olmadığı, faturalara ilişkin KDV iadelerinin miktarı ile davacının dava konusu ettiği fatura alacağının bedellerinin uyumlu olup olmadığı, KDV mahsup işlemlerinin maillerde belirtilen fatura tarihleri ile uyumlu olup olmadığı hususunda ek rapor düzenlenmesi için taraflar arasındaki ilişkinin başlamış olduğu tarihten itibaren dava tarihine kadar olan hesap ekstrelerinin ve ticari defterleri hesap ekstrelerinin ve ticari defter kayıtlarının dayanağı belgelerin suretlerinin dosyaya sunulması gerekeceğini belirten raporunu mahkememize sunmuştur.
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi ,Yargıtay Bozma İlamı ve tüm dosya kapsamı ile birlikte yapılan değerlendirmede ;
Davacının cari hesaptan kaynaklanan alacağı sebebiyle davalıdan 2.363,60 Euro talep ettiği ,Davalı tarafın defterlerinin incelenmesine yönelik ara karar oluşturulduğu,gerek 05.03.2021 tarihli bilirkişi raporunda gerekse 19.11.2021 tarihli bilirkişi raporunda davalı şirket ile davacı şirket arasındaki ticari ilişkinin 01.01.2012 tarihinden önce başladığının bildirildiği,davalı şirketin defterlerine göre, 31.12.2012 tarihi itibariyle davacı şirkete herhangi bir borcunun kalmadığı, Davalı vekilinin 29/12/2022 tarihli beyan dilekçesi ile 20/06/2011 ve 30/06/2011 tarihli faturaların kendi defterlerinde kayıtlı bulunduğu beyanında bulunarak 2011 yılına ilişkin defter incelemesi talebine yönelik talebinin ihtilafın bu husustan kaynaklanmaması sebebiyle yargılamaya yenilik katmayacağı anlaşıldığından reddine karar verildiği zira taraflar arasındaki ihtilafın 05.07.2012 tarihli —-yevmiye numaralı —— Yurt dışı KDV mahsubu açıklaması ile 5.353,89 (2.362,60 Euro ) davacı şirkete borç kayıt edilmesinden kaynaklandığı,tarafların cari hesapları arasındaki uyumsuzluğun işbu KDV mahsubu işlemi ile davacının cari hesap alacağının kapatılıp kapatılmadığı noktasında toplandığı ,davalı vekilinin 26.02.2014 tarihli cevap dilekçesinde dava konusu fatruraya ilişkin borcun davacı tarafından müvekkili şirket nam ve hesabına iade edilen KDV alacağının davacı tarafından tahsil edilmesi suretiyle ödendiğini bu konuda talimat verildiğini belirtmiş olması karşısında davaya konu alacağın ödendiğinin ispat yükümlülüğünün davalıya ait olduğu,davalının—— yurt dışı KDV açıklaması ile davacının alacağından mahsup edilen bu kaydın davacı kayıtlarında olmadığı,taraflar arasında buna yönelik bir mutabakatın olmadığı davalının incelenen defterlerinde davalı şirket muhasebe kayıtlarına davacı şirkete 2.362,60 Euro karşılığı,5,353,89 TL borç kaydedildiği ancak bu kaydın davacı tarafın defterlerinde yer almadığı,davalı tarafın muhasebe kaydının faturaya değil mail yazışmalarına dayandığı dolayısıyla davalının sözkonusu ödemeyi ispat edemediği,bu sebeple davacının cari hesap alacağını talep hakkı olduğu kanaatine varılmakla davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.

H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın KABULÜ İLE 2.362,54 EURO alacağın dava tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/a maddesine göre işletilecek faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ;
2-Harçlar kanunu gereğince dava değeri üzerinden alınması gereken toplam 440,58-TL harçtan daha önceden ödenen toplam 24,30-TL harç düşüldükten sonra eksik kalan 416,28-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T (Madde-13) göre hesaplanan 6.449,73-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan; 24,30-TL Başvuru Harcı, 24,30-TL Peşin/nisbi Harcı, 1.350,00-TL Bilirkişi ücreti, olmak üzere toplam 1.398,60TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, ,
5-Fazla yatan gider avansı ile delil avansı var ise karar kesinleştikten sonra istek halinde yatıran taraflara iadesine,
6- Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay nezdinde temyiz yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı.