Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/413 E. 2021/206 K. 03.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/413 Esas
KARAR NO: 2021/206
DAVA: Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli)
DAVA TARİHİ : 28/08/2020
KARAR TARİHİ: 03/03/2021
Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ——kurucu ortağı ve hali hazırda %20 oranında hissesinin de sahibi olduğunu,——- aynı tarihte gerçekleştirilen —–sermaye ve oy çokluğuna sahip olan dava dışı pay sahiplerince davalı şirkete hukuka aykırı olarak alınan —-huzur hakkı ödenmesi; yönetim kurulu üyelerinin ibra edilmesi ve hissedarlara kar payı ödenmemesine dair kararların iptali ve kanunun cevaz verdiği ölçüde şirket —-karlarının dağıtılmasına karar verilmesini talep ettiklerini, her iki genel kurulda alınan kararların, kanuna, şirket esas sözleşmesine ve iyi niyet kurallarına aykırı olduğunu, ilgili kararlara karşı muhalefet şerhlerinin toplantı tutanaklarına geçirildiğini beyan ederek; —- gerçekleştirilen davalı şirket —– huzur hakkı ödenmesi yönünde alınan —- tarihinde gerçekleştirilen şirket —– davalı şirket yönetim kurulu üyelerinin ibra edilmesi yönünde alınan —-tarihinde gerçekleştirilen şirket —- Kanunun izin verdiği ölçüde kar payı dağıtılmaması yönünde alınan———-yılında dağıtımına karar verilmeyen kârın ne kadarlık bölümünün dağıtılması gerektiğinin tespiti ile fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla ve bilirkişilerce yapılacak tespitten sonra arttırılmak üzere müvekkilinin payına düşen kâr payının şimdilik——– kısmının davalı şirketten tahsil edilerek müvekkiline verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili davalı şirketin altı pay sahibinin olduğunu, ——— hissesinin ———— olduğunu, taraflar arasındaki esas uyuşmazlığın; davacının kendisine duyulan güven neticesinde şirketi sevk ve idarede usulsülük yaparak haksız menfaat sağladığının ortaya çıkması ile görevlerine son verilmesi ve yeniden yönetim kurulu üyeliğine seçilmemesi sebebiyle ortaya çıktığını, bunun üzerine davacının davalar açmaya başladığını, hisselerini satın alma talebini reddeden davalı müvekkili şirkete karşı mahkemeler aracılığıyla hisselerini fahiş fiyattan satmayı amaç haline getirdiğini, davacının cezai anlamda da suç teşkil eden iş ve işlemlerinden dolayı hakkında ham suç duyurusunda bulunulduğunu, hem de sorumluluk davası açıldığını, davacının huzurdaki davasının tamamen mesnetsiz olup, davanın, taciz, baskı, misilleme ve yıldırma amacıyla açıldığını, maktu harca tabi olması nedeniyle pervasızca ve sonuçlarından hiç çekinmeksizin kolaylıkla açabildiğini, davacının bu güne kadar muhtelif mahkemelerde bu mahiyette davalar ikame ettiğini ve davaların red ile sonuçlandığını, davacının, huzurdaki kötüniyetli bu dava nedeniyle, müvekkili şirketin itibarını, tedarikçileri, müşterileri ve iş ortakları nezdinde güvenilirliğini alenene zedelemesi nedeniyle şirketin uğrayacağı muhtemel zararlara karşı teminat göstermekle yükümlü olduğunu, TTK’nun 445.maddesi uyarınca açılmış genel kurul kararı iptal davası olan bu davada sadece genel kurul kararlarının iptal edilme şartlarının oluşup oluşmadığının inceleneceğini, TTK’nun 445.maddesi uyarınca, genel kurul kararları aleyhine iptal davasını ancak 446.maddede belirtilen pay sahiplerinin açabileceğini, TTK’nun 446/1.a bendinin şüpheye mahal vermeyecek açıklıkta olduğunu, ilgili düzenleme uyarınca, —— pay sahiplerinin, ancak alınan genel kurul kararlarına kaşı olumsuz oy kullanmış ve usulüne uygun muhalefet şerhini toplantı tutanağına geçirmiş olmaları halinde iptal davası açabileceklerini, bu davaya konu gerek ——– tutanakları incelendiğinde; davacı tarafından ya usulüne uygun muhalefet şerhi düşülmediği yada sadece olumsuz oy kullanılarak muhalefet şerhinin toplantı tutanağına geçirilmediğinin açıkça görüldüğünü, anılan şartlar sağlanmadığından huzurdaki davanın reddini gerektiğini, sabit olan bu olgu çerçevesinde TTK md.446/f 1 (A) uyarınca dava şartı yokluğundan ön inceleme aşamasında, esasa geçilmeksizin davanın usulden reddini talep ettiklerini, mahkemenin aksi kanaatte olması halinde davacının esasa ilişkin iddiaları hukuki mesnetten uzak olmakla birlikte kanunen aranan şartlara haiz olmadığı için davanın esastan reddinin gerektiğini belirterek, TTK md.448 uyarınca —— az olmamak üzere teminat alınmasını, davacının dava açma ve taraf ehliyetine haiz olmamasından dolayı davanın öncelikle usulden, aksi kanaat halinde hukuki gerekçenin ve somut delilin bulunmaması nedeniyle davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı şirketin ———-tutanağı ve hazirun cetvelinin örneği celp ve ibraz edilmiş ve mahkememizce incelenmiştir.
Davanın konusu; davalı şirketin — tarihinde yapılan —– görüşülen —- iptaline ilişkin olup, uyuşmazlık; bu kararların kanuna, ana sözleşmeye, iyi niyet kurallarına aykırılık taşıyıp taşımadığı, davacının usulüne uygun muhalefet şerhi koyup koymadığı, iptal şartlarının oluşup oluşmadığı noktalarında toplanmaktadır.
Davanın yasal sürede açıldığı anlaşılmıştır.
İptali istenen—- ve kar/zarar hesapları okundu, müzakere edildi ve —– ilişkin muhalefeti ve —-adet payın olumlu oyu ile oy çokluğu ile kabul ve tasdik edildi” şeklindedir.
Gündemin 5.maddesi; “şirket yönetim kurulu üyelerinin —- yılına ilişkin her türlü eylem, işlem ve faaliyetlerinden dolayı ibraları müzakere edildi, pay sahiplerinden—- temsilcisi —-özel denetim talebinde bulundu, pay sahiplerinden ——- geçiştirici yanıtlar verildiğini şirket hesaplarının şeffaf ve anlaşılabilir olmadığını açık bir şekilde görmüş olduğumuzdan yönetim kurulunu ibra etmediğimizi, ibra oylamasına olumsuz oy verdiğimizi belirtmek isteriz” şeklinde gündem maddesinin altına muhalefet şerhi düşüldüğü, “gündemin 5.maddesi müzakerelerinin sona ermesine müteakip, —-paya ilişkin muhalefeti ve —-adet payın olumlu oyu ile şirket yönetim kurulu üyeleri, —– yılına ilişkin her türlü eylem, işlem ve faaliyetlerinden dolayı oy çokluğu ile ibra edildi. Yönetim kurulu üyeleri kendi ibralarında oy kullanmamışlardır. ” şeklindedir.
Gündemin 6.maddesi uyarınca karın dağıtılması hususunun müzakere edildiği, pay sahiplerinden—– temsilcisinin bir kısım sorular yönelttiği, yöneltilen soruya aynı maddede cevap verildiği, “müzakerenin sona ermesine müteakip, geçmiş yıl karlarının yasal zorunluluk gereği; —– karlarının dağıtıma konu edilebilecek —– kısmının ise —-faaliyet raporunda ve —- kar dağıtım önerisinde yer verilen tüm sebepler ve yaşadığımız salgın sürecinin şirketimize getirdiği ilave mali zorluklar dolayısıyla dağıtılmamasına —— muhalefeti ve —- payın olumlu oyu ile oy çokluğu ile karar verildi.” şeklindedir.
Yapılan inceleme sonucunda; davacının iptalini istediği gündem maddelerinden — madde yönünden açıkça muhalefet şerhi koymamış,—-nolu gündem maddesinin altına muhalefetini açıklamış olduğu anlaşılmaktadır.
Öncelikle —- iptalinin talep edilebilmesi için olumsuz oy kullanılması yanında muhalefet şerhinin toplantı tutanağının sonuna veya gerekirse tutanağa eklenecek şekilde yazılı olarak bildirilmesi gerekmektedir. Davaya konu genel kurul toplantısında davacı tarafından sadece gündemin 5.maddesinin altına bir muhalefet şerhi konulmuş ise de bu şerh— alınan diğer kararların ve altına şerh konulan—–nolu kararın iptali için yeterli ve usulüne uygun verilmiş bir şerh değildir. Bu nedenle davacının bu davayı açması için gerekli özel dava şartının gerçekleşmediği anlaşılmaktadır. Buna göre, davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın, davacının dava ehliyeti olmaması nedeniyle dava şartı yokluğundan usulden reddine,
2-Alınması gereken 59,30 TL karar harcına karşılık peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 4,90 TL harcın davacıdan tahsiliyle hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan tüm yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı lehine AAÜT uyarınca taktir edilen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 03/03/2021