Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/412 E. 2022/18 K. 13.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/412 Esas
KARAR NO: 2022/18
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 27/08/2020
KARAR TARİHİ: 13/01/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle : Davalının müvekkili şirketten farklı tarihlerde farklı —-satın aldığını, müvekkili şirketin malları eksiksiz teslim ettiğini, ticari ilişkinin mali kayıtları da —– olduğunu, malların faturasının davalıya gönderildiğini ve ticari kayıtlarına itirazsız alındığını, davalıya tebliğ edilen faturalara — içerisinde de itiraz edilmediğini, bu bakımdan fatura içeriğinin kesinleştiğini, davalının müvekkilin faturadan kaynaklı ticari defter kayıtlarına göre bakiye — alacağını tüm sözlü uyarılara rağmen ödemediğini, bu nedenle davalı aleyhine—–sayılı dosyası üzerinden ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı borçlunun yasal süre içinde borca itiraz etmesi sebebiyle takibin durdurulduğundan iş bu itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalıya dava dilekçesi ile tensip tutanağı—–tarihinde tebliğ edilmiş olup; davalı tarafından davaya cevap sunulmamıştır.
DELİLLER :
Davacı vekili dava dilekçesinde, icra dosyasını, takip dayanağı faturaları, ticari defterleri, tanık, keşif ve bilirkişi incelemesini delil olarak göstermiştir.
Davalı taraf davaya cevap vermemiş, dolayısıyla yasal süresi içinde delil bildirmemiştir.
—-sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine — adet faturaya istinaden toplam — üzerinden ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme merinin— tarihinde tebliğ edildiği, borçlu vekilinin —- tarihinde süresi içinde borca itirazı üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği görülmüştür.
Davacı şirketin ticari defterlerinin incelenmesi için talimat yazılmış, —-dosyasından alınan ve mnali müşavir — tarafından hazırlanan — tarihli bilirkişi raporunda, davacının ticari defterlerinin sahibi lehine delil teşkil ettiği, takibe konu — faturanın davacı defterlerinde kayıtlı olduğu, davacı defterlerinde davacının — faturadan dolayı davalıdan takip tarihi itibariyle —- alacaklı olduğu tespit edilmiştir.
Davalının ticari defterleri üzerinde inceleme yapılmasına karar verilmiş, verilen kesin süreye ve yapılan tebligata rağmen davalı taraf inceleme günü olarak belirlenen —– tarihinde ticari defterlerini ibraz etmemiştir.
Davalının kayıtlı olduğu —-müzekkere yazılarak davalının hangi usulde defter tuttuğu sorulmuş, davalının —- tarihli cevabi yazıda, davalının bilanço usulüne göre defter tuttuğu belirtilmiş, yazı ekinde davalının — bildirimlerinin birer sureti ibraz edilmiş, incelenmesinde; davalının —- mal/hizmet aldığını beyan ettiği görülmüştür.
Tarafların ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilerek —tarihli celsede taraf vekillerine ticari defterlerini — tarihinde —- ibraz etmek etmek üzere kesin süre verilmiş, davacı taraf ticari defterlerini ibraz etmiş, davalı taraf herhangi bir mazeret göstermeksizin ticari defterlerini ibraz etmemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davacı tarafından faturaya dayanarak davalı aleyhine başlatılan ilamsız icra takibine davalı tarafın süresinde itirazı üzerine İİK 67.maddesi uyarınca 1 yıllık yasal süresi içinde açılmış itirazın iptali davasıdır.
İİK 67/1.maddesine göre “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.”
Faturanın TTK.da tanımına yer verilmemiştir. Vergi Usul Kanunu 229.maddesinde fatura, “Satılan emtia ve yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticari bir vesika’ olarak tanımlanmıştır.
TTK 21/1.maddesine göre, “Ticari işletmesi bağlamında bir mal satmış, üretmiş, bir iş görmüş veya bir menfaat sağlamış olan tacirden, diğer taraf, kendisine bir fatura verilmesini ve bedeli ödenmiş ise bunun da faturada gösterilmesini isteyebilir” TTK 21/2.maddesine göre ‘Bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır’.
——fatura sözleşmenin yapılmasıyla ilgili değil; taraflar arasında yapılmış bir satım, hizmet, istisna ve benzeri sözleşmenin ifa safhası ile ilgili bir belgedir. Öyle ki, taraflar arasında bu tür bir sözleşme ilişkisi yoksa düzenlenen belge fatura olmayıp, olsa olsa icap mahiyetinde kabul edilebilecek bir belgedir…” denilmiştir.
Fatura akdin kurulumuna değil, ifasına ilişkin belge olduğundan faturaya dayalı alacak talebinde bulunmak için öncelikle sözleşmesel ilişkinin kanıtlanması gerekir. Bu nedenle faturaya dayalı alacağın ispatı kural olarak davacıya aittir.
HMK’nın 222/3.maddesine göre “İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz ——–yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. —– Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.”
Davacı şirket defterleri üzerinde yapılan inceleme sonucu takip dayanağı — faturanın davacı defterlerinde kayıtlı olduğu, takip dayanağı faturalardan dolayı davacının kendi defterlerinde —— alacaklı olduğu tespit edilmiştir. Rapor denetime ve hüküm kurmaya elverişli olduğundan hükme esas alınmıştır.
Davalı taraf verilen kesin süreye rağmen ticari defterlerini mahkemeye ibraz etmediğinden HMK m. 222/3 gereği davacının sunmuş olduğu defter kaydı lehine delil olarak kabul edilmiştir.
Ayrıca davalının —- bildirdiği— ——- incelenmesinde; davalının —- mal/hizmet aldığını beyan etmiş, beyan edilen miktara —- eklendiğinde, davalının takip dayanağı takip dayanağı tüm faturaları vergi dairesine beyan ettiği anlaşılmıştır.Bu durum faturalarda yazılı emtianın teslim alındığı anlamına gelmektedir——Davalı taraf, fatura tutarınıı ödediğine ilişkin yazılı belge de sunulmamıştır. Bu nedenle davalının borca itirazı haksız olduğundan itirazının iptaline karar vermek gerekmiş, davacı vekili dava dilekçesinde —— asıl alacak üzerinden itirazın iptalini talep etmiş olduğundan taleple bağlılık ilkesi gereği bu miktar üzerinden takibin devamına karar vermek gerekmiştir.
Davacı vekili dava dilekçesinde takip konusu değerin %20’si oranında icra inkar tazminatı talep etmiştir. İİK 67/1.maddesine göre “Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın “yüzde yirmisinden” aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” Buna göre davacı lehine icra inkar tazminatına hükmetmek için davalının haksız olması, itirazın iptaline karar verilen alacağın likit olması ve davacının talebi gerekir. Davaya konu takip dayanağı faturalar davalı tarafca ———- bildirildiği için alacak likittir. Bu nedenle davacı lehine icra inkar tazminatına karar vermek gerekmiştir.
Açıklanan nedenlerle davanın kabulü ile itirazın iptali ile takibin devamına, davacı lehine itirazın iptaline karar verilen miktarın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Kural olarak fatura, akdin kurulumuna ilişkin değil, akdin ifası yönelik bir belgedir. Bu nedenle faturaya dayalı alacak davasında faturaya konu akdi ilişkinin ve fatura konusu malın teslim edildiğinin ispatı gerekir. Ancak “usulüne uygun tutulsun veya tutulmasın ticari defterler sahibi aleyhine delil teşkil eder. Davalının faturaları defterine kaydetmiş olması içeriğine itiraz etmediği ve fatura konusu malı da teslim aldığı anlamına gelir. Bu durumda davalı borcu ödediğini ispatlamalıdır. —-
DELİLLER :
Davacı vekili dava dilekçesinde, icra dosyasını, takip dayanağı faturaları, ticari defterleri, tanık, keşif ve bilirkişi incelemesini delil olarak göstermiştir.
Davalı taraf davaya cevap vermemiş, dolayısıyla yasal süresi içinde delil bildirmemiştir.
—-sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine – adet faturaya istinaden toplam—- üzerinden ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme merinin — tarihinde tebliğ edildiği, borçlu vekilinin —- tarihinde süresi içinde borca itirazı üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği görülmüştür.
Davacı şirketin ticari defterlerinin incelenmesi için talimat yazılmış, —-sayılı dosyasından alınan ve mnali müşavir — tarafından hazırlanan — tarihli bilirkişi raporunda, davacının ticari defterlerinin sahibi lehine delil teşkil ettiği, takibe konu — faturanın davacı defterlerinde kayıtlı olduğu, davacı defterlerinde davacının —- faturadan dolayı davalıdan takip tarihi itibariyle —- alacaklı olduğu tespit edilmiştir.
Davalının ticari defterleri üzerinde inceleme yapılmasına karar verilmiş, verilen kesin süreye ve yapılan tebligata rağmen davalı taraf inceleme günü olarak belirlenen — tarihinde ticari defterlerini ibraz etmemiştir.
Davalının kayıtlı olduğu ——– müzekkere yazılarak davalının hangi usulde defter tuttuğu sorulmuş, davalının —- bildirimlerinin birer sureti istenmiş, —- tarihli cevabi yazıda, davalının bilanço usulüne göre defter tuttuğu belirtilmiş, yazı ekinde davalının —-bildirimlerinin birer sureti ibraz edilmiş, incelenmesinde; davalının —- mal/hizmet aldığını beyan ettiği görülmüştür.
Tarafların ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilerek — tarihli celsede taraf vekillerine ticari defterlerini —- ibraz etmek etmek üzere kesin süre verilmiş, davacı taraf ticari defterlerini ibraz etmiş, davalı taraf herhangi bir mazeret göstermeksizin ticari defterlerini ibraz etmemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davacı tarafından faturaya dayanarak davalı aleyhine başlatılan ilamsız icra takibine davalı tarafın süresinde itirazı üzerine İİK 67.maddesi uyarınca 1 yıllık yasal süresi içinde açılmış itirazın iptali davasıdır.
İİK 67/1.maddesine göre “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.”
Faturanın TTK.da tanımına yer verilmemiştir. Vergi Usul Kanunu 229.maddesinde fatura, “Satılan emtia ve yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticari bir vesika’ olarak tanımlanmıştır.
TTK 21/1.maddesine göre, “Ticari işletmesi bağlamında bir mal satmış, üretmiş, bir iş görmüş veya bir menfaat sağlamış olan tacirden, diğer taraf, kendisine bir fatura verilmesini ve bedeli ödenmiş ise bunun da faturada gösterilmesini isteyebilir” TTK 21/2.maddesine göre ‘Bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır’.
—— Kararında, ———fatura sözleşmenin yapılmasıyla ilgili değil; taraflar arasında yapılmış bir satım, hizmet, istisna ve benzeri sözleşmenin ifa safhası ile ilgili bir belgedir. Öyle ki, taraflar arasında bu tür bir sözleşme ilişkisi yoksa düzenlenen belge fatura olmayıp, olsa olsa icap mahiyetinde kabul edilebilecek bir belgedir…” denilmiştir.
Fatura akdin kurulumuna değil, ifasına ilişkin belge olduğundan faturaya dayalı alacak talebinde bulunmak için öncelikle sözleşmesel ilişkinin kanıtlanması gerekir. Bu nedenle faturaya dayalı alacağın ispatı kural olarak davacıya aittir.
HMK’nın 222/3.maddesine göre “İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi —–yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. —— Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.”
Davacı şirket defterleri üzerinde yapılan inceleme sonucu takip dayanağı —- faturanın davacı defterlerinde kayıtlı olduğu, takip dayanağı faturalardan dolayı davacının kendi defterlerinde —– alacaklı olduğu tespit edilmiştir. Rapor denetime ve hüküm kurmaya elverişli olduğundan hükme esas alınmıştır.
Davalı taraf verilen kesin süreye rağmen ticari defterlerini mahkemeye ibraz etmediğinden HMK m. 222/3 gereği davacının sunmuş olduğu defter kaydı lehine delil olarak kabul edilmiştir.
Ayrıca davalının vergi dairesine bildirdiği—- ——-incelenmesinde; davalının —- aldığını beyan etmiş, davalının takip dayanağı takip dayanağı tüm faturaları vergi dairesine beyan ettiği anlaşılmıştır.Bu durum faturalarda yazılı emtianın teslim alındığı anlamına gelmektedir. ——-Davalı taraf, fatura tutarınıı ödediğine ilişkin yazılı belge de sunulmamıştır. Bu nedenle davalının borca itirazı haksız olduğundan itirazının iptaline karar vermek gerekmiş, davacı vekili dava dilekçesinde —-asıl alacak üzerinden itirazın iptalini talep etmiş olduğundan taleple bağlılık ilkesi gereği bu miktar üzerinden takibin devamına karar vermek gerekmiştir.
Davacı vekili dava dilekçesinde takip konusu değerin %20’si oranında icra inkar tazminatı talep etmiştir. İİK 67/1.maddesine göre “Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın “yüzde yirmisinden” aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” Buna göre davacı lehine icra inkar tazminatına hükmetmek için davalının haksız olması, itirazın iptaline karar verilen alacağın likit olması ve davacının talebi gerekir. Davaya konu takip dayanağı faturalar davalı tarafca——bildiriminde—- bildirildiği için alacak likittir. Bu nedenle davacı lehine icra inkar tazminatına karar vermek gerekmiştir.
Açıklanan nedenlerle davanın kabulü ile itirazın iptali ile takibin devamına, davacı lehine itirazın iptaline karar verilen miktarın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
DAVANIN KABULÜNE,
1——sayılı dosyası üzerinden yapılan takipte, davalı-borçlunun; —– asıl alacak miktarına yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına,
2-İtirazın iptaline karar verilen asıl alacağa takip tarihinden itibaren ticari avans faizi işletilmesine,
3-İtirazın iptaline ve takibin devamına karar verilen alacak miktarı 168.852,00-TL’nin %20’si oranında (33.770,40-TL) icra inkâr tazminatının davalı-borçludan alınarak davacı alacaklıya verilmesine,
4-Alınması gereken 11.534,28TL karar harcının davacı tarafından peşin yatırılan 1.624,70 TL harçtan mahsubu ile bakiye 9.909,58 TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
5-Davacı tarafından 1.938,50TL yargılama gideri, 1.624,70 TL peşin harç, 54,40 TL başvuru harcı toplamı 3.617,60 TL’nin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT göre takdir olunan 19.909,94 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
8-Tarafların dava şartı nedeniyle başvurmuş oldukları —– neticesinde belirlenen 1.320,00 TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
9-Taraflarca yatırılan ancak sarf olunmayan gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda verilen gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık süre içerisinde ———– Adliye Mahkemesi’nde İstinaf yasa yolu açık açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.13.01.2022