Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/407 E. 2022/234 K. 23.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/407 Esas
KARAR NO: 2022/234
DAVA: İtirazın İptali
DAVA TARİHİ: 26/08/2020
KARAR TARİHİ: 23/03/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili firmanın;—– alanında ticaretine devam ettiğini, ticaretini, ticari etiğe ve ahlaka uygun olarak devam ettirdiğini, davalıların işlerinin kötü gitmesi sebebi ile müvekkili firmadan borç istediğini düşündüklerini, dava dilekçesi ekinde sunmuş oldukları —- tarihi dekonttan da anlaşılacağı üzere müvekkili şirketin —–numaralı hesabından, davalıların ortak hesabı olan—- numaralı hesabına —–tutarında borç para gönderildiğini, sonrasında davalıların almış oldukları bu borca istinaden dava dilekçesi ekinde sunmuş oldukları dekontta da görüleceği üzere ——ödeme yaptıklarını, ancak kalan bakiyenin müvekkili firmaya ödenmediğini, bunun üzerine davalılar aleyhine, davacı tarafça —— dosyasından başlatılan takibine borçluların, haklı olarak yetkiye ancak haksız olarak borca itiraz ettiklerini, bu sebeple yetkili yer olan —— sayılı dosyasından yeniden her iki borçluya da ödeme emri gönderildiğini, ancak borçluların bu takibe de haksız olarak itiraz ettiklerini, borcunu ödemekten kaçınan davalılara, son olarak icra takibi yapıldığını ancak kendilerinin borcu olmadığı yönünde tamamen kötü niyetli bir itirazda bulunduklarını, borçlular tarafından yapılan bu itirazın sadece süre kazanma amacına yönelik olduğunu, alacağın likit ve muaccel olmasına rağmen davalıların sadece süre kazanma çabası içerisinde bir itiraz yaptıklarını, davalıların süre kazanma amacı ile bu itirazı yaptıklarını, icra takibine yapılan itiraz da her hangi bir açıklamada bulunulmadığını, davalılar tarafından ——-olarak ödeme yapılarak borcun davalılarca hukuken kabul edildiğini, davalılar aleyhine başlattıkları ——talepli takibe haksız olarak itiraz edildiğini ve takibin durduğunu beyan ederek Haksız olarak yapılan itirazın iptali ve takibin devamına, davalıların menkul ve gayrimenkulleri ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacakları üzerine, dava değeri kadar ihtiyati tedbir konulmasına, davalıların yaptığı haksız itiraz sebebiyle lehimize %20 den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine, asıl alacak için temerrüt tarihinden itibaren müvekkilim şirket lehine faize hükmedilmesine, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu tutarın müvekkili —- adına gönderildiğini, diğer davalı —– hiçbir hukuki ve fiili bağı bulunmadığını, bu hususun banka dekontlarıyla da sabit olduğunu, ikame olunan davanın müvekkili —– açıcından husumet yokluğundan reddi gerektiğini, HMK 53. gereğince müvekkili —— açısından dava takip yetkisi olmaması sebebiyle HMK 114 VE 115 maddeleri uyarınca dava şartı eksikliğinden davanın usulden reddi gerektiğini, yine maddi hukuktan doğan dava sıfatı yokluğundan her iki müvekkil açısından davanın esastan reddi gerektiğini, davacı şirketin oto alım satımı ile uğraştığını, müvekkilinden —– —– elden para aldıklarını, havale tarihinde müvekkilinin yatırım amaçlı kendilerinden ——- talep ettiklerini ve alacağı olan —— birlikte davacı tarafın kendisine ——— yolladığını, müvekkiline yollanan paranın banka dekontunda hiçbir açıklama olmadığını, davacı tarafın müvekkilinden kendilerine yollanan tutarı borcun kabulü olarak belirtmesinin hukuki dayanağı bulunmadığını, müvekkilinin kendilerine —- borçlu olup bu borcun da kendilerine ödendiğini, müvekkillerinin davacı tarafa hiçbir nam ve hesap adı altında borcu bulunmadığını beyan ederek haksız davanın reddine, yargılama masrafları ile ücreti vekaletin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
—–sayılı dosyasının bir örneği celp edilerek yapılan incelemesinde; davacı tarafından davalı/borçlu aleyhine —– tahsili için borçlulara verilen borcun iadesi talepli başlatılan takip olduğu, davalı/borçlunun itirazı üzerine takibin durduğu, borca itirazın süresinde yapıldığı, davanın yasal sürede açıldığı anlaşıldı.
Uyuşmazlığın; davacının havalesinin ödünç vermeye ilişkin olup olmadığı, davalıların her ikisinin de husumeti bulunup bulunmadığı, ispat yükünün kimde olduğu, davalıların davacıya takip konusu tutarı daha önce elden verdikleri paraya ilişkin olduğu iddiaları, ispat yükünün yer değiştirip değiştirmediği, takip tarihi itibariyle davacı alacağı olup olmadığı noktalarında toplandığı anlaşılmaktadır.
—– yazılan müzekkereye verilen cevaba göre, davacının dava konusu parayı havale ettiği hesabın davalılar adına müşterek vadesiz hesap olduğu, —tarihinde açıldığı ve —- tarihinde hesabın kapatıldığı anlaşılmıştır.
——dosyasında davacı tarafından davalılar aleyhine dolandırıcılık, güveni kötüye kullanma ve —– şikayetçi olunduğu, soruşturma sonrasında dolandırıcılık ve güveni kötüye kullanma unsurlarının unsurlarının oluşmadığı, olayın özelliği ile taraflar arasındaki ticari ilişki birlikte değerlendirildiğinde tevdi ve teslim edilmiş herhangi bir eşya hakkında güveni kötüye kullanma suçu işlendiğine yada özel bir belgede müşteki davacıyı aldatacak şekilde değiştirilip kullanıldığına dair hiçbir delil bulunmadığından bahisle kamu adına kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği anlaşılmıştır. Takipsizlik kararına karşı —–yapılan itiraz üzerine itirazın reddine dair kesin olarak karar verildiği görülmüştür. Müştekinin —-yapmış olduğu şikayet dilekçesinde ve yetkilisinin vermiş olduğu ifadede; davalılardan —-yıldır tanıdığını, davacı şirketin yurt dışında ödenmesi gereken —- değerinde faturası olduğunu, bunun ödenmesi için — masraflar karşılığında davalının yardımcı olabileceğini belirtmesi üzerine ——- şahsi hesaplarından davalının hesaplarına havale ettiklerini ayrıca masraflar için —- gönderdiklerin, bu parayı teminat olarak —- tutarında senet aldıklarını, daha sonra —-paranın gönderildiğini söylemelerine rağmen ödeme yapılmadığını öğrendiklerini, —–değerindeki senedin davalı tarafından kendilerine verildiğini, kalan parayı istediklerinde ise —— ödemeyi banka üzerinden davacı şirket hesabına havale ederek iade ettiğini, sahte evrak düzenleyerek ticari itibarını zedeleyen ve yurt dışındaki işlerini sekteye uğratan şüpheli davacılardan şikayetçi olduğunu beyan ettiği anlaşılmıştır.
Kural olarak havale, borç ödeme hükmünde olup, davacı tarafından havale edilen —- tutarlı paranın davalı tarafa borç olarak gönderildiği iddiaları ispatlanamadığından davacı vekiline dava dilekçesinde yemin deliline dayanmış olduğundan yemin teklif edip etmeyeceği hususunda beyanda bulunması için kesin süre verildiği, davacı tarafından yemin deliline dayanılmadığı anlaşılmakla, davalılardan — yönünden ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiş, dava dilekçesi ve — verilen ifadelere göre davalılardan —- paranın havale edildiği müşterek hesap sahiplerinden biri olması dışında dava konusu olaylarla ilgisi tespit edilemediğinden onun yönünden davanın husumet yokluğundan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı—- yönünden davanın pasif husumetten reddine,
2-Davalı —- yönünden ispatlanamayan davanın reddine,
3-Alınması gereken 80,70 TL harcın peşin alınan 8.899,19 TL. harçtan mahsubu ile bakiye 8,818,49 TL. harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan tüm yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yargılama gideri yapılmadığından bu konuda karar vermeye yer olmadığına,
6-Karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT’ne göre davalı —–lehine hesaplanıp takdir olunan 5.100,00 TL. vekalet ücretinin davacıdan alınarak, bu davalıya verilmesine,
7-Davalı —– yönünden reddedilen miktar üzerinden AAÜT’ne göre hesaplanıp takdir olunan 53.892,00 TL. vekalet ücretinin davacıdan alınarak, bu davalıya verilmesine,
8-Tarafların başvurduğu ——arabuluculuk görüşmeleri neticesinde ödenmesi gereken 1.360,00-TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
9-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalılar vekilinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı 23/03/2022