Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/399 E. 2022/844 K. 01.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/399 Esas
KARAR NO : 2022/844

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/08/2020
KARAR TARİHİ : 01/11/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının davacıya olan borcunu ödememesi üzerine ödenmeyen bu alacağın tahsili için —–Esas numaralı dosya ile icra takibine geçildiğini. Borçluya gönderilen ödeme emrinin 09.03.2020’de tebliğ edildiğini. Davalı taraf davacıya borcu bulunmadığı gerekçesiyle borcu kabul etmeyerek borca itiraz ettiğini, süresi içerisinde yapılan itiraz neticesinde icra müdürlüğü tarafından takibin durdurulmasına karar verildiğini, ticari davalarda zorunlu arabuluculuk şartı kapsamında davacı adına 24.06.2020 tarihinde —– Arabuluculuk Bürosuna başvuru yapıldığını,—– Büro dosya numarası —— Arabuluculuk Bürosu dosyası ilk oturumunda anlaşma sağlanamadığı için anlaşamama tutanağı düzenlendiğini, Davacı şirket, borçlu ile —— gerçekleştirilecek —– ihracatı için Eylül 2019 tarihinde şifahen görüp anlaştığını. Taraflar arasında gerçekleşen görüşmelerde ihracatı gerçekleşecek —— cins, kalibre ve kalitesi üzerinde anlaşılmış olup, ürün faturaları davacı şirket tarafından kesildiğini. Söz konusu ürünlerin iadesi için davalının —– yevmiye numaralı ihtarında teslim edilen malların—–bağımsız ——gerçekleştirilen incelenme ve denetlenme sonucunda %95’nin kalitesiz ürün olarak raporlandığını bu nedenle, davacı şirket tarafından kesilen faturaların iadesi için faturalar da düzenleyerek yolladığını, davacı şirket tarafından gönderilen ——Yevmiye numaralı ihtarnamede de belirtildiği gibi davalı tarafa teslim edilen mallar —- Hal Kayıt sistemine kayıtlı —–No ile kayıtlı 15.10.2019 üretim tarihli gerekli kalite ve cins onaylı ürünler olduğunu. Davacı şirkete iade edilen faturaları kabul edilmediğinin —–Noterliğinin ihtarnamesi ile belirtildiğini, Davalı borçlu tek taraflı olarak ürünlerin % 95 ‘nin kalitesiz olduğunu beyan ettiğini ve davacı şirketi zarar uğrattığını. Kaldı ki ürünlerin taşıma esnasında zarar görüp görmediği ve yahut bu taşımanın uygun koşullarda gerçekleşip gerçekleşmediği hususunun açık olmadığını, Davalı borçlu tarafından taşıma esnasında olan yada olabilecek durumlardan dolayı da ürünlerin kalitesinin bozulmuş olması ihtimalinin mevcut olduğunu beyan ederek, fazlaya ilişkin talep ve dava hakkı saklı kalmak üzere; ——Esas numaralı icra takip dosyasında başlattığı icra takibine vaki davalı tarafın itirazının iptali ve takibin devamına ve bu haksız itiraz nedeniyle davalının %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama gideri ile vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı her ne kadar davalı firmanın —— yapacağı ihracat için davalı şirketle şifahen görüşüldüğü, anlaşıldığını ve teslim ettiği ürünlerin parasının ödenmediğinden bahisle alacaklı olduğunu iddia etse de bu iddia doğru olmadığını, Davalı firma,—-ihracatı yapılacak olan —–yetkilileri—— ile görüştüğünü ve ürünlerin tür, cins, kalite, kalibrasyon, kutu ağırlıkları, fiyatı konusunda anlaştıklarını, —— firması ile yapılan anlaşma sonrası, ürünler,—–‘——adresinde bulunan fabrikasından, yine —— ait kolilere yüklenerek lojistik firması aracılığı ile ——nakliye edildiğini, Bu hususun nakliye faturaları, ürünlerin yerleştirildiği kolilere ait resimler, ürünlere ait —–raporlarındaki fotoğraflarla da sabit olduğunu. Davalı firmanın davacı firma ile hiç bir müşterek ortamı, yapılan görüşmesi ve alış verişi olmadığını. —– firmalarının sahibi —— firmasının hem ortağı hem de yetkilisi olan dava dışı —– bir örneği sunulan protokolden de anlaşılacağı üzere, 19.01.2019 tarihi itibariyle 5.318.000,00 TL borçlu olduğunu, —– protokolün imzalandığı tarihte gerek şahsi gerek sahibi olduğu ——- piyasaya yüklü miktarda borçları olduğu ancak davalı şirket yetkilisi ——- tarafından o tarihte bu durum bilinmediğini, ——- tarafından, yukarıda bahsi geçen protokol uyarınca verdiği çeklerin 2019’un 10.ayına olan ödemeleri düzenli olarak yapıldığını. Ancak ——- ile birlikte sahibi oldukları 2 firma hakkında konkordato başvurusu yaptığını ve—–Sayılı dava dosyası üzerinden 23.10.2019 tarihinde ——kayıtlı —— hakkında İİK. 288. maddesi yollamasıyla İİK. 287. maddesi gereğince 23.10.2019 tarihi saat 15:30’dan itibaren 3 Ay Geçici Mühlet Verildiğini, Nakliye faturasından da anlaşılacağı üzere ihraç ürünlerinin alım tarihi 03.10.2019 olup,——şirketleri ve şahsıyla ilgili konkordato başvurusunda bulunduğundan dolayı, bu durumdan habersiz olan davalı şirkete son dakika bahane uydurularak ihracat kayıtlı faturanın başka bir şirket tarafından kesileceğinin bildirildiğini. O an için bu durum anlamlandırılamamış olmakla birlikte şüphelenilmesini gerektiren bir durum olmadığı ve ürünü yetiştirmesi gerektiği için davalı firma tarafından bu durum kabul edilmek zorunda kalındığı. 11.10.2019 tarihinde ürün bedeli olarak davacı şirket adına 142.000 TL tutarında, 05.01.2020 keşide tarihli 71.000 TL bedelli , 05.02.2020 keşide tarihli 71.000 TL bedelli TL iki adet çek kesilerek teslim edildiğini, Konkordato kararı öncesi, yukarıda bahsedilen borç protokolüyle davalı şirket yetkilisi —– verilen 20.10.2019 keşide tarihli 357.000 TL tutarlı —– şirketinin çeki karşılıksız çıkınca aynı gün şirket yetkilileri yazılan çeki alıp 10 gün vadeli olarak 30.10.2020 keşide tarihli —– firmasının çekini —— verildiğin ve 23.10.2019 tarihinde şirket hakkında konkordato başvurusu nedeni ile yukarıda bilgileri verilen mahkemeden tedbir kararı alındığını, Kısacası, davacının aslında bu ticaretin tarafı olmadığını. Ürünlerin ——firmasına ait olduğu ve fiyat dahil harici hususlarla ilgili tüm görüşmeler —– firmasıyla yapıldığını.—— firması konkordato başvurusunda bulunduktan faturayı başka firmaya kestirdiğini. Davacı firmayla davalı firmanın hiç bir irtibatı ve görüşmesi olmadığını, Ürünler Uluslar Arası Standartlara Ve Sipariş Edilen Kaliteye Uygun Olamaması Nedeni İle İthalatçı Firma Tarafından Kabul Edilmediğini. Davalı firma ile —— arasında ihracatı yapılacak,—— elmalarla ilgili olarak ürünlerin tür, cins , kalite, kalibrasyon , kutu ağırlıkları konuları netleştirilmiş ve üzerinde anlaşılmış olmasına rağmen——- firması tarafından anlaşmaya riayet edilmediğini beyan ederek, davanın reddi ile karşı taraf vekalet ücretinin avukat olarak adımıza hükmedilmesi, davacının % 20 den az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesi talep edilmiştir
Dava fatura alacağına dayalı takibe karşı başlatılan takibe yapılan itirazın iptaline ilişkindir.
UYAP sisteminden dosyamız arasına alınan—— Esas sayılı icra dosyasının yapılan incelemesinde takibin 04/03/2020 tarihinde başlatıldığı, ödeme emrinin davalıya 09/03/2020 tarihinde tebliğ edildiği, davalının süresinde 09/03/2020 tarihinde takibe itiraz ettiği ve takibin durduğu anlaşılmıştır.Davacının; borçlu tarafından yapılan itirazın davacı-alacaklıya tebliğinden itibaren İİK.nun 67.maddesinde belirtilen bir yıllık süre içerisinde mahkememize davayı açtığı anlaşıldığından, açılan davanın süresinde olduğu görülmüştür.
Davada aktif ve pasif taraf husumetinin sağlandığı anlaşılmış olup taraflar arasında bu hususta çekişme yoktur.
7155 sayılı Kanun’un 20. Maddesi ile eklenen 5/A maddesi uyarınca arabuluculuk başvurusunda bulunulmuştur. arabuluculuk son tutanağında icra dosya borcunun ödenmesi hususunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin arabuluculuk son tutanağı dosya arasına alınmıştır.Dosyaya celp edilen belgeler ve tarafların beyanları incelendiğinde fatura konusu davalı tarafça ihraç edilen—– davalıya teslim edilip edilmemesi ile ilgili herhangi ihtilafın bulunmadığı, ihtilafın malın satın alındığı şirketin başka bir şirket olduğu iddiasıyla husumete ve ihraç edilen malların ayıplı olup olmadığına ilişkin olduğu, ihraç edilen mallar üzerinde her ne kadar dava dışı şirketin amblemi bulunsa da faturaların davacı tarafça düzenlendiği ve davalnın ticari defterlerine işlendiği bu kapsamda davalının husumet itirazına itibar edilmediği, yine davalı tarafça her ne kadar malların ayıplı olduğu iddia edilse de süresi içerisinde ayıp ihbarında bulunulduğunun davalı tarafça ispat edilemeği dosyada mübrez kalite konrol raporları 30/10/2019, 20/10/2019 ve 05/11/2019 tarihli olmakla yine dosyada mübrez —-yazışmaları ile sabit olduğu üzere 21/10/2019 tarihli —–ile ihraç edilen malların bir kısmının kalite standartlarına uygun olmadığının bilidirildiği, hatta kusurlu mallar nedeni ile ürün bedelinin değil yalnızca nakliye bedelinin 16/10/2019 tarihinde davalının hesabına gönderildiği bu kapsamda davalının mallar ihraç edilmeden önce kontrol yükümlülüğünü yerine getirip getirmediği belirli olmamakla birlikte ayıptan en geç 16/10/2019 tarihinde haberdar olduğunun kabulü gerektiği buna rağmen 29/11/2019 tarihinde iade faturaları düzenlenerek davacıya tebliğe çıkarıldığı ayrıca davalı tarafça dosyaya sunulan ve ——- vergi dairesine yazılan tarihsiz davalı tarafça ıslak imzalı belgede 08/10/2019, 15/10/2019 ve 23/10/2019 tarihli ihracatlar sonucu bozulan elmaların tırların soğutma sistemi ve yükleme sırasındaki hatalar nedeniyle bozulduğunun ikrar edildiği, tüm bu açıklamalar kapsamında 02/10/2019 tarihli, 77.978,00-TL bedelli, 20/10/2019 tarihli 31.595,00-TL bedelli 08/10/2019 tarihli 60.972,00-TL bedelli ve 16/10/2019 tarihli 63.375,00-TL bedelli faturlara konu elmaların davalı tarafa teslim edildiği sabit olmakla süresi içerisinde ayıp ihbarında bulunmayan davalının faturaları ve malları kabul etmiş sayılacağı işbu takip konusu faturaların 3 adedinin davalının defterine kayıtlı bulunduğu ( 02/10/2019 tarih 77.978 TL bedel 20/10/2019 tarih 31.595 bedel 08/10/2019 tarih 60.972 TL bedel) 16/10/2019 tarih 63.375 TL bedelli fatura her ne kadar davalının defterine kayıtlı olmasa da işbu faturaya konu malların da davalıya teslim edildiğinin sabit olduğu, davalıya yemin hakkı hatırlatılmasına rağmen yemin deliline de başvurmadığı husuları bir arada değerlendirildiğinde davalının cari hesaba göre takip tarihi itibari ile davacıya 111.922,52-TL borçlu olduğu anlaşıldığından davanın kabulu ile aşağıdaki şakilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın kabulü ile; davalı tarafından—— Esas icra dosyasına yapılan itirazın iptaline, takibin 111.922,52-TL asıl alacak üzerinden devamına, alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine,
2-Alacak likit olduğundan alacağın %20’si oranında icra inkar davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-Alınması gereken 7.645,43-TL karar harcının peşin alınan 1.351,75-TL harçtan mahsubu ile bakiye 6.293,68-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından sarfolunan 2.338,75-TL yargılama gideri, peşin alınan 1.351,75-TL harç toplamı 3.690,50-TL’nin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
5-Davacı lehine —– vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Kullanılmayan masrafların talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, Gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.