Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/394 E. 2023/62 K. 19.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/394 Esas
KARAR NO: 2023/62
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ: 19/08/2020
KARAR TARİHİ: 19/01/2023
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: 02.08.2017 tarihinde mermer yüklü —–üzerinden —— önüne yanaştığını ve yükün bir kısmı boşalttığını, geriye kalan yükün boşalması için—- birlikte müvekkilinin —- üzerindeyken —– plakalı araç sürücüsü —— dönmek için kavşağa hareket ettiğini ve ani fren yaparak mermerleri tutan halat çözülmesine sebep olduğunu, halatın çözülmesiyle müvekkilinin iki bacağının kırıldığını, daha sonra hastancye giden müvekkilinin sağ bacağının diz üstünden kesildiğini, söz konusu kazanın meydana gelişinde sürücü —- ve iş sahipleri —- asli ve tam kusurlu olduklarını, vahim kaza nedeniyle müvekkilinin ağır bir şekilde yaralandığını, sağ diz üstüne amputasyon yapıldığı ve % 50 maluliyetinin olduğunun tespit edildiğini, meydana gelen kazanın oluşumunda —- plakalı aracın —– poliçe nolu—– mevcut olduğu, —- doğrultusunda —– başvuru yapıldığı ancak davalı —– yasal süre geçmesine rağmen başvurunun sonuçlandırılmadığı, davalı —- şirketince düzenlenen —– kapsamında 3.kişilerin uğrayacakları manevi tazminatları da teminat altına aldığının anlaşıldığı, açıklanan nedenlerle; kaza nedeniyle müvekkilinin yaşamış olduğu yıkımı karşılayamayacak olsa da —-doğrultusunda 175.000-TL olmak üzere manevi tazminatının (fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla) temerrüt tarihinden işletilecek ticari faizi, yargılama giderleri ve avukatlık ücretiyle birlikte müşterek mütcselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Kazaya karışan —– plaka sayılı araç müvekkil şirket nezdinde 19.03.2017 başlangıç ve 19.03.2018 bitiş tarihli ——teminatını havi ——– sigortalı olduğunu, Sigortalı araç sürücüsünün kusurunun öncelikle tespit edilmesi, poliçe kapsamında mahkemenin manevi fazminata hükmedebilmesinin ön koşulu olarak sigortalı araç sürücüsünün kusurunun tespit edilmesi gerektiğini, talep edilen manevi zararın miktarının fahiş olduğu, mahkemenin hakkaniyete uygun bir tutar belirlemesi gerektiğini,—— teminatını havi——sayfasında, ———– teminatı kapsamındaki manevi tazminat taleplerinin. Kombine limitinin % 25’i ile sınırlı olmak üzere teminata dahil edildiği belirtildiğini, bu kapsamda, müvekkil sigorta şirketin sorumluluğu sigortalı araç sürücüsünün kusurunun varlığı halinde, tespit edilen oran nispetinde olmak üzere poliçede yer alan manevi tazminat teminatına ilişkin kloz uyarınca sınırlı olduğu, poliçe teminat limiti, azami teminat miktarı olduğundan her halükarda ödenecek bir meblağ olmadığını, açıklanan sebeplerle; dava dilekçesinde belirtilen tüm delillerin tebliğine saniyen müvekkil şirketin sorumluluğu bulunmadığından, haksız ve mesnetsiz talebin reddi ile ret sebepli vekalet ücretinin davacı aleyhine lehlerine takdir edilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE : Dava, hukuki niteliği itibari ile Davacının davaya konu trafik kazası sebebiyle davalı sigorta şirketinden manevi tazminat talebine yöneliktir.
—-Mahkemesi, Davalı sigorta şirketi, —-Hastanesi ile —— Hastanesi’ne yazılan müzekkerelere cevap verildiği, müzekkere yazı cevaplarının dosya arasına alındığı görüldü.
Davada aktif ve pasif taraf husumetinin sağlandığı anlaşılmış olup taraflar arasında bu hususta çekişme yoktur.
7155 sayılı Kanun’un 20. Maddesi ile eklenen 5/A maddesi uyarınca arabuluculuk başvurusunda bulunulmuştur. arabuluculuk son tutanağında icra dosya borcunun ödenmesi hususunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin arabuluculuk son tutanağı dosya arasına alınmıştır.
Dosya kusur bilirkişisine tevdi edilerek aldırılan bilirkişi raporunda özetle ; Sürücüsü ——– sevk ve idaresindeki aracı ile mermerlerin taşıması esnasında karayolu yapısı ve kapasitesi ile trafik güvenliği bakımından tehlikeli olabilecek, karayolunu kullananlara ve mülklere zarar verecek tarzda yüklenmesi, yükün karayoluna değecek, düşecek, dökülecek, saçılacak, sızacak, akacak, kayacak, gürültü çıkaracak şekilde yüklenmesi, taşınan yük üzerinde veya araç dışına yolcu bindirilmesi. yolcu için kasa içinde güvenli bir bölüm olmamasına rağmen kasa içinde yolcu taşıması nedenleri ile, —— yukarıda verilen ilgili maddelerinde açıklanan kuralları ihlal ettiği ve kazanın meydana gelmesinde asli ve % 70 oranında kusurlu olduğu, Yolcu ———- mermerlerle beraber yolcu için ayrı bir bölümü olmayan kasa içinde ve yüklerin üzerinde kendi iradesi ile seyahat etmesi Karayolları Trafik Yönetmeliğinin yukarıda verilen ilgili maddelerinde açıklanan 130/d-3 ve 4 maddelerinde belirtilen kuralları ihlal ettiği : kendisinin patronu tarafından uyarılmasına rağmen tedbir almadığı nedenleri ile kazanın meydana gelmesinde tali ve % 30 oranında kusurlu olduğu, Müterafik kusur yönünden değerlendirme: Davacı yolcu —– plakalı çekici ve —- plakalı plakalı ——– araç içindeki seyahatinin işi nedeni ve sürücüye yardımcı olmak amacı ile yaptığı göz önüne alınarak hatır taşıması olarak değerlendirilemeyeceği, görüş ve kanaatini bildiren raporunu mahkememize sunmuştur.
Dosya —– Gönderilerek aldırılan raporda özetle ; Mevcut belgelere göre ——doğumlu —- tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı arızası sebebiyle 30.03.2013 tarih ve 28603 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu raporları hakkında yönetmeliğe göre; Kas İskelet Sistemi; Tablo 3.30 %48, Tablo 3.9 %10=Tablo 3.2 %5, Balthazard formülüne göre; %51 olarak tespit edildiğine göre; Kişinin tüm vücut engellilik oranının % 51 (yüzdeellibir) olduğu, İyileşme süresinin (iş göremezlik süresi) olay tarihinden itibaren 9(dokuz) aya kadar uzayabileceğini belirten raporunu mahkememize sunmuştur.
Dosyada mevcut bilirkişi raporu ile ek rapor arasında çelişki olduğu, söz konusu çelişkinin giderilmesine yönelik, dosyanın —— görevli Trafik alanında uzman 3’lü bilirkişi heyetine tevdine karar verilerek aldırılan bilirkişi raporunda özetle ; İş yeri sahipleri dava dışı ——-hatalı davranışlarının Birinci /Asli Derecede ve %50 (yüzde elli) oranında etkili olduğu, Dava dışı sürücü ——- hatalı davranışının İkinci /Tali Derecede ve %30 (yüzde otuz) oranında etkili olduğu, Davacı —— hatalı hareketinin alt düzeyde tali derecede ve %20 (Yüzde Yirmi) oranında etkili olduğu görüş ve kanaatini bildirir raporunu mahkememize sunmuşlardır.
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi,—- düzenlenen maluliyet raporu, 06/09/2022 tarihli kusura ilişkin rapor ve tüm dosya kapsamıyla birlikte yapılan değerlendirmede; davacının dava dışı iş yeri sahibi—— yanında işçi olarak çalışan davacının, mermer yüklü olan ve davalı sigorta şirketinin —- sigortalı olan, sürücüsünün —–olduğu,——-, üzerinde seyahat halinde iken trafik kazası meydana geldiği, her ne kadar mahkememizce kusura ilişkin bilirkişi raporu aldırılmış ise de raporlar arasında çelişki olduğu için dosyanın —- görevli 3’lü bilirkişi heyetine tevdi edildiği, hükme esas alınan bilirkişi raporuna göre, dava dışı iş yeri sahiplerinin çalışanların iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili gerekli tedbiri almamalarından dolayı %50 oranında kusurlu olduğu, sürücü——- yolcu için güvenli bir bölüm olmamasına rağmen yolcu taşınması ve yükün gerektiği şekilde sabitlenmemesi dikkatsiz ve tedbirsiz davranması nedeniyle davaya konu kazanın meydana gelmesinde %30 oranında kusurlu olduğu, davacı yolcu —— ise ——— beraber yolcu için ayrı bir bölüm olmayan kasa içinde ve yüklerin üzerinde kendi iradesi ile tedbirsiz bir şekilde seyahat etmesi ile %20 oranında kusurlu olduğu, yolculuğun iş nedeniyle ve sürücüye yardım etmek amacıyla yapıldığı göz önüne alındığında hatır taşıması olarak değerlendirilemeyeceği, davacının meydana gelen trafik kazası neticesinde %51 oranında malül kalarak bacağının kesildiği, iyileşme süresinin kaza tarihinden itibaren 9 aya kadar uzayabileceği belirlendiği, söz konusu kaza sebebiyle davalı sigorta şirketinden manevi tazminat talebinde bulunduğu, sigorta poliçesinin incelenmesinde manevi tazminata ilşikin hüküm bulunduğu, dolayısıyla davalının davaya konu kazadaki kusur oranları ve malüliyet durumu dikkate alınarak manevi tazminat yönünden sorumlu olduğu kanaatine varılmıştır.
Manevi tazminat bakımından, Davacının manevi tazminat talebi Türk Borçlar Kanunu ‘ MADDE 56- Hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir.—–Hâkimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı, olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması ve buna göre manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği açıkça ortadadır. ———- çerçevesinde davacının ekonomik durum , kusur oranı, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü nazara alınmak suretiyle davacı için 100.000,00 TL manevi tazminat takdir edilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1- Davacının manevi tazminat talebinin KISMEN KABULÜ KISMEN REDDİ ile, 100.000 TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle ile birlikte davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine ;
2-Harçlar kanunu gereğince kabul edilen değer üzerinden alınması gereken toplam 6.831,00-TL harçtan daha önceden ödenen toplam 597,72-TL harç düşüldükten sonra eksik kalan 6.233,28-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T (madde-13 Üçüncü Kısım) göre hesaplanan 16.000,00-TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T göre red edilen kısım üzerinden hesaplanan 12.000,00-TL nisbi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan; 54,40-TL Başvuru Harcı, 597,72-TL Peşin/nisbi Harcı, olmak üzere toplam 652,12TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, ,
6-Davacı tarafından yapılan; 3.800,00-TL Bilirkişi ücreti, 820,00-TL Adli Tıp Kurumu Fatura Bedeli 151,00-TL Tebligat, Posta ve diğer masraflar, olmak üzere toplam 4.771,00-TL yargılama giderinin kabul red oranı dikkate alınarak 2.726,29-TL lik kısmanın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin ise Davacı üzerinde bırakılmasına,
7- Fazla yatan gider avansı ile delil avansı var ise karar kesinleştikten sonra istek halinde yatıran taraflara İADESİNE,
8- Dava şartı olan arabuluculuk görüşmeleri neticesinde——– Arabulucu Başvuru Nolu dosyada taktir olunan 1.320,00-TL ücretin kısmen kabul kısmen red oranı dikkate alınarak 754,29 TL’lik kısmın davalıdan, 565,71 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta içinde ———Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 19/01/2023