Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/36 Esas
KARAR NO: 2023/986
DAVA: Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 17/09/2014
KARAR TARİHİ: 14/12/2023
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle:
16/03/2013 tarihinde evli ve 5 çocuk sahibi olarak vefat ettiğini, davacı müvekkillerinin yasal mirasçıları olduklarını, müteveffanın 26/03/2012 tarihinde ——- şirketi ——— Şubesi’nden toplam 21.000,00 TL ihtiyaç kredisi kullandığını, bu kredi sözleşmesinin imzalanması esnasında müteveffaya davalı şirketin acentesi tarafından ayrıca 223,23 TL prim tutarlı bir hayat sigortası sözleşmesi de imzalatıldığını, ihtiyaç kredisinin ilk taksitinin 26/04/2012 tarihi olduğunu, müteveffanın kullanmış olduğu kredinin taksitlerini ödediği safhada yaklaşık 8 ay sonra 03/12/2012 tarihinde karın ağrısı şikayeti ile ——– Hastanesi’ne gittiğini, karaciğer sirotik görünümde ve sağ lobda kitle olduğunun tespit edildiğini, hastanın Gastroentereloji bölümüne yönlendirildiğini ve 05/12/2012 tarihinde taburcu olduğunu, hayat sigortasının imzalandığı tarih ile …hastalığını öğrenmesi arasında 8 aylık bir zaman olduğunu, bu nedenle … 16/03/2013 tarihinde vefat ettiğinde sözleşmenin hala geçerli olduğunu, müteveffanın ölümünden sonra davacı … davalı sigorta şirketine başvurarak babasının ölümü bildirdiğini ve imzalanan sigorta sözleşmesinin ifasını istediğini, ancak davalı şirketin müteveffanın poliçe başlangıç tarihinden önce kronik hepatit B rahatsızlığı olduğunu, ancak 26/03/2013 tarihli kredi hayat sigorta başvuru formundan söz konusu hastalığın beyan edilmediği gerekçesiyle talebi reddettiğini, davalıdan gelen yazıdan sonra ihtarname gönderildiğini, ancak davalı tarafından gönderilen ihtarnamede aynı gerekçelerle reddedildiğini, bu nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 26/03/2012 tarih ve ——— numaralı Kredi Hayat Sigortası Poliçesi gereği müteveffa … bankaya ödemiş olduğu taksit tutarı olan 7.650,00 TL … vefat ettiği tarihten itibaren işletilecek reeskont faizi ile birlikte davalı sigorta şirketinden tazminine, … kullanmış olduğu kredi nedeniyle bankaya borçlu olmadığının tespitine ve yargılama giderleri ile ücreti vekaletin de davalı yana yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;
Davacıları aktif dava ehliyetine haiz olmadıklarını, dosyanın mübrez bilgiler ışığında ——- şirketinin davaya ilişkin bir izin veya onayının bulunmadığı da göz önünde bulundurulduğunda, bu aşamada davanın aktif taraf ehliyeti noksanlığından reddinin gerektiğini, …. 26.03.2013 başlangıç tarihli ——- poliçe numaralı Uzun Süreli Kredi Hayat Sigorta Poliçesini imzaladığını, poliçe kapsamında sigortalıya daha önce geçirmiş olduğu bir hastalık veya süregelen bir hastalık veya rahatsızlığının olup olmadığı, tedavi görüp görmediği, düzenli olarak ilaç kullanıp kullanmadığı hususunun hem sözlü hem de yazılı olarak sorulup imzaya döküldüğünü, sigortalının formu kendi idaresi ile imzaladığını, sigortalının hatalı beyanı kapsamında risk değerlendirilmesi yapılarak müvekkil şirket tarafından sigorta poliçesi imzalandığını, müvekkil şirketin şayet sigortalının hastalık durumunu bilmesi halinde sürprim uygulamasına yer verilmemesi nedeniyle esasen kendisi ile sigorta sözleşmeleri imzalamayacak olduğunu, vefat edenin sigorta sözleşme tarihinden yaklaşık 1 yıl sonra vefat ettiğini, müteveffanın sağlık sorunlarını, gördüğü tedavileri ve kullandığı ilaçları beyan yükümlülüğüne aykırı olarak müvekkil şirkete beyan etmediğini, müvekkilin cayma hakkını hayat sigortaları Genel Şartları Madde c.2 / 2.2 gereği beyan yükümlülüğünün yerine getirilmemesi nedeniyle tazminat talebi üzerine göndermiş olduğu vefat belgelerinde öğrenilen ihlal nedeniyle yasal süresi içinde TTK Madde 1290 hükmü gereği cayma/fesih hakkını kullandığını, bunu da mirasçılarına ve ——— bildirdiğini, müvekkilinin sigortalıyı sözleşmenin imzalaması yönünde zorlamadığını, sigortalının gerçeğe aykırı beyanları nedeniyle müvekkil şirketin gerçeğe uygun olarak risk değerlendirmesi yapmadığını, müvekkilini sigortalının bilinçli olarak gizlediği hastalıklarının var olmadığı saiki ile sözleşmeleri yaptığını, kabul anlamına gelmemekle, davacının reeskont faizi talep etmesinin haksız ve hukuka aykırı olduğunu, talep etmesi gereken faizin ancak yasal faiz olduğunu belirterek, tüm bu nedenlerle fazlaya ilişkin hak, alacak ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla davacıların aktif dava ehliyeti olmadığından, davanın usul yönünden reddine, gerçekleşen vefat durumu İle vefat tazminatının yasal hükümler çerçevesinde ödenmesinin Mmümkün olmadığından, haksız ve hukuki mesnetten yoksun olarak açılan davanın reddine, yargılama masrafları ile vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.Mahkememizce verilen ——– sayılı kararı ———– sayılı ilamıyla bozulmasına karar verilmiş, dava mahkememizin esasına kaydı yapılarak yargılamaya devam olunmuştur.
İNCELEME ve GEREKÇE :
Dava, hukuki niteliği itibari ile sigorta şirketi ile imzalanan Hayat Sigorta Poliçesi gereği, davalı şirketin sözleşmesinin ifasının sağlanmasına ilişkin tazminat davasına ilişkindir.
——— Başhekimliği’ne, ——-, ——–, ——– Müdürlüklerine, ——– şirketi ve ——– şirketine yazılan müzekkerelere cevap verildiği, müzekkere yazı cevaplarının dosya arasına alındığı görüldü.Dosya bilirkişi heyetine tevdi edilerek aldırılan 15/02/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle ; Davalı … ve ——- şirketinin, ——– ——– şubesi aracılığı ile müteveffa … 26.03.2012 tarihinde yapılmış olan ——– poliçe numaralı Uzun Süreli Kredi Hayat Sigorta Poliçesinin tanziminde sigortalı ile iddia ettiği başlangıçtaki Sağlık bilgilerinin doğruluğunun içinde yapmadığından acentesinin ——– Şubesi ile birlikte kusurlu olduğu, dolayısıyla zamanında yapması sonucunda ileri sürdüğü gerekçelerin kabul edilebilir olmadığı hususundaki müteveffa … vefatının Kredi Hayat Sigorta Poliçesi teminatı içinde bulunduğu, 26.03.2012 – 26.03.2013 dönemine ait poliçe tazminatı olan 22.050.- TL tazminatın, davalı … ve ——- şirketi sigorta şirketi tarafından ödenmesi hususundaki, davacıların, sigortalının kredi sözleşmesine bağlı olarak 7.650,00 TL geri ödeme yaptığı iddiası doğrultusunda 7.650,00 TL’nin davalı sigortacıdan alınması talebinin ve müteveffa vefat tarihi 16.03.2013 tarihi itibariyle kredi kaynaklı bakiye borcunun hesaplanabilmesi için bankanın kredi kullandırım tarihinden bugüne kadar Müteveffa’ nın TL Vadesiz Cari hesabı ve ——— hesap hareketlerinin (kredi kullandırım ve geri ödemeleri görebileceğimiz tüm hesapların hareketleri) dosyaya sunulması gerektiği hususundaki, Tibbi değerlendirme olarak; 05.09.2014 tarihli ——–Başkanlığına yazılan müzekkereye verilen cevabi yazıda Bu haliyle hastanın hastalığı ileri evrede olmakla beraber hastanın bu hastalığa hangi tarihte duçar kaldığını belirlemek mümkün değildir, bilgisinin mevcut olduğu, tıbbi değerlendirmede … metastatik karaciğer tümörü ( HCC: hepatosellüler karsinom) nedeniyle vefat ettiğini, müteveffanın poliçe tarihi ile karaciğer kanseri tanısı konulma tarihi arasında 8 ay gibi bir zaman farkı olması nedeniyle öncesine ait kanıt olmadığını, karaciğer kanseri ile hepatit b virüs infeksiyonu arasında ilişki hiç belirti vermeden de mümkün olma olasılığı olduğundan gerçekte müteveffanın hepatit b taşıyıcısı olma ihtimalinden haberi olmayabileceğini, dolayısıyla müteveffanın gerçekte” hepatit b + liğini kendisinin de bilmiyor olabileceğini belirten raporunu mahkememize sunmuşlardır. Dosya bilirkişi heyetine tevdi edilerek aldırılan 12/12/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle ; Davalı … ve ——- şirketinin, ——– ——– şubesi aracılığı ile müteveffa … 26.03.2012 tarihinde yapılmış olan ——— poliçe numaralı Uzun Süreli Kredi Hayat Sigorta Poliçesinin tanziminde sigortalı ile iddia ettiği başlangıçtaki Sağlık bilgilerinin doğruluğunun tespiti ile ilgili gereken Tespitleri yasal 30 günlük yasal süresi içinde yapmadığından acentesi ——- Şubesi ile birlikte KUSURLU olduğu. Dolayısıyla zamanında yapmadığı sağlık araştırmasının müteveffanın vefatından çok süre sonra yapması sonucunda ileri sürdüğü gerekçelerin kabul edilebilir olmadığı hususundaki, Müteveffa …” ın vefatının Kredi Hayat Sigorta Poliçesi teminatı içinde bulunduğu, 26.03.2012 — 26.03.2013 dönemine ait poliçe tazminatı olan 22.050.- TL tazminatın davalı … ve ——– şirketi sigorta şirketi tarafından ödenmesi, 22.050 TL Sigorta tazminatından ——— ——– Şubesinin Müteveffanın kredisinin kalan 13.076,92 TL Anapara alacağının davalı sigorta şirketinden talep etmesi, tespit edilen Kredi Hayat Sigorta Poliçesi teminatı tazminatı olan 22.050 TL’den Banka kredisi anapara tutarı tahsil edildikten sonra kalan (22.050,00 — 13.076,92 – ) 8.973,08 TL hayat sigorta tazminatının Davacı varislerine ödenmesi gerektiği, diğer hususlarda kök rapor ile bağlı kalındığını belirten raporu mahkememize sunmuşlardır. Davacılar vekili 11/10/2023 tarihli dava değerini arttırım dilekçesi ile ; Dava dilekçesinde 7.650,00 TL olarak belirttikleri taleplerini, bilirkişi raporu neticesinde 4.224,40 TL artırarak 11.874,40 TL’ye yükselttiklerini beyan etmiştir. Tüm dosya kapsamı ile birlikte yapılan değerlendirmede ;Davanın hayat sigorta poliçesi nedeniyle tazminat ve bakiye kredi borcu yönünden borçlu olunmadığının belirlenmesini içeren menfi tespit istemi ile poliçe kapsamında kalan teminat bedelinin tahsili istemine ilişkin olduğu,davacıların murisi ile davalı arasında imzalı hayat sigorta poliçesinin 3 yıl vadeli olarak düzenlendiği ve ilk yıl vefat tazminatı teminatının 22.050,00 TL. olduğu; anılan teminatın, öncelikle bakiye kredi borcu kadar kredi kullandıran bankaya ödeneceği ve artan kısım olması halinde bu bedelin sigortalının kanuni varislerine ödeneceği hükmünün poliçede yer aldığı,poliçe nedeniyle davalının kredi borcundan sorumlu olduğu ve davacıların bir sorumluluğunun bulunmadığı gerekçesiyle menfi tespit isteminde ve ayrıca tazminat isteminde bulunulduğu ancak kredi borcuna ilişkin menfi tespit isteminin muhatabının davalı … sigortacısı olmadığı işbu talebin muhatabının dava dışı kredi veren banka olduğu bu sebeple menfi istemi yönünden davanın davalı şirkete yöneltilemeyeceği kanaatiyle ,işbu talep yönünden davanın pasif husumet yokluğu sebebiyle reddine karar verilmiştir.Öte yandan Poliçe gereği, davalının ölüm tarihindeki bakiye banka kredi tutarı kadar bankaya ve artan teminat miktarı için davacılara tazminat ödemekle yükümlü olacağı, sigortalı muris tarafından ödenen kredi taksit bedeli için davalının herhangi bir sorumluluğu bulunmadığı , mahkememizce hükme esas alınan 12.12.2022 tarihli ek bilirkişi raporunda da vurgulandığı üzere ;. Davalı … ve ——- şirketinin, ——- ——- şubesi aracılığı ile müteveffa …a 26.03.2012 tarihinde yapılmış olan ——– poliçe numaralı Uzun Süreli Kredi Hayat Sigorta Poliçesinin tanziminde sigortalıda bulunduğunu iddia ettiği başlangıçtaki Sağlık bilgilerinin doğruluğunun tespiti ile ilgili gereken Tespitleri yasal 30 günlük yasal süresi içinde yapmadığından, acentesi ——– Şubesi ile birlikte davalının kusurlu olduğu,dolayısıyla zamanında denetimini yapmadığı sağlık araştırmasının müteveffanın vefatından çok süre sonra yapılmasının ve bu husus ileri sürülmesinin kabul edilebilir olmadığı,davacıların murisinin vefat halinin Kredi Hayat Sigorta Poliçesi teminatı içinde bulunduğu, poliçe tazminatı olan 22.050.- TL tazminatın davalı tarafından ödenmesi,bakiye 13.076,92 TL Anapara alacağının,poliçe kapsamında teminat miktarından tahsil edilmek üzere,dava dışı bankaca davalı sigorta şirketinden talep edilmesi gerektiği,Tespit edilen Kredi Hayat Sigorta Poliçesi teminatı tazminatı olan 22.050 TL’den Banka kredisi anapara tutarı tahsil edildikten sonra kalan (22.050,00 — 13.076,92 – ) 8.973,08 TL hayat sigorta tazminatının Davacı varislerine ödenmesi gerektiği,davacı vekilinin 23.03.2023 tarihli beyan dilekçesiyle murisin ölümünden sonra terekeye dahil olan ve borç kapsamında ödenen bedel ile teminat altına alının 8.973,08 TL bedelin tahsilini talep ettiği , davacıların teminattan kalan bakiye 8.973,08 TL alacağı talep etme hakkına sahip olduğu,anlaşılmakla bu bedel yönünden davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-DAVANIN KISMEN KABULÜ
KISMEN REDDİ İLE
Davacının murisi tarafından ——— numarasıyla kullandırılan 21.000 TL bedelli kredi borcu yönünden davalıya borçlu olmadığının tespiti yönünden açılan davanın pasif husumet yokluğu sebebiyle reddine
a-Harçlar kanunu gereğince alınması gereken 67,06-TL eksik harcın davacıdan alınarak hazineye irad kaydına,
b-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T (madde-13 İkinci Kısım İkinci Bülüm) göre hesaplanan 17.900,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
c-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,,
Davacıların tazminat talebinin kısmen kabulü kısmen reddi ile 8.973,08 TL bedelin dava tarihinden işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T (Madde-13) göre hesaplanan 8.973,08-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T göre vekalet ücreti red edilen miktarı geçemeyeceğinden 2.901,32-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
-Davacı tarafından yapılan; 2.250,00-TL Bilirkişi ücreti, 141,00-TL Tebligat, Posta ve diğer masraflar, olmak üzere toplam 2.391,00-TL yargılama giderinin kabul red oranı dikkate alınarak 1.806,80-TL lik kısmının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin ise Davacı üzerinde bırakılmasına,
– Fazla yatan gider avansı ile delil avansı var ise karar kesinleştikten sonra istek halinde yatıran taraflara İADESİNE,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay nezdinde temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 14/12/2023