Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/339 E. 2022/136 K. 23.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/339 Esas
KARAR NO : 2022/136

DAVA : Menfi Tespit – İstirdat
DAVA TARİHİ : 06/06/2017
KARAR TARİHİ : 23/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit – İstirdat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin ortakları olan —- —- sayılı dosyası ile açılan davada ortakların şirketi kötü idare etmeleri sebebi ile şirkete yönetim kayyumu atandığını, bu atamadan sonra şirket adına işlemler yapmak durumunda olan kayyum tarafından yapılan denetimde, davalının — — adresinde mevcut — yapılan —- piyasada rayiç bedellerinin çok üzerinde fiyatlandırıldığından——.İş sayılı dosyası ile tespit yaptırdıklarını, müvekkili şirket ortağı —— ödeme yapıldığını, şirket çeklerinden —– vadeli çeklerin ödenmediğini, kayyum tarafından şirketin ticari defterlerinin incelenmesinde davalı tarafından müvekkili şirkete herhangi bir fatura tanzim ve tebliğ edilmediğinin tespit edildiğinden bahisle, davalıya 5.000 TL. borçlu olmadıklarının tespitine, yapılan iş bedelinin üzerinde davalıya yapılan 5.000 TL. Fazla ödemenin istirdat davası sonucu ticari kredilere ödenen en yüksek faiz oranında kendilerine iadesine, davalı elinde bulunan çeklerin kendilerine iadesine ve icra takibine konu edilmemesi için tedbir kararı verilmesine, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin karşı tarafa yüklenilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 18/07/2017 tarihli dilekçe ile; tensip zaptının —ara kararına göre talep sonucunu ve dava değerini açıklayarak gerekli harcı yatırdığı, taleplerini ödenmeyen çek bedeli olan 100.000,00 TL. lik alacak yönünden borçlu olmadıklarının tespiti ayrıca 487.548,00 TL. İstirdat talebi olduğu şeklinde açıklamıştır.Bunun üzerine dosyanın dava değerine göre heyete tevdi edildiği anlaşılmıştır.
Bu davayı davacı şirket adına açan kayyum —tarihli kararla yönetim kayyumu olarak atandığı, ancak şirket hakkında 15/11/2017 tarihinde aynı dosyada fesih ve tasfiye kararı verildiği, yönetim kayyumunun bu görevinin sona erdiği, her ne kadar — olarak aynı kişi atanmış ise de, şirketin fesih ve tasfiyesine karar verilip ——- edilmiş olması sebebiyle tüzel kişiliğinin bu dava açılmadan önce sona ermiş olduğu, davada taraf ehliyetinin kalmadığı gibi bu şirket adına yönetici kayyumu olarak davacı vekiline vekalet veren kayyumun da görevinin sona ermiş olduğu anlaşılarak, fesih ve tasfiye kararı verilen şirket adına yetkisi kaldırılmış kayyum tarafından verilen vekaletname ile açılan bu davada, dava şartı yokluğundan mahkememizin —– sayılı kararı ile davanın HMK’nun 114/1-d,f ve 115/2.maddeleri uyarınca usulden reddine karar verildiği, bu kararın davacı vekilince İstinaf edildiği, —-sayılı kararı ile; ” …. davacı şirketin tüzel kişiliğinin devam ettiği ve yargılama sırasında vekaletname eksikliğinin tamamlandığı gözetilerek, yerel mahkemece esas hakkında gerekli inceleme ve araştırma yapılarak sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken bu hususlar gözetilmeksizin dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesi hatalı olmuştur.” şeklindeki gerekçesi ile kaldırılmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce Kaldırma kararı sonrasında dosya yeni esasa kaydı yapılarak yargılamaya devam edilmiştir.
Davacı şirketin fesih ve tasfiyesine ilişkin ——- tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
Davaya konu, çek dökümleri,—- dosyasında yönetim kayyumu atanmasına, daha sonra fesih tasfiye kararına ve —– atanmasına ilişkin karar örnekleri, davalı ile davacı firmanın ortaklarından olan — arasında imzalanan İşçilik Sözleşmeleri, —- atılması sözleşmesi örnekleri celp ve ibraz edilmiş, bu sözleşmelere konu inşaat başında keşfen inceleme yapılarak davacı şirketin ticari defter ve kayıtları birlikte incelenmiştir.
Davacı şirketin — yıllarına ilişkin ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun tutulduğu, sahibi lehine delil niteliği taşıdığı anlaşılmıştır. Keşfen inceleme yapılan — nitelikli binada yapılan keşif sırasında; —— zeminine ———-, tavanların ise — halinde sıvasız olduğu—- kat zeminine—-yapıldığı,—— zeminlerine –, duvarlarına alçı sıva yapıldığı, tavanların sıvasız olduğu, bağımsız bölümlerin zeminlerine ——–sıva yapıldığı, tavanlarının sıvasız olduğu, banyolarının duvarlarının—— — duvarlarına kaba sıva yapıldığı, tavanının —–halinde sıvasız olduğu, bağımsız bölümlerin zeminlerine şap, duvarlarına alçı ———– yapıldığı, —— sıvasız olduğu,——- duvarlarının iç yüzeylerine —- duvarın sıvasız olduğu, bir dairenin banyosunun sıvasız olduğu tespit edilmiştir.
Dava konusu —- yapılan — işleri dışında sözleşmede yer alan diğer işlerin hiç yapılmadığı, yapılan işlerin toplam bedelinin ——olduğu, eksik yapılan—- sözleşme Kapsamında olan — işlerinin hiç yapılmadığı tespit edilmiştir.
Davacı ile davalı arasında yapılan sözleşmelere göre ödemelerin;— işi ile ilgili olarak sözleşme bedelinin tamamı olan —–ilgili sözleşme bedelinin tamamı olan —- — tutarı altı adet—— — tutarındaki— tutarındaki —— işlerini geçici hakediş raporları 30 gün ara ile taşeronun müracaatı üzerine —- müştereken düzenlenerek, Yüklenici —— tasdikine ————kalanı —— yapacağının düzenlendiği tespit edilmiştir.
Davacının —–kayıtlarına göre davalıya — banka havalesi ile —— değişik vade ve tutarlarda —-çekle ——– ödeme yaptığı, karşılığında davalı tarafından herhangi bir fatura düzenlenmediği tespit edilmiştir.
Keşif sonucu biten işlerin tutarlarının tespiti ve davacının ticari defter kayıtlarına göre; davacının davalıdan—- hesabından dolayı alacaklı olduğu, davalının eksik olarak bitirdiği işlerin tutarının—– olarak tespit edildiği, yapılan işlerin davacı alacağından mahsubu sonucu davacının——-tutarlı çekleri vadesinde ödediği, 100.000,00 TL tutarlı çekleri ödemediği, davacının davalıya nakit ve vadesinde ödediği çekler toplamının– olduğu, davalının ———- yapmasından,—- — ve işçilik işini hiç yapmamasından dolayı davacının 100.000,00 TL tutarlı ödemediği iki adet çekin konusuz kaldığı, davalının yaptığı işlerin bedelin davacının ödemiş olduğu tutardan mahsubu sonucu 487.621,60 TL fazla ödeme yaptığı şeklinde davacı defterlerine kaydolduğu ve davacının talep sonucunu açıklarken 487.548,00 TL.nin istirdadını bu kayıtlara göre talep ettiği anlaşılmıştır.
Sözleşmeye istinaden davalı/— yapılmış olan işlerden dolayı davacı/yüklenicinin davalıya— tutarında iş bedeli borcu doğduğu, fakat davacının, nakit olarak toplam —– ödeme yaptığı,— kısmının ise davalı tarafından henüz tahsil edilmemiş olduğu, davacının davalıya — tutarlı ödenmeyen çeklerden dolayı borcunun bulunmadığı, davacının, davalıya yapmış olduğu 600.000,00 TL nakit ödemenin ise,— kısmının iadesini (istirdadını) davalıdan talebe hak kazandığı, her ne kadar bilirkişi tarafından yapılan işin KDV’li tutarı da belirlenmiş ise de, bu ödemelerle ilgili davalı tarafından fatura sunulmamış olduğundan yapılan işin — fiyatı davacının yaptığı ödemelerden mahsup edilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının davalıya 100.000 TL. borçlu olmadığının tespiti talebinin kabulü ile davaya — nedeniyle davacının —. tutarlı çeklerden dolayı davalıya borçlu olmadığının tespitine, bu çeklerin davacıya iadesine,
2-Davalının 457.548,00 TL. nin istirdadı talebinin kısmen kabulü ile 433.622,00 TL. lik fazla ödemenin dava tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 40.135,40 TL harçtan peşin alınan 170,78 TL harç ve —Tamamlama harcı toplamı 10.034,78 TL. nin mahsubu ile bakiye — harcın davalı taraftan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafından kaldırma kararı öncesi ve sonrası yapılan; — bilirkişi ücreti, — posta gideri toplamı—- davanın kabul edilen kısmına isabet eden 5.704,43 TL ile 10.066,18 TL. harç olmak üzere toplam 15.770,61 TL’nin davalı taraftan alınarak, davacıya verilmesine,
5-Davacı lehine– uyarınca taktir olunan– nisbi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davalı lehine — uyarınca taktir olunan— nisbi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
7-Karar kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın ve ferri müdahillerin yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.

DÜZELTME ŞERHİ:

Kararın hüküm kısmında 2 nolu kararda; ” Davalının 457.548,00 TL. nin istirdadı talebinin kısmen kabulü ile 433.622,00 TL. lik fazla ödemenin dava tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,” şeklinde yazılmış ise de; daktilo hatası ile davalı talebinin yanlış yazıldığı anlaşılmakla, hükmün 2 nolu kararının, ” Davalının 487.548,00 TL. nin istirdadı talebinin kısmen kabulü ile 433.622,00 TL. lik fazla ödemenin dava tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,” şeklinde düzeltilmesine oy birliği ile karar verildi.